Bu Blogda Ara

18 Mart 2011

Fuar Mı? Aman Millet, Koşmamazlık Etmeyin

Dedim size herkes bir matahlık varmış gibi koşucak diye bu fuara.
Duyduk duymadık demeyin, millet kuyrukta, pırlanta elmas almak için sıra bekliyor !!
Bekleyenler de amaçlarına ulaşıyor, ekomoni zaten tıkırında, herkes zengin, bir harcıyorsa yüz kazanıyor :-)) Güllük gülistanlık memleket tabi, harca harcayabildiğin kadar ... Zuhahahahaahahaha, güleyim bari, espiri boşa gitmesin sakın ...


Koçak Gold


 La Vie


Trabzon


Damra

Hade canım siz de.
Altın olucak 73.00 TL, siz de iş bekliyceksiniz, öyle mi? Delirtmeyin adamı, millet yiyecek ekmek bulamazken elinde avucunda ne varsa gelip de pırlantaya mı yatırıcak?
Alıcaksa dahi Cumhuriyet Altını alır, hiç olmazsa altın sürekli yükselişte, ama pırlanta alımla satım arasında 30 % zarar ettirir. Bunu da not olarak eklemek istedim.

17 Mart 2011

Fuar Mı? Aman Millet, Koşun, İş Sizi Bekliyor

Uzun zamandır beklenen Fuar bugün açılıyor.
Yine dostlar alışverişte görücek.
Walla şu Çarşı'dan ne kadar nefret etsem azdır, ama şu fuarın güzelliği de çarşıda adamın kalmamasını sağlıyor, sollamıyor :-))
Bazen var ya, keşke şu fuar her hafta olsa diye içimden geçirmiyor da değilim. Hade her hafta biraz fazla, iki üç haftada bir olsa keşke. En azından bazı ökküzleri çevremizde görmez, bir parçacık da olsa kafamızı dinlerdik.
 

Bilmiyorum bu yılki fuarda nasıl bir iş yapılıcak, daha doğrusu iş olucak mı?
Ben olmasın demiyorum, hatta bir tonlarla iş olsun, ama yeter ki fuardan bir şey çalınmasın. Yazık günah, o kadar emek ve işçilik heba olması kadar kötüsü yoktur, bir daha aynısından yapılamaz çünkü.
Her iş tekrar yapılamaz, en azından aynısı olmaz.

Sizlere ilerde fuardan çekilmiş resimlerle bir şeyler anlatmaya çalışacağım, şimdilik izninizle

16 Mart 2011

Facebok

Bu aralar Facebok'ta bir moda var.
Arkadaşlarım profillerini kapatmaya başlamışlar.
Fakat yeni açtıkları profilden bana arkadaşlık teklifi göndermek gibi bir hata yapmaktalar.

Ben her gün milletin kapattığı profillerin istatistiğini mi tutucam?
Yoksa yeni açtıkları profilleri mi inceliyecem?
Ben belki her gün giriyorum Facebok'a, fakat her dakka bununla ilgilenmiyecem.

Walla Facebok'un verdikeri aldıklarından daha fazla, ama bunu anlamıyacak gerizekalılarla dolu benim çevrem.
Fakat bu kişiler de atsan atılmaz satsan satılmaz.

Madem Facebok'ta bir kişinin seni görmesini istemiyorsun, o kişiyi listenden çıkart, seni görmesin, bu kadar basit.

15 Mart 2011

İşte Eski Sevgili’den İntikam Almanın En Etkili Altı Yolu!


Mükemmel Görünün
Kendinizi kötü hissediyorsunuz ama bunun acısını paket paket cips yiyerek ya da bütün bir günü yatakta kıpırdamadan geçirerek kendinizden çıkarmayın, çünkü içinizdeki hırs size fazladan bir beş kilo ve onlarca sivilce olarak geri dönebilir. Kendinize o aylardır hayalini kurduğunuz seksi ayakkabıları alın,

saçlarınızı yaptırın ve en önemlisi sağlam bir özgüven eşliğinde sizde kalan eşyalarını geri vermek üzere eski sevgilinizin işyerine gidin. En tatlı intikam sevgilinizin neleri kaybettiğini görmesidir.


Flört Edin
"Madem beni terk etti, hemen başkasıyla evleneyim de görsün gününü" diyerek dönüşü olmayan bir yola girmeyin. Sırf intikam almak için ciddi kararlar vermek veya eski sevgilinizin erkek kardeşine asılmak size hiç bir şey kazandırmaz, aksine ucuz görünmenize neden olur. Ancak aynı işyerini paylaştığı yakışıklı proje müdürüyle yakınlaşmanız eski erkek arkadaşınızın deliye dönmesini sağlayacak ve egosunu yerle bir edecektir.


Sakin Davranın
Aldatıldınız. Belki de beklemediğimiz bir anda terk edildiniz. Öfkenizi bastırmak için aklınızdan geçen şiddet dolu bütün duyguları bir yana bırakın. Sakin davranmanız eski sevgilinize vereceğiniz en iyi derstir.


