Bu Blogda Ara

13 Aralık 2025

Geceye Not

Gece konuşamaz ama her sessizliğinde bir şey öğretir.
Bir durmağı, bir bırakmağı, bir “Bugünlük bu kadar” demeği.
Gözlerini kapatıp yatağa girerek uyumadan önce kendine şunları bir sor:
“Bugün neye direndim, neyi kabul ettim, neyi sevdim?”
Cevap ne olursa olsun güzel.
Çünkü farkındalık yargısızca bakabilmekle başlar.


Şimdi derin bir nefes al ve bugünün yükünü yavaşça bırak.
Ay ışığı seni dinliyor.
Ruhun sakinleşsin ve kâlbin hafiflesin.

10 Aralık 2025

Kiraya Bak Kiraya Gel

Geçme sakın Namık Kemâl köprüsünden ürkütürsün vakvakları.
Özgür ruhun sana kalsın derede kovala kurbağları.
Hani bir lâf vardır ki bardak oldu eski çamlar, kasnaklar yuvarlanınca elek olurdu ama eski hırıspeler melek olurdu, işbu hesap bu hesap.
Bir ev düşünün kiraya veriliyor, bilin bakalım kaç para?


İşbu mıntıka Şehr-İstanbul ile arslinda fazlama ilgisi olmayan, kuşların uçmadığı ve kervanların geçmediği ama İstanbul Havalimanı'ya giden Metro'nun geçtiği Göktürk semti.
Okuyucularımızın arasında ilgilenen olursa ilânın bağlantısı da ahanda burada:
Sahibinden Nokta Kom. (İlân Numarası : 1277143234)
Eğer cebinizde veya banka hesabınızda Birmilyonyüzbin Yeni Türk Lirasıcık Sipâliniz varsa işbu ilânda gösterilen evde bir ay oturabiilirsiniz.


Yasal Uyarı & Sorumluluk Reddi Beyanı
İşbu yukarıda paylaştığımız ilânın herhangi bir nedenle kaldırılması veya değiştirilmesi hâlinde hiçbir sorumluluğumuzun olmadığını saygılarımızla arz ederiz.

Sabah Erken Gelinecek

İnsanoğlu erken gelmeği artıkım abartı hâline getirdi.
Acaba bu sabahki yazımı "Çarşılı Bunaklar" okusalar ne tepki verirlerdi?
Çünkü bizden çok uzak bir memleket olan İspanya’nın adını öğrenemediğimiz bir yerinde adını bilmediğimiz bir çalışan işe kırk dakika erken gelmeği alışkanlık hâline getirdi.


İki yıl boyunca mesai saatinde gelmesi gerektiği söylenmesine rağmen uyarıları dikkate almadı ve “Görevi kötüye kullanma” gerekçesiyle işten çıkarıldı.
Mahkeme ise işvereni haklı buldu.


Çünkü senin erken gelmek neyine gerek?
Burası ihtiyar bunakların kapısında açılmasını bekledikleri Kapalıçarşı mı ki erken gelmeğe kalkıyorsun?
Kaldı ki İspanya topraklarında Kapalıçarşı gibi bir yer de yok.

08 Aralık 2025

Gençlik Yaşlılık

Zamanlar değişir ve değişmek de zorundadır.
Dünün genci bugünün ihtiyarıdır.
Bugünün genci de yarının ihtiyarı olacaktır.


Gençler yaşlıların neler düşündüğünü ve neler hissettiklerini bilemezler.
Ama ihtiyar adamlar genç olmanın nasıl olduğunu unutmuşlarsa suçludurlar.

07 Aralık 2025

Yenişehir İlçesi

İstanbul'da hâl-i hazırda Otuzdokuz gibi çok yüksek bir sayı olan ilçe adedinin yetmeyip Kırka çıkarılacağı iddia edildi.


İstanbul Havalimanı’nı da içine alan geniş bölge için sanki başka ad yokmuş gibi Bursa vilâyetimizde de bir adet mevcut olan "Yenişehir" adıyla yeni bir ilçe kurulacağı öne sürüldü.
İlk etapta Onbeş mahaâlenin yeni ilçe sınırları içerisinde yer alacağı belirtildi.

