Bu Blogda Ara

Otobüs etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Otobüs etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

01 Kasım 2024

Nadanı Terk Ettim Yaramı Arzularım

Sıcaktan pistim çok gabardı
Üstüme tayyare konmuş gibiyim
Temiz olduğum günler geride kaldı
Hamamda kesemi bitirmiş gibiyim

Ne zaman beyazlar düştü kafama
Akpak oldum şu gencecik yaşımda
Pamuğu alkolle tutma yarama
Nadanı terk etmiş yara gibiyim


Pembeydi umutlar soldu sarardı
Gülüşümü bir adet Üçhârfli çaldı
Yemek istediğim bir kâse baldı
Süphan dağında bir macun gibiyim

Dolambaçlı yollardan geldim kahveye
Otobüs gelmedi bugün semtime
Güne başladım kırık ümitle
Ekmek hamurunu yoğurmuş gibiyim

29 Ağustos 2024

Morcivert İkanur

Bunca zamandan beridir İkanur alâmet-i farikalı birçok otobüsü hem canlı hem de resm-i şeriflerde ziyadesiyle gördük ama Morcivert olanını ilk defa görüyoruz.
Belki işbu resm-i şerif uzun yıllardan beridir dolaşımda ama görür görmez siz sevgili okuyucularımızın ve meraklılarımızın da bileklerinin hakkıyla temaşa eylemeleri için paylaşmağa karar verdik.


İşin güzel tarafı Biz Üç Muz olarak İkarus otobüslerimize Kırmızıdan başka rengi münâsip göremezken adamlar Mor gibi çok daha güzel rengi daha güzel uydurmuşlar, esasında Pembe ve Bordo ile birlikte size Morcivert olmuş.
Bu arada Mor rengi şahsi olarak çok severim, bunu da belirteyim.
Bir de keşke bizler de böyle büyük pencerelilerden alsaymışız, bizdeki küçücük pencereli olanlar tavuk kümesine benziyormuş.

29 Temmuz 2024

Şehir Hatları Norminâl Zamcığı

 Bugün sabahtan beridir Şehr-İstanbul'daki zamcık haberlerini paylaşmaktayız.
Tabi trenden otobüsten metrodan tramvaydan sonra vapor ve mopura da aynı oranda zamcık tahakkuk ettirilmee başlandı.
Ancak bu seferki yazımızda bir sıkıntı var ki Şehr-İstanbul'daki deniz taşımacılığı konusunda her hattın kendine ait bir değişen ücreti mevcut olduğundan uzun uzadıya teker teker yazmak zaman alacaktır.


Bunun yerine Tuhim'den gelen tabloyu yükleyelim.


Tabi bir de Şehr-İstanbul'un kolyesi olan Adalarına gidiş ücretlerine de zamcık uygulanmağa başlandı, aerık Bostancı'dan Kabataş'tan Kadıköy'den Maltepe'den Kınalıada Burgazada Heybeliada ve Büyükada'ya, Kartal'dan Heybeliada ve Büyükada'ya, Pendik'ten ve Tuzla'dan Büyükada'ya gitmek için tam ücrete tabi İstanbulkartlardan Altmışbeşmilyondörtyüzyetmişbin Türk Lirasıcık, indirimli ücrete tabi İstanbulkartlardan Kırkbeşmilyonsekizyüzyirmibin Türk Lirasıcık, öğrenci İstanbulkartlardan Otuzikimilyonyediyüzkırkbin Türk Lirasıcık ve Adakart sahiplerinden de Otuzdokuzmilyonikiyüzaltmışbin Türk Lirasıcık tâhsil edilecek.

Marmaray Norminâl Zamcığı

 İmdı biraz önce siz sevgili okuyucularım için bir zamcık haberi vermiştim.
Belediye otobüslerine zam yapılır da Devletin Trenlerine zam yapılmadan durulur mu hiç?
Durmayacağı baştan beri belliydi, çünkü bugün sabahtan itibaren Marmaray'da ilk yedi istasyonluk mesafe ve İstanbul Havalimanı Metrosunda ise ilk üç istasyonluk mesafe Yirmimilyon Türk Lirasıcıklık ücrete erişti.
Günümüze kadar İstanbul Havalimanı Metrosunun hakkında hiçbir şey yazmadık çünkü oradaki trenin yolu henüz tam olarak bitmedi, her ne kadar İstanbul Havalimanı'na Metro gidiyor olsa bile Arnavutköy ile Halkalı arasındaki yolu bitmediği cihetle bahsetmeğe gerek görmedik.
İşbu hattın işlemesi gereken bütünü olan Halkalı - Gayrettepe tamamen hizmete girsin istasyonları tek tek incelenecek ve ayrıntılı olarak kaydedilecek. 


