Bu Blogda Ara

10 Mart 2022

İstanbul Kar Altında

Sabah sizlere tepemizin d'amına Mart Karı yağdığını yazmıştı ben, imdı da siz sevgili okuyucularıma birkaç adet alıntı resim gönderecek.


İlk görünümümüz Cadde-i İstiklâl'den, İlçe-i Beyoğlu'nun belki de aydınlık yüzü olan ve 1990 yılında araç trafiğine kapatılan yolda o günden beridir işlemekte olan Nostâlcik Tramvay bile görünemeyebilecek hâle gelmiş.


Baştan başa İstanbul'u Batıdan Doğuya doğru geçmekte olan üç yoldan biri olan eski adı Londra Asfaltı yeni adı önceleri E-5 sonra D-100 Karayolu'nda tuzlama faaliyetleri tam gaz devam etmekte.


Boğaz tarafına uzanıyor ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nü izliyoruz Otağtepe Parkı'ndan ve görüyoruz ki kar oldukça sağlam tutmuş vaziyette.


Havadan izlediğimiz güzergâhımızda sıradaki durağımız aslında Galata Kulesi olacaktı ama biz yine de geniş açılı olan resmi kullanmağa karar verdik, böylece Tarihi Yarımada'yı uzaktan da olsa izleyebilmekteyiz.


Yönümüzü kıvırıp da Tarihi Yarımada'ya çevirince diğer yerlerden çok da farklı bir manzara göremiyoruz, çünkü kar bu sefer İstanbul'un her tarafına yağmağa muvaffakiyet gösterdi.


Havadan yere konunca bazı yerlerde kaldırımlarda yürümenin tehlikelerinden bahsetmeli ben, çünkü ayakkaplarımız her an kayabilir dikkâtlı yürümezsek, sırf bu yüzden şemsiyelerimizi baston olarak kullanabilme yeteneğine sahip olmamız gerekmekte olduğunu belirtmeme hacet bulunmamakta.


Yeniden havaya kalkıp Ortaköy civarına geldiğimizde manzaranın aslında tam bir kartpostallık olduğunu görmekteyiz, her ne kadar kar güzel görünümler arz etse bile esasında hava oldukça soğuk.


İstanbul'u gezerken aslında İstanbul vilâyetinde her şeyin başladığı İlçe-i Kadıköy'e geçmeyecek miydik sizce?
Birkaç yıl önce adı General Asım Gündüz olarak değiştirilen ancak kamuoyunda hâlâ Bahariye Caddesi olarak bilinen caddede de Nostâlcik Tirenvay çalışıyor ama buradaki tramvay Almanya'dan alınan ikinci el taşıtlar, Gotha markalı ve İstanbul'daki ilk vazifeleri işte bu Moda hattından ibaret, yani bizim yıllar önce kullandığımız Özgün Tramvaylardan değil.
(Seceresini bir gün bahsedecek ben.)


Ve her şeyden önemlisi kedisiz bir İstanbul düşünülemez, düşünenin de aklından zoru vardır.
Kar da yağsa, Yağmur da yağsa, Güneş de açsa ve bizi ısıtsa dâhi kediler her zaman kedidirler.

Kar Geldi

Sizler birçoğunuz sabahın ahanda işbu saatinde sıcacık yataklarınızda kim bilir kaçıncı uykunuzun kaçıncı evresindesiniz bilmiyor ben ama artıkım bende kıronikleşen uykusuzlukta sabaha kadarki tuttuğum nöbet esnasında bana tepemizin d'amına yağmakta olan Mart Karı'nı temaşa eylettirdi çok şükür.


Sabah vakti bilmiyor ben acaba nasıl bir manzaraya uyanacağız?
İstanbul Belediyesi bakalım nasıl önlem alacak?
Marmaray kaç saat çalışacak?
Elektrik kesintisi olacak mı?
Tüm bu soruların cevaplarını kar kalktığında yaşarsak göreceğiz.

09 Mart 2022

Kar Geliyor

 Dokuz günden beridir içinde bulunduğumuz Mart-ı Şerif Ayı mâlum-u âliniz önce kapıdan baktırır sonra da kazma kürek yaktırır.
Mart belki İlkbahar ayıdır ama Mart'ın baharlığı yalancı bahardır. Mart'ın baharının yalancılığına aldanan ve çatılarda sabahlara kadar miyavlayarak çiftleşmeğe çalışan kedileri bir başka yazımızda işleyeceğiz.


Mart'ın en önemli özelliği sürekli düşen Cemre'lerin tepelerinin d'amına kar yağdırmaktır.
Biraz önce tarafıma arz edilen habere göre İstanbul'un Beylikdüzü İlçesinde lâpa lâpa kar yağmağa başlamış olduğundan her an İstanbul Valiliği okulları tatil edebilme ihtimâli doğdu.

08 Mart 2022

Dünya Emekçi Kadınlar Günü

 Geçen yıl tam da bugün hatırlarsanız bir yazı yazmıştı ben, tabi ki aradan geçen kocaman bir yıl boyunca fikrim değişmeği başaramadı tabi, zaten bu yüzden aynı yazımın arkasında ve sözümün askeri ben.


