Bu Blogda Ara

Sayfalar

27 Aralık 2022

Çorba Tayöm

En güzel kahvaltı tabi ki sıcacık ve nefis Çorba ile yummilenilir. Hele bir de aylardan Aralık zaman da Yılbaşıya çok yakınsa daha doğrusu Oğlak Burcu olanların Börthdeylerini yaşadıkları dönemler sanki bana daha bir nefismiş gibi geliyor.


İster çorbanız benimki gibi Mercimek olsun isterse Ezo Gelin olsun isterse Tarhana olsun isterse Kelle Paça olsun isterse İşkembe olsun isterse Tuzlama olsun -ki ben çok severim ama pek bulunmuyor nedense- isterse Yayla olsun isterse Sebze olsun ya da çok isterseniz de Lâhana bile olsun, sabah kahvaltınızda öğle yemeğinizde veya akşam yemeğinızde güzel Çorba çeşitlerimiz işbu yazımı okuyan herkese afiyet şeker bal reçel olsun.

26 Aralık 2022

Hava Çok Sıçak

 Hava çok sıçak bugün, bir aralık sokağa çıktım ve terden sırılsıklam oldum.
Yok artık demeyin Yukarıdaki de artık havaya nasıl bir yön çizdireceğini ve ayarları ne yapacağını sanki şaşırdı.
Bugün tarihlerden Yirmialtı Aralık İkibinyirmiiki ve norminâl şeraitte kar yağması gereken bir zamanda biz sıcaklıktan pişiyoruz.


Her ne kadar ben Yukarıdakinin işine karışmağı kendime yakıştıramıyorsam bile İnistegiram'dan gördüğüm ve okuduğum kadarıyla şimdiye dek on santimetre kar tutmuş olmalıydı.
Kışın ortasında bu ne perhiz bu ne lâhana turşusu diye sormazlar mı adama?

20 Aralık 2022

Kazlıçeşme Marmaray

 Devletimin trenlerinin tekerleklerinin bedavaya dönmediği hepimizce mâlumdur.
Tabi bu bedavaya dönmeyen tekerlekler biz para veren taraf olarak bazı hakları kazandırması gerekiyor.
Örnek olarak Kazlıçeşme istasyonundaki çevresi camla kaplı resimde de görmekte olduğunuz kapalı bekleme salonu gibi.


Ancak gelgelelim Marmaray sefere başlayalı dört kocaman yıl olmasına rağmen Yenikapı Üsküdar ve Sirkeci'de bulunan üç adet yer altındaki ve burada gördüğümüz Kazlıçeşme istasyonları dışında kalan otuzdokuz adet istasyonun hiçbirinde böyle güzel ve moderin bir bölme bulunmamakta ve daha da vahimi sanırım yapılması da düşünülmemekte.


Binerken adam başı Onaltımilyondokuzyüzyetmişbin Türk Lirasıcık ücret ödediğimiz Marmaray idaresi daha trenlerini kendini sanetçi sanan grafitici teröristlerden koruyabilmeği başaramıyorken bize kapalı bekleme salonu mu yapacaktı?

05 Aralık 2022

Dünya Türk Kahvemsi Günü

 Bir fincan Türk Kahvemsinin tam kırk yıl hatrı olduğunu söylerler.
Günümüz gençliği için pek fazlama geçerli olmasa dâhi Dünya üzerinde en güzel kahve Türk Kahvesi olmaktadır, üstelik bu tezimi çok çalışkan İsviçreli bilim adamları bile doğrulamaktadırlar.
Ancak pişirimi kahve makinesinde değil bildiğimiz kısık ateşte yavaş yavaş soğuk suyla pişirilirse çok daha tatlı olur. Dahası eğer Türk Kahvemsiyi en sevdiğiniz arkadaşınızla gummilenirseniz daha daha çok lezzetli gelir size.


