Bu Blogda Ara

İstanbul Büyükşehir Belediyesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İstanbul Büyükşehir Belediyesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Haziran 2021

İkarus : İstanbul'da Bir Macar - İlk Nesil Volüm İki

 Bundan yaklaşık iki ay kadar önceki İkarus hakkında yazmış ve sizlere birkaç adet tanıtmıştım, sıra yeni resm-i şeriflerinden sonra yazımın ikinci bölümüne geldi.
İlk nesil İkaruslar İstanbul'a Bindokuzyüzyetmişdokuz yılında gelip işlemeğe başladığını ve Bindokuzyüzdoksanüç yılında son kalan birkaç adediyle birlikte seferden kaldırıldığını sanırım biliyorsunuzdur.
Eski İkarusların yerine de yenileri Bindokuzyüzdoksanbir yılından itibaren Bindokuzyüzdoksandört yılına kadar parti parti geldi, ikinci nesilleri ise İkibinonüç yılında seferden kaldırıldılar.
İkarus başlıklı yazımıza bu sefer Sultan Ahmet'te görülen üzerinde Akbank reklâmlı 1760 filo kodlu körüklüyle başlıyoruz, zamanın 63 numaralı Çeliktepe - Bayazıd hattında seferde:


O zamanların 63 numaralı hattının öyle eksanterik bir güzergâhı vardı ki sanırım İstanbul'un belkemiği sayılabilecek hatlarındandı.
Her ne kadar bir önceki yazımda geçen Gültepe semtiyle yakın da olsalar 63 ve 64 numaraların yolu Barbaros Hayrettin Paşa Caddesi'nden değil Teşvikiye Caddesi üzerinden işlerlerdi.
Çeliktepe'den çıkar, Levend Dördüncü Kısım'a (Bazılarımızın dediği gibi Dördüncü Levent değil, çünkü Levend ile aynı dönemler kurulmağa başlanan Ataköy'deki kısımlara Dördüncü Ataköy demiyoruz, Ataköy Dördüncü Kısım diyoruz) gelir, Levend Birinci Kısım - Zincirlikuyu - Gayrettepe - Mecidiyeköy - Şişla - Osmanbey'e kadar gidiş geliş aynı yolu yani Büyükdere Caddesi'ni izleyen güzergâh 63 numaranınkisinde Halaskâr Gazi Caddesi yoluyla Harbiye'ye, Cümhûriyet Caddesi yoluyla Taksim'e, Tarlabaşı Caddesi yoluyla Tepebaşı'ya, Refik Saydam Caddesi yoluyla Şişhâne'ye, Yolcuzade İskender Caddesi yoluyla Azapkapu'ya, Atatürk Köprüsü yoluyla Unkapanı'ya, Atatürk Bulvarı yolundan Vefa - İstanbul Belediyesi - Aksaray'a, Ordu Caddesi yoluyla Lâléli ve Bayazıd'a ulaşır ancak Bayazıd'da son durak olmadığı için Yeniçeriler Caddesi yoluyla Çemberlitaş'a, Divanyolu Caddesi üzerinden Sultan Ahmet'e (Ki resimde de buraya kadar gelmiş) Alemdar Caddesi yoluyla Gülhâne Parkı önüne, Muradiye Caddesi yoluyla Sirkeci'ye, Ankara ve Reşadiye Caddeleri yoluyla Eminönü'ye, Galata Köprüsü yoluyla Karayköy'e, Karayköy Rıhtım Caddesi yoluyla Tophane'ye, Meclis-i Mebusan Caddesi yoluyla Salı Pazarı - Fındıklı - Kabataş - Dolmabahçe'ye, Dolmabahçe Caddesi yoluyla Akaretler'e gelir ama o zamanlar Spor günümüzde Süleyman Seba Caddesi yoluyla Maçka'ya tırmanır, Teşvikiye Caddesi yoluyla Teşvikiye ve Nişantaş'a, Rumeli Caddesi yoluyla Osmanbey'e gelir, Büyükdere Caddesi yoluyla da Mecidiyeköy - Levend yoluyla Çeliktepe'ye geri dönerdi.
Bu ringin tersi olan 64 numara ise Harbiye'den sonra Valikonağı Caddesi yoluyla Nişantaş'a, Emlâk ve Eytam ya da Abdi İpekçi Caddesi yoluyla Maçka'ya, Bayıldım Caddesi'ni inerek Dolmabahçe'ye, Meclis-i Mebusan Caddesi yoluyla Kabataş - Fındıklı - Salı Pazarı - Tophane'ye, Kemeraltı Caddesi yoluyla Karayköy'e, Galata Köprüsü yoluyla Eminönü'ye, Reşadiye ve Ankara Caddesi yoluyla Sirkeci'ye, Ebu Suud Caddesi yoluyla Gülhâne'ye, Alemdar Caddesi yoluyla Sultan Ahmet'e, Divanyolu üzerinden Çemberlitaş'a, Yeniçeriler Caddesi yoluyla Bayazıd'a, Ordu Caddesi yoluyla Lâléli ve Aksaray'a, Atatürk Bulvarı yoluyla İstanbul Belediyesi - Müze - Unkapanı'ya, Atatürk köprüsünü geçerek Azapkapu'ya, Yolcuzade İskender Caddesi'ni tırmanarak Şişhâne'ye, Meşrûtiyet Caddesi yoluyla Beyoğlu Belediyesi - Tepebaşı - Galatasaray'a, İstiklâl Caddesi yoluyla Taksim'e, Cümhûriyet Caddesi yoluyla Harbiye'ye gelir, yoluna geldiği yoldan devam ederdi.
Bindokuzyüzsekseniki Rehberinde 63 ve 64 numara olarak kaydedilmiş olan bu hatların numaraları Bindokuzyüzseksenaltı Rehberinde ÇE1 ve ÇE2 olarak değiştirildi.
Bindokuzyüzdoksan yılında İett otobüslerinin verimliliğinin arttırılması kapsamında iptâl edildi, yerine 64Ç numaralı Çeliktepe - Taksim hattı ihdas edildi, Bindokuzyüzdoksaniki yılında da Bayazıd ile Sirkeci arasındaki güzergâhına Çağdaş Tramvay yapılınca kısmen trafiğe kapatıldı, Beyoğlu Metrosu açıldıktan sonra da önce Pangaltı'ya sonra da Şişli'ye kısaltıldı.
Bir de bunlara ilâve olarak 63A vardı, Çeliktepe ile Eminönü arasında düz hat olarak işlerdi.
Güzergâhı da Zincirlikuyu'ya kadar aynı olmakla birlikte yanlış bir isimlendirmeyle Barbaros Bulvarı yolundan Darphâne - Balmumcu - Ertuğrul Sitesi - Yıldız Teknik Üniversitesi - Beşiktaş'a, Beşiktaş Caddesi yoluyla Akaretler'e, Dolmabahçe Caddesi yoluyla Dolmabahçe'ye biraz kestirmeden giden hat 64 numaranın gidiş 63 numaranın dönüş yoluyla Eminönü'ye kadar işlerdi.
Yine Bindokuzyüzdoksan yılında İett otobüslerinin verimliliğinin arttırılması kapsamında iptâl edilip 63Ç numarasıyla Beşiktaş'a kısaltıldı, iki yıl kadar sonra Eminönü'ye geri döndü, bir zaman sonra Ç türevi atılarak düz 63 oldu, Çağdaş Tramvay Kabataş'a geldiği zamanlar Kabataş'a kısaltıldı. Diğer taraftan Çeliktepe tarafı önce Yahya Kemâl Dereiçi'ye sonra da Kâğıthâne Garajına uzadı.


