Bu Blogda Ara

08 Nisan 2023

Kuğu

Hani bütün hafta yoğurulur ve çok çalışmaktan bitap düşmüş olabilirsiniz. 


Burası benim Yılbaşı gününden keşfim olan Kuğu Pastahanesi olmakta, yalnız dikkâtli okuyanlar pastane değil kelime-i şerifin gerçek anlamlısı olan pastaHAne olarak kullandığımı hemen fark edeceklerdir.
Çünkü çok şükür Türkçe'yi adam gibi doğru kullanabilmeğe de kudretim mevcut.


Buranın ism-i şerifine aldanarak sadece tatlı bulunacağını düşünmekteyseniz çok büyük bir yanılgı içerisinde kalırsınız, çünkü tatlıya ilâve olarak tuzlu çeşitleri ve norminâl yummi tarzı şeyler de menülerinde bulunmakta.


Sıcak yemeklerinin bir harika olduğunu söylemeli ben, kendinizi bir Papermoon'da hissedebilirsiniz, olmaz pahlı gelirse Da Mario da olabilir, daha da ucuzunu isterseniz İl Padrino verelim, İtalyan yemeklerini sevmezseniz Bedri Usta ya da Develi de olur.
Şunu da ekleyeyim ki Kuğu'nun liginde Hacı Bozan veya Görgülü ya da Baylan olmalı derim ben.


Bana kahve mi çay mı diye sorsanız elbette Türk Kahvemsiyi uzak ara seçerim, çünkü yemekten sonra içilen Çay insanın demir ihtiyacını öldürür.


Ancak bu seferki gummilenmem gereken Çay müessesenin ikramı, gerçi biriki yudum sonra istediğim Türk Kahvemsiyi de hesaba yazmamışlar ama olsun.


Üzerine de Ramézân-ı Şerif Ayı'nın olmazsa olmazlarından Güllâç yummilenildiginde keyifler daha da bir kendine avdet eyliyor.
Bir güzel Cumartesi akşamında sizlerle birlikte deneyimlerimden bahsetti ben sizlere, okuduğunuz için teşekkür eder ben.

07 Nisan 2023

Üsküdar Marmaray Desen

 Geçenlerde siz sevgili okuyucularıma Marmaray içinden Sirkeci'deki ya da Tcdd'nin yazışmalarında kullandığı şekil olan İstanbul Garı'nın altında bulunan istasyondaki resm-i şerifi paylaştığımı hatırlıyorum.
Bu akşam da sizler için özel olarak izinli bir şekilde görüntülediğim Tüp Geçidin diğer ucunda bulunan Üsküdar istasyonunun Marmaray gravürü huzurlarınızda efenim.


Marmaray'ın güzergâhında bulunan bütün istasyonları bir seferde paylaşabilmemin imkânı yok ama birkaç harikalar diyarından zarar gelmez.
Bunca yıl çile çektik çok bekledik ama bir ay kadar önce kutladığımız Marmaray'ın dördüncü yaş gününe kadar geçen zamanda aslında ne kadar gerekli olduğu çıktı ortaya.


Üstelik ilerideki zamanlarda İstanbul Havalimanımızı Halkalı'ya bağlayan ve işletmesini yine Tcdd Taşımacılık'ın yaptığı Metronun yolu da bitirilince daha da önemli olacağına hiç şüphem bulunmamakta.
Bu arada İstanbul Havalimanı Metrosunun diğer yönü olan Gayrettepe istikâmeti şimdilik Kâğıthâne'ye kadar çalıştığını da bilginize arz etmeği arzu eder ben.

Ramezân-ı Şerif Dolunayı

Yine yeni yeniden bir Dolunay ile karşınızda ben.
Şehr-İstanbul'un en güzel yanlarından biri fe hem gece hem de gündüz güzel resimler çekebilmeğe olanak vermesi.
İşte bu akşam da bir başka güzel resm-i ierif ile karşınızda ben.
Bu güzel olmayabilecek Dolunay resmi Kabataş Martı İskelesinden çekilmiş bulunmakta.


Biliyorum ben bunun bulanık olduğunu, ne yapayım ki kameram geceleri pek güzel resim çekemez.
Kameram nasıl resim çekerse çeksin bir kocaman gerçek var bu dünyada.
Geçen her bir saniye bizim hayatlarımızdan eksilerek ölüme doğru sürekli yaklaştırıyor.
Ölümden öteye köy olmadığı ve her canlının ölümü tadacağı doğru ama bu gerçek hayattan zevk almamıza engel teşkil etmiyor.