Evet bugün Dünya Kadınlar Günü ama esası Dünya Emekçi Kadınlar Günü, yani kısacası öğretmen, hemşire, uçuş görevlisi, pilot, market kasa görevlisi, overlokçu, dikişçi, doktor, avukat, emlâkçı, kâtibe, temizlik görevlisi, hizmetçi, çaycı, hemşire, garson, aktris, bankacı, mâliyeci, çiftçi, ev kadını, diş doktoru gibi bir emek harcayan ve kapitâlizmin hüküm sürdüğü günümüz dünyasında verdiği emeğin karşılığını doğru düzgün almağı başaramayan kadınlarımızın günü.
Hani ünlü şairimiz rahmetli Nazım Hikmet Ran'ın dizelerinde ahırdaki öküzlerimizden sonra sıra gelen, sırtından sopası karnından sıpası eksik edilmemesi gerekenlerin günü.


Esasında üzerinde yaşadığımız dünya bile kadın kavramı üzerine kurulmuştur, çünkü bir canlının dünyaya gelmesi ancak kadınlar sayesindedir.
Buna kediler köpekler kuşlar ve bilumumu hayvanatın tamamı dâhildir.
Kadınlar için Erkeklerin varlık nedeni sadece kadını hâmile bırakıp anne olmak vazifesini yerine getirmesini sağlamaktan ibarettir, ama bu konuda en belirgin davranan Kadın Örümcek'tir, çünkü vuslat ve hâlvet sonrası kadın erkeğini öldürür, yani Erkek Örümcek bir anlık zevkinin doruğundaki başarısının bedelini ne yazık ki hayatını kaybedip şehitlik mertebesine erişerek öder, yine de tek tesellisi sevdiği kadın tarafından işbu mertebeye eriştirilmiştir.


Tüm okuyucularımdan özür dilerim ama hayatın gerçeklerinden biridir bu konu.
Yani bugün yirmi santim topuklu ayakkabısını giyince boy gompileksinden kurtulabilen, bu boy gompileksi yüzünden giydiği yüksek topuklu ayakkaplarıyla ancak yeni doğmuş ördekler gibi paytak paytak yürüyebilen, doğru düzgün yürümeği beceremediği üç adımlık yola taksi veya tomofilden başka türlü gidebilmeği beceremeyen, arkadaşlarıyla gittiği mekânda elinden telefonu bir türlü düşmeyen ve telefonun içindekilerden kafasını kaldırmağı başaramayan ve de iki kelimeyi bir türlü bir araya getiremeyen, getirdiğinde de sürekli külotlu çorabını değiştirir gibi değiştirdiği sevgililerinden bahseden, yüzünde bir kova dolusu boya sürülmüş saçı uzun memeleri büyük beyni belden aşağıdan kafasına gelmeği başaramayan ve her şeyden önemlisi dünyanın kendi çevrelerinde döndüğünü sananların günü değil.


Hele bir de çıkarlarına uymayınca ister sevgilisi veya tokmakçısı olsun isterse sadece arkadaşı ya da kankisi olsun anında hemen peşin peşin satan ve bu satıştan elde ettiği ödülü hemen içlerinde hissedenlerin de değil.


Ancak her şeye rağmen herkes ikinci bir şansı hak eder, Şımarık tipitipinde hayatlarımıza giren Üçhârfliler bile.
Eminim ki kadınlar gününü kutlama hakkına bugüne kadar sahip olmağı başaramayanların bugünden sonra da başaramayacakları konusunda herhangi bir kanun veya günümüze kadar yazılmış bütün kanunların muhteviyatında herhangi bir madde bulunmamaktadır.


Hayat işte bir şekilde öyle ya da böyle geçip giderken kadınlarla olmuyor ama kadınlar olmadan hiç olmuyor.
Bu arada kapitâlizmin bize yanlış olarak emrettiği şekilde kadınlar melek değillerdir, çünkü melekler hâmile kalamazlar.
Gerçekten dünyaya emek vermeğe gelen tüm kadınlarımızın günü kutlu olsun, geri kalan içten yanmalıların da en kısa zamanda yaşadıkları kokuşmuş hayattan kurtularak adam sırasına geçmeleri nâsip olsun.

07 Mart 2022

Pazartesi Delisi

Hayatta bazı günler vardır, insan hiçbir şey yapmağı aklından bile geçiremeyeceği anlar yaşamaktan geri kalmağa muvaffakiyet göstermeği bir türlü başaramaz.


Bu resm-i şerifte temaşa eylenilen dünyanın en fakr-u zarûri ama buna mukâbil dünyanın en mükellef günlük kahvaltı yummisidir.
Şafağı atan memur belki sodaya ekıstıradan sipâliyi yetiştiremese bile bazen mide maden suyunu da tatmağı arzu edebiliyor.


Benim için bir zamanlar Türk Kahvemsi yummilenmeden geçen her gün ölü bir gündü.
Tabi o zamanlar bir fincan Dabıl Türk Kahvemsi bu derece pahlı değildi.
Ancak gerek Cafe Cadde gerek Strada gerekse Divan Pub ile karşılaştırınca yine de Kahve Dünyası'da daha uygun ve tatlı geliyor, yanında Ayın her seferinde değişen Dondurması ve Erikli Suyu ve Gofrik'i ve beş değişik tadı olan Lâvi'siyle birlikte ödediğimiz ücretin toplamı yukarıda saydıklarımdan herhangi birindeki Single Türk Kahvemsi ücretinin yanına bile yaklaşamıyor.