Bugün her zaman gittiğim ve sayısız kez sizlere bahsettiğim Kahve Dünyası'nda Türk Kahvesi beleş yani isteyen herkese ikram ediyor, ama bu güzel ikram karton bardakla olduğundan bildiğimiz porselen fincandaki tadını alamayacağınızı söylemek zorunda hissediyor ben.
Tabi dükkânlar dolu ve ilgi yoğun olduğundan Lâvi Çikolata biz gittiğimiz saatta kalmamıştı, mecbur birer adet Mavi olandan yani Bihter ile idare etmek zorunda kaldık.


Kısaca sevgili okuyucularım Dünya Türk Kahvemsi Günümüz hepimize kutlu ve mutlu olsun, bu güzel ve kutlu günü icat ettiği için Kahve Dünyası'na çok teşekkür ederiz.

24 Kasım 2022

Bostancı Mopuru

Geçenlerde okuyanlar görenler bilirler yeni açılan Kabataş - Kadıköy - Moda - Bostancı mopurundan bahsetmişti ben, bu sefer de Kabataş'tan kalkan Karayköy'e uğrayan ve doğrudan Bostancı'ya yollanan ve de biniş ücretinin Onikimilyonellibin Türk Lirasıcık olduğu, sanırım da İkibinonsekiz yılından beri sadece hafta içleri sabah akşam işleyen hattan bahsedeceğim derdim ama mâlesef çok fazla yazacak kelime-i şerif namevcut olduğundan Karayköy iskelesine yanaşmış bulunan Mavi Marmara'dan kiralık Sueda adlı mopurumuzun resm-i şerifiyle idare edelim derim.


Ancak belirtmek zorunda olduğum başka bir gerçek de Mavi Kart kullananlar bu hattı ve Moda'ya uğrayan diğer yeni konulan hattı kullanabilmek için iki kontör harcadıklarıdır ki İstanbul gibi bir büyükşehirde Mavi Kart her gün işe aktarmalı olarak giden vatandaşlarımız için bir cankurtaran simidi olduğudur.


Hattın hareket saatlarına gelince:
Bostancı Kalkış : 6:55 - 7:55 - 8:45 - 9:45 - 18:35
Karayköy Varış : 7:45 - 8:45 - 9:30 - 10:30 - 19:35
Kabataş Varış : 7:55 - 8:55 - 9:40 - 10:40 - 19:20
Dönüş Sefer Saatları
Kabataş Kalkış : 7:55 - 8:55 - 17:30 - 18:10 - 19:20
Karayköy Kalkış : 7:45 - 8:45 - 17:45 - 18:25 - 19:35
Bostancı Varış : 8:40 - 9:40 - 18:30 - 19:10 - 20:20
Bostancı'dan 8:45 ve 9:45 saatlarında kalkan seferler Kabataş'tan 17:30 ve 18:10 saatlarında geri dönerler.

Marmaray'daki Dallamalıklar

Son iki günden beridir Marmaray'da yeni bir moda başladı. Artıkım sabahları trenin en kalabalık olduğu saatlarda Ara İşletme olan Ataköy - Pendik trenleri sanırım kasıtlı olarak çalıştırılmıyor.


Çalıştırılmayınca da Ana İşletme olan Halkalı - Gebze trenlerinin içleri paket oluyor ve insanlar istasyonlarda mâlum bir organ-ı şerif gibi kaç dakika sonra geleceği belli olmayan bir sonraki treni beklemek zorunda bırakılıyor.
Daha da tuhaf bir konu arz edeyim ki ben trenden inip işbu resm-i şerifleri çektikten ve tarihe kaydettikten az sonra Marmaray'ın tellâliyecisi histerik kadının sesi hoperliyorda yakılanmaz mı?
"Ataköy. Yönüne giden. Bir sonraki tren. Birinci perona. Varmaktadır. On. Vagonlu tren. Trenimiz peron sonunda duracaktır. Sayın yolcularımız. Lütfen inecek yolcularımıza öncelik veriniz."


