Bu Blogda Ara

04 Ocak 2020

Şirket-i Hayriye Boğaza Açılsın

Mimari Restorasyon Kültür Varlıklarını Koruma Derneği bugün aldığımız bir habere göre yüz yıl önceki vaporların çakmalarının yapılması ve işletilmesi için İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bir öneri ve proce sundu.
Aynı zamanda Şirket-i Hayriye'den kalmış görüntüsü verilen vaporların İstanbul'un kültür tarihine ve turizmine kazandırılmaları için üniversitelerle de işbirliği içine girdi.


Geçen yıl içinde Mimari Restorasyon Kültür Varlıklarını Koruma Derneği tarafından düzenlenen ve Taç Vakfının evsahibi olduğu bir toplantıda Şirket-i Hayriye vaporlarının İstanbul'un kimliğine ve manzarasına ziyadesiyle yakışacağı konuşuldu. Toplantıya katılan İstanbul Şehir Hatları genel müdürü Sinem Dedetaş ve denizcilik tarihi araştırmacısı Ahmet Güleryüz konuşmalarında İstanbul Boğazında tarihi yeniden yaşatmak için dünyanın en eski denizyolu şirketi olan Şirket-i Hayriye döneminin şimdilik nispeten ufak olan Tarabya, Tarz-ı Nevin, Dilnişin, Şihap tarzı otuz veya otuzbeş metrelik teknelerin çakmalarının yeniden yapılması için bir proce hazırlandığını ve kültür tarih ve turizme katkı sağlayacağını söylediler.


Görünüşe göre Şehir Hatları bu teknelerden yaptırırsa belki günümüzde Boğazda sefer yapan Turyol ve Dentur Avrasya mopurlarından daha güzel bir hava katacağı kesin.
Tabi bu seferlerin sadece hafta içleri değil hafta sonları da yapılması daha mantıklı olacaktır.
Ancak biz şimdilik toplantıya geri dönelim ve yetkililerin basına verdikleri beyanatları anlatalım.


Serhat Şahin
(Mimari Restorasyon Kültür Varlıklarını Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı)
İstanbul'un kıyı boyunca uzanan görkemli saraylarını, zengin yalılarını, sahilhanelerini, biraz içeride kalan köşklerini, konaklarını, Selâtin Camilerini, Galata Kulesi'nin Kız Kulesi'ne beslediği bitmeyen aşkını siyahi dumanlarıyla selâmlayıp eşlik eden estetik harikası Şirket-i Hayriye vaporlarının İstanbul'un resimleri çizilmeye değer manzaralarına verdiği katkılarının tekrardan kazanılması adına derneğimiz adına Ahmet Güleryüz üstadımız ve mevzuat-ı umumiye dâhilinde üniversitelerimizle teknik ve bilimsel çalışmalarımız devam etmektedir.
Öncelikli olarak düşük mâliyetlerle ve günümüz teknolojisinin de kullanılabileceği Tarabya, Tarz-ı Nevin, Dilnişin, Şihap tarzı otuz veya otuzbeş metrelik teknelerin çakmalarının yeniden yapılması ele alınmıştır. Ayrıca bizzat Hasköy Tershânemizde ilk yerli üretim olarak yapılan Kocataş ve Sarıyer vaporlarımızın tekrar kazanılması için çalışmalarımız devam etmektedir.
Estetik harikası tarihi vaporlarımızın İstanbul hâlkının ve İstanbul'a misafirliğe gelmiş turistlerin kullanımına sunulması ülkemizin kalkınmasına ve sürekli tıkırında devam eden ekomonisine ve iktisadına önemli destekler sağlayacaktır. Bu vesile ile paydaşlarımızla birlikte yürüttüğümüz procemize İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu ve Şehir Hatları İşletmesinin verecekleri destekler ülkemiz ve İstanbul adına tarihi bir önem arz etmektedir.


Ahmet Güleryüz
(Denizcilik tarihi araştırmacısı)
Dünyanın en eski kent içi deniz ulaşım kuruluşlarından biri olan Şirket-i Hayriye'ye ait ve İstanbul hâlkının gönlünde çok değerli yeri olan vaporlarımızdan hiç olmazsa bir adedinin çakmasının yapılıp yüz yıldan sonra İstanbul denizlerinde yüzüp yeniden yaşatılmasının çok önemli olduğunu belirtirim. Böyle bir girişimin üç büyük imparatorluğa başkentlik yapmış olan İstanbul'a borcumuz olduğunu hatırlatmak isterim.


