Bu Blogda Ara

Sayfalar

16 Nisan 2021

Yüzyirmi Yıllık Ampul

 Bundan çok ama çok uzun yıllar önce, ta Bindokuzyüzbir yılında bizden çok ama çok uzak bir memleket olan Kaliforniya'da bir ampul bağlandı.
Tesâdüfi midir yoksa bilerek mi yapıldığı bilinmez ama takılan ampul tam yüzyirmi yıl sonra bile bugün hâlâ yanıyor.
Ürünlerin nasıl kasıtlı olarak modern teknolojide kalıcı olmayacak şekilde yapıldığının güçlü kanıtı olarak gösteriliyor.


Nicola Tesla'yı inceleyin derim. Elektrik kabloları konusundaki çözümü, elektriğin ücretsiz olarak nasıl evlere ulaştirilabileceğinin alternatifleri. Bir de Wilhelm Rich'ın organit üzerine çalışmaları. Hepsi sıradışı hayatlar. Tabi ikisinin de evraklarına kimin el koyduğunu da incelerseniz günümüzde de korona morona denilen sahte hastalığın altından çıkan Rotschild'i bulabilirsiniz.
Resm-i şerifte görünen ampul tam yüzyirmi yıldan beri hiç söndürülmeden yanmaktadır ve Guinness Rekorlar Kitabı'nda yayınlanmıştır.
Sözün özü olarak eski dönemdeki cihazlar şimdikilere beşbin basarlar, çünkü o zamanlar dünya üzerinde "Ahlâk" adı verilen bir olgu vardı.

Filiz Metrobüsler Hâlen Seferde

 Bundan uzun uzun yıllar önce belki de ben bu sayfalarıma ilk başladığım dönemlerde zamanın İstanbul Büyükşehir Belediyesi gitti ta Hollanda'dan bizde Filiz diye okunup Tırtıl diye anılan Phileas markalı üç körüklü Metrobüs hattında kullanılmak üzere elli adet otobüs aldı.
İlk yıllarda bu araçlar Metrobüste kullanıldılar, ancak son birkaç yıldan beridir artık kaldırıldığını söylüyordu sanal dünyadaki kullanıcılar.
Eğer bahsettiğim otobüsler seferden tamamen kaldırıldıysa benim bu resm-i şerifleri çekememiş olmam gerekir, ama eğer ben bu araçları Metrobüs hattında duraklarda dururken ve yolcu alırken belgelememiş olaydım dediklerinde haklılık payı bulunabilirdi.


İlk görselimizde iki adedi Cevizlibağ'da görüntülendiler.
Ben başka bir otobüste olduğum ve otobüsün gittiği yol ile Metrobüsün gittiği yolun arasında yaklaşık elli metrelik mesafe olduğundan biraz uzak kalıyor görüntüler.


Hemen sadece bir dakika sonra çektiğim bir görselde ise üçüncü bir Filiz Metrobüs Cevizlibağ'a yaklaşmaktaydı.


Metrobüs avımda dördüncü Filiz'i Merter durağında yakaladı ben.
Aslında bir dakika daha sonra İncirli'ye doğru bir adedi daha geçti ama kameram kapalı olduğu için resm-i şerifini çekemedim.
Sonuç olarak bugün benim gözlerim tam beş adet Phileas yazılan Filiz okunan Tırtıl anılan üç körüklü Metrobüslerden gördüğüne göre ve sizler de bunların dört adedini resm-i şeriflerde de gördüğünüze göre Phileas yazılan Filiz okunan Tırtıl anılan üç körüklü Metrobüslerin seferden tamamen kaldırıldığını iddia edebilir misiniz?

İett'nin Ramézân-ı Şerif Ayı Flaması

 Sabahleyin bir adet otobüsün üzerindeki "Hoş Geldin Ramazan" yazısını alıntıladıktan sonra akşama kadar dayanamadı ve arakladığım gönderinin itibarını iade etmeğe karar verdi ben.
Huzurlarınıza aktardığım resm-i şerifi kendim çektim.