İşte burada temaşa ettiğiniz resm-i şeriflerde Yenikapu istasyonunun manzara-i umumiyesi huzurlarınızda olup vaziyet-i umumiyeyi sizlere nakledeyim: Buradaki herkesin üzerinde bir sinir var ve nereye saldıracaklarını artıkım bilemiyorlar.


Herkes işlerine okullarına geciktikleri için patronlarından öğretmenlerinden azar işitmekten ve fırça yemekten kurtulamayacak, belki de işini kaybedip haftalığından olacak binlerce vatandaşımızı Tcdd Taşımacılık adlı özel şirket görünümlü kurumun görmemesi olanaksız.
Eğer bu kişilerden herhangi biri Devletimin Treninin geç gelmesi yüzünden işinden kovulursa zararını kim karşılayacak?

15 Kasım 2022

Kabataş - Bostancı

 Birkaç gün önce bizim Şehir Hatları sağ olsun yeni hatlar sefere kodu, bu akşam ben de bunlardan biri olan ve benim de zamanında İstanbul Belediyesi'ne önerdiğim bir hat olan, duyurularda Caddebostan'ın adı yazılı olmasına rağmen iskele olmadığı için fiiliyatta Kabataş - Kadıköy - Moda - Bostancı olarak hergünlük uygulanan ve daha öncelerden var olan Kabataş - Karayköy - Bostancı hattına takviye edilen hattı deneyimledim.


Bindiğim saatta hava çoktan kararmış olduğu için herhangi bir resim çekebilmeğe muvaffakiyet gösteremesem dâhi öncelikle yıllardan beri atıl vaziyette olan Moda iskelesinin hem Beltur Kahvehane hem de asıl işlevi olan Vapor yerine Mopur iskelesi olarak çalıştırıldığının müjdesini vermek isterim sizlere.
Bir gün inşallah sizlere Mopurlu bir resmini çeker paylaşırım.
Esasında gönlüm Vapor olmasını isterdi ama koskoca Şehir Hatları İşletmesinin elinde kalan yirmidokuz adet vaporun bu kadar hatta yetemeyeceği aşikâr, zaten vaporun biri tershânedeki bakımından çıksa bir başkası giriyor, yani sözün özü vaporlarımızın yarısına yakını sefer dışı.


Ancak burada küçük bir parentez açmak zorunda ben, çünkü evvelce mevcut olan ve sadece hafta içleri çalışan Kabataş - Karayköy - Bostancı hattının ücreti Onikimilyonellibin Türk Lirasıcık ama yeni sefere konulan ve hergün çalışan Kabataş - Kadıköy - Moda - Bostancı hattının ücreti ise Onbirmilyonbeşyüzbin Türk Lirasıcık olmak var.
Yani kalkış ve varış iskeleleri aynı olan seferlerde ücret farklı olacak şey midir?


Esasında burası için sanki biraz gereksiz olmuş, Bostancı'dan Kadıköy'e zaten İett otobüsleri sefer yapmakta, üstelik bir de Dolmuş ve Minibüs bile mevcut, yetmedi bir de Marmaray mevcut, dahası Kabataş - Kadıköy Mopuru da mevcut, bir de bunu Kadıköy'e uğratıp zaman kaybettirmeğe gerek var mı?
Bu hattı Kadıköy'e uğratacağına Caddebostan ve Suadiye iskeleleri ihya olsaydı daha güzel olurdu.


Yakın zamanda Bostancı Sâhiline yepyeni bir Metro getirecekler Dudullu taraflarından, geldiğinde işlevinin daha da artacağını söyleyebilir ben. Çünkü istasyon ve Metro hizmete girdiğinde Dudullu tarafından gelen yolcular Mopura aktarma yaparak sadece bir saatlik zaman zarfında Kabataş'a erişebilecekler.


