Bu Blogda Ara

Sayfalar

24 Eylül 2010

Kadınlar Kabinede Çoğunluğu Sağladı

İsviçre'de kadınlar bakanlar kurulunda çoğunluğu ele geçirdi.
Sosyal Demokrat milletvekili Simonetta Sommaruga dün mecliste yapılan dördüncü tur oylamadan sonra kabineye seçildi. Böylece topu topu yedi kişilik kabinede kadınların sayısı dörde ulaştı.




İsviçre'de kadınlar 1971'den beri genel seçimlere katılabiliyor. Ancak yine İsviçre kantonlarından Appenzell İnner-Rhodes'de ise kadınların yerel seçimlere katılması 1990 yılına kadar yasaktı.

Mağara Adamlarının Gerilerinde Kaldık

Mağara insanlarının çocuk yetiştirme açısından, günümüzün "Modern" Ebeveynlerinden daha iyi oldukları belirtildi.
 



Psikologlar, bebeklerin ağlamasına izin vermek, uzun zaman bebek arabasında bırakmak ve dışarıda oynamalarına izin vermemenin, sağlıklı iletişim kuramayan bir kuşağın ortaya çıkmasına yol açtığını bildiriyorlar.

Prof. Darcia Narvaez'e göre, avcı-toplayıcı toplumlar, çocuk yetiştirme konusunda 21. yüzyılın ailelerinden daha iyi fikirlere sahipti. O dönemin çocuklarının ağlamasına asla izin verilmiyordu, çocuklar sürekli kucakta taşınıyordu, sokakta çok zaman geçiriyordu ve aylar değil yıllarca meme emiyordu.

Daily Mail'deki habere göre Prof. Narvaez, 3 yaşındaki çocukların ebeveynlerinin tutumları ve bunların avcı-toplayıcı toplumlardaki çocuk yetiştirme biçimleriyle karşılaştırıldığı bir araştırma yaptı.

Eski toplumlarda çocukların geniş ailelerde büyüdüğünü, evde anne ve baba dışındaki bir sürü insanın daha çocuğa sevgi gösterdiği bir ortamın bulunduğunu belirten Prof. Narvaez, bu ailelerde çocukların ağlamaları ve yaygaralarına daha çabuk müdahale edilebildiğini söyledi.
Narvaez, "Çok eski atalarımız ayrıca, annelerinin kucağında daha fazla zaman geçiriyorlar ve böylece yakın bağ kuruluyordu. Çocuklar dövülmüyordu" dedi.

Çocukların ayrıca dışarıda özgürce oynamasına ve çevreyi keşfetmesine izin verildiğini belirten Prof. Narvaez, bu tür bir çocuk bakımının, kişiliğinin şekillendiği ilk yıllarda çocuğun maneviyatının oluşumunda önemli olduğunu kaydetti.

Günümüzde ise uzmanlar ebeveynlere, çocukların "kontrollü ağlamasına izin vermelerini" ve yaramazlık yapan çocukların odalarına kapatılarak cezalandırmalarını tavsiye ediyor.

Yapılan araştırmalar yeteri kadar oynamasına izin verilmeyen çocuklarda hiperaktivite ve ruh sağlığı sorunları ihtimalinin daha fazla olduğunu gösteriyor.

Prof. Narvaez, son 50 yılda Amerikalı çocukların mutluluk ve huzurunda azalma olduğunu gösteren araştırmaları da hatırlattı. İngiltere'de yapılan bir araştırma da, çocuklarda ruh sağlığı sorunlarında artış olduğunu gösteriyor.

Narvaez'in araştırması, gelecek ay ABD'deki bir konferansta bilim çevrelerine sunulacak.

23 Eylül 2010

İnokta Basın, Bunu Da Yazın

Siz istersiniz de biz yazmaz mıyız?
Siz "Yaz" diyeceksiniz, biz de "Kış"ıcağız, öyle mi?