Kedi Olmak Zordur

Dünyada her Kedi aynı değildir, tıplı biz İnsan gibi çeşitli huyları ve becerileri veya zayıflıkları vardır.
Eskişehir'de bir mekânın kapısına asılan uyarı:


Kapıyı kapalı tutalım. Küçük gri kedinin çıkması yasaktır!
Köpeklerden kaçamıyor.

03 Aralık 2025

Yılbaşı Çamı Çok Pahlı

İçinde bulunduğumuz İkibinyirmibeş yılında Yılbaşı Ağacı süslemenin mâliyeti Tıkırında olan Ekomonimiz sayesinde Yirmimilyar Türk Lirasıcık ücrete kadar çıkıyor.


Yılbaşı kutlamasında tercih edilen yapay çam ağacı Üçyüzellimilyon Türk Lirasıcıktan başlayarak Onbeşmilyar Türk Lirasına kadar ücretlerden alıcı buluyor.
Yılbaşı ağacının toplam mâliyeti süslemeler de eklendiğinde İkimilyarikiyüzmilyon ile Yirmimilyar Türk Lirasıcık arasında değişiyor. 

01 Aralık 2025

Botafogo Yılbaşı Ağacı

 Dünyanın öteki ucundaki Brezilya’nın Rio de Janeiro kentinde Botafogo Plajı’nda kurulan Seksen Metre yüksekliğindeki dev yılbaşı ağacı ışıklandırıldı.


Işıklandırma tesisatında hiç kullanılmadıysa bile İkimilyonüçyüzbin adet LED ışık kullanıldı.
Plajdan yaklaşık Yüz metre açığa yerleştirildi ve saatte Yüzelli Kilometre hıza ulaşan rüzgâra dayanabilecek şekilde tasarlandı.

Sis

İstanbul'un makus kaderlerinden biri de mevsim geçişleri yaşanırken Sis oluşmasıdır.
Eski zamanlarda Vaporlar çalışmadığı günlerde iki yaka arası geçmenin bile zorluğu önce Boğaziçi Köprüsüyle günümüzde de diğer köprüler ve Avrasya Tüneli ile ve tabi ki Marmaray ile kısmen de olsa aşılmağı başarıldı.
Ancak yine de bir Doğa olayı olan Sis her yıl muhakkak Şehr-İstanbul sâhillerinde etkili olmağa devam etmektedir.
Bugün yine Şehr-İstanbul'un bazı bölgelerinde ve Boğaz çevresinde etkili olan sis havada uçmakta olan bir uçak içinden görüntülendi.


Görüntüde gördüğünüz Boğaziçi Köprüsü, arka pilânda ise Adalar görünüyor.
Bilirsiniz uçaklar bulutların üstlerinden uçarlar, sis tabakası bulutların da altlarında kalır.
Sonuçta güzel bir manzara-i nefise ile baş başa bırakıyoruz sizleri.
Keyfini çıkartın.

30 Kasım 2025

Aranmanın Dayanılmaz Hafiflikleri

 Kim için olduğunu bilinmese bile beklenen gün gelecekse çekilen çileler kutsaldır.
Bilir bilmez bağzı ekiciler kendilerini "Bulunmaz Hindistan Kumaşı" sanmağa devam edebilirler.


Ancak o yıldızcıkların parlaklıklaının Güneş'in doğuşüna kadar olduğunu söylememize veya yazmamıza gerek olmadığının herkes tarafından bilinmesi gerekmektedir.

27 Kasım 2025

Semiyarka

 Dünyada yaşayan bazı arkeologlar Kazakistan bozkırında Yüzkırk hektarlık alanı kaplayan büyük bir Bronz Çağı yerleşiminin kalıntılarını ortaya çıkardılar.


Semiyarka adı verilen şehir Üçbinbeşyüz yıldan daha eski ve bölgede şimdiye dek keşfedilen en büyük plânlı yerleşim olma özelliğini taşıyor.

26 Kasım 2025

Tahran'da Hava Kirli

Hayatta hiçbir zaman ne olundu denmemeli, nereye gittiğin ve hâl gidişat sorgulanmalı.
Geçenlerde haber aldık ki Tahran'ın kuraklık yoğun nüfûs ve yapılaşma gibi ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğuna dikkat çeken İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan başkenti taşımaktan başka seçenekleri kalmadığını belirtti.