Gelelim biz günümüzdeki gerçekler vaziyetine:
Hepimizin mâlumu ama günümüzün gençliği Bindokuzyüzseksenaltı yılına kadar seferde kalan ama sonlarda sadece Üsküdar - Beşiktaş arası çalışabilen Altmışsekiz baca numaralı Güzelhisar vaporunun sadece Otuzbeşbin Türk Lirasıcık karşılığında demirciye hurda olarak satıldığını ve koskoca Rahmi Koç'un bu kültür hazinemizi kurtaracak parayı harcamak istemediğini bilmez.
Şirket-i Hayriye'den seferde kalan son vapor olduğu için de kurumu temsil etmesi gereken Güzelhisar'dır, başkası değil.
Bir başka yazımızda Şirket-i Hayriye'nin vaporlarının bir tanıtımı olacak, beni okumaya devam edin.
Kaldı ki İstanbul Elektrik Tramvay Tünel işletmeleri genel müdürlüğü geçtiğimiz yıllarda Çakma Leyland, Çakma Mersedes, Çakma Bussing, Çakma Man, Çakma İkarus, Çakma Tosun, Çakma Skania alamet-i farikalı otobüsleri yeniden yaptırdı İkitelli Garajında, ancak bunlar son aldığım haberlere göre garajda çürüyorlar.
Benim korkum bir hevesle başlanan işbu procenin geçen zaman içerisinde sükut-u hayale uğramasıdır. Çünkü bizler balık hafızalıyız, çevremizde İstanbullu kalmadı, İstanbul ise Suriyeli kaynıyor.
Elin Suriyelisi ne anlar vapordan tarihten geçmişten? Bir geçmişi olaydı öncelikle vatanını korurdu.
Suriyeliler unutmasın ki vatanını korumayı beceremeyenler ileride yaşayacak bir vatan bulamazlar.

01 Ocak 2020

Ocak Geldi

Birkaç saat önce koskocaman İkibinondokuz Yılını geride bıraktık, artık bir daha geri gelmeyecek olan zaman bizden İkibinondokuz Yılını aldı götürdü, yerine de İkibinyirmi yılını getirdi.
Ben genel olarak artıkım Yeni Yılı kutlama taraftarı değilim, ama kutlamak isteyen de kutlayabilir.
Geçen yılın son yazısında da belirttiğim gibi, ama bu kez bağlantıyı vermeyeceğim, arayın kendiniz bulun. Gıcıklık işte.
Biz yine günümüzü yaşamaya başlayalım.


Artıkım yeni bir yıl ve yeni umutlar geldiği ve havaların da soğuk olduğu cihetle kapalı ve sıcak yerlerde zaman geçirmenin de zamanı gelmiştir.
Gelsin artık Kahve Ihlamur Yeşilçay Sâhlép gibi sıcak içecekler, kazak palto eldiven külotlu çorap şapka gibi kalın giyecekler, şemsiye bot gibi ekıstıra aksesuvarlar.


Yine Kocakarı Takvimimizde içinde bulunduğumuz Ocak Ayı'nın önemli günlerini paylaşmaya başlıyor ben:

Bir Ocak : Yılbaşı
Dört Ocak : Fırtına
Altı Ocak : Haçın Suya Atılması
Dokuz Ocak : Zemheri Fırtınası
Ondört Ocak : Zemheri Ayı
Onyedi Ocak : Fırtına
Ondokuz Ocak : Fırtına
Yirmibir Ocak : Kova Burcu
Yirmidört Ocak : Fırtına
Yirmialtı Ocak : Fırtına
Yirmialtı Ocak : Cemâziyel Âhir-i Şerif Ayı
Yirmiyedi Ocak : Soğukların En Şiddetli Zamanı
Yirmidokuz Ocak : Ayandon Fırtınası
Otuzbir Ocak : Erbain'in Sonu

Yukarıdaki bilgiler Kocakarı Takviminden alınmıştır, her birinin açıklaması günü geldiğinde bulunabilir.
Üstelik eskilerin kullandığı Kocakarı Takviminin bugüne kadar yanıldığı görülmemiştir.

Yılbaşı Gecesi Gece Metrosundan Görünümler

Yeni yılın daha doğrusu İkibinyirmi Yılının ilk saatlerindeyiz, bu sefer Gece Metrosu'nu bizzat görme fırsatına erişti ben sonunda.
Hani bunca aydan beridir yazıyorum veya kışıyorum ama bir türlü görememiştim.
Genel olarak söyleyeyim ki Gece Metrosu'nun varlığı insana biraz güven özveri tecrübe sağlıyor.
Gelelim içeriden çektiğim resm-i şeriflere:


Gece Metrosunun sefer aralığının yirmi dakika olduğunu işbu mevzuat-ı umumiyenin vukua avdet eylediği ilk günlerde de söylemişti ben.
Bu vesile ile ben de Gayrettepe'de yaklaşık olarak onbeş dakika boyunca gelecek olan treni bekledim.