Artıkım kabuğumu kırmaya başladım, bu zaman zarfında da kelimeler cebime dolmaya başladı, havalar serinliyor, günler de kısalıyor fazlama fark ettirmeden :-((

Bu kanıya nerden mi vardım?
Cumartesi günü "Kedi Besleme Faslı" sırasında.
Fakat gündüz mama hazırlama sırasındaki heyecanı Adaya gider gitmez bir anda hayal kırıklıklarına dönüştü :-((
Kediler galiba bu yemekten hoşlanmadılar. Resmen "Yemekteyiz" Programına dönderdik işleri :-((

Neyse biz yine konuyu basının inoktalıklarına getirelim.
Aslinda basın gerçekleri, sadece gerçekleri yazdığı zaman asla "İnokta" değildir.
Kaldı ki bu slogan eskiden stadlarda futebol müsabakası izleyen seyirciler eğer haakem yanlış bir karar vermişse söylemekten çekinmezlerdi.
Fakat şimdi eskilerde kaldı, artıkım direkt ana avrat düz gidiyorlar ...

İğrenç Bir Evlenme Teklifi


Bu Resme ben kendim asla yorum yapmıyacağım, siz değerlendirin :-))

Karikatürdeki yazıları okuyamıyanlar için:

Erkek:
Şu yüzüğü tak da başının bağlı olduğu belli olsun, iş yerinde dışarda falan asılan olmasın.
Kadın:
Dünyanın en iğrenç evlenme teklifini yaptın tebrik ederim seni Allah'ın Öküzü.
Erkek:
Al hadi al ... Kaptın gene pırlantayı ... Köfte seni.

Çok Belalı Bir Kırk Gün Geliyor


Güneş Sisteminin en büyük gezegeni Jüpiter,  Dünya'ya en yakın mesafeden geçti ve pek çok yerde çıplak gözle izlendi. Bu seferki geçişi özel kılan, Uranüs'ün de Dünya'ya en yakın mesafeden geçiyor olmasıydı. "Bu normal, ne var bunda?" diyebilirsiniz. Ama astrologlar öyle demiyor: "Bu dönem geçişinden pek çok kişi etkilenecek, kavgalar çıkacak, ayrılıklar yaşanacak. Özellikle burcu ateş grubuna dahil olanlar çok dikkatli olmalı! Kararsızlıklar yaşayabilirler. Herkes birbiriyle tartışabilir, nişanlı çiftler ilişkilerini bile bitirebilir. Hatta negatif elektrikten teknolojk aletler bile etkilenip bozulabilir..."
HaberTürk'te Begüm Çelikkol imzasıyla yayımlanan habere göre, İşin uzmanları etkin güneş rüzgarları neticesinde oluşan jeomanyetik fırtınalardan insanların beyin dalgalarının ve hormon seviyelerinin etkileneceğini söylüyor ve ekliyorlar: "Bazı erkekler bu etkilere agresif tepkiler verebilir, bazıları da tam tersine yaratıcı olabilir"
Astrologların uyarıları bu yöndeyken, işin uzmanları, "Jüpiter ve Uranüs'ün dünyaya yakın geçişi kimi, nasıl etkileyecek?" sorusuna şu yanıtları verdi:

Rezzan Kiraz:

"Uranüs'ün etkileri malum. Uranüs, beklenilmeyen ani değişimler ve sürprizler yaratır. Ama bu da sizin olaylara nasıl baktığınıza bağlı. Bu gezegenlerin bizi etkileyebilmesi için önceden bir gerginliğin olması lazım. Onun dışında insanların hayatlarında yenilik ve değişim, idealizim oluşur. Eski gider, yerine yenisi gelir. Her şerde bir hayır var dedikleri meseledir. İnsanları korkutmanın anlamı yok. Bazı kişiler bunu yapıyor, bunların yanlış olduğunu düşünüyorum. Her şeyin iyi olacağını düşünüyoruz. Uranüs olmasaydı insanlar hala marada ateşi bulmaya çalışıyorlar. Uranüs için kötü konuşturmam."

