Her yıl Kasım ayı geldiğinde bizlerin içine inanılmaz bir ayrılığın yıl dönümünün hüznü çöker. Bu ayrılık sıradan iki sevgili sanılan kişilerin ayrılmaları değildir.
Hayatta her ne kadar doğum gibi sevindirici bir şey varsa ölüm gibi hüzünlendirici şeyler de vardır ve ne yazık ki bu da doğanın bir yasasıdır.
Bu yazımda bugüne kadar sizlere hiç bahsetmediğim bir şeyden bahsedeceğim.
Bir adam düşünün, şimdi artık memleketimiz dâhilinde olmayan topraklarda çocukken tarlada karga kovalayan bir çocuğun yıllar sonra büyüyüp yüzyıllardır her tarafta toprak kaybeden bir ulusun makus talihini değiştiren ve bağımsızlığına kavuşturan, bu süre içinde sayısız badireler atlatmayı başaran ve bunları imkânsızlıklar içinde ortaya çıkartan "Adam gibi adam" olan Gazi Mustafa Kemâl Atatürk. Üstelik yukarıdakinin kendisine verdiği sadece elliyedi yıllık ömrüne sığdırdığı okuduğu üçbindokuzyüzdoksanyedi kitap, yazdığı ondört kitap, bugün kullandığımız ve Türkçe'nin bütün seslerini kapsayan yepyeni bir alfabe, bilgi ve eğitimin önemini anlatan başöğretmenden bahsediyorum.
Eğer bugün İzmir'in dağlarında çiçekler açıyorsa, Bodrum sahillerinde nargiliyemizi gönül rahatlığıyla içebiliyorsak, İstanbul'a sorgusuz sualsiz girebiliyorsak bunu "Adam gibi adam"a borçluyuz. Üstelik kendisi bu dünyadan terk-i diyar ederken bütün dünya basını kendisine methiyeler düzdüyse artık söyleyecek sözümüz kalmamış demektir. İşte onlardan biri:
Ancak ben bu kadar derinine inemeyeceğim şimdilik. Sadece günümüz basınından elde ettiğim birkaç resmi paylaşacağım.
İşte günümüz basınından 10 Kasım 2017. Resim aralarına sadece resimdeki yazılarla:
İşte bu yazıdaki resimlerin tamamı bu gazete sayfasından kopyalandı. Tek tek bakalım isterseniz.
Atatürk'ün ölümünün yetmişdokuzuncu yıldönümü nedeniyle saat dokuzu beş geçe tüm yurtta bir dakikalığına hayat durdu. Vatandaşlar Türkiye'nin her köşesinde Ata'sına saygısını sundu.
Bursa'da bir seyyar satıcı Atatürk'e saygı duruşunda bulunurken böyle görüntülendi.
İzmir'de düzenlenen yürüyüşe küçük bir çocuk da ağzında emziğiyle katıldı.
Dokuzu Beş geçe İstanbul Onbeş Temmuz Şehitler Köprüsünde de saygı duruşunda bulunuldu.
İstanbul Kadıköy'de binlerce kişi altıbuçuk kilometrelik "Ata'ya saygı zinciri" oluşturdu.
Ankara - İstanbul seferi yapan Pegasus Hava Yollarına ait uçaktaki yolcular dokuzu beş geçe saygı duruşunda bulundu.
Dolmabahçe Sarayına yürüyüş düzenlendi.
Manisa Soma'da görme engelli Arda Özgür Atatürk'e sevgisini böyle gösterdi.
Bodrum'da bir kişi Atatürk'e saygısını traktörün üstünde gösterdi.
Sivas'ta inşaatta çalışan işçiler de Atatürk'e saygı duruşunda bulundu.
Aynı şekilde Zonguldak'ta bir inşaatta çalışan işçiler de keza.
İstanbul bostancı sahilinde sporcular denizde yelkenler teknelerle saygı duruşunda bulundu.
Van'daki Çalımlı İlkokulundan bir öğrenci de Atatürk'e sevgisini portresine sarılarak gösterdi.
Mersin Tarsus'ta dokuzu beş geçe dünyaya gelen Poyraz Ata bebek.
Bu da uzun zamandır internette dolaşan efsahane resim. Şanlıurfa'da bir lisede yapılmış olan bir İngilizce sınavında verilen Türkçe cevap ve öğretmeninin verdiği not.
"Şu daracık yere şu kıt İngilizcemle koskocaman Atatürk'ü anlatmam olanaksız."
Bu hislerimi de anlatan cümleye bakınca ben daha fazla nasıl anlatabilirim size bu sevgiyi? Ahanda son paylaştığım bonus resme yorum sizlerin.