İkinci olarak bir adet üzerinde rahmetli Pamukbank reklâmı olan Bindokuzyüzelli filo kodlu solomuz 35C hattında Taksim'den Koca Mustafa Paşa'ya giderken Bozdoğan Kemeri altında kameramıza yakalanmış.
Her ne kadar 35C numaranın o günlerdeki güzergâhına göz atacak olursak Taksim'den çıkar, Tarlabaşı Caddesi yolundan Ömer Hayyam'a, Refik Saydam Caddesi yoluyla Tepebaşı ve Şişhâne'ye, Yolcuzade İskender Caddesi yoluyla Hâliç Tershânesi ve Azapkapu'ya, Atatürk Köprüsü'nü geçip Unkapanı'ya, Atatürk Bulvarı yoluyla Müze'ye Bozdoğan Kemeri altından geçerek Haşim İşcan geçidi altında İstanbul Belediyesi'ne, ve Aksaray'a, Millet Caddesi yoluyla Yusufpaşa'ya ve Haseki Hastahanesi civarından sola dönerek Haseki Hastahanesi ve Cerrah Paşa'ya, sonra da Kocamustafapaşa Caddesi yoluyla Esekapı ve Koca Mustafa Paşa son durağa gelirdi.
Dönüşünde ise Şişhâne sonrası Meşrutiyet Caddesi yoluyla Altıncı Daire-i Belediyye - Tepebaşı - Galatasaray'a ve İstiklâl Caddesi yoluyla Taksim'e gelirdi.
Bindokuzyüzseksensekiz sonrası Tarlabaşı Bulvarı açılınca güzergâhı Tarlabaşı Bulvarı'na alındı, İkibinonbeş gibi Taksim'deki son durağı bazı başka hatlarla birlikte Harbiye'ye uzatıldı.
İett'nin ihdas ettiği günden beri güzergâhı üzerinde fazlama bir oynamadığı hat günümüzde Özel Hâlk Otobüsleri ve İstanbul Otobüs Anonim Şirketi'ye devredilmiş durumda, yani özelleştirildiği için körüklü otobüsü hak etmesine rağmen sadece solo çalışmakta.


Bu yazımızın üçüncü resm-i şerifinde 1655 filo kodlu Şekerbank reklâmlı körüklümüz Sirkeci'de bulunan İstanbul Garı önünde iki adet Man SL-200 arasında poz vermiş ama resmi çeken şahıs otobüsün önünden değil de arkasından çektiği için hattını okuyabilmek mümkün bile değil ama sanırım ringlerden biri olma ihtimâli yüksek çünkü Manlar geldikten sonra İkaruslar Levend Garajı hatlarına verilmeğe başlanmıştı ve Levend Garajı bol miktarda ring hattı içermekteydi.


Sirkeci'den sonra sırada yine Eminönü var, bu sefer sanırım garaja giden 1729 filo kodlu İkarusumuz 35A numaralı hat tabelâsını çıkartmamış ve esas güzergâhının dışına çıkmış, çünkü 35 numaralar resmin gerisinde görülen göbekten sola döner, Ankara Caddesi yoluyla Sirkeci, Ebu Suud Caddesi yoluyla Gülhâne, Alemdar Caddesi yoluyla Sultan Ahmet, Divan Yolu üzerinden Çemberlitaş ve Bayazıd, Ordu Caddesi yoluyla Lâleli ve Aksaray'a inen otobüsler Millet Caddesi yoluyla Yusufpaşa'ya uğradıktan sonra düz 35 numara Haseki Sultan Hastahanesi arkasından Cerrahpaşa'ya tırmanır Hekimoğlu Ali Paşa Caddesi üzerinden Koca Mustafa Paşa'ya gelirlerdi.
35A olanı ise Millet Caddesi yoluyla Fındıkzade'ye gelir, Kızılelma Caddesi yolundan ve Cerrah Paşa Hastahanesinin arkasından doğrudan Koca Mustafa Paşa'ya gelirdi.
Günümüzde 35A numara yine var ama güzergâhı düz 35 gibi oldu ve son kısmı Bayazıd'a kadar işliyor çünkü 1992 yılında Çağdaş Tramvay başladığından beridir Bayazıd ile Eminönü arasındaki yollar İett otobüslerinin geçişlerine kapatıldılar.
Geri kalan 35C'yi ise yukarıda anlattı ben zaten.
Solda görülen 1927 filo kodlu solo ise muhtemelen 28 ama bir ihtimâl 30A hattında çünkü sağ tarafında Fatih yazıyor.
Resm-i şerifin çekildiği yıllarda 28 numara Beşiktaş ile Fatih arasında günümüzdeki güzergâhtan çalışırdı, yani Beşiktaş'tan çıkar Dolmabahçe Caddesi yoluyla Kabataş'a, Meclis-i Mebusan Caddesi yoluyla Fındıklı Salı Pazarı ve Tophane'ye, Kemeraltı Caddesi yoluyla Karayköy'e, Galata Köprüsü yoluyla Eminönü'ye, Ragıp Gümüşpala Caddesi yoluyla Hal ve Unkapanı'ya, Atatürk Bulvarı yoluyla yakın zamanda adı Vefa olarak değişen Müze'ye ve Bozdoğan Kemeri'ne gelir, Haşim İşcan Geçidine girmeden sağa döner, Fevzi Paşa Caddesi yoluyla İtfaiye ve Fatih duraklarında dururdu.
Sonraki yıllarda bu saydığım yolun devamı olarak Yavuz Selim - Atik Ali - Karagümrük - Acı Çeşme ve Edirnekapı'da son durak yapan hattımız birkaç yıl önce Sur Dışı Yolundan Ulubatlı ve Topkapı'ya getirilip Millet Caddesi yoluyla Sur içine Pazartekke ve Şehremeni'ye kadar sokuldu, Topkapı Caddesi yoluyla Topkapı Son Durağına getirildi.
Bir de 28T hattı var ki aslında düz 28 ve 28T birleştirilse çok daha başarılı bir işletme olacak.


Yine kalkıp Sultan Ahmet'e gidiyoruz ve 2198 filo kodlu İkarus 260 otobüsümüz zamanın B hattında Basınköy'den gelip Eminönü'ye giderken bir misafirimizin kameralarına yakalanmış.
O zamanlar böyle hârfli düz hatlar da vardı, 1986 Rehberinde bu hârfler rakamlarla yer değiştirince B hârfine 79 numarada sıra geldi.
O zamanın 79 numarası Basınköy'den çıkar, Cennet Mahâllesi'ye gelir ama dizi olan Cennet Mahâllesi değil, sonra Londra Asfaltı'na çıkar, Beşyol - Safraköy - Çobançeşme - Kuleli - Şirinevler - İncirli - Ömür - Kocatepe - Tınaztepe - Cevizlibağ'a kadar gelip Millet Caddesi yoluyla Karayolları - Pazartekke - Şehremeni - Çapa - Fındıkzade - Haseki - Aksaray'a, Ordu Caddesi yoluyla Lâleli - Bayazıd - Kapalıçarşı'ya, Divanyolu'dan Çemberlitaş ve Sultan Ahmet'e gelir ve bir misafirimiz tarafından görüntülenir, Alemdar Caddesi yolyla Gülhâne Parkı'na, Muradiye Caddesi yoluyla Sirkeci'ye ve son olarak da Ankara Caddesi yoluyla Eminönü Sahil'deki son durağa gelirdi, dönüşte ise Sirkeci'den sonra Ebu Suud Caddesi yerine Ankara Caddesi'ni tırmanarak önce Cağaloğlu'ya, sonra da Bab-ı Ali Caddesi yoluyla doğrudan Çemberlitaş'a gelirdi.
Bindokuzyüzdoksan yılında 79 numaranın Topkapı ile Eminönü arasındaki kısmı iptâl edildi, 1991 Rehberi yayınlandıktan sonra hatta çalışan iki araçlardan biri çift biletli Ekspres olarak Eminönü'ye gönderildi, diğeri de 1992'de Aksaray'a işletildi, 1992'de Çağdaş Tramvay inşaatı dönemi Bayazıd'a kısaltılarak hatta tek otobüs tahsis edildi, bir süre sonra da Basınköy hattı kapatıldı, günümüzde Basınköy'e İett otobüsü işlemiyor.

30 Mayıs 2021

İett'nin Yeni Marifeti

 Her bir şey aklıma gelirdi ama koskocaman İstanbul Elektrik Tünel Tramvay İdaresi ya da hepimizin bildiği kısaltmanın sahibi İett'nin Facebok sayfasından bugün akıllara zarar bir paylaşım yapacağı aklımın köşesinden bile geçmezdi.
Bizler bu blogun yazarları ve okuyanları olarak gerçek anlamda şoka girdik biraz önce.


İett artık otobüs işletmek ve işleyen otobüsleri denetlemek olan asli görevini bırakmış hiçbir zaman anlamayacağımız ve öğrenmeğe niyetimizin bile olmadığı Emojice adlı salak bir dille salak salak şeyler yazmağa başlamış ki kendisinden hiç ama hiç ummazdık.
Bir de paylaşımların altlarına yazan "Z Kuşağı" övmeleri var ki akıllara zarar.
Ya yüceler yücesi Allah-u Te'âlâ'nın aşkına doğru söyleyin, biz okullarda Emojice diye bir dil öğrendik mi ki imdı böyle bir dayatmayla karşı karşıyayız?
İett'nin yasalarla belirtilmiş olan vazifesi işlettiği otobüslerinin zamanında hareket etmelerini sağlamaktır, böyle salakça paylaşımlar yapmak değil.
Önce iyiden iyiye kangiren olan İstanbul trafiğini çözsün, adam gibi otobüslerinin seferlerinin sayılarını arttırsın, sonra boş zamanı kaldıysa salak dilde bir şeyler öğretmeye yeltenebilir.
Boş espiri yapanların çok fazla boş vakitleri olduğu ve çalışmaları gerektiği unutulmamalıdır.