Bizler bu yazımızda uzun uzadıya ücretlerden bahsedemeyeceğiz, ayrıntıları görmek isteyenler resmi bilgisayarlarına kaydedebilirler ve istedikleri gibi büyütüp ayrıntılı olarak inceleyebilirler.
Ancak şu kadarını yazayım Gayrettepe'den binen İstanbul Havalimanı yolcusu yedinci istasyonda ineceği cihetle yolculuk ücreti Yirmibeşmilyonsekizyüzbin Türk Lirasıcık tutmaktadır, tabi çıkışta iade hakkını aldıktan sonra.

İett Norminâl Zamcığı

 Hayat zamcık oldu, Asgari Ücret'e zam gelmeden İstanbul Belediyesi hemen zamımıza kodu.
Artık bizler otobüse ve tramvaya tamı tamıına Yirmimilyon Türk Lirasıcık'a binebileceğiz.
Bugünden itibaren Şehr-İstanbul hudutları dâhiilinde işleyen İstanbul Elektrik Tünel Tramvay Otobüsleri ve Özel Hâlk Otobüslerine, İstiklâl Caddesi'nde işletmekte olduğu Nostâljik Tramvay'a ve dünyanın ikinci metrosu olan Tünel'e, Metro İstanbul bünyesindeki Metro ve Çağdaş Tramvaylara binerken İstanbulkartlarımızdan tam yolcular için Yirmimilyon, indirimli tarifeye tabi yolcuların İstanbulkartlarından Ondörtmilyonüçyüzyirmibin ve öğrenci pasosu olan yolcuların İstanbulkartlarından Dokuzmilyonyediıyüzaltmışbin Türk Lirasıcık tahsil edilmeğe başlanacak.
Aktarma ve Metrobüs kıt'alı ücretleri için lütfen tabeleye bakınız.


Eskilerin deyimiyle Mavikart veya Aylık Abonman ise tam yolcular Yüzseksen biniş hakkı için Birmilyarbeşyüzyetmişmilyon, indirimli yolcular bizden daha fazla olarak İkiyüz biniş hakkı için Dokuzyüzyetmisaltımilyon ve öğrenciler ise yine İkiyüz biniş hakkı için İkiyüzseksenikimilyon Türk Lirasıcık oldu.
İşbu yeni ücret tarifesi başta İstanbul Belediyesi olmak üzere hepimize hayırlı uğurlu ve bereketli olsun.
Tabi bununla birlikte Marmaray'a ve Vaporlara da zamcık geldi, ama çok özür dilerim güncelleme diyecektim değil mi?

21 Temmuz 2024

Vaporlarda İkinci Mevki

 Günümüz insanları bir zamanlar vaporlarımızda "İkinci Mevki" olduğunu bilmezler.
Eski zamanlarda yaşayan ve birçokları artıkım cismâni hayatta olmayan vatandaşlarımızın genç oldukları zamanlarda tıpkı trenler ve tramvaylar gibi vaporlar da üç mevkiye ayrılmıştı ve bu mevkilere biniş ücretleri farklıydı.
Mevki farkının olmadığı tek toplu ulaşım aracı İett otobüsleriydi, bir de o zamanlar yeni yeni türemeğe başlayan Dolmuşalarda mevki yoktu.
Aklınıza gelecek bütün toplu taşıma araçlarında mevki farkı mevcuttu, Özgün Tramvaylarda kırmızı renkli birinci yeşil renkli ikinci mevkiydi, buharlı tren zamanında her banliyö treninde üç adet birinci üç adet ikinci üç adet de üçüncü mevki vagon bulunurdu, sonraları banliyö trenlerimiz elektriklendirilince bir dizide ön ve arkadaki lokomotifli vagonlar üçüncü ortadaki vagon ise ikinci mevkiydi. 
 

Facebok'ta birçok insan bir zamanlar vaporlarımızın arka taraflarında bulunan ve içeride fark ödeyerek ayrı biletle girilebilen "Lüks Mevli"den her zaman bahsederler, ama aynı vaporun ön tarafının üst ve alt katının "İkinci Mevki" olduğundan haberleri bile yoktur.
Günümüzde artıkım kullanılmıyor ama Şehir Hatları vaporlarımızn dört adet giriş ve öıkışı mevcut, önde bulunan girişler İkinci Mevkiye aitti.
O yıllarda öndeki güverteye ve altındaki salona geçiş kapuları bile kilitliydi, ancak vapordaki biletçi o kapıyı açabilirdi.
İşbu üstteki resm-i şerifimizde günümüzde de mevcut olan İlker Karter vaporumuzun, altta da ism-i şerifini bizzat Atamızın koyduğu ama Şehr-İstanbul'a gelişini görebilmeğe ömrünün yetmediği Ülev vaporumuzun ön bölümü temaşa edilebilmekte.
İşte alt kattaki giriş kapısı, alt kat kapalı bölüm -ki bir vaporun en sıcak yeridir- ve üst kattaki filikanın olduğu kısım daha ucuza yolculuk yapılabilinen "İkinci Mevki" kısmıydı.