Bana bu akşamki gezimde evsahipliği yapan Mavi Marmara'dan kiralık Sabret adlı Mopurdu sağ olsun.
Esasında bu hattın geçmişi uzun zamana dayanır, en parlak zamanlarını Bindokuzyüzotuzlu yılların başlarından Bindokuzyüzaltmışlı yılların sonlarına doğru olan zamanlarda yaşamış, tabi o zamanlar bu hatta işleyen Vaporlar Bostancı'dan kalkınca Suadiye'ye Caddebostan'a Kalamış'a ve Moda'ya uğrayarak Kabataş'a değil Köprü'ye giderlerdi. Gel zaman git zaman önce Kalamış sonra Suadiye iskeleleri işletme zararları yüzünden, sonrasında ise Caddebostan iskelesi kıyı doldurulunca tarihin tozlu sergenleri arasındaki yeri aldırıldı, tabi doldurulan alanda bir de yol yapıldı ve Bindokuzyüzseksenyedi yılında açıldıktan sonra Cadde-i Bağdad Kadıköy yönüne, dolgu alandaki Çetin Emeç Ve Demokrasi Şehitleri Caddesi de Bostancı yönüne doğru tek yönlü olarak işlemeğe başladı ve bu düzen hiçbir belediye başkanı tarafından değiştirilmeden hâlâ devam ediyor.


Aynı yıl bu hatta Deniz Otobüsü kondu, birkaç yıl boyunca tüm gün çalışan hat zamanla seferleri kademeli olarak azaltılarak günde iki sefere kadar indirildi, sonra bunlar da kaldırıldı.
Üç yıl önce Mopurla yeniden seferler başladı, yakın zamanda Tarihi Moda İskelesi yeniden ihya edilince mevcut hattın yanına eklendi.


Hareket saatlarına gelince:
Bostancı'dan 7:00 - 10:35 - 13:35 - 16:25 - 19:10
Moda'dan 7:30 - 11:05 - 14:05 - 16:55 - 19:40
Kadıköy'den 7:45 - 11:20 - 14:20 - 17:10 - 19:55
Kabataş varışı 8:10 - 11:45 - 14:45 - 17:25 - 20:10

Dönüş ise Kabataş'tan 8:20 - 12:00 - 15:00 - 17:50 - 20:25
Kadıköy'den 8:45 - 12:25 - 15:25 - 18:15 - 20:50
Moda'dan 9:00 - 12:40 - 15:40 - 18:30 - 21:05
Bostancı varışı 9:30 - 13:10 - 16:10 - 19:00 - 21:35
Not : Sabahki ilk seferler Pazar günleri yapılmaz.

Diğer hattınki ise Bostancı'dan 6:55 - 7:55 - 8:45 - 9:45 - 18:35
Karayköy'den 7:45 - 8:45 - 17:45 - 18:25 - 19:35
Kabataş'tan 7:55 - 8:55 - 17:30 - 18:10 - 19:20
Bu seferler sadece hafta içleri yapılır, Cumartesi ve Pazar günleri çalışmazlar.

Tüm bunların üzerine Kabataş'tan Bostancı'ya başka seferler de mevcut ama bu seferler Kınalıada Burgazada Heybeliada ve Büyükada'ya da uğruyor, dolayısıyla en az ikibuçuk saatinizi alır ama iyi haber Mopur yerine Vapor çalışır:
Kabataş'tan 6:45 (Pazar günleri 7:30) - 11:05 - 16:30 - 21:40
Bostancı'dan 7:05 (Pazar günleri 7:00) - 12:55 - 17:55 - 20:00
Bu hattın ücreti ise tamı tamına Yirmibirmilyondokuzyüzbin Türk Lirasıcık olmak var çünkü Ada hattı.

07 Kasım 2022

Çağdaş Tramvayın Yolundaki Taşıt

Dünya üzerinde bazı memleketler vardır her köşesinden asalet akar, insanından tutun serserisine kadar. Ancak yine aynı Dünya üzerinde bazı şahıslar vardır ki seyr-ü sefer nizamnamesinden bihaber vaziyette olduğu hâlde ehliyet sahibi olmağa muvaffakiyet göstermiştir.
Tıpkı alttaki resm-i şerifte açık olarak görülen ve Karayköy'den Eminönü yönüde seyrettiğini sanan 34 ST 652 plâkalı tomofilin sürücüsü gibi.