24 Mayıs 2021

Vapor Zamanı Mutluluğu

 Esasına bakacak olursanız Marmaray sefere başladığından beri Vapora bindiğim pek vaki değildir, çünkü Vapor artık benim güzergâhıma pek uymuyor ne yazık ki.
Ama zaman zaman gerekiyor da binmek.


Vaporum iskeleye yanaşmadan önce ahanda işbu resm-i şerifi yakaladı ben.
Aslında asıl niyetim iskelede tutturmaktı ama olmadı.
Görselde izlediğiniz Şehit Sami Akbulut adlı vaporumuz 1986 yapımı olup eski adı Sarayburnu'dur, asıl Sami Akbulut vaporu ise 1977 yapımı olup günümüzde İstanbul - 9 adıyla hizmete devam etmektedir.


Bundan önce Moda adlı vaporumuzu Beşiktaş iskelesinde Boğaz Hattı seferinde yakaladım, ama bu Beylerbeyi Çengelköy ve Arnavutköy'e giden sefer.


Tabi aradan yırtık külottan fırlayan Dentur Avrasya'nın Kabataş adlı Mopurunu da ahanda burada paylaşmak istedi ben, ne de olsa Şehir Hatları'nın Su Serisi Düdüklü Tenceresine benziyor ama dışarıdan görüldüğü kadarıyla Düdüklü Tencerelerden iyiye benziyor.
Bir gün kısmet olur da bunlardan birine binersem deneyimlerimden sizlere de bahsederim, ne de olsa bu Düdüklü Tencereden Dentur Avrasya filosunda üç adet var.


İki tekneyi karşılaştırmak için Şehir Hatları'nın mülkiyetindeki ŞH-Durusu adlı Düdüklü Tenceresi de kameramın görüş mesafesine girince düğmeye bastım çektim.


İmdı sıra geldi Beşiktaş'a gelmekte olan eski adı Karşıyaka yeni adı Nurettin Alptoğan olan vaporumuza. Bizler vaporlarımızın çevresinde turuncu bir şeritli olmasına alışkınız, ancak bu sefer yakaladığım vaporumuzun bahsettiğim turuncu şeridi çekilmemiş ya da tershanedeki ustalar boyamağı unutmuşlar.


İstanbul'un gizemlerinden biri de Kız Kulesi'dir, ancak bu yazımda konusu Vaporla sınırlı olduğu cihetle başkaca bir yazıma konu edecek ben.


Demin paylaştığım Düdüklü Tencerelerden sonra karşıma iki adet Tombul Teyze çıktı, aslında bunlar biraz daha fazla Vapora benziyorlar, Düdüklü Tencereler gibi konserve kutusu değiller.
İlkinde gördüğümüz ŞH-Fatih olanı, Tombul Teyze serisinin ilk hizmete gireni.


Bunlardan aslında on adet yapılacaktı ama bilinmeyen bir nedenle sayısı sadece beşte kaldı, kısaca Altılı Genyan'ı bile tutturamadılar.
İkinci yakaladığım da ŞH-Beyoğlu olanı, aslında bunların denize indirildikleri zamanı bilirim ama geçmiş gün bitmiş gün.
Zamanında hatırlarım ki zamanın İnokta Basın'ı beş tip gemicikten bunları seçtirmek için çok fazla propaganda yapmışlardı.


Geldik sırada 1989 yapımı bizim altıncı cumhurbaşkanımızın adını taşıyan Fahri S. Korutürk vaporumuza, ki diğer kardeşi Emin Kul ile birikte zamanının en fazla yolcu taşıyabilen vaporlarındandı, dile kolay İkibinaltıyüz kişilikti ilk zamanlarında, genellikle Yalova ve Çınarcık hattında ya da Büyükada hattında çalışırdı, bir zaman sonra Kadıköy hattına da verildi.


Geldik bu yazımın son resm-i şerifine ki yine Tombul Teyzelerden biri olan ŞH-Kadıköy olanı Kadıköy iskelesine yanaşırken.
Aslında görülen iskele bir zamanlar Arabalı Vaporlar için yapılmış, 1950 başından 1960 yılı Kış Tarifesi başladığı güne kadar işledi, 1960 yılının Kış tarifesinin başladığı gün Sirkeci'den gelen hattın Kadıköy bacağı Harem'e taşındı.


Ahanda bu da size güzel bir Bonus resim, yarım saat önce Beşiktaş'ta çekemediğim resmi vapor inişi Kadıköy'de çektim ki zaten bu da benim huyumdur, Vapor ya da Tayyare'den inince ve müsahit bir alan varsa muhakkak sur'ette resm-i şerifini çekmek ve anılarıma kaydetmek.
Son olarak bu resimlerin tüm té'lif hakları tarafımda saklı olduğunu ve izinsiz başka mecralarda yayınlanmasının 5486 sayılı Fikir Ve Sanat Eserleri Kanunu ilgili maddelerinden mahkemeye verileceğiniz ihtar olunur.

20 Nisan 2021

İkarus : İstanbul'da Bir Macar - İlk Nesil

 Daha önceleri de blogumda İkarus'u konuk etmişti ben, ama mâlum-u âliniz zaman geçtikçe ve internet okyanusunu kurcaladıkça birçok resm-i şerifler çıkıveriyor karşımıza.
Bu seferki yazımda daha önce paylaşmadığım resimlerden bir demet hazırladı ben.
Demet dedimse aklınıza bu sefer olsun Akbağ gelmesin, mümkünse Akalın hiç gelmesin, çiçek demeti de gelmesin. Demet sadece bir kadın ism-i şerifi değil bir de cins isimdir ve "Güzellikler Demeti" gibi sıfat tamlamalarında da adı geçen bir sözcüğümüzdür.
Evet başlıyoruz İkaruslarımıza.


İlk olarak Taksim Meydanında artıkım Pinterest'in gediklisi olan 1736 filo kodlu körüklümüzü takdim edeyim sizlere, günümüzde artık olmayan ve yeniden konulması da mümkün olmayan T4 (Taksim - Bayazıd) hattında.
Günümüzde yeniden konulamamasının başlıca sebebi geçtiği güzergâhın önemli bir bölümünün artık otobüs ve taşıt trafiğine kapatılmış olması.
T4 hattı Taksim'den çıkar, İnönü Caddesi yoluyla Dolmabahçe'ye iner, İnönü Stadı bitiminde sağa dönerek Kabataş'a, devamında Meclis-i Mebusan Caddesi yoluyla Tophâne'ye, Kemeraltı Caddesi yoluyla Karayköy'e, Galata Köprüsü'nü geçerek Eminönü'ye, Reşadiye ve Ankara Cadddesi yoluyla Sirkeci'ye, Ebu-Suud Caddesi yoluyla Gülhâne'ye, Alemdar Caddesi'ni tırmanarak Sultan Ahmet'e, Divan Yolu'dan Çemberlitaş'a ve Bayazıd'a ulaşır, Ordu Caddesi yoluyla Lâléli ve Aksaray'a iner, Atatürk Bulvarı yoluyla İstanbul Belediyesi - Saraçhâne Geçidi, Bozdoğan Kemeri altından Vefa ve Unkapanı'ya, Atatürk Köprüsü yoluyla önce Azapkapu'daki Hâliç Tershanesi'ne gelir ve Yolcuzade İskender Caddesi'ni tırmanarak önce Şişhâne Meydanı sonra Altıncı Daire-i Belediyye'ye yani Beyoğlu Belediyesi önünde sola saparak Meşrutiyet Caddesi yoluyla Tepebaşı ve Galatasaray'a gelen otobüsümüz İstiklâl Caddesi üzerinden Taksim Meydanında son durağına gelir.
Ancak 1988 yılından sonra Tarlabaşı Bulvarı açılınca güzergâhı biraz değişmiştir.
Ancak en tuhaf güzergâh değişikliği Galata ve Atatürk köprülerinin tek yönlü olduğu aylarda yaşamış, çünkü giderken Karayköy'den sonra Tershâne Caddesi - Perşembe Pazarı - Azapkapu - Atatürk Köprüsü - Unkapanı - Ragıp Gümüşpala Caddesi - Eminönü yolunu, dönerken de Unkapanı - Ragıp Gümüşpala Caddesi - Eminönü - Galata Köprüsü - Karayköy - Tershâne Caddesi - Perşembe Pazarı - Azapkapu yolunu dolanmağa başlamış ve zaten sıkışık olan trafik daha da sıkışmıştı.
İşin tuhafı sadece T4 değil, Levend ve Şişli Garajının Eminönü'ye gelen düz hatları ve İkitelli ve Topkapu Garajlarının Taksim'e gelen hatlarının tamamı bu dönemden etkilendiler, tabi Levend ve Şişli Garajlarının Bayazıd'a işleyen ring hatları da keza aynı şekilde.