Genel olarak Vaporlarda ve Tramvaylarda ve de Trenlerde mevki farkının uygulandığı yıllarda bilet ücretlerinin arasındaki farkın yüzde oyuz civarında olduğunu söylesem sanırım şaşırırsınız.
Günümüzde yani Bindokuzyüzseksen yılından beridir Şehr-İstanbul'daki toplu taşıma araçlarında mevki farkı kaldırıldı, ama günümüzde uçaklarda mevki farkı uygulaması devam ediyor.

12 Temmuz 2024

Büyükada Otobüsleri

 Hani imdı Kınalıada açıklarındaki ayak fotolu yaz günüyle kalkıldı Büyükada'ya gelindi ya, son günlerde Adalıların "İstemezük" dediği yeni model Karsan Jest alâmet-i farikalı genelde C-50 hat numaralı Kadıköy - Pendik hattı başta olmak üzere Şehr-İstanbul'un bütün Minibüs hatlarında bolcanam bulunan minibüslerin elektriklilerinden Büyükada'da da İstanbul Elektrik Tünel Tramvay idaresi tarafından birkaç gün önce kullanılmağa ve işletilmeğe başlandı.


Başlamasına başladı ama Ada hâlkı tıpkı yeni semt olmağa başladığı ve Elektrikli Trenin inşaasının zamanlarından Ataköy semtine yapılması plânlanan istasyonu Ataköy hâlkının istemedikleri gibi.
Sırf bu yüzden bile tam ellibeş kocaman yıl boyunca Ataköy hâlkı Devletimin Elektrikli Banliyö Trenine binebilmek için Bakırköy'e kadar minibüsle veya tabanvayla ulaşabilmeğe çalıştı.
Sonra ne mi oldu?
Yıllarca istasyonu istemeyen Ataköy semtine devletim Marmaray inşaatı esnasında o istasyonu "Seve (!) Seve" yaptı, yetmedi bir de ta İkitelli ve Kayabaşı tarafından gelen bir Metronun istasyonunu da Marmaray'ınkinin yanına kodu.


Buradaki gördüğünüz de iki yıl kadar önce kullanılmağa başlanan ve artıkım eskiyen daha küçük modelleri, sadece oturrak topu topu on adet yolcu taşıyabiliyor.
Ben ve diğer birlikte yazdığımız arkadaşlarım işbu taşıtlra bindik, test ettik ve onayladık.
Diyeceğimiz şudur ki bir taşıtı nasıl kullanırsanız öyle adlandırılır.
Özel tomofillerinizi bile insan gibi trafik kurallarına uygun kullanırsanız gideceğiniz yere sâlimen varırsınız ama kural tanımayan şekillerde aşırı hızlı sürerseniz kaza yaparsınız.
İşbu taşıtların kullanımı da aynı hesap ve aynı şey.


Adadaki işbu taşıtlara binebilmek için İstanbulkartlarınızda en az Altmışmilyonaltıyüzaltmışbin Türk Lirasıcık kadar kontör bulunması gerekiyor.
Tam veya İndirimli olması hiçbir şeyi değiştirmiyor, çünkü Şehr-İdstanbul'da uygulanan indirimlerin hiçbiri Adalarda geçerli değil.
Adalardaki işbu otobüslerde Mavi Kart geçerli, ama tam yedi biniş hakkınıza mâl olmak var.
Eğer olur da Adalar ilçesinde ikâmet ediyor veya sigortalı bir işyerinde çalışıyosanız Adakart alma hakkınız doğuyor, bunlarla da Şehr-İstanbul'daki ücretlerle binebiliyorsunuz.
Adakart'la ayrıca Şehir Hatları ile Adalar arasında beleş seyahât edebiliyorsunuz.


Burası da yukarıdaki durak, yeni minibüsler geldi geleli BA-2 hattı ring hat kapsamından çıkartılmış vaziyete getirildi, yani Araba Meydanı'dan bindiğinizde gidebileceğiniz en uzun yol ahanda buraya kadar olmak var, yolun devamı için taşıtınızdan inip yeniden binmeniz gerekmekte.
Her ne kadar BA-2 hattının tırmanışı Nizam inişi Maden tarafındansa bile İett ve Şehir Meclisi artık bu hattı ring hat kapsamından çıkartmış.