Metro zamanında geldi çok şükür, norminâl şeraitte Metroda resim çekmek serbest değil ama işbu sıkıntıda Ayfon sağ olsun imdadıma yetişti.


Bu da beni aslında pek uzun olmayan ama yürünmesi de pek kolay olmayan Gayrettepe ile Taksim arasındaki mesafeyi çabucak kat etmemi sağlayan Metro vagonunun içi.
Beyoğlu Metrosu ilk açıldığı zaman yapılan bir deneme seferinde rahmetli Sakıp Ağa (Sabancı) bu trenler için "Uçtuk uçtuk" demişti televizyonda.
Görüldüğü üzere aslında Gündüz Metrosu'ndan o kadar çok farklı değil, genel olarak Taksim'e doğru giden kalabalığı taşıyor, asıl kalabalık elbette ki Taksim'de konuşlanmış vaziyetteydi.

31 Aralık 2019

Evrensel Bakış

Bizler dünya olarak biraz sonra İkibinondokuz yılını geride bırakıp İkibinyirmi yılına gireceğiz veya İkibinyirmi yılı bizlere girecek.
Ancak bu evrende tek başımıza olduğumuzu sanmıyor ben.
Biraz uzaklara gidelim ve dünya dışı varlıkların düşüncelerine bir göz atalım dedik:


Aslında her zaman diyorum ki geçen her bir saniye bizleri ölüme bir saniye daha yaklaştırıyor diye, ne de olsa dünya üzerinde geçireceğimiz zaman ve saniyelerin adedi Allah-u Te'âlâ tarafından biliniyor.
Ya biz yukarıdakine göre geçen zamanı bize göre de yeni bir yılın gelişini kutlarken bizlere bahşedilen o kıymetli saniyelerimiz biterse ne olacak?

30 Aralık 2019

İett'den Yılbaşı Tarifesi

Şurada içinde şimdilik bulunduğumuz İkibinondokuz Yılının bitmesine sadece otuzbirbuçuk saatçik kaldı.
Bu zaman zarfında İett yarın ve ertesi günü için bazı önlemleri açıkladı.
Gece Metrosu daha önce açıklandığı şekilde sabaha kadar çalışacak.


İett otobüsleri ise günlük gece otobüsleri haricinde arz edilecek hatlarda seferlerine devam edecek.


M1A : Atatürk Havalimanı - Yenikapı
M1B : Kirazlı - Yenikapı
M2 : Hacı Osman - Yenikapı
M4 : Tavşantepe - Kadıköy
M5 : Çekmeköy - Üsküdar
M6 : Boğaziçi Üniversitesi - Levend

Diğer hatlarda saat 2:00'ye kadar Sefer uzatması yapılmıştır:

M3 : Başakşehir - Kirazlı
T1 : Bağcılar - Kabataş
T4 : Mescid-i Selâm - Topkapı
F1 : Taksim - Kabataş


34G : Beylikdüzü Son Durak - Söğütlüçeşme (Metrobüs Hattı)
11ÜS : Sultanbeyli - Üsküdar
12A : Üsküdar - Kadıköy
15F : Çifteçınarlar - Kadıköy
17 : Pendik - Kadıköy
19S : Yenidoğan - Kadıköy
25G : Sarıyer - Taksim
40 : Rumeli Feneri - Taksim
55T : Gazi Osman Paşa - Harbiye
76D : Bahçeşehir - Taksim
89C : Başakşehir - Harbiye
121A : Çifteçınarlar - Mecidiyeköy
122C : Tepeüstü - Mecidiyeköy
129T : Bostancı - Taksim
130A : Deniz Harp Okulu - Kadıköy
222 : Pendik - Kadıköy
E-10 : Sabiha Gökçen Havalimanı - Kadıköy

Kırmızı yazılı olan hatlar günlük gece çalışan hatlardır. Diğerleri sadece bu gece için özel olarak sefere verildiler.


Yeni yılın yani İkibinyirmi Yılının ilk günü seferler Pazar tarifesi ve ücretsiz olacağı bildirilmiştir.


Yılbaşı gecesini dışarıda ve İstanbul'da geçirecek vatandaşlarımızın dikkâtlerine sunulur.