İkinci olarak 1734 filo kodlu başka bir İkarus körüklümüz yine Taksim Meydanında bu sefer 87 (Edirnekapı - Taksim) hattındayken ve ilkiyle aynı gün poz vermiş.
Her ne kadar 87 numara günümüzde mevcutsa bile hattın her iki ucu ikişer durak uzatılmıştır, ancak o günlerdeki güzergâha göz atacak olursak Taksim'den çıkar, Tarlabaşı Caddesi yolundan Ömer Hayyam'a, Refik Saydam Caddesi yoluyla Tepebaşı ve Şişhâne'ye, Yolcuzade İskender Caddesi yoluyla Hâliç Tershânesi ve Azapkapu'ya, Atatürk Köprüsü'nü geçip Unkapanı'ya, Bozdoğan Kemeri altından geçerek Haşim İşcan geçidi öncesi sağa döner Fevzi Paşa Caddesi'ne girer, İtfaiye - Fatih Cami-i Şerifi - Yavuz Sultan Selim Cami-i Şerifi - Atik Ali Paşa - Karagümrük - Vefa Stadı - Acı Çeşme yoluyla Edirnekapı son durağına erişirdi.
Dönüşte ise Tarlabaşı Caddesi de darlığından dolayı tek yönlü olduğu için Şişhâne'den sonrasında Beyoğlu Belediyesi - Meşrutiyet Caddesi - İstiklâl Caddesi yolundan Taksim'e gelirdi.
Günümüzde ise hattın Taksim tarafı Elmadağ ve Harbiye'ye, Edirnekapı tarafı da Ulubatlı - Pazartekke ve Topkapu Kâleiçi son durağına uzatıldı, Edirnekapu'daki son durak ise iptâl edildi.


Renklisi de yok muydu bu İkarusların? Elbette vardı, yavaş yavaş çıkartılıyor ortaya merak etmeyin.
Görselimizde bir adet 1605 filo kodlumuz zamanın 62 (Gültepe - Eminönü) hattında merkezden mahâlleye dönüş için sefer saatini beklemekte.
O zamanlar Gültepe'nin hatları olan 62 numaraya genellikle körüklü G1 ve G2 hatlarına da solo İkarus verirlerdi, oysa geçtiği semtlerin yoğunlukları bakımından G1 ve G2 körüklüyü daha çok hakederlerdi, çünkü 62 numaradan daha uzun bir güzergâhları vardı.
Gültepe dediğimiz yer aslında Şehr-İstanbul'un yeni yedi tepesinden biri olmakta ve bu yeni yedi tepenin hepsi Levend ile Mecidiyeköy arasında bulunmakta.
Bu tepelerin bir öyküsü Yeşilçam'da 1961 yapımı ve bir kılâsik olan Otobüs Yolcuları filminde konu edilmiştir, her ne kadar o filmde hayâli bir 101 numara (Yeşiltepe - Bayazıd) otobüsü mevcutsa dâhi burada bahsedilen Yeşiltepe'nin açılımı Kuştepe Gayrettepe Esentepe Gültepe Çeliktepe Seyrantepe ve Şirintepe'dir. Buna rağmen İstanbul'da Yeşiltepe adlı bir durak vardır, ancak Yeşiltepe durağı Zeytinburnu'dadır.
101 numara ise filmden yıllar sonra Boğaziçi Köprüsü açılınca Beykoz ile Beşiktaş arasında ihdas edilen hatta verilmiştir, gelen geçen zaman sonrasında 101 numara da tarihin tozlu sergenleri arasındaki yeri aldırılmıştır.
Biz 62 numaraya geri dönecek olsak Gültepe'den çıkar, Tâlat Paşa Caddesi yolundan Ortabayır ve Levend'e gelir, Büyükdere Caddesi yoluyla şimdilerde Metrobüs olan Zincirlikuyu'da önemli bir yolcu alışverişinden sonra aslında Barbaros Hayrettin Paşa Caddesi olması gerekirken çok yanlış bir adlandırmayla Barbaros Bulvarı yoluyla Balmumcu - Darphâne - Yıldız Teknik Üniversitesi üzerinden Beşiktaş'a iner, Dolmabahçe Caddesi yoluyla Dolmabahçe Sarayı ve İnönü Stadı'na, Meclis-i Mebusan Caddesi yoluyla Kabataş ve Tophâne'ye, Kemeraltı Caddesi yoluyla Karayköy'e gelir, eğer 1987 ilâ 1989 yılları arasında değilsek doğrudan Galata Köprüsü'nü geçerek ama 1987 ilâ 1989 yıllarındaysak Tershâne Caddesi - Perşembe Pazarı - Azapkapu - Atatürk Köprüsü - Unkapanı - Ragıp Gümüşpala Caddesi - Hal yoluyla Eminönü'ye erişirdi.


İkarus'un solosu işbu sergide olmayacak mı derseniz ahanda işte sololardan biri olan 1999 filo kodlu otobüsümüz bir önceki resm-i şerif gibi Eminönü'de bu sefer 22B (Reşit Paşa - Eminönü) hattının dönüşüne hazırlanıyorken görüntülenmiş.
Zamanında oldukça yoğun kullanılan hattın ne yazık ki hiçbir zaman körüklü otobüsü olmadı.
Güzergâhına gelince: Asıl Kanlıkavak'tan çıkar, Reşit Paşa'ya gelir, birkaç yıl önce yeni yerinde açılan İstanbul Menkûl Kıymetler Borsası önünde sağa döner, adı birkaç yıl önce Katar Caddesi olarak değişen İstinye Bayırı'nı iner, Tokmak Burnu'dan geçip Emirgân son durağının önünden önce Emirgân Çay Bahçesi ve asıl Emirgân'ın olduğu Çınaraltı durağına, sonra Emirgân'ın diğer yarısı olan Boyacıköy duraklarına gelir. Yolunun üzerinde önemli duraklarından biri Balta Limanı Kemik Hastalıkları Hastahanesi'dir, devamında ağaçlıklı bir yol geçtikten sonra Rumeli Hisar mahâllesi gelir, sonra da Rumeli Hisar'ın kâle olan kendisi, devamında Aşiyân Mezarlığı, sonra Boğaziçi Üniversitesi sahil tarafındaki kapının önünde durduktan sonra Küçük Bebek ve Bebek son durağına gelir. Bebek'ten geçtikten sonra İstanbul'un önemli tarihi semtlerinden çileklerle ünlenmiş ama artık çilek yetişmeyen Arnavutköy'e gelir ki bu Arnavutköy ilçe olan Arnavutköy değildir.
Tarihte her zaman daracık sokakların çevrelediği Arnavutköy'ün geçişi 1987 yılından sonra yalıların önüne inşa edilen kazıklı yolla daha rahat geçişi sağlanmıştır, kazıklı yol bir şekilde Kuruçeşme'ye kadar gelmektedir, Kuruçeşme'den sonra eski yol da birden genişlemeğe başlar ve Ortaköy'e girdiğinde de yine daracık bir sokağa dönüştüğü cihetle adını taşıdığı Muallim Naci Caddesi günün her saati tıkalıdır, hani Şifa Yurdu durağından Çırağan durağına kadar otobüsten inip yürürseniz otobüsten önce varabilirsiniz, ancak son zamanlarda tıkanıklığın boyutu Beşiktaş'ı buldu çünkü Midyeci Ahmet adlı bir dükkâna gelen zengin piçlerinin arabalarını park edince zaten daracık olan Çırağan Caddesi bu araba kalabalığını kaldıramıyor.
Beşiktaş'tan sonrası ise yukarıda 62 numarada anlattığım gibi işlerdi.
Hattın gelişimine bakarsak 1990 yılında Beşiktaş'a kısaltıldı, 1993 gibi 22B yine Beşiktaş'a kadar çalışırken 22RE türevi eklenerek Eminönü'ye geri getirildi, Çağdaş Tramvay Kabataş'a geldiğinde önce Kabataş'a kısaltıldı, ancak birkaç hafta sonra 22B iptâl edilerek 22RE hattı Reşit Paşa tarafı yakın zamanlarda kurulan Fatih Sultan Mehmet Mahâllesi'ye uzatıldı, Kabataş veya Eminönü tarafı Beşiktaş iskelesine kısaltıldı.
Hattan geriye kalan 22B numrası ise Bebek - Kabataş hattına tahsis edildi ama günümüzün 22B hattı sadece hafta sonları çalışıyor.