Genel Müdürün Kahvemsi Gummi

 Baştan söyleyeyim ben henüz hiçbir yerde genel müdür falan ya da ustabaşı filân veya öğretmen feşmekân değilim.
Hele şöyle bir eğri oturalım ama doğru yazalım.
Bu akşam Dolunay akşamı olmasına rağmen henüz doğmadı.
Ben de hazır Dolunay gökte yokken hemencecik bir Türk Kahvemsi gummilenmeği arzu ettim.


Arzularım belki şelâle ama her Türk Kahvemsi beni uyanık tutabilmeğe yetmiyor.
Doğru okudunuz çünkü Kahve gummilenmek bazı zamanlar bana tesir edemiyor.
Çoğunlukla uyku benim vücudumun hareketliliğine ayak uyduramaz ama daha iyi bir şey varsa el de uyduramaz.
Bir de dondurmayı bilgiyle verebilseler daha güzel olurdu, çünkü Tahinli yoktu.

Çeşme'de Nisan Karı

Bu yıl çok değişik Doğa olayları vukua avdet eyliyor sevgililer.
İşbu yazımda konu ettiğim görüntüler İzmir'imizin güzel yazlık ilçesi Çeşme'den çekildi.
Bizler her zaman Çeşme'yi tam bir yazlık mekân olarak biliriz, çünkü havası suyu denizi gerçek anlamda yazlıktır.
Yine de içinde bulunduğumuz İkibinyirmiüç yılında üstelik de tepemizin d'amına yağması gereken Mart Karı bize sürprüz yaparak Nisan-ı Şerif Ayında yağdı.


Burasını sanırım herkes yazın denizle bildiği Ilıca Pilâcı olarak bilmekte.
Ancak resm-i şerifim hepimize karlı bir İlkbahar geçirmekte olduğumuzu söylüyor.
Üstelik bir zamanlar bendeniz de ahanda işbu mıntıkadan deniz girmiştim ve çok da güzel zaman geçirmiştim.
İmdı burayı karla kaplı görünce içim bir tuhaf oldu.


Dün gece tepemizin d'amına yağan Nisan Karı görmüş olduğunuz işbu manzara-i nefaseti gözlerimizin önüne kodu.
Demek ki bağzı şeyhler yaşanmalıymış ki görülebilsinlermiş.
Bakalım bu yıl yaz geldiğinde kıştan alacaklaını tahsil edebilecek mi?
Hep birlikte eğer Yukarıdaki ömür verirse göreceğiz.
Sizlere bugün karlı bir Çeşme resimleri paylaştığım tarihe not düşülsün.

05 Nisan 2023

Kahve Hakkında Kitaplar

 Kahvenin hikâyesini incelediğimizde çok farklı rivâyetlerle karşılaşıyoruz.
Her ne kadar Çoban Kaldi ve Keçiler hikâyesi birçok Evrupalı kaynaklarda mevcut olsa bile en eski tarihçilerimizden Ahmet Efendi'ye göre hikâyemiz Şazeli ile başlar.
Asıl adı Nurettin Ali bin Abdullah lâkabı da Ebu Hasan Şazeli olan zat-ı muhterem günümüzde Somali olarak tabir edilen zamanın Habeşistan'ında dergâh erbabıdır.
Binikiyüzlü yıllarda yani Hasan Sabah'ın iktidarı döneminde tekkesinden kovulup dağlara sürgün edildiğinde gördüğü kahve tanelerinden önce ekmek yaparak hayatta kalır. Zamanla bu kullanım yayılarak kahvenin başlangıcını oluşturmuş ve dünyadaki yolculuğu başlamıştır.


Her seherde besmeleyle açılır dükkânımız
Hazret-i Şeyh Şazeli'dir pirimiz üstadımız
Bu kahve öyle bir kahvedir ki her usulü ba-safa
İçinde sakın olanlar çekmesin asla cefa
Bir gelen bir daha gelsin demesinler bi-vefa
Sahibine kıl şefaat ya Muhammet Mustafa
İlâhi sen saadetle müşerref kıl bu dükkânı
Létâfetle aziz eyle gelen ahbap-ı ihvanı
Benim iki cihan icre muradım ol hüdadır
Ümidim ruz-i maherde Muhammet Mustafa'dadır


Keşfinden yüzyıllar sonra bile hâlâ geliştirilen ve yepyeni bilgilerin öğrenildiği bir içecek kahve
Geleneklerimizden gelen Türkçemize yeni kelimeler kazandıracak kadar bizden
Tutku ile kendisine bağlayan ve her demlenmesinde farklı tadları ortaya çıkaran bir bilinmez.


İşte böyle sevgililer, bir Türk Kahvemsi tiryâkisi zat-ı muhterem sizlere kütüphanedeki kalın kalın kitaplardan derleyebildiği kadarıyla bağzı şeyhler anlattı.
Yukarıda gördüğünüz kitapların ücretleri oldukça tuzlu, biri Üçyüzmilyon diğeri Üçyüzaltmışbeşmilyon Türk Lirasıcık ücretle satılmakta olduğunu bilgilerinize arz eder ben.