İsviçre merkezli hava izleme şirketi IQAir’in bugün öğle saatlerindeki verilerine göre İran’ın başkenti Tahran dünyada hava kirliliği sıralamasında 233 mikrogram/metreküp ile ilk sırada yer aldı.


Bu kadar Tomofile ve Egzoza bir Başkent ne kadar dayanabilirdi?
Bizim başkentimiz Yüz yıldan fazladır ki Ankara'dır ve sonsuza kadar da Ankara olarak kalacaktır.

Cebeli Bereket

 Ben size buranın gerçekten Cebesi bol bir Bereket olduğunu söylüyorum da inanmıyordunuz.
Dikkâtınızı çekerim ki Kasım-ı Şerif Ayı içerisindeyiz, dahası bitirmek üzereyiz.


Osmaniye vilâyetinde hava sıcaklıkları mevsim normâllerinin üzerinde seyredince İncir ağaçları yeniden meyve verdi.
Siz de bilirsiniz ki İncir meyvesi Yazın olgunlaşır.

25 Kasım 2025

Körüklü Kavşak

 Böyle sıkışık trafik ancak Şehr-İstanbul'da olur derdik ama buradan kilometrelerce uzakta Oslo Büyükşehir Belediyesi sınırları içimnde de olurmuş.
Norveç’in başkenti Oslo’da sabah saatlerinde bir döner kavşakta sıkışan dört adet körüklü belediye otobüsü güzel bir açıdan çekilmiş.
Resme bakın efenim bu trafik nasıl açılacak?


Oslo esas olarak moderin bir yer, körüklü otobüsü çok fazla olmalı.
İstanbul ise bu konuda fakr-u zarûret dâhilinde ki Metrobüs dışında dört adet körüklü otobüsün olduğu hiçbir resim elimizden geçmedi.

Paris'te Kar Yağdı

Türkiye'de hâlkımız Balkanlar üzerinden gelmesi gereken soğuk ve yağışlı havayı bekleyedursun Fransa taraflarında İkibinyirmibeş Yılının ilk Karı yağdı Eyfel Kulesi'nin üstüne.
Fransa da tıpkı Türkiye gibi aynı gün içinde dört farklı mevsimi yaşayabilecek bir ülke, ama bugün sadece Eyfel Kulesi çevresi manzarası ile idare edebileceğizdir.


Yılbaşı da yaklaşırken bu Kar Fırtınası belki de çok güzel manzaralar getirecek, her ne kadar Biz Üç Muz'un kalkıp da Evrupa'ya gidebilme şansı olmasa bile sağ olsun İnokta Basın bize bazı görselleri sağlayabiliyor.
Çünkü bu satırların yazarı başta olmak üzere bu blog'a katkıda bulunan hiçbirimizin Şengen Vizemiz henüz çıkmadı, daha doğrusu çıkabilmesi için şartlarımız oluşamadı.
 
 
Hani eskilerde bir şarkı vardı, başı aynen şöyle başlardı:
Tombe la neige, Tu ne viendras pas ce soir
Tombe la neige et mon cœur s'habille de noir
Yıllardan beridir özgün dilde Salvatore Adamo, Türkçe dilimizde de önce Süperstarımız Ajda Pekkan sonra da bir diğer Yıldızımız Nilüfer (Yumlu) söyledi söyledi, en sonunda yağdırmağı başadı.


Olur da önümüzdeki günlerde Avrupa topraklarından Kar manzaraları gelirse ilerideki zamanlarda paylaşımlarımız olacaktır.
Bu arada eğer Kar yağacaksa Türkiye'de havayı çok fazla soğutmamasını dilemekten başkaca çaremiz yok çünkü Doğalgaz bizim burada çok pahlı.

20 Kasım 2025

Süper Lig

Çünkü “Süperim” demek her şey mükemmel demek değildir.
Bazen “Bugün de pes etmedim” demektir. Yani “Yine denedim, yine kalktım, yine gülümsedim” demektir.
Hayatın yükünü taşıyıp hâlâ “Süperim” diyebilen herkes içinde büyük bir güce sahiptir.
O güç bazen fark edilmez, bazen küçümsenir ama hep oradadır.