Renksiz resimlerdeki renkler nedense bana daha bir değişik görünür gözüme, ne de olsa resimlerimiz renksizken hayatlarımız daha renkliydi sanki.
Gördüğünüz görsel yine Eminönü son duraklarından Boğaz tarafına giden otobüslerin hareket ettikleri bölge, ancak resm-i şerifin üzerinde hiçbir otobüsün hangi hatta sefer yaptığına dair bir ibare bulunmamakta ne yazık ki.
Görünüşe göre İkarusların ilk geldikleri dönemler olmalı çünkü hepsi henüz plâkalarını almamışlar ve henüz reklâm da yok, çünkü İett yönetmeliklerine göre hiçbir otobüs trafikte ilk yılını doldurmadan reklâm yapıştırmaz.


Bugün işbu güneşli havada Eminönü'ye tıkıldı kaldı ben ama yapacak bir şey yok çünkü resm-i şerifler nedense hep aynı yerlerde çekilmiş olduğundan kımıldayamıyor ben.
Arkada kocaman Süleymâniye Cami-i Şerifi resm-i şerifimize kol kanat germiş ki ta Kanûni Sultan Süleymân zamanından beridir bulunmakta ve mimarı olan Mimar Sinan'ın bütün İstanbul'u ölçtüğünde İstanbul'un en orta noktası caminin olduğu alana denk geliyormuş o zamanki ölçeğe göre.
İkaruslarımıza gelirsek en belirgin olanı 1648 filo kodlu olan 81 (Yeşilköy - Eminönü) hattındaki körüklü ve yanında filo kodu pek okunamayan 30 (Ortaköy - Aksaray) hattındaki diğer körüklü, üstelik her ikisi de Akbank'ın reklâmını taşıyor.
Akbank'taki AK'nin Adana'daki Kayserililer anlamına geldiğini biliyor muydunuz?
Rahmetli yüce insan Sakıp Ağa (Sabancı) güzel ülkemizin her iki vilâyetini güzel bir espiriyle buluşturmuş zamanında.
Ancak geçen zaman sonunda Sakıp Ağa rahmetli olduktan sonra bankanın adap-ı muhaşereti sıfırlandı, bankanın yönetimi çoluk çocuğun eline kaldı, çoluk çocuk da görgüden bihaber.
Eskiden sırf gırgırına başvurduğum kredi kartıma reddettiklerini bizzat mektupla haber verecek kadar müşterisine saygılıydı, şimdi ise herhangi bir başvuruyu onbin sefer telefon açmadan sonuçlandıramıyoruz bile ama bu konu çok derin mevzu olduğu için kapatalım ve İkaruslarımıza dönelim.
Bunlardan orta şeritteki 81 numara Yeşilköy'den çıkar, bir okulu bile olmayan ama nedense ayrı bir mahâlle olarak kaydedilen Yeşilyurt'un içine girer, Hava Harp Okulu'nun önünden Rauf Orbay Caddesi'ne çıkar, 1986'ya kadar doğrudan Bakırköy sahiline, 1986'dan sonra ise içine girdiği Ataköy Beşinci Kısım - şimdi adı konan Ömer Duruk Cami-i Şerifi - Ataköy İkinci Kısım son durağını ve çıktıktan sonra 1988 yılından sonra gelen Galleria Alışveriş Merkezi önünde durur, Bakırköy sahilinde Cevizlik durağına gelir, sonra Yeni Mahâlle sahilindeki Sakız Ağacı durağını görür, zamanında önemli bir üretim fabrikası olan Sümerbank durağı Zeytinburnu içerisinde Sümer Mahâllesini kurmuştur, sonra Zeytinburnu durağında en önemli tesisler olarak Boğaziçi Elektrik'in yazıhânesi ve Halkalı - İstanbul Banliyö hattının elektriğinin sağlandığı Veli Efendi Trafo merkezi ve tabi ki Altılı Genyan oynayan herkesin ezbere bildiği Veli Efendi Hipodromu vardır, hani Atla Gel Şaban filminde oylum oylum oyulan ve cevizine Saffet konulan Oymapınar'ın aslında kazandığı ama film icabı ikinci getirildiği sahnenin yaşandığı yer.
Eğer müşterek bahis harici koşan at yarışı fiilen kazanırsa ikinci gelen ve müşterek bahis dâhilinde koşan at birinci gelmiş sayılır.
Zeytinburnu'dan sonra sahilde Et Balık Kurumu durağı vardı ama Et Balık Kurumu satıldıktan ve araziyi boşalttıktan sonra durağın adı Marmara Denizi olarak değiştirildi. Genelde yolcu alışverişi olmazdı, bilmeyenler de genellikle otobüsü boş yere durdurduğu çok olmuştur, geçtiğimiz yıl bu durak da kaldırıldı.
Sırada gelen Beş Kardeşler durağı ise Zeytinburnu istasyonuna en yakın olan duraktır, ancak hâlk burayı Kazlıçeşme ile karıştırmaktadır. Yine de Kenedi Caddesi boyunca Kazlıçeşme Deri Fabrikaları civarında veya önünde hiçbir zaman durak olmamıştır, işçiler ve ilgililer her zaman Devletimin Elektrikli Banliyö Trenleriyle gider gelirlerdi.
Hattımızın güzergâhı bundan sonra Yedikule Sahildeki surlarla birlikte Havagazı ve İmrahor duraklarından sonra nedense Genç Osman adı verilen ama tren istasyonunun adı Koca Mustafa Paşa olan mıntakaya gelir, sonrası birkaç yıl önce Cerrah Paşa Hastahanesiyle birleşen İstanbul Sosyâl Sigorta Hastahanesi durağı ve pek indi bindisi olmayan Etyemez durağından sonra önce İski'nin merkez binası bulunan Davut Paşa ve nihâyetinde Yenikapu'ya gelir.
Eğer 1988 ilâ 1990 arasındaysak Yenikapu'dan içeriye Aksaray'a girer 87 numarada bahsettiğim yerlerden Unkapanı'ya kadar olan bölümü izleyerek Eminönü'ye gelirdik, dönüşte de Sarayburnu ve Kumkapı yoluyla Yenikapu'ya gelir devam ederdi. Yine de bu zaman zarfı haricinde hem gidişte hem de dönüşte Kumkapu Balık Hali - Kumkapu - Çatladıkapu - Akbıyık - Ahırkapu Feneri - Sarayburnu - biraz yürümeyle de olsa İstanbul Garı yoluyla Eminönü'ye gelirdi.
Ne yazık ki 81 hattımız 10 Kasım 2020 günü tarihin tozlu sergenlerindeki yerini aldı, günümüzde bahsettiğim güzergâhta BN1 hattı işliyor ama BN1 hattı Ataköy ve Yeşilköy'e girmeden Halkalı Merkeze gidiyor.


Yine her tarafı iyicenem yamulmuş olan 1915 filo kodlu solomuzun işlemekte olduğu hat okunamayacak şekilde kâlitesi düşürülmüş vaziyette karşıma çıktı, ancak emin olduğum tek bir şey var ki otobüsün bulunduğu yerin Eminönü olduğu.
Kim bilir nerelerden gelip nerelere gitmiştir hayatı boyunca?