Efenim işbu resm-i şerif İkibinon Yılında Avrupa Birliği Kültür Başkentliği yapmış olan İstanbul'da, hem de İstanbul'un tam merkezinde olan Galata Köprüsü'nde çekilip kayıt altına alındı.
Belirgin şekilde de görüldüğü üzere medeni memleketlerde girmenin yasak olduğu Çağdaş Tramvay Yolu'nun ortasında mahsur kalmış görüntüsü altında Çağdaş Tramvay'ın geçmesini ve seferini yapabilmesini de engellemekte.


Belki her gün kâğıt üzerinde tomofil girmesinin yasak olduğu yoldan seyr-ü sefere açık olduğu günlerden daha fazla tomofil geçiyor ama onlardan biri olan 34 HL 7690 plâkalı olan hiç olmazsa daha bir usturuplu, en azından Çağdaş Tramvayı sollamağa çalışmıyor.
Biz olayımıza dönersek 34 ST 652 plâkalı otomobili vura vura kıra kıra Çağdaş Tramvayın yolundan çıkartmağı başarmışlar ama bu zaman zarfında seferler aksamış.
Alttaki videodan izleyebilirsiniz.


Asıl kabahat ise bizim İstanbul Belediyesinde, çünkü Çağdaş Tramvay'ın raylarını Cevizlibağ'dan Kabataş'a kadar yaya geçitleri ve kavşaklar hariç olmak üzere neden tomofil girmesini fiziken de engelleyecek şekilde değiştirmez?
Bu dediğim şekli Habipler Çağdaş Tramvayı hattında çok güzel ve başarılı bir şekilde yaptı, tüm güzergâh boyunca yani Mescit-i Selâm'dan Topkapı'ya kadar Çağdaş Tramvayın yoluna herhangi bir başka taşıtın Te hârfi bile giremiyor. Aynı düzen neden Bağcılar ile Kabataş arasındaki Çağdaş Tramvayın yolunda olmasın?

Terbiye Yoksunlukları

Ben asla bir homofobik değilim, ama Dünya üzerindeki bağzı insanattan gerçekten nefret ediyorum.
Hani bazen kafamız dalgın olur ve derin düşüncelere dalarız ama bu benim dediğim bambaşka bir şey.
Burası oldukça merkezi bir mıntıka olan Yenikapu Marmaray İstasyonu çıkışı, bu gördükleriniz de engelli rampasının önünde yolu kapatacak şekilde durup müsade istendiğinde hiç tınmayan şahıslar.


Peki peki anladık siz Türk değilsiniz, zaten isteseniz de olamazsınız, çünkü Türk olmak gerçekten kolay değildir.
Memleketinizde belki böyle yolu kapatacak derecede durmanız belki sıradan davranışlar olabilir.
Ancak burası Türkiye Cümhûriyeti, misafirseniz misafirliğinizi bilin, akıllı olun ki insan gibi davranalım.

Kasvetli Pazartesi

 Bu yıl biraz uzun süren Pastırma Yazı dün akşam sona erdi, artık gündemde grimsi bir hava var, Güneş çıksa bile artık bizi ısıtmağa gücü ne yazık ki yetemeyecek.
Çünkü artıkım işine geç kalmağa da başladı, bu saat oldu hâlâ işine başlayamadı.


Bu yaşadığımız Pastırma Yazı barajlarımızın suyunu da azalttı, eğer yağmur yağmazsa sonumuz susuzluk olacak, Kişın musluklarımızdan su yerine tıslama sesleri gelecek.


Pazartesi sabahıyla içinizi mi kararttı ben? Hadi size güzel bir masal anlatayım ki kendınize avdet eyleyin.
Uzun uzadıya gözlerinizi şişirmeden lütfen yukarıdaki resm-i şerife bakmanızı ve kendi masalınızı kendinizin anlatmasını rica ederim.