O yüzden sen de bugün kendine “Süperim” dediğinde bunu bir maske gibi değil de bir zafer gibi söyle.
Çünkü gerçekten esasında öylesin.

14 Kasım 2025

Patates Ve Çiçek

Çiçek gibi insanlar duygularını göstermeği severler.
İç dünyalarındaki güzelliği paylaşırlar, neşeleri zarafetleri ve renkleriyle çevrelerine ilhâm olurlar.
Görülmek onlar için bir ihtiyaç değil bir armağandır çünkü varlıklarıyla ruhlara dokunurlar.
Ancak kırılgandırlar, tıpkı bir çiçek gibi fazla rüzgârda savrulabilirler.
Yine de her defasında yeniden açmağı bir şekilde bilirler.


Patates gibi insanlar ise sessizdir ama derin.
Gösteriş peşinde değildirler çünkü değerlerini dışarıda değil içlerinde taşırlar.
Toprağın altında görünmeden büyürler, kökleri güçlüdür ve dayanıklıdırlar.
Onlar konuşmazlar ama hissettirirler, görünmezler ama yaşatırlar. Güven emek ve sadakâtle var olurlar.


Biri dışı güzelleştirir, diğeri içi doyurur.
Biri gözle görülür, diğeri kâlple hissedilir.
Ve aslında yaşam bu ikisinin dengesinde güzeldir.

13 Kasım 2025

Fotoğraf

Geçtiğimiz yollarda karşımıza çıkan küçük ayrıntıları fotoğraflamak hem anımızı ölümsüzleştirir hem de ruhumuza iyi gelir.
Bir karede yakaladığımız anlam yürüyüşümüzü keyifli bir yolculuğa çevirir.


Çünkü yolun kendisi kadar yolculukta fark ettiklerimiz de şifa verir.
Çünkü bazen sadece yürümek değil geçtiğimiz yolu görmek iyileştirir.
Bazen şifayı küçük bir karede bazen de bir fincan Türk Kahvemsinin içinde buluruz.


Çektiğimiz her fotoğraf bugünden geleceğe bir anı olarak saklanacak.
İster kahve olsun isterse sevdiğimiz olsun.
Bize poz vermeği sevmediklerini iddia edenler olsa bile bir Miyav Şey bile olsun.


Tek kötü tarafı kaydedilen o anın bir daha yaşanmayacak olması ve zaman geçince o resimden eksilenler olması.
Ama iyi yanı da bir olay olduğunda orada olduğunuzu hatırlamanıza ve kanıtlamanızdadır.


Size lâzım olan sadece bir adet kameradır, resim çekin ve bunları bilgisayarınızdan bir Fılaş Bellek'e kaydedin.
Gün gelir eskiyi hatırlamak isteyebilirsiniz.


Gün gelir geçmişe mazi geleceğe niyazi olur, Biz Üç Muz'dan bir tavsiye ve farkındalık okudunuz.

Bûtimar Ve Deniz

Bûtimâr Deniz'e âşık bir kuştur.
Her gün kenarına konduğu suya uzun uzun bakar ve “Bu deniz bir gün kurursa ben ne içerim?” diye endişe eder.


Bu ölçüsüz aşk Bûtimâr’ın sonu olur.
Kenarından ayrılmadığı ve içmeye kıyamadığı denizin yanı başında susuzluktan ölür.

09 Kasım 2025

Büyükada Prenstur İskelesi

 Büyükada semtinde yaşayanlar ve Büyükada'ya Biz Üç Muz gibi günübirlik ziyarete gelenlerce uzun zamandan beri mâlumdur ki Prenstur adlı işletmenin Kartal'a giderken ve Kartal'dan gelirken yanaştığı iskelenin binası hiçbir şekilde Büyükada'ya yakışmıyordu.
Bugün görüldü ki iskelenin binasında bir inşaat faaliyeti başlatılmış.


Artık eski derme çatma ve Kış geldiğinde saatta bir olan Mopur seferlerini bekleyen vatandaşları üşüten eskimiş binanın yerinde yakın zamandan sonra yepisyeni bir iskele binası yerini alacak.