Sırada yine Eminönü'de dönüş seferinin saatini bekleyen 1903 filo kodlu olan solomuz var, zamanın 58A (Akatlar - Eminönü) arasında seferdeyken birilerinin kamerasına yakalanmış.
Akatlar semti Etiler tarafı ve Bebek sırtlarında bulunur, 1993 yılında Cadde-i Nispetiye'de Akmerkez adlı bir zamanlar Türkiye'nin en iyisi seçilen alışveriş merkezi açılmıştır. Ancak aradan geçen zaman zarfında önce İstinye Park sonra Zorlu açılınca Akmerkez bu ünvânını kaybetti.
58A ise Zeytinoğlu'dan çıkar, Akmerkez'in olduğu alana gelir, bir zamanlar Kemâl Sunal'ın da başrolde olduğu bir filmde adı "Yıldız E İ" olarak görülen Yıldız Koleji önünden Barbaros Hayrettin Paşa Bulvarına girer, Balmumcu'dan sonra yukarıda 62 numarayı anlatırken bahsettiğimiz yerlerden geçerek Eminönü'ye gelirdi.
Yeri değil ama bir de 59A vardı, Zincirlikuyu'dan sonra Büyükdere Caddesi yolundan Gayrettepe - Mecidiyeköy - Şişla Cami-i Şerifi, Halaskâr Gazi Caddesi yoluyla Şişla Etfâl - Osmanbey - Harbiye, Cümhûriyet Caddesi yoluyla Harbiye - Elmadağ - Taksim, Tarlabaşı Caddesi yoluyla Tepebaşı, Refik Saydam Caddesi yoluyla Şişhâne, Atatürk Köprüsü yoluyla Unkapanı, Ragıp Gümüşpala Caddesi yoluyla Eminönü'ye gelirdi.
Etiler ve çevresindeki son durakların tamamında 58 numaralar Beşiktaş yolundan Eminönü'ye, 59 numaralar ise Mecidiyeköy ve Taksim yolundan Eminönü'ye gelirlerdi, ancak 59UÇ olan Unkapanı'dan sonra Yenikapı'ya giderdi.
1990'da bu hatlardan 58 numaralar Beşiktaş'a, 59 numaralar Taksim'e kısaltıldılar.
Ancak o zamanlardan kalan 559C numaralı Rumeli Hisar Üstü - Taksim hattı günümüzde hâlâ o günlerin anısına işlemeğe devam ediyor.


Gelelim biz İstanbul'un içine, burada da Akbank reklâmlı 1612 filo kodlu körüklümüz zamanın 84 (Topkapı - Eminönü) hattında Gülhâne durağında seferdeyken çekilmiş.
Ancak bağzı kendini ve yaşadıkları Şehr-İstanbul'u bilmeyenler bu resmi Şişla olarak da Facebok'ta paylaşmışlar:


Bir de ısrarla yaptıkları yanlışı savunmuyorlar mı inanın gıcık oluyor ben.
Hadi yanlış yazarsın, ama bunca insan hele de üstadlar bir konuda birini usûlünce ikaz ederse yazıyı düzeltebilirsin. Hatasızlık biz kullara değil Allah-u Te'âlâ'ya mahsus bir konu, hem üstelik "Kul günah işler Tanrı bağışlar" diye de bir söz vardır.
Biz bunu bir kenara bırakalım ve 84 numaramıza geri dönelim.
Topkapı ama gerçek Topkapı'dan çıkar, önce İett garajının olduğu Pazartekke durağına gelir, adı birkaç yıl önce Turgut Özal Bulvarı olarak değişen Millet Caddesi yolundan İstanbul Tıp Fakültesinin olduğu Şehremeni, aynı fakültenin diğer binasının ve kocaman bir öğretmen okulunun olduğu Çapa, İstanbul'un önemli bir meydanı olan Fındıkzade, Haseki Sultan'ın kurduğu Haseki Hastahanesi, bir zamanların paşalarından Yusuf Paşa duraklarında durduktan sonra 1973 yılında eklenen Aksaray üst geçidini aşar, Ordu Caddesi'ne girerek günümüzde Sovyetler Birliği'nden önemli bir bavul ticareti yapılan Lâléli semtinde ve biraz daha yukarıda bir dönem adı Hürriyet Meydanı olarak değişen ve İett'nin tarihi boyunca Bayazıd, Bayazıt, Beyazıt, Bayezid, Bayezit olarak çeşitli dönemlerde kullanılan ama doğrusunun Bayazıd olduğu meydana gelir, sonra Çarşıkapı'nın olduğu Kapalıçarşı durağından sonra Yeniçeriler Caddesi yoluyla Çemberlitaş Meydanı, Divan Yolu boyunca Sultan Ahmet, Alemdar Caddesi yoluyla Gülhâne Parkı, Muradiye Caddesi yoluyla Sirkeci ve nihâyetinde de Ankara Caddesi yolundan Eminönü'ye gelirdi.
Bahsettiğim güzergâh Topkapı kapının dibi dışında 1992 yılında önce Aksaray ile Sirkeci arası, yılın sonunda da Topkapı ile Sirkeci arası Çağdaş Tramvay olarak yeniden yapılmış, Bayazıd ile Sultan Ahmet arası sözde araç trafiğine kapatılmıştır ancak fiiliyatta araçlar geçebilmeğe devam etmektedir.
Bizim 84 numara ise Çağdaş Tramvay yapılınca Aksaray'dan sonra Unkapanı yolunu takip etmiş, Bayazıd tarafına da 84B hattı ihdas edilmiştir, ancak Çağdaş Tramvay oturunca 84 ve 84B hatları tarihin tozlu sergenlerindeki yerini almışlardır.


Ben işbu yazımı Sultan Ahmet'te bir misafirimizin kamerasına yakalanan 2201 filo kodlu Yapı Kredi Bankası reklâmlı 93 (Yeşiltepe - Eminönü) hattında seferde olan bir soloyla kapatmak istiyorum.
Hani size yukarıda İstanbul'un yeni yedi tepelerinden bahsetmiştim ya, işte orada geçen Yeşiltepe ahanda bu Yeşiltepe olmakta dermişim.
Bir zamanlar 93 numaraların türevleri Zeytinburnu içerisinde çeşitli yerlerde son durakları vardı, düz 93 numara Yeşiltepe'den çıkar, Adliye'ye kestirmeden gelir, Şaban Ağa'yı biraz dolanarak Belgrad Kapı'dan Topkapı'ya gelir, sonrası 84 numara gibi Eminönü'ye gelirdi.
1990'da tüm 93 numaralar Zeytinburnu'daki Elektrik Santrali'nin önüne, daha sonraki yılllarda da Merter tarafında bulunan Zeytinburnu Metro istasyonunun oraya getirildi.
Çağdaş Tramvay da yapılınca 93A hattı kaldırıldı, çünkü Çağdaş Tramvayın yolu 93A ile neredeyse aynı yoldur.
93B ise 1988 gibi önce seferleri azaltıldı, sonra da sessiz sedasız kaldırıldı, güzergâhı ise güzergâhı ise Şaban Ağa'dan sonra Kazlıçeşme yolundan sur dibine gelmesiydi, üstelik tarihte ilk ihdas edilen Zeytinburnu otobüsüydü, tabi numarası farklı olmalı.


Ahanda bu da günün sürprüzü, size hem biraz İstanbul'un o eşsiz güzelliklerinden bahsettim hem de biraz eski günlerimizi andık.
İkaruslar sadece İstanbul'a değil ilk nesillerinden 50 körüklü ve 35 solo Ankara Elektrik Gaz Otobüs idaresine, 50 solo da Adana Belediyesine gönderilmiştir.
İşbu resm-i şerifimizde Ankara'nın İett'si olan Ego'da 80-012 filo kodlu solomuz görülmekte, eğer zamanın bakanlar kurulu İett'nin aldığı bu otobüslerden kesintiye gitmeseydi bu otobüs de İstanbul'da vazife yapacak ve kim bilir hangi filo kodunu alacaktı?
Ancak tüm bunlara rağmen İett de ilk nesil İkarusları emekli ettikten sonra yeni aldığı İkaruslara da 91-101'den başlayarak yeni filo kodları vermişti, mevcut otobüslerin de filo kodlarını değiştirmişti.

16 Nisan 2021

Filiz Metrobüsler Hâlen Seferde

 Bundan uzun uzun yıllar önce belki de ben bu sayfalarıma ilk başladığım dönemlerde zamanın İstanbul Büyükşehir Belediyesi gitti ta Hollanda'dan bizde Filiz diye okunup Tırtıl diye anılan Phileas markalı üç körüklü Metrobüs hattında kullanılmak üzere elli adet otobüs aldı.
İlk yıllarda bu araçlar Metrobüste kullanıldılar, ancak son birkaç yıldan beridir artık kaldırıldığını söylüyordu sanal dünyadaki kullanıcılar.
Eğer bahsettiğim otobüsler seferden tamamen kaldırıldıysa benim bu resm-i şerifleri çekememiş olmam gerekir, ama eğer ben bu araçları Metrobüs hattında duraklarda dururken ve yolcu alırken belgelememiş olaydım dediklerinde haklılık payı bulunabilirdi.


İlk görselimizde iki adedi Cevizlibağ'da görüntülendiler.
Ben başka bir otobüste olduğum ve otobüsün gittiği yol ile Metrobüsün gittiği yolun arasında yaklaşık elli metrelik mesafe olduğundan biraz uzak kalıyor görüntüler.


Hemen sadece bir dakika sonra çektiğim bir görselde ise üçüncü bir Filiz Metrobüs Cevizlibağ'a yaklaşmaktaydı.