06 Kasım 2022

121 : Mecidiyeköy - Beykoz

 Kasım geldi geleli olsun ya da üç kocaman haftadan beridir havalar bir sıcak bir sıçak ki sormayın.
Bugün sizin için Boğaz taraflarından eski resimler paylaşacak ben.


Turumuz bu sefer Mecidiyeköy'den başlıyor, çünkü artıkım günümüzde mevcut olmayan 121 numaraya "Çift Biletimizi" hazırlayarak bineceğiz.
Korkmayın gezi uzun sürmeyecek.


İlk olarak Boğaziçi Köprüsünden geçtik, görünüşün boş olduğuna aldanmayın çünkü bu resim ilk zamanlara ait olduğundan Çanakkâle Köprüsü gibi boş görünüyor, kaldı ki resimdeki Leyland Levend Panther markalı otobüsümüz bile otuz yıl önce tarihin tozlu sergenlerindeki yeri aldırıldı.


Bizim hayali otobüsümüz ise Beylerbeyi'ye doğru inebilmeğe çalışıyoruz, çünkü bugün Pazar yollar dar araba bol olduğundan seyr-ü sefer tıkalı.


Beylerbeyi geride kalınca yolun daha da daraldığı Çengelköy geliyor sırada, günümüzde burası Ortaköy gibi olmuştur gerçi ama resmin çekildiği dönem sessiz sakin bir semtimizdi.


Çengelköy'den çıkınca sağ tarafımıza Kuleli Askeri Lisesi gelir, günümüze kadar sayısız resmi çekilmiştir ve bu muazzam binamızın resm-i şerifi gelecekte de çekilmeğe devam edecektir.


Boğaziçi'nin bu kesimi genel olarak sessiz ve ıssızdır, çevresi ve tepeleri koruluklarla kaplıdır ama daha yukarıları yavaş yavaş villalarla dolmağa başlamıştır.
Esasında buranın değeri Avrupa Yakası Dergisinin patronu Saadettin Yerebakan sayesinde artmıştır çünkü Saadettin Bey Vaniköy'de oturur. Tabi burada yeri gelmişken başta Gülse Birsel'e ve Avrupa Yakası karakterlerine hayat veren tüm sanatçılara saygılarımızı arz edelim, bir gün Avrupa Yakası Dizisi de buraya misafir olacak.


Güzergâhımızda sıradaki durağımız Kândilli'dir, tepesinde Rasathâne bulunan ve küçücük sâhilinde belki de dünyaların sığdığı bir semtimizdir.
Kandilli'den denize doğru bakılınca karşı kıyıda Rumeli Hisarı da görünür ve çok da güzel bir manzara-i nefise arz eder sizlere.


Esasında işbu resm-i şerifi Boğaziçi Vaporlarını konu ettiğim bir yazımda paylaşacaktı ben ama tam Kândilli dönemecinde Edip Efendi Yalısı'ya o kadar yakın geçmiş ki Rumelihisarı vaporumuz, bence burada görünmeği hak ediyor.


Bu kesimde yer alan Küçüksu ve Göksu için ayrı bir yazı konusu olacak kadar çok mevzuat-ı umumiye mevcut ve konu çok derine inmek var, biz doğrudan Anadolu Hisarı'ya zıplayalım.


Mâlum-u âliniz Anadolu Hisarı ta Yıldırım Beyazıt zamanında yapılmış ve İstanbul'un alınıp sonsuza kadar bizim toprağımız olmasında en az Rumeli Hisarı kadar rol oynamıştır.
Hisarın çevresi ve Göksu'nun kıyılarında güzel kafeler bulunmaktadır.


Geldik sırada yoğurtla meşhur olan Kanlıca'ya, ancak size bir sır itiraf edeyim günümüzün yoğurdunun o eski damaklarda kalan tadı artıkım namevcut.
Yolun diğer tarafında Mihrabat Korusu sizleri bekler, ama Emirgân'daki kadar meşhur değildir.