Bizler de her Pazar gittiğimiz Büyükada dönüşünde kullanacağımız yeni iskele binasının başta Büyükada olmak üzere vatana millete hayırlı uğurlu ve bereketli olmasını Allah-u Te'âlâ'dan niyaz eyleriz.

08 Kasım 2025

Deli Konusu

 İçimizde çok az kişi bilir ki bugün "Dünya Deliler Günü"dür, yıllardan beridir de sessiz sedasız kutlanır durur.
Bir psikoloğun akıl hastasından duyduğu şu cümleye bakın:


İlâçları beni tedavi etmesi için almıyorum çünkü bende tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlık yok.
Benim çevremdeki herkes deli olduğu için ilaç onlara uyum sağlamama yardımcı oluyor.

01 Kasım 2025

Sevdirme

 Söylesene nasıl ve hangi ara bu kadar çok sevdim seni?


Gecenin bir yarısı sabaha karşı sadece Bume gummilenmek için uyanıp uyku sersemlikleriyle Homumda paytak paytak gezinirken ani olarak aklıma gelecek kadar nasıl sevdirdin kendini?

29 Ekim 2025

Kütüphanedeki Kalın Kalın Kitapları Kaç Zamanda Okurum?

Bugün günlerden Cümhûriyet Bayramı ve Cümhûriyetimizin Yüzikinci yıldönümü.
Birçoklarımız kitap okumak istiyorlarmış ama kitap okumağa zaman ayıramadıklarını da söylüyorlarmış ki haksız sayılmazlar.
Çünkü son onbeş yıldan beridir hayatlarımızda olan Akıllı Telefonlar ve iyiye doğru kullanılması hâlinde iyi bir şey olan İnternet sayesinde neredeyse hiç kimsenin kitap okuyacak hâlleri kalmadı.
Kitapların ücretleri bile artık pahlılandı çünkü Seka Kâğıt Fabriikamız artık üretimde değil.
Yine de bir çözüm var ki günde ortalama beş sayfa okumak ortalama üçyüz sayfalık kitap olduğu varsayımıyla yılda yaklaşık altı ilâ yedi kitap bitirmenizi sağlar.


Bu aşağıda gördüğünüz örnek bir hesaplama:
5 sayfa/gün × 365 = 1825 sayfa/yıl.
1825 ÷ 300 ≈ 6.08 kitap.
Hesabı kendi kitap sayfalarına göre uyarlayabilirsiniz.


İmdı işbu yazımı okuyan ve kitap okumak için fikir paylaşmak isteyen herkese diyeceğimiz şudur:
Bu tür bir "Ookuma Hedefi" istatistikleri somut hesapla doğrulanır; takipçilere kendi hızlarına göre örnek tablo sunabilirsiniz.
Formül ise çok basit ve Fasit:
Kitabın günlük okuma hedefi sayfa adedi × Kitabın okunması istenilen gün sayısı = Dönemin sonunda okunması hedeflenen sayfa sayısı.
Hedeflenen sayfa sayısı ÷ Kitapların ortalama sayfa sayısı = Bitirilmiş olan kitapların sayısı.


Bugünden sonra siz de bir iyilik yapın, ara sıra da olsa Kütüphanedeki Kalın Kalın Kitaplardan olmasa bile kitap okumamazlık etmeyin.
Unutmayın, her kitap bir dünyadır.

26 Ekim 2025

İyi Niyet

 Artık herkesi anlamağa çalışmaktan vazgeçiyorum. Çünkü bazı insanlar senin iyi niyetini sınamak için var.
Onlara şans verdikçe kendi iç huzurunu kaybediyorsun. Her seferinde “Belki değişir” diyorsun ama değişen sadece sen oluyorsun:
Daha yorgun daha yaralı daha sessiz.
Artık öğrenmen gerekiyor ki herkese sabır göstermek sevgi değil kendine ihanettir.


İyi niyetin bir Son Kullanma Tarihi vardır, sanırım ki bu tarih geldi de geçiyor.
Kaldı ki herkesi memnun etmek Orospuların işidir, sen ise Orospu değilsin.