Metrobüs avımda dördüncü Filiz'i Merter durağında yakaladı ben.
Aslında bir dakika daha sonra İncirli'ye doğru bir adedi daha geçti ama kameram kapalı olduğu için resm-i şerifini çekemedim.
Sonuç olarak bugün benim gözlerim tam beş adet Phileas yazılan Filiz okunan Tırtıl anılan üç körüklü Metrobüslerden gördüğüne göre ve sizler de bunların dört adedini resm-i şeriflerde de gördüğünüze göre Phileas yazılan Filiz okunan Tırtıl anılan üç körüklü Metrobüslerin seferden tamamen kaldırıldığını iddia edebilir misiniz?

18 Şubat 2021

Kar Alibeyköy Barajı'na Dolduruluyor

 İşin aslı işbu haber-i şerifi yazmakta biraz geç kaldı ben.
Kar yavaş yavaş erimeğe başladı, eriyen karların da temizlenmesi gerek ki caddelerimiz sokaklaımız çamur deryasına bürünmesin ve yağan kar bize biraz faydası olsun.
İşte böyle düşünceyle Sultangazi Belediyesi sorumluluk alanındaki sokaklar ve caddelereki karları toplayarak günde yaklaşık yüzelli kamyon karı doğruca Alibeyköy Barajı'na yollayıp dolduruyor.


Sultangazi ve çevresi oldukça kar yağan bir mıntıkada kurulmuş olduğundan yağan kar eğer küreklerle buldozerlerle toplanmasaydı belki de lağım suyuna karışarak zayi olacaktı ve barajlarımıza gelmeyerek seviyenin daha az artmasına sebep olacaktı.
Aslına bakarsanız İstanbul vilâyet sınırları içerisinde kar yağan birçok bölge mevcut, ama bugüne kadar hiçbir kimse Sultangazi Belediyesi'nin yaptığını yapmağı akıl edemedi.
Çalışkan belediye böyle olur işte, tembel tembel yatmakla saygınlık kazanılmıyor.


Sultangazi Belediye Başkanı Av. Abdurrahman Dursun basına verdiği demecinde "Yoğun kar yağışı öncesi ekiplerimizi ve araç filomuzu hazır hâle getirmiştik. Ekiplerimiz özellikle araç ve insan sirkülasyonun yoğun olduğu noktalarda da kar küreme ve tuzlama çalışmaları gerçekleştirdi, gün içerisinde de bu çalışmalar devam ediyor. Su sıkıntısı yaşadığımız günlerde yoğunlaşan kar yağışının yalnızca barajlara düşen miktarı bizlere su olarak dönüyor. Bu noktada arkadaşlarımız ile sokaklarımızda kürediğimiz karları ilçemizdeki Alibey Barajı bölgesine boşaltıyoruz. Suyumuza hep birlikte sahip çıkalım" diye konuştu.


Ekiplerin kar küreme ve tuzlama çalışmalarını aralıksız yaptığını söyleyen Sultangazi Belediyesi Fen İşleri Müdür Vekili Murat Özgür ise "Yollarda biriken kar suları yağmur suyu sistemiyle boşa gitmesin istedik. İlçemiz çok yoğun kar alıyor. Sokak ve caddelerden toplanan karları Alibeyköy Barajı bölgesine getirip İstanbul’un susuzluk problemine bir nebze de olsa katkı sağlamak istiyoruz. Böylece yazın daha rahat etmeyi umuyoruz. Karları baraja yakın olan Habipler Yayla Eski Habipler mahâllelerinden topluyoruz. Günde yüz ilâ yüzelli kamyon dolusu kar getiriyoruz" demiştir.


Bu arada aldığımız son haberlere göre İstanbul'da günlerdir devam kar yağışının ardından barajlardaki su seviyesi artmaya devam ediyor.
İski'den son yapılan açıklamada barajlarda su seviyesinin yüzde 47.82'ye yükseldiği ifade edildi.
İnşallah yaz geldiğinde suyumuz aktıkça sizler minetle anılacaksınız.

Kar İstanbul'a Yaradı

Uzun zamandan beridir adam gibi yağış almıyorduk biliyorsunuz.
 Her yıl kar yağması için istekte bulunurduk, ama kar bize bu yıl yani İkibinyirmibir Yılında yağdı.
Bu yağan kar ne yaptı etti barajlarımızı biraz olsun doldurdu, sanırım Yaz boyunca yağmur duasına çıkmamıza gerek kalmadı.


Sabah da belirttiğim üzere kar yerini bugün yağmura bırakacak ama İstanbul Belediyesi'nin kar toplama çalışmaları devam etmekte, toplanan kar da barajlara yollanmakta.
Yetkililerin dediklerine göre İstanbul'a su en az dokuz ay yetececk miktara ulaşmış vaziyette, ama biz yine de suyu dikkâtlı ve tasarruflu kullanırsak bu süreyi daha da uzatabiliriz.

11 Şubat 2021

Özgün Tramvaylarımız Yüzyedi Yaşında

 Eski zamanlarda hatırlarsınız İstanbul'umuzun çeşitli semtlerinde Özgün Tramvaylar gün boyu vızır vızır işlerlerdi.
Sur dibinde Edirnekapı, Topkapı, Yedikule'den Bahçekapı'ya.
Boğaz tarafında Bebek'ten Eminönü'ye, Ortaköy'den Aksaray'a, Beşiktaş'tan Fatih'e.
Beyoğlu tarafında Taksim'den Sirkeci ve Fatih'e.
Şişli tarafında Mecidiyeköy, Şişli, Kurtuluş, Maçka'dan Tünel, Eminönü, Sirkeci, Bayazıd'a.
Harbiye'den de Fatih ve Aksaray'a.
Anadolu Yakasında Üsküdar'dan Kısıklı ve Kadıköy'e.
Kadıköy'den Moda, Hasanpaşa, Fenerbahçe ve Bostancı'ya.
Tüm bu güzide semtlerimizin tramvay günleri bazılarında 1957 gibi sonlandırılmağa başlansa dâhi İstanbul Vilâyetinde son Özgün Tramvay 14 Kasım 1966 günü Kadıköy'den kalkıp Hasanpaşa'ya giden sonuncu tramvayla sonlandırıldı.


Bizlerin gözbebeğimiz olan sevgili İett de sağ olsun bu yıl da bugünü unutmamış ve yukarıda gördüğünüz güzel ve şirin bir görsel hazırlamış.
Bizlere de bu güzel günü kutlamak düşer, her ne kadar her güzel şeyin bir kötü günü olduğunu zaman bize acı bir şekilde öğretse bile.
Bu tramvaylarımızı kaldıracağımız yerde biraz geliştirip hızlandırabilir miydik?
Tabi ki yapabilirdik, ama zamanın iktidarı kaldırılma yönünde irade buyurmuş. Aynı iktidar İstanbul'a sayısız adette hançer sokmuş.
Örnek mi istersiniz? Atatürk Bulvarı, Adnan Menderes Bulvarı, Turgut Özal Bulvarı, Barbaros Hayrettin Bulvarı, Ordu Caddesi, Kenedi Caddesi, Londra Asfaltı, Ankara Asfaltı.
Tabi bununla yetinilmedi, yıllar sonra Piyale Paşa Bulvarı, Tarlabaşı Bulvarı, Çetin Emeç Caddesi, Turgut Özal Caddesi ve sonradan açılan çok şeritli bazı yollar.
O kadar araba dolduruldu ki İstanbul'a, Cadde-i Bağdad bile 1987 yılında tek yönlü yapıldı.
Neyse konumuz dağılmadan ve dallanarak budaklanmadan biz Özgün Tramvayımızın Elektriklendiğinin Yıldönümünü kutlayalım.


O günlerin Özgün Tramvaylarının anısına saygıyla.