Eski zamanlarda oldukça tatlı bir su merkezi olan ve cam damacanalarla dağıtılan Çubuklu geliyor sırada, önce İstinye'ye işleyen araba vaporu sonra da yakın zamanda açılan Beltur Cafe ile biraz daha güzelleşti.


Çubuklu'yu geçince yolun dağ tarafında bulunan duvar Beykozlu sanatçıların tasvir edildiği duvardır.


Sırada şişe ve cam fabrikasıyla ünlü Paşabahçe semti var, hâttâ yakın zamanda semtin adını taşıyan vaporun artık batırılması gündemdeyken olağanüstü bir onarımdan sonra tekrar sefere döndüğünü de söylemeliyim.


Tabi biraz önce Şişe Cam Fabrikasını anarken fabrikanın kendisinin resm-i şerifini de paylaşmam gerekmekte olduğunu fark etti ben. Gelgelelim fabrika artıkım çalışmıyor, yıllar önce kapısına kilit vuruldu.


Her ne kadar semt sayılmasa bile arada Sultaniye Aktarma Merkezi var, Beykoz'un köylerinden gelen otobüslerin son durağı burası.


İşte sonunda Beykoz'un merkezine gelebildik, meydandaki Onçeşmeler'de yüzlerimizi yıkadık. Ancak uzun zamandan beridir Beykoz otobüslerinin son durakları Beykoz değil, bir zaman Ortaçeşme oldu, günümüzde de Çifteçınarlar'a uzadı, işin güzeli Şahinkaya'da garajları var.


Güzergâh üzerindeki resim faslı Yalıköy'de bitiyor, bir başka İett konulu yazımda buluşmak üzere diyor ve huzurlarınızdan çekiliyorum.


Not: Düz 121 numara günümüzde yok ama Mecidiyeköy'den Beykoz'a 121A hattı hâlâ seferde, Fatih Sultan Mehmet Köprüsünden işliyor ve burada saydığım semtlerden Kanlıca ve sonrasından geçiyor.

01 Kasım 2022

Kasım-ı Şerif Ayı

Bir koca Cadılar Bayramı'nı daha tarihin tozlu sergenlerine kaldırdık bu sabah.
Bir de uykudan bir uyandık ki Kasım-ı Şerif Ayı huzura kabûl buyurulmağı bekliyor, değil destur istemeği hiçe saymış, bir anda hayatlarımıza girivermiş bile.


İçinde bulunduğumuz İkibinyirmiiki Yılının Kasım Ayı yıllar sonra Moda ve Maltepe iskelelerine Mopur getirdi, bilgisi için Şehir Hatları'nın resmi web-sitesindeki ilgili bağlantıya tıklayabilirsiniz sevgili okuyucularım.


Bize ise yeni güzel umutlar dilemekten başka bir şey gerekmiyor. Ne de olsa Kasım'da Aşk Başkadır, hele ki yağmurdan sonraki toprak kokusunu sevenler bu aşkın ızdırabını daha iyi bilirler.

20 Ekim 2022

Ekim'deki Soğuk Hava

Ekim içinde yaşanabilecek günlerin en önemlilerinden biri de yağmurun olmadığı ama havanın da sıçak olmadığı günlerdir. Bu yıl ahanda böyle tuhaf bir zaman dilimi yaşamaktayız bugünlerde, ara sıra güneş çıksa dâhi kendini bile ısıtabilmekten aciz olduğunu söyleyebilir ben.


Havanın bu kararsızlıkları yüzünden İstanbul'daki barajlarda su seviye sorunu başlamış bulunmakta, yani hiç anlamayacağımız bir zaman gelip de İski sizin de suyunuzu kesebilir.
Sadece İski değil olasılıkla Aski İzsu gibi adlarını pek bilmediğim su kurumları da aynen İski'nin davrandığı gibi de davranabilir.