Metin Sırma:

"Bu dönemde Akrep, Yengeç ve Balık burçları çok şanslı olacak. Fakat bu burçların dışındakilerde büyük gerginlikler bekleniyor. Eğer hamle yapmak istiyorsanız, iş konusunda yatırım yapmak, denemeyin. Bu dönemi atlatın öyle adım atın. Ateş grubu (Koç, Aslan ve Yay) çok dikkat etmeli. Kararsız bir dönem geçirecekler. İkili ilişkilerde karşınızdaki insanlarla ilgili kararsızlıklar yaşayabilirler. "Bu bana karşı ciddi mi, benimle dalga mı geçiyor?" şeklinde düşüncelere kapılabilirler. Toprak Grubu da (Boğa, Başak ve Oğlak burçları) çok dikkatli olmalı. Bu aralar boşanmalarda patlama olabilir. Yeni evli çiftler bile kavga edebilir. Özellikle su ve ateş grubu arasında şiddetli tartışmalar yaşanacak. Bu dönemde anlaşamayacaklar, maddi ya da manevi olarak birbirlerini tatmin edemeyecekler. En çok da Oğlak burcu dikkatli olmalı. Bu dönemde thechnologic aletler de bozulabilir. Cep telefonları, internet bağlantıları olumsuz etkilenebilir. Okula yeni başlayan çocuklar da olumsuz etkilenebilir. Bunların etkisi Kasım ayı başına kadar sürecek."

Öner Döşer:

"Dolayısıyla 21 Eylül- 29 Ekim 2010 tarihleri arasında, terör ve şiddete yönelik eylemler artabilir. Uluslar içerisinde ve uluslar arası gerginlikler yaşanabilir. İnsan eliyle yapılan çevreye zararların olumsuz sonuçlarıyla karşılaşılabilir. Doğal felaketlerde artış olabilir. Daha önce doğal felaketlerden etkilenmiş bölgelerde salgın hastalıklar görülebilir"

Bu Aralar Bilgisayarınıza Dikkat Edin

Teknolojinin hızla ilerleyişine tabii ki Trojan'lar (Truva virüsleri) de ayak uyduruyor ve her gün daha da şaşırtan taktiklerle kullanıcının karşısına çıkıyor.



İnternette girdiğiniz siteleri yayınlayan ve sahte mesajlar atan bazı Trojan'lar şimdiye kadar karşımıza çıkmıştı ancak Kenzero Trojan bunu bir adım ileriye götürüyor ve size şantaj yapıyor.
Trojan'i hazırlayan programcılar; hem girdiğiniz sayfaları, yasa dışı indirdiğiniz porno filmleri bir internet sitesinde kişisel bilgilerinizle beraber yayınlıyor ve bu bilgilerin kaldırılması karşılığında sizden 18 dolar talep ediyor.

Kenzero bir oyunun kayıt penceresi olarak karşınıza çıkıyor ve buradan kişisel belgelerinizi alıp bilgisayarınıza yerleşiyor. Bu şantajcı Trojan'in yayıldığı en büyük ağ ise Winny dosya paylaşma ağı. Bu ağın 200 milyon kullanıcısı olduğunu düşünürsek, Kenzero'nun bu ağın da dışına çıkması kaçınılmaz.

22 Eylül 2010

Bakmak Mı Görmek Mi?

Genç bir çift, yeni bir mahalledeki yeni evlerine taşınmışlar. Sabah kahvaltı yaparlarken, komşu da camaşırları asıyormuş. Kadın kocasına "Bak, çamaşırları yeterince temiz değil, çamaşır yıkamayı bilmiyor, belki de doğru sabunu kullanmıyor." demiş.
Kocası ona bakmış, hiçbir şey söylememiş, kahvaltısına devam etmiş.
Kadın, komşusunun çamaşır astığını gördüğü her sabah aynı yorumu yapmaya devam etmiş.

Bir ay kadar sonra, bir sabah, komşusunun çamaşırlarının tertemiz olduğunu gören kadın çok şaşırmış.
"Bak" demiş kocasına, "Çamaşır yıkamayı öğrendi sonunda, merak ediyorum, kim öğretti acaba ?"
"Ben bu sabah biraz erken kalkıp penceremizi sildim" diye cevap vermiş kocası.


Hayatta da böyle değil midir? Başkalarını izlerken gördüklerimiz, baktığımız pencerenin ne kadar temiz olduğuna bağlıdır. Birini eleştirmeden ve hemen yargılamaya başlamadan önce zihin durumumuza bakmak ve "iyi" olanı görmeye hazır olup olmadığımızı farketmek güzel bir fikir olabilir...

Kimsenin Yanıtlayamadığı On Soru

"Hayatın anlamı ne?" "Tanrı var mı?" ya da belki "Sarışınların hayatı daha mı eğlenceli?"
Bu sorular, dünyanın yanıt verilmesi en zor soruları.

