Çiçek gibi insanlar duygularını göstermeği severler.
İç dünyalarındaki güzelliği paylaşırlar, neşeleri zarafetleri ve renkleriyle çevrelerine ilhâm olurlar.
Görülmek onlar için bir ihtiyaç değil bir armağandır çünkü varlıklarıyla ruhlara dokunurlar.
Ancak kırılgandırlar, tıpkı bir çiçek gibi fazla rüzgârda savrulabilirler.
Yine de her defasında yeniden açmağı bir şekilde bilirler.
Patates gibi insanlar ise sessizdir ama derin.
Gösteriş peşinde değildirler çünkü değerlerini dışarıda değil içlerinde taşırlar.
Toprağın altında görünmeden büyürler, kökleri güçlüdür ve dayanıklıdırlar.
Onlar konuşmazlar ama hissettirirler, görünmezler ama yaşatırlar. Güven emek ve sadakâtle var olurlar.
Biri dışı güzelleştirir, diğeri içi doyurur.
Biri gözle görülür, diğeri kâlple hissedilir.
Ve aslında yaşam bu ikisinin dengesinde güzeldir.







.jpg)