Her ne kadar Bayazıd Kulesi'nin ışığı mavi renkte yanmaktaysa bile gündüz sahatlarında kısa bir aralık yağmur yağabilip geri kalan zaman zarfında kurak bir hava yaşatıyor bize nedense.

10 Ekim 2022

Marmaray'da İdrarını Yapan Şahıs

 Bu sefer pek güzel haber veremeyecek sizlere ben. Hayatta bağzı şeyhleri de duyacak ve görecekmişim.
Tuhaflık zaten bizde değil Marmaray içinde idrarını istifini hiç bozmadan yapabilen Hindistanlı bir şahısta. Üstelik öyle bir ustalıkla başarıyor ki bu işi, insan ister istemez alkış yağmuruna tutuyor.


Asıl dikkât çeken iki konu mevcut bu hadise-i tazyik-i mesane dâhilinde:
Birinç mevzuat-ı umumiye bahsettiğim Hindistanlı şahsın tren giderken kapunun yanına gelmesi ve pantolonunun ıslanmasına ve abdestinin de hâliyle bozulmasına aldırmadan hortumundan sıvıyı boşaltması.
İkinç mevzuat-ı umumiye ise ıslanmış ve necis olmuş ve tabi ki hâliyle idrar kokan pantolonuyla üç istasyon boyunca istifini hiç bozmadan ve rahatlığını muhafaza ederek gidebilmesi.
İmdı avdet eyledik zurnanın zart dediği yere ki söyleyeceğim lâf-ı şerif işbu şahsın yanındaki birlikte olduğu üç adet kadın dahi mevcut ve Bakırköy istasyonunda etkiye karşı hiçbir tepki vermeden adam olmayan Hindistanlı erkek bozuntusunun yanında yürüyebilmeleri.
Buyurun abi buradan yakın. Zaten ineklere tapan bir milletten dünyaya ne gibi bir hayır gelebilir ki?


Tamam biliyoruz İnek harika bir hayvandır, insanın emrine sadece birkaç avuç saman ve birkaç yudum su karşılığında etini derisini sütünü vererek hayatını feda etmiyor mu? Sırf bu yüzden bile insanların küçükbaş ve büyükbaş hayvanlarımıza olan borcu çok yüksek ki Hindistan'da inekler tapılınacak varlıklar oluyorlar.

20 Temmuz 2022

Swarm'a Geri Dönüş

 Şu meşhur Sosyâl Media çıktı çıkalı hiçbir zaman bu kadar uzun süre dışında kalmamıştı ben.
Bağzı sebepler yüzünden bir şeyleri belki paylaşamıyordum ama sizlere söylemem gereken bağzı şeyhler var:
Yıldızcıkların ışıltısı Güneş doğuncaya kadardır çünkü buralar eskiden çirkin doluydu sonra ben geldim.


Ben belki geldim ama yeniden gitmeğe pek niyetim bulunmuyor, bu akşam Nişantaş'ta bulunan Have Some Coffee adlı ama Swarm'da ism-i şerifi yanlış yazılmış mekânda Swarm'a geri dönüşümün kutlaması mevcut.
Esasında şimdiye dek pek alışılagelmiş bir yer olmasa dâhi işbu masalar sandalyeler koltuklar kim bilir kimlerle güldüğü veya kimlerle üzüldüğü bilinmez ama bir gerçek varsa bile bir sürü hatıraya ev sahipliği yapmış olması.
Yani konu mekânlar değil mekânın içinde yaşanılmış olan anılardan ibâret.
Bazı kimseler benim mekânı öne çıkardığımı düşünebilir ama insanın sevdikleriyle birlikte bulunduğu her yer güzeldir.


Hatırlar mısınız bir zamanlar "Seninle cehennem ödüldür bana, sensiz cennet bile sürgün sayılır" diyen bir şarkı vardı ve o zamanlar gerçek anlamda bir hitti?
Bu kadar kâliteli bir kahve dükkânını Nişantaş ve Teşvikiye semtlerinin ortasına açtığı için Have Some Coffee firmasına ziyadesiyle teşekkür eder ben.