İnternet arama motoru "Ask Jeeves" son 10 yılda yöneltilen sorular arasında 'yanıt verilemezler' grubunda en sık karşılaştığı soruların bir listesini yaptı. Liste, kurulduğu 2000 yılından bu yana siteye iletilen 1.100.000.000 arama sorusu arasından derlendi. Yanıt verilmesi zor olan başlıca konular arasında ölüm, aşk ve şöhret dikkat çekiyor. Ancak "Tony Soprano öldü mü?" de listeye giren sorulardan biri

İşte En Çok Sorulan Sorular:

1. Hayatın anlamı ne?
2. Tanrı var mı?
3. Sarışınların hayatı daha mı eğlenceli?
4. En iyi diyet hangisi?
5. Orada kimse var mı?
6. Dünyanın en ünlüsü kim?
7. Aşk nedir?
8. Mutluluğun sırrı nedir?
9. Tony Soprano öldü mü?
10. Ne kadar yaşayacağım?

Ask Jeeves temsilcileri, özellikle ABD'de çok popüler olan The Sopranos adlı gangster dizisinin son bölümü ardından pek çok kullanıcının muğlak bir sonla biten dizinin kahramanın akıbetini merak ettiğini belirtiyor. Site yöneticileri ayrıca tek ya da doğrudan bir yanıt vermesi zor olan meseleler konusunda kullanıcılara yol göstermek için 'yanıt verilemeyenler' bölümü oluşturuyor. Bu alanda topluluk üyeleri birbirlerinin sorularına yanıt verebilecek.

Logosu Jeeves adında bir uşak olan Ask Jeeves (Jeeves'e Sor), Google gibi daha popüler arama motorları karşısında rekabet etmeye çalışıyor. Bazı ülkelerde sadece Ask adıyla faaliyet gösteren sitenin kuruluş amacı, sadece anahtar kelimelerle değil de, soru kalıplarıyla da aramalara yanıt verebilmekti. Ancak şirket bazı sorulara basit ya da kesin bir yanıt sunmanın zor olduğunu kabul ediyor.

21 Eylül 2010

Fatmagül'ün Suçu Ne?

Hap içtik patladık, Fatmagül'e rastladık, Fatmagül'ün suçu yok, Biz onu Bihter sandık.


Aşkımız tatlı bir yalan
Loş ışıkta görülen rüyadan başka bir şey değilmiş yaşadıklarım
Şimdi anlıyorum ki yalan aşkımızın ateşi değil ben kendimmişim için için yanan
Senden geriye kalan küllenmiş bir beden
Utanma doya doya bak bu küller senin eserin
Bak şimdi savruluyor rüzgarlarda
Hiç bir zaman birleşmiyeceksine
Ağlamamı mı istesin seni sevdiğim için?
Yoksa sana küsmemi mi?
Beni düşünme, ben halimden memnunum
Çünkü bir insan müsveddesinin ne mal olduğunu gösterdin bana
Senin için hayaller kurarken ben
Neden bana böyle bir şey yaptın sen?

19 Eylül 2010

Kınalıada'nın Botsancı'ya Mopur Saatları

Kabataş Hattını yazdık, tabi Bostancı Yolunu da yazmamız gerekmez mi? Yoksa kışmamız mı gerekicek?

Huzurlarınızda Kınalıada - Bostancı Mopur Hareket Saatlarının Listesi

Botsancı - Kınalı Direct:
8:00 - 10:15 - 13:15 - 15:00 - 16:00 - 18:00 - 22:15 - 24:10
Pazar Günleri:
8:30 - 10:45 - 14:30 - 15:45 - 16:45 - 17:45 - 19:45 - 21:00 - 22:00 - 24:10
Sefer Müddeti : 25 Dakka

Botsancı - Büyükada - Kınalı
9:30 - 12:15 - 17:00 - 19:00 - 19:45 - 21:30
Pazar Günleri:
9:45 - 13:15 - 18:45
Sefer Müddeti : 80 Dakka

Kınalı - Botsancı Direct:
7:00 - 10:50 - 13:35 - 18:20 - 20:20 - 21:05 - 22:50
Pazar Günleri:
7:15 - 11:05 - 14:35 - 20:05
Sefer Müddeti : 25 Dakka