Elektrik Kesintisi

 Yine yeni yeniden bir elektrik kesintisiyle karşı karşıyayız.
Sözüm meclisten dışarı ama Boğaziçi Elektrik bizim bulunduğumuz çevrede oldukça kapsamlı bir bakım düzenledi, tabi mecburen kuvve-i elektriyyeyi kesmek zorunda kaldı.


Baktım böyle olmayacak Hürriyet Gazetesinde gördüğüm işbu ilânı sizlerle paylaşmak istedi ben.
Elektrik kesintisinin boyutunu görmek için ahanda buraya tıklayabilirsiniz.


Allahtan benim bulunduğum mıntıkaya elektrik .çabucak geldi de rahatladım, yoksa sıçmıştım.
İkibinyirmiüç gibi bir yılda işbu mevzuat-ı umumiyeleri atlatmamız gerektiğini yıllardan beridir söylüyorum ve yazıyorum zaten.

04 Nisan 2023

Penti Reklâmı

 Bu akşam sizlere değişik bir konudan bahsedeceğim çünkü çok uzun yıllardan beridir Türkiye Cümhûriyeti hudutları dâhilinde böyle reklâm görmemişti ben.


Şu hayatta sanki her bir şeyimiz tamammış gibi bir külotlu çorabımız eksik kalmıştı.
Üstelik tanıttığına göre varlığıyla yokluğu zaten hiç fark edilmiyormuş.
Bu kadar incecik ve yok gibi olan bir külotlu kadın çorabı çabuk kaçar herhâlde galiba sanırsam.
Üstelik oldukça da pahlı bir şey olduğu kesin, çünkü Ekomonimiz Israrla Tıkırındayken ucuz şey olur muydu sizce?


Her bir şeyi anlarım da böyle bir reklâmı Marmaray'ın nasıl aldığını hiçbir türlüsünden anlayamadığım cihetle essahtan merak ediyor ben?

03 Nisan 2023

Nisanlık Günler

 İl quarto mese dell'anno è Aprile.
Nisan ayı geldi geleli bağzı durumlar çok değişir ve ara sıra Sağanak Yağmurlar yağar.
Dün örneğin Şehr-İstanbul'da essahtan kaydedilmeğe değecek ölçüde Yağmur yağmış bulunmakta.
Yağması hiçbir şey değil ama yeter ki ortalığı sel götürmesin.


Yeniden çok sıradan bir Pazartesi yaşıyoruz ve ben yine Kadıköy vaporundayım ve biraz denizden tuzlu ve iyotlu havamı alacağım.
Bu akşam bana işbu yolculukta ŞH-Beykoz adındaki Tombul Teyze modeli olanı götürürken eşlik edecek.


Kadıköy'e giderken karşınıza değişik görünümler çıkabilir, bunlardan biri Selimiye Kışlası, diğeri Haydarpaşa Lisesi, daha arkadan da Çamlıca Kulesi sol tarafınızda görebilirsiniz.


Bunlardan biraz ilerisinde ise Haydarpaşa Garı mevcuttur ama ne yazık ki çanak çömlek muhabbetleri yüzünden Haydarpaşa Garı yıllardan beridir Devletimin Trenlerine kapalı vaziyette.


Norminâl şeraitte vaporumuzun yolunda Kız Kulesi de görünür ama akşam vakti pek sağlıklı resim vermez hanımefendi hazretleri.
Bir süredir kulede hummalı bir tamirat mevcut olduğundan çevresi tahtaperdeyle kapalı.


En güzeli de Kadıköy'de inince sizi karşılayan bir adet Miyav Şey ki kendisi çektiğim resm-i şerifime bir adet poz vermiş bulunmakta.


Yoğun iş hayatı bunalımları bazı akşamlar bende Vapor binmek ihtiyacı hissettirmekte ama bana oldukça da zaman kaybettirmekte.


Bu arada Vaporun arkasından baktığımız İlçe-i Eminönü'nün esasında Boğaziçi sayılmayan ama coğrafi olarak İstanbul Boğazı'na dâhil olan Topkapu Sarayı sâhili aslında muhteşem olmasına rağmen erişimi çok kolay değildir.
Bu yüzden de ancak denizden resm-i şerifini çekebilmeğe çalıştım ama ortamın karanlıklıkları güzel çıkmasına mâni olacağı tuttu.


İşte sizlerin de temâşa ettiği gibi Nisan-ı Şerif Ayı'na bahsettiğim şekillerde başladı ben.
Bakalım imdı İlçe-i Kadıköy'de başıma neler gelecek?