Sabahki beyaz yazılıydı ama benimkisinde kırmızı renkte yazıyor, üstelik İett otobüslerine kırmızı renk daha çok yakışıyor.
Ancak tüm bu güzelliğe İett bizzat kendisi gölge düşürmekte ve kafa karışıklığına sebep olmakta.
Konumuz ahanda aşağıda kaydettiğim hatlarla ilgili:
32T : Cevat Paşa - Harbiye
35C : Koca Mustafa Paşa - Harbiye
36T : Cebeci - Harbiye
38T : Küçükköy - Harbiye
55T : Gazi Osman Paşa - Harbiye
71AT : Ataköy - Harbiye
71T : Ataköy - Harbiye
72T : Yeşilköy - Harbiye
72YT : Yeşilköy - Harbiye
73 : Yenibosna Metro - Harbiye
73F : Florya - Harbiye
 85T : Esenler Metro - Harbiye
87 : Topkapı - Harbiye
89C : Başakşehir Metrokent - Harbiye
89T : Kanuni Sultan Süleyman Hastahanesi - Atakent - Harbiye
92T : Bağcılar Devlet Hastahanesi - Harbiye
93T : Zeytinburnu - Harbiye
97BT : Kocasinan İtfaiye - Harbiye
97T : Basın Sitesi - Harbiye



Yaklaşık olarak on kocaman yıldan beridir İkitelli ve Topkapı Garajlarının Taksim tarafına gelen hatlarının tamamına yakını Harbiye'ye kadar uzatılmış vaziyette.
Ancak bizim sevgili İett'miz bu hatlarda ısrarla "Taksim" yazmakta.
Bunun sebebini essahtan merak ediyor ben, çünkü İett bir hattın güzergâhını değiştirdiğinde tabelasında her zaman belirtir.

Güzel Gün Kahvemsi

 Bu sefer paylaştığım kendi içtiğim kahvem değil.
Dün akşam Swarm'da gördüğüm eski özgür Türk Kahvemsi günlerimi anımsattı bana.
Hani akşamları sokağa çıkma yasağı olmayan ve herhangi bir kahve dükkânında gönlümüzce oturabilip Türk Kahvelerimizin yanında çikolata yummilenebildiğimiz ve sigara tüttürebildiğimiz günleri.
Ne yazık ki o güzel günler çok ama çok geride kaldılar, geride kalmaları bir yana bir daha asla gelmeyecekler.


Kahvelerimizi yeniden dükkânda yummilenebileceğimize dair yukarıdan irade buyurulduğu günlerde inşallah.
Benim artık güzel günleri tekrardan yaşayabileceğimize dair hiçbir umudum bulunmamakta.
Demek ki ben zamanında evlenmeyerek bu pis dünyaya bir çocuk daha getirmemek konusunda ne kadar doğru davrandığımı imdı daha iyi anlıyorum.
Çünkü dünyaya gelmesine vesile olduğum çocuk bir gün büyüyecek ve bana hesap soracaktı ve ben de o sorduğu soruya cevap veremeyecektim.
Çünkü ben de bir zamanlar sağlarken anne ve babama sormuştum bu soruyu, ikisi de herhangi bir cevap verememişlerdi rahmetliler.

İett'den Ramézân-ı Şerif Ayı Kutlaması

 Bu sabah Ramézân-ı Şerif Ayı'nın üçüncü sabahı olmakta.
Her önüne gelen kurum Ramézân-ı Şerif Ayı'mızı kutladı, tabi bizim İett durur mu hiç?
Geçen gün baktım birçok otobüsüne camilerdeki mahyalar gibi kutlama ve hoş gelme iletileri yazılmış.
Resm-i şeriflerinden çekmeğe çıktığımda ben bir adetinden bile yakalayamadım ama Facebok'tan bir adet alıntısını buldum.


İmdı kâni oldu ben Ramézân-ı Şerif Ayı'nın İstanbul'a teşrif buyurmasına, hoş geldi safa getirdi.
Ama gelirken sokağa çıkma yasağı ve iftar yapma yasağı da getirdi.
Eski eğlenceleri ve güzel âdetlerimizi yerine getirme yasağını da getirdi.
Kısacası evlerimizde hapisiz, üstelik herhangi bir suçumuz olmadığı hâlde.
Evlerimizde hapisken oruç tutulabilinir mi?

14 Nisan 2021

Ruh Eşi

 İnsanlar ruh eşinin mükemmel uyum olduğunu düşünür ve hemen hemen herkes onu bulmak ister.
Fakat geɾçek ruh eşi sizi hayattan geɾi koyan şeyleri gösteren bir ayna veya sizi hayatınızı değiştirebileceğine dair farkındalığa kavuşturan kişidir.


Gerçek ruh eşi muhtemelen hayatınız boyunca tanıyıp tanıyabileceğiniz en önemli kişidir. Tüm duvarlaɾınızı yıkar ve sizi hayatın içinde uyanık tutar.
Ruh eşinin amacı sizi bir güzel sarsmak, benmerkezciliğinizi biraz yıkmak, size engellerinizi ve bağımlılıklarınızı gösteɾmektir. İçeri yeρyeni bir ışık sızabilsin diye kâlbinizi biraz olsun kırmaktan çekinmemektir.
Size hayatına daiɾ kontrolünü öyle bir kaybettirir ki değişiminiz kaçınılmazdır.