22 Ekim 2025

Dışkı

 Bundan birkaç yıl önce Adana'da bir hırsızlık olayı vukua avdet eylemiş.
Hırlı olmayan biri bir dükkâna girerek kasayı bir şekilde açmış ve içinde o zamanki değeri Birmilyon Yeni Türk Lirası olan ziynetli malların bulunduğu çelik kasayı sırtlamış götürmüş.


Ancak çıkarken küçücük bir hata yapmış ve içine daha önceden içine bokunu sıçmış olduğu donunu hırsızlığa gittiği mekânda değiştirmiş.
Tabi her şeyi kurcalayan Polisimiz bunu da almışlar ve o boku da incelemişler.


Hırsız Şahıs geçtiğimiz gün yakalandı ve çıkartıldığı mahkemede Oniki yıl Altı ay hapis cezası aldı.
Eğer cezaevine girerken yanında Bin Doları yoksa içeride vaziyeti çok hâllice olacağından eminiz.

20 Ekim 2025

İslanda Sivri Sineki

 Bu defa bizden çok uzaklarda soğuk bir memleket olan ve adı "Buz Toprağı" olarak çevrilen İzlanda'ya kadar gidiyoruz.
İzlanda toprakları dâhilinde tarihte ilk kez Sivrisinek görüldü.


Daha önce sivrisinek nüfûsu bulunmayan ülkede bu ay henüz bitmeden üç örnek tespit edildi.
Bilimadamları işbu vaziyet-i umumiyeyi iklim değişikliğine bağlı sıcaklık artışına ve değişen donma-çözülme döngüsüne bağlıyorlar.

17 Ekim 2025

Hayatın Anlamını Bulmak

O pes etmedi, sadece herkesten bir şey beklemeği bıraktı.
Hep yumuşak biriydi, kâlbi geniş ve sevgi dolu, sahip olduklarıyla karşılıksız veren biriydi.
Küçük deytayları hatırladı, hiç kimsenin ayırmadığı zamanı ayırdı, kendinde kalan son parçayı bile paylaştı.


Ama yolun bir yerinde fark etti ki hep veren hep anlayan hep deneyen oydu.
Dahası yine de hafife alınan oydu ve unutulan oydu.
Verdiği enerjiyi bekledi ama asla geri alamadı, insanlar ise alabildiklerini gördü verebileceklerini değil.


Ve bir gün durdu, kendine değerini kanıtlamağa çalışanların peşinden koşmağı bıraktı.
Artık istendiğini hissetmek için standartlarını düşürmüyor ve asla gelmeyecek özürleri beklemiyor.
Şimdi huzurunu koruyor, kendini seçiyor.
Umursamadığı için değil, kendisini daha çok sevmeğe başladığı için.

Hes App

 Artık hiç kimseye hesap vermem.
Sevdiysem içimden geldi, gittiysem içimden gitti.


Beni kaybeden de kendi kaderine yenildi.

16 Ekim 2025

Yıkılım

Bazı insanların kolay yıkılmamalarının sebebi güçlü olmaları değil, vicdanlarının rahat olmasıdır.
 

Vicdan rahat olursa insan kendini daha iyi hisseder.

12 Ekim 2025

Vapurlar Bulutlar Martılar

 Hiç olmadığımız kadar mutluyuz ve huzurluyuz bugün.
Çünkü uzun zamandan beridir Facebok'ta takip ettiğimiz bir Sayfa'ya münâsip bir manzara-i nefise yakaladık.
İşbu resm-i şerifi ise birkaç dakika önce artık bu sayfalarda bulamayacağınız bir şahıs çekti.


Martılar mâlum-u âliniz Şehr-İstanbul'un ayrılmaz bir parçasıdırlar, tıpkı Kediler Kargalar Köpekler Kumrular Güvercinler ve bilumum Allah-u Te'âlâ'nın sessiz kulları gibi.
Dahası yukarıda saydığım kanatlı kuşlar Şehir Hatları Vaporlarında beleş yolculuk yapma hakkına da sahiptirler.
Onlar eğer olmazlarsa İstanbul tamamen bitmiş demektir ki sadece onların hatırlarına İstanbul var olmağa devam ediyor.