1 : Kadıköy - Kısıklı
4 : Kadıköy - Bostancı
6 : Kadıköy - Fenerbahçe
8 : Kadıköy - Hasan Paşa
11 : Üsküdar - Kısıklı
12 : Üsküdar - Kadıköy
10 : Şişli - Tünel
11 : Şişli - Bayazıd
12 : Harbiye - Fatih
12A : Harbiye - Aksaray
14 : Maçka - Tünel
15 : Taksim - Sirkeci
16 : Maçka - Bayazıd
16A : Maçka - Eminönü
17A : Mecidiyeköy - Sirkeci
18B : Taksim - Bayazıd
19 : Kurtuluş - Bayazıd
19A : Kurtuluş - Eminönü
19B : Kurtuluş - Tünel
22 : Bebek - Eminönü
23 : Ortaköy - Aksaray
32 : Topkapı - Bahçekapı
32A : Atikâli - Çapa
33 : Yedikule - Bahçekapı
34 : Beşiktaş - Fatih
37 : Edirnekapı - Bahçekapı
37B : Atikâli - Bahçekapı

29 Ocak 2021

Kurtuluş Caddesi Çöpleri

 Hayatta en uyuz olduğum şeylerden birisi sokağa caddeye çöp atılmasıdır.
Bu akşam sizlere pek gitmek aklıma gelmeyen bir mahâllemizi tanıtmak istiyorum.
İçiçe bitişik nizam yapılaşmanın en önemli bölgelerinden biri olan Kurtuluş ile Feriköy arasındaki uzun mu uzun Kurtuluş Caddesi burası.
İstanbul'un ortasında mevcut bulunan Şişli İlçemizin kendine göre güzel ve sevimli özellikleri olan şirin mi şirin bir yer.


Ancak benim bu yazımdaki konu pek hoşlanılacak bir şey sayılmamakta.
Efenim günlerimizin saatleri akşam zamanı oldu muydu işbu güzide caddemizin sakinleri çöplerini caddeye boşaltmaktalar.


Hani şu son iki aylık zamanlarda hafta sonları evlerimizde hapis hayatı yaşamamıza sebep olan dünyanın gündemindeki Korona Morona Bakara Makara adlı bir virüsü bile üretir bu tarz hareketler.


Yıllar önce "Güler Yüzlü Temiz Şişli" diye slogan atan ve Şişli İlçesinin her tarafında bu yazıyı her defasında yazan koskocaman Şişli Belediyesi ilçesinin göbeğindeki bu çöp sorununu görmüyor mu?


Bu yazıda gördüğünüz resimlerin tamamı gerçektir, canlı olarak sahadan çekilmiştir.
İkibinyrmibir gibi bir yılda Şişli gibi bir ilçede böyle çağdışı ve pislik görüntüler kusura bakmayın yakışmıyor.


Hani dokuz aydan beridir bas bas bağırılıyorsa ki Maske Mesafe Temizlik diye, ama bakıyorum da işbu çevrede hiç kimsenin umurunda değil.
Çünkü temizlik olmayan yerde virüs de bulaşır hastalık da.
Zaten bu koronavirüs dedikleri şey insan yapısı, böyle pis yerlerde daha kolay bulaşır.


İşin güzel tarafı çöp sorunu sadece Kurtuluş Caddesinde yok, Cümhûriyet Caddesi'nde de var.
Burası ise Harbiye durağı, neredeyse birçok İett Otobüsü hattına baş durak olan ve birçok İett Hattı'nın da transit durak vazifesi gören bir durak.
İşte vahameti görüyorsunuz sevgili okuyucular, koskoca Şişli İlçesinde akşam vakitleri böyle görüntüler elde ediliyor.
Biz bu korona morona bakara makaradan ne zaman kurtulur da özgürlüğümüze kavuşuruz acaba?
Ben söyleyeyim: HİÇBİR ZAMAN.
Neden? Çünkü biz Şişli gibi temiz olması gereken ilçeyi bile pis vaziyete sokabiliyoruz.

02 Mart 2020

Bakırköy Kaymakamlık Hattı

İstanbul'da yaşayan okuyucularım bilirler, özellikle de Bakırköy ilçesinde ikâmet edenler için hükumet konağı ve emniyet müdürlüğü geçtiğimiz aylarda Bakırköy Metrosu'nun istasyon girişinin inşaatı yüzünden yıkılan binalardan artık ticari uçuşlara kapalı olan İcao'da LTBA İata'da ISL olarak kayıtlı olan Atatürk Uluslararası Havalimanı'nın içine taşındı.
İett de sağ olsun vatandaşların ulaşımını kolaylaştırmak için Bakırköy Meydanı ile Atatürk Havalimanı arasında numarası aslında olmayan bir otobüs hattı ihdas etti.
İett'nin her derde deva olan Resmi Web-Sitesi'nde de karışık bir yerde saatlerini de koymuş, bugüne kadar bulamadığım için paylaşmamıştım aslında.


Ben de araştırdım durdum ya da önüme geldi diyelim, kurcalayınca bir şeyler buldum.
Bulduklarımı sizlerle de paylaşacağım sevgili okuyucularım.
Resmi daireler sabah 8:30'da göreve başlarlar, 12:30 - 13:30 arası öğle molası verirler, 17:00'de paydos ederler.
Saatler İett'nin Resmi Web-Site'sinde AVR-1 hattı içinde görülüyor, bu hat gerektiği durumlarda depar hattı olarak kodlanmış.


Hareket Saatleri ise imdı geldi.
İlk sefer sabah 8:10'da Bakırköy Meydanında bulunan duraklardan hareket ediyor.
Atatürk Havalimanı'ndan da 8:40 - 9:50 - 11:00 - 12:10 - 13:20 - 14:30 - 15:40 - 16:45 saatlerinde hareket ediyor.
Bakırköy'de ise artık son duraklar da olmadığı için gelen araba ring olarak geri dönüyor, yaklaşık olarak yukarıdaki saatlerden yirmi dakika kadar sonra geçer.
Saat 16:45'te çıkan araç ise yolcularını Bakırköy'de indirdikten sonra İkitelli Garajı'na geri dönüyor.
Bunun haricinde erişmek için İstanbul Metrosu da M1 (Atatürk Havalimanı - Yenikapı) hattı da hizmette.
İlçe-i Bakırköy Kaymakamlık Nüfus Tapu Emniyet Dairelerinde işi olanlara duyurulur.




Not : Sefer Saatlerinde Düzenleme Var.


Sabah 8:15 saatinde Bakırköy'den kalkar.
Atatürk Havalimanı'dan 9:30 - 11:00 - 12:00 - 13:00 - 14:20 - 15:30 saatlarında hareket ederek Bakırköy'e gelir ve Bakırköy'de beklemeden geri döner.
Akşam 17:10 saatinde Atatürk Havalimanı'dan kalkıp Bakırköy'de yolcularını indirir, oradan da İkitelli Garajına gider.

28 Şubat 2020

Gece Vaporu

İstanbul'da güzel şeyler olmaya devam ediyor.
Bugünden itibaren Gece Metrosuna takviye olarak Gece Vaporu da sefere başlıyor.
Şartları aslında Gece Metrosuyla aynı, seferler şimdilik sadece Cuma'yı Cumartesi'ye ve Cumartesi'yi Pazar'a bağlayan geceler çift bilet ücretiyle işleyecek.
Huzurlarınızda bu akşamdan itibaren artık geceleri işleyecek olan vaporların Şehir Hatları Resmi Web-Site'sinden aldığım saatleri:


Seferler Kadıköy iskelesinden 1:30, 2:35, 3:45, 4:55 saatlerinde hareket edecek.
Önce Karayköy'e 1:50, 2:55, 4:05, 5:15 saatlerinde uğrayacak.
Sıradaki durağı olan Beşiktaş'a 2:05, 3:10, 4:20, 5:25 saatlerinde uğrayacak.
Son olarak dönüşünde Kadıköy'e 2:25, 3:30, 4:40, 5:50 saatlerinde gelecek.

Beşiktaş - Üsküdar hattı ise Şehir Hatları'nın sorumluluk alanında olmadığı için sitede yok ama belediyenin sayfasında saatler mevcut:


Beşiktaş'tan Hareketler
24:00 - 24:15 - 24:30 - 24:45 - 1:00 - 1:30 - 2:00 - 2:30 - 3:30 - 4:30 - 5:30 - 6:20 - 6:30
Üsküdar'dan Hareketler
24:00 - 24:15 - 24:30 - 24:45 - 1:15 - 1:45 - 2:15 - 3:00 - 4:00 - 5:00 - 6:10 - 6:20 - 6:30

Üsküdar - Beşiktaş hattı Dentur - Avrasya Mopurlarının sorumluluğundadır. Sefer müddeti de yaklaşık olarak on dakikadır.
Ücretler ise İstanbulkart ile çift mislidir, tıpkı Gece Otobüsleri ve Gece Metroları gibi.

Bu arada İett de sağ olsun Gece Vaporlarına uygun olarak iki adet hattı Gece Otobüsü olarak ekledi.
İlki mevcutlardan 12A numaralı Üsküdar - Kadıköy, diğeri yeni ihdas edilen 30G numaralı Beşiktaş - Taksim - Karayköy.

Gece Metrosu gibi Gece Vaporu da İstanbul'a ve Türkiye'ye hayırlı uğurlu ve bereketli olsun.