Kınalı - Büyükada - Botsancı
8:25 - 10:40 - 13:40 - 15:25 - 16:25 - 18:25 - 22:40
Pazar Günleri:
8:55 - 11:10 - 14:55 - 16:10 - 17:10 - 18:10 - 20:10 - 21:25 - 22:25
Sefer Müddeti : 80 Dakka

Bunların haricinde Mavi Marmara Motor Koperatifini unutmıyalım:
Bostancı - Kınalı:
7:10 (Burgaz) - 9:00 - 16:30 (Burgaz) - 23:00 (Tekmil)
Pazar Günleri:
9:15 - 11:30 (!) - 12:15 - 14:10 - 16:30 (Burgaz) - 18:30 (!) - 23:00 (Tekmil)

Kınalı - Bostancı:
8:00 - 9:25 (Burgaz) - 17:30 - 24:30
Pazar Günleri:
9:40 (Burgaz) - 11:55 (!) (Burgaz) - 12:40 (Burgaz) - 17:30 - 18:55 (!) (Burgaz) - 24:30

Not: (Burgaz) Yazılı seferlerde önce Burgazada'ya uğrar.
(!) İşaretli ve İtalik yazılı seferler 30 Kasım 2010 - 1 Nisan 2011 arasında çalışmaz.
(Tekmil) Seferi ise son sefer olup Bostancı - Büyükada - Heybeliada - Burgazada - Kınalıada - Bostancı Ring Seferi.

Ayrıca Pazar Günleri haricinde Yük Motorları da mevcuddur:
Bostancı'dan:
7:30 - 9:30 - 11:00 - 12:30 (Tekmil)

Ada - Köprü Vapor Saatları

Malum ki zaman bitti, artıkım Adaların Vaporları da azaltıldı:
Bugün eve giderken Eskelelerden birinden listeyi elime geçirdim.

Bugünden itibaren Ada Vaporları Kabataş İskelesinden aşağıdaki saatlarda hareket edecekler:

6:50 - 8:40 - 10:40 - 12:00 - 14:00 - 16:30 - 18:30 (D) - 19:40 - 23:00

Pazar Günleri İse:

7:00 - 9:10 - 10:30 - 12:00 - 14:00 - 16:30 - 18:15 (D) - 19:30 - 23:00

Dönüşler Büyükada İskelesinden Hareketler:

6:00 - 6:50 (D) - 8.35 - 10:20 - 12:40 - 15:00 - 17:20 - 18:15 (D) - 20:00

Pazar Günleri İse:

7:00 - 8:00 - 10:00 - 12:30 - 15:00 - 16:00 - 17:15 - 18:45 (D) - 21:30

(D) İşaretli seferler Kadıköy İskelesine UĞRAMAZ.

Büyükada - Kınalıada Arası Süre 45 Dakkadır.

Kedi Besleme Raporu


Mamalar hazırlandı, Adaya doğru yol alacaz :-))


Duvardaki Bir Kedi


Size bir şey diyeyim mi, kediler biz insanattan daha iyi poz veriyor.
Canım, sen ne de güzel şeysin öyle, yerim seni :-))


Bu kedi var ya, beni tırmaladı :-;((


Bunlar da benim Adadaki Kedilerim ...


Kedi Besleme Raporu

18 Eylül 2010 Cumartesi Günü İkindi Ezanını müteakip iki torba dolusu el yapımı mama Kınalıada'daki yolda görülen kedilere iki saat içinde dağıtılmış, fakat bu yemeklerin yarısından fazlası yenmediği cihetle büyük ihtimalle karga ve güvercin gibi kuşlara kalmıştır. Onlar da yemezlerse israf olucaktır.

Kedi besliyenlerin mama konusunda biraz seçici olmaları gerektiği işbu tecrübeyle imdı sabitleşmiştir.
Yani sadece "Etsuyu + Tavuksuyu + Ekmek + Püsküt" karışımlı ıslak mama tek başına fazlama bir işe yaramamaktadır, çünkü kediler bu karışımdan fazlama hoşlanmamışlardır.

Bilgilerinize Arz Eder, Saygılar Sunarım.