12 Nisan 2021

Ramézân-ı Şerif Ayı

Asıl bayram bir zamanlar daha doğrusu bizler özgürken Ramézân-ı Şerif Ayı'nın kendisiydi. Önce gökyüzünde Hilâl gözetlenir, çıktığı görüldüğünde kadıya koşulup Hilâl'in görüldüğü haber verilir, kadının verdiği ilâmla o gece sahura kalkılır ertesi günden itibaren Şevvâl-i Şerif Hilâline kadar otuz gün oruç tutulurdu.


Bir zamanlar İftar'dan Sahur'a kadar gerek Direklerarası gerekse mahâlli olarak çeşitli eğlencelikler düzenlenir, Sahur'a kadar hâlkın içinin geçerek uyuklamaması veya uyanabilmesi sağlanırdı.
Sahur'a kaldırmak için sokaklarda çeşitli maniler okuyan davulcular dolaşırlardı.
Davulumun ipi kaytan, Sırtımda var yepyeni mintan, Sen yatağında uyu sallan, Bak geldi gidiyor Ramazan.


İftar vakti yaklaştıkça evdeki en genç nüfus fırına pide almağa yollanırdı, tabi çocuklar Ramézân-ı Şerif Ayı'nın hikmetini bildiklerinden ekmek aldıkları günlerdeki gibi pideyi de kopartmazlardı.
İftar vakti geldi miydi akşam ezanıyla aynı anda top patlatılır ve mahâllenin cami-i şerifinin mahyaları da aynı anda yanardı.


Ancak tüm bunlara rağmen geleceklerimizin teminâtı olan çocuklar için Ramézân-ı Şerif Ayı'nın en güzel ve en akılda kalan olayı Karagöz ile Hacivat'ın başrolde olduğu gölge tiyatrosudur.


Bu anlattıklarımın çok büyük bir kısmı ne yazık ki geçmişteki sosyâl mesafesiz ve hep bir arada olduğumuz özgür günlerimizde kaldılar.
Bu yıl da tıpkı geçen yıl olduğu gibi ve önümüzdeki yıllarda da olacağı gibi Ramézân-ı Şerif Ayı'nın iftarlarını da sahurlarımız gibi yalnız başlarımıza geçirmek zorundayız.
Aslına bakarsanız esaret altında olduğumuz için oruç tutmasak bile olur çünkü esaret altındayken oruç tutmak farz değildir.


Hepimizin Ramézân-ı Şerif Ayı'mız Kutlu Olsun.
Sağlıklı günler mutlu yarınlar diler ben.

Ramézân Zammı

Ramazan arifesinde böyle kötü bir haberle sizlerin canlarını sıkmak istemezdi ben, ancak çok önemli ve dinimize uygun olmayan bir vaziyet-i umumiye ile karşı karşıya kaldım.
Korona morona bizim belimizi zaten bükmüşken bir de Domat fiyatlarında kazık yemeyelim istedim.
Domatesin kilosu benim bir zamanlar ustama kazandırdığım Bir Dolar seviyesine çok ama çok yaklaştı.


Bizim müslümanlığımız ve dinimiz asla sorgulanamaz, tövbe hâşa çok ama çok büyük günâhtır.
O kadar sorgulanamaz ki Yılbaşı geldiği zaman veya Sevgililer Günü geldiği zaman neredeyse zararına satacağımız indirimler yaparız.
Ancak iş Ramézân-ı Şerif Ayı'na geldiğinde hemen gıda ve besin ücretlerine zammı koyarız.
Sahi hani Ramézân-ı Şerif Ayı paylaşmak ve tokun açın hâlinden anlama ayıydı?


Daha iki hafta önce Domat'ın kilosu Beş Türk Lirasıcıkken bugün Yedi Türk Lirası Doksan Türk Kuruşu olmuş, yani biraz dişini sıksa Sekiz Türk Lirası olacak, üstelik de çürük çarık.
Görmüş olduğunuz işbu resm-i şerif birkaç dakika önce Şok Market'te çekildi, üstelik yine insaflı bir ücret çekmiş. Çünkü burada bulunan Migros ve Onur adlı marketler bundan daha pahalıya satıyorlar.


Ama tabi zenginin iftar sofrasında kuş sütü eksik olmaz, fakirinkinde Peynir Zeytin bulunmaz, çünkü onlar da pahalı.
Yakın zaman zarfında bir fiyat listesi çıkartırım herhâlde galiba sanırsam.