Sosyal Ağlarınızı Kapatın
Teknoloji hayatımıza girdiğinden beri ayrılıkların ve alınan intikamların da seyri değişti. Malesef, eski sevgililer ya da eşler, interneti hesaplaşma aracı olarak sıkça kullanıyor. Eski eşin mahrem fotoğraflarını yayınlamak da bu yollardan biri. Ancak şunu unutmamak gerekiyor ki öfkeniz ne kadar büyük olursa olsun, böyle bir hata yapmak size çok pahalıya patlayabilir. Bu durum "Kişisel Suç" kapsamına giriyor ve sonu yargıya uzanan tatsız bir yola doğru uzanıyor.
Sizin buram buram ayrılık ve hüzün kokan iletileriniz onun canını yakmaktan çok, keyiflenmesine sebep olabilir. Kısa bir süreliğine de olsa sosyal arkadaşlık siteleriyle bütün ilişkinizi kesin. Sizden haber alamamak, hayatınızın ne yöne aktığını bilmemek onu çıldırtacaktır. Siz evde eski resimlerinize bakarak iç çekiyor olabilirsiniz ama onun bunu bilmesine gerek yok, bırakın meraktan deliye dönsün.


Onu Unutun
Çok sevdiğiniz birini hayatınızdan tamamen çıkarmak çok zordur. Canınızın acıdığını biliyoruz, hangimizin acımadı ki? Ama sürekli onu düşünmek size zarar verecektir. Yeni kitaplar okuyun, filmler izleyin, arkadaşlarınızla veya ailenizle vakit geçirin, uzun zamandır gitmek istediğiniz dans kursuna kayıt olun. Kısacası kendinizi iyi hissetmek için çabalayın. Ünlü yazar Borges'in bir zamanlar dediği gibi "Unutmak en iyi intikamdır." Onu unutun ve geleceğe umutla bakın. Her şeyin daha güzel ve daha berrak olduğunu göreceksiniz.


Umursamayın
Eski sevgilinizi umursamamak en güzel intikamdır. Umursamaz görünmeye çalışın. Bir ev partisinde karşılaştınız diyelim. Gecenizi onun dikkatini çekmeye çalışarak mahvetmeyin. Konuşmak zorunda kalırsanız sohbeti kısa tutun. Aşırı davranışlardan kaçının. Eski sevgilinizi kıskandırmak için atacağınız kahkahalar işe yaramayacağı gibi tuhaf görünmenize sebep olacaktır. Size eşlik eden biri yoksa ara sıra cep telefonunuza bakın, sanki biriyle mesajlaşıyormuşsunuz gibi gülümseyin. Aranızda hiçbir yaşanmamış gibi davranmanız, onun kendini değersiz hissetmesine sebep olacaktır. Amacımız da bu değil mi zaten?

Twitter

Twitterin en büyük ögretileri ortaya çıktı. Bugüne kadar takıldığım Twitter'de öğrendiğim bazı etikleri sizle paylaşmak istiyorum:

Asıl önemlisi gündemden hemen haber almak, çünkü artıkım haber bültenleri çok erken bir saata alındı, çünkü herkes birer haber verebiliyor ve bazen kara haber tez duyulur.

Bir diğeri herkesle muhatap olmamak ama herkese saygı duymak, çünkü bir önceki maddede zaten açıkladım, birisi haber bültenini izleyip size gazetecilik yapabiliyor.

Bunların dışında bir de gizli hayranlıkları kabul etmek var, bazı kişiler bazılarına bir şekilde hayranlık duyabiliyorlar, benim de var mesela, ama kim olduklarını açıklamam, gelen hayranlarıma da kapım sonuna kadar açık.

14 Mart 2011

Krizantem'in Hikayesi

Fransızca crisan t'aime.
Crisan adlı genç bir köylü, toprak ağası pozisyonunda zengin bir adamın kızına deli gibi aşık olur. Kız da buna aşıktır, fakat babası vermez tabi ki, çocuğun bir daha eve girmesini de yasaklar.
Sonraki günlerde Crisan kızı görmek için envai çeşit yol dener fakat kıza bir türlü ulaşamaz.
Kız da Crisan'ın eve gelemeyişinin nedenini bilmediğinden, onu unuttuğunu sanıp çok üzülür, yataklara düşer.
Böyle olunca hizmetçisi Crisan'ı bulur, durumu anlatır. Onu eve sokamayacağını, fakat mesajlarını götürebileceğini söyler.
Fakir ve romantik Crisan da sevgilisi için her gün ormandan çiçek toplar, kasımpatıdır topladığı çiçekler, ve bunlara bir not iliştirir: Crisan t'aime. Crisan seni seviyor.

Çarşıdaki Yeni Olaylar

Ben boşuna Kapalıçarşı denen yerden nefret etmiyorum.
Bugün yaşadığım olay tamamen bu nefretime tuz biber ekmeye yetti de arttı.

Esnafı esnaf değil, sözünü tutmaz-mış.
Bunun böyle olduğunu daha ilk günü anlamıştım ama bu kadarını beklemezdim.

Eskiden çarşıda esnaflar arasında söylenen söz senetti.
Şimdi ise sadece ağızdan çıkan ve çıktıktan sorna unutulan ve söylendiği inkar edilen bir kavram oldu.
Hani alim unutur kalem unutmazdı ya, artıkım kalem bile bunadı, hatırlamaya muktedir olamıyor :-((
Böyle olunca da tüm cinlerim tepeme çıkmaya yetiyor da artıyor.

Cumartesi gününden bir alışverişimde küçük bir bakiye kaldı, kalanını Pazartesi gel al diyen adam yanına gittiğimde beni oyaladı durdu.
Üstelik bir de şunu diyor:
"Borcum borç, ama NAH alırsın!"
İşin tuhafı kendisi Nejat Uygur değil, bu da Nejat Uygur'un tiyatro oynunun adı.

Ya şimdi ben bu çarşı milletini ne yapıyim?
Bir kazığa oturtup Kazıklı Voyvodalık mı yapıyim?
Yoksa ördek yürüyüşü mü yaptırsam?
Gayri buna siz karar verin.