03 Ekim 2025

Bir Boşanma Davasının Daha Ardından

 Bu aralar Ekim-i Şerif Ayı'nın üçünç günündeyiz. Gündüzü hafif geçişli Saganak Yağmur ile geçirdik ama akşam vakti harika bir Boşanma Davasına şahit olduk Yağmur ile bir türlü kopamayan bağlarla bağlı olduğu sefkilı kocişkosu Bardak arasında.


Bu sefer bazı muhabirlerimiz boşta durmadılar ve davanın dosya içeriğini ele geçirmeği başardılar.
İmdı davayı gören Reyiz Yağmur'dan sormuş:
"Yağmur, yine kocan Bardak'tan boşanmak mı istiyorsun?"
Yağmur bu soruya başını aşağı sallayarak cevap veriyor.
Sonra reyiz sebep soruyor, Yağmur da cevaplıyor:
"Efenim mâlum-u âliniz üzere Şehr-İstanbul'a aylardan beridir başta Güneş ve Bulut'un engellemeleri ve beton yüzünden büyüyemeyen ve de sayıları çok azalan Ağaç'ların yüzunden yağıp da sularını sağlayamadım.
Çevresindeki barajlar artıkım tehlike bildirimleri gönderiyordu, icinde yaşayan insanların da benim için vazifemi yapmamakla suçlayan ifadeler duydum.
İmdı eğer izin verirseniz efenim bendeniz daha fazlama suç duyurularına ma'ruz kalmadan ve heyetinizde kabahâtli görünmemem için vazifemi ifa eylemek istiyorum."


Reyiz bu sefer Bardak'a dönmüş ve sormuş:
"Bardak, sen imdı eşinin işbu vazife aşkına karşı çikacak mısın?"
Bardak ifadesini biraz kırılgan vermiş:
"Reyizim efenim ben eşim Yağmur'un vazifesini ifa eylemsesine arsla karşı değilim ama Güneş bana yeteri kadar buharlaşmış su sağlayamadığı cihetle Bulut'a yeteri kadar suyu bile sağlama yapamadım.
Bu yüzden eşim Yağmur'un bugün benden boşanmasını istemiyorum, bana birkaç gün izin versin en azından yeteri kadar suyu kendisine sağlayayım.
Sonra zaten ben ne kadar mâni olsam dâhi benden boşanıp yağacak."


Reyiz bu sefer tanık Güneş'ten sormuş:
"Güneş, söylenenleri duydun işittin, tutanağa ekleyeceğin bir şey var mı?"
Güneş bu soruda her ne kadar kabahâtin kendisinde olduğunu kabûl de etse yine de kendini savunuyormuş:
"Reyizim ben Dünya'daki yaşayan insanların Yukarıdaki'ne ettiği duvalar yüzünden bu Yaz fazla mesai yapıp Şehr-İstanbul'u ısıttım ama Poyraz benim ışınlarımın Dünyaya erişme gücünü zayıflattı.
Yine de bu Yaz termometrelerin Otuzyedi dereceyi gösterdiği birkaç gün yaşandığı hepimizce mâlumdur.
Deniz'den yeteri kadar suyun Bardak'a gelmemesi benim suçum değildir ve o suçluyu bulmak benim vazifem değildir.
Dolayısıyla mevcut suyun Yağmur olarak yağabileceğini tahmin ediyorum."


Reyiz bu sefer de Bulut'tan sormuş:
"Bulut, sizce Yağmur'un yağma vazifesini ifa eylemesine herhangi bir mâni var mıdır?"
Bulutlar hazır Martılardan ve Vapurlardan ancak fırsat buldukları için biraz Yağmur'a yardım edebileceklerini ifadelerinde belirtmişler.


Bunun üzerine Reyiz bu akşam için Yağmur'un kocişkosu Bardak'tan boşanmasına ve Şehr-İstanbul'un üzerine gücü yetebildiği kadarıyla yağmasına karar vermiş.


İşte bu akşamki Hava Durumunu sağlayan kararın özeti böyleymiş, ama bakarsınız Yağmur bugünkü vazifesini çabuk hareketler yaparak bitirir ve sevgili kocişkosu Bardak'a erken vakit geri döner, belli mi olur?