Yeni taşıtlarımızın hayırlı uğurlu ve bereketli olmasını Allah-u Te'âlâ'dan niyaz ederiz.

04 Temmuz 2024

Gazete Okuma Günleri

 Bir zamanlar bizlerin gençlik dönemlerinde haberleri her sabah aldığımız günlük gazetelerden okurduk.
Şimdiki gibi İnternet yoktu, Televizyon ise belli saatlarda Haber Bülteni sunardı.
Herkes de elinde gazete ile vapora trene otobüse binerdi, işine gidene kadar da o bütün gazeteyi yalayıp yutardı.
Artıkları da sağlada sollarda kalırdı.
 

Günümüzde ise herkesin elinde birer adet telefon, ne yaptıkları belli ne düşündükleri.
Daha da aptal olacaklarından haberleri var mı acaba?

13 Ocak 2024

İett Yılbaşı Zamcığı

 Her yıl olduğu gibi Şehr-İstanbul'un çok sevgili Belediyesi biz tomofili olmayan ve arsla da olamayacak olan ortadaki direk hâlkın en önemli ulaşım aracı olan başta Belediye Otobüsleri, sonra Özel Hâlk Otobüsleri, sırasıyla İstanbul Metrosu, Çağdaş Tramvay, yeni göz bebeği Metrobüs, artık kendi mülkiyetinde olan Şehir Hatları Vaporları, Vapor eksiklikleri dolayısıyla özel işletmelerden kiraladığı ama kendi iskeleleri arasında Şehir Hatları bünyesinde çalışan Turyol Prenstur Denturavrasya ve Mavimarmara bandıralı Mopurlar, işletmeleri tamamen Özel Has Sektörde olan Dolmuşa ve Minibüse, dahası mülkiyetleri şahıslarda olan Taksilere, en önemlisi Belediyenin Tcdd'den habersiz ve izinsiz çivi bile çakmasının yasak olduğu Şehr-İstanbul'un kabına sığmağı başaramayarak il dışına çıkan anne omurga Marmaray'a zamcığını kodu.


Bugünden itibaren Şehr-İstanbul hudutları dâhiilinde işleyen İstanbul Elektrik Tünel Tramvay Otobüsleri ve Özel Hâlk Otobüslerine, İstiklâl Caddesi'nde işletmekte olduğu Nostâljik Tramvay'a ve dünyanın ikinci metrosu olan Tünel'e, Metro İstanbul bünyesindeki Metro ve Çağdaş Tramvaylara binerken İstanbulkartlarımızdan tam yolcular için Onyedimilyonyediyüzbin, indirimli tarifeye tabi yolcuların İstanbulkartlarından Onikimilyonaltıyüzyetmişbin ve öğrenci pasosu olan yolcuların İstanbulkartlarından Sekizmilyonaltıyüzkırkbin Türk Lirasıcık tahsil edilmeğe başlanacak.
Aktarma ve Metrobüs kıt'alı ücretleri için lütfen tabeleye bakınız.


Eskilerin deyimiyle Mavikart veya Aylık Abonman ise tam yolcular Yüzseksen biniş hakkı için Birmilyarüçyüzseksendokuzmilyon, indirimli yolcular bizden daha fazla olarak İkiyüz biniş hakkı için Sekizyüzaltmışdörtmilyon ve öğrenciler ise yine İkiyüz biniş hakkı için İkiyüzellimilyon Türk Lirasıcık oldu.
İşbu yeni zamcıklı ücretlerin başta Şehr-İstanbul hâlkı olmak üzere vatana millete ve belediyeye hayırlı uğurlu ve bereketli olmasını Allah-u Te'âlâ'dan niyaz eder ben.

22 Ağustos 2021

Eski Zamanlardan İstanbul Resimleri

Bazı zamanlarda geçmiş günlere resimlerle birlikte yolculuk yapmak çok güzel bir deneyimdir.
Her ne kadar geçmiş geçmişte de kalsa ya da kalması gerekse dâhi bazı geçmiş günler vardır ve o geçen günler mumlarla birlikte aranırlar.
Yine bir tarih kokan yazıyla birlikte ben sizlerle.
Bugünkü resim turumuza Sultan Ahmet Meydanından Eski İett Otobüslerinin Çakmalarından birine binerek başlamak istedi ben.


Buradaki sergide neler neler yok ki?
Scania Vabis mi istersiniz, yoksa Leyland Levend Panter mi dilersiniz, Büssing'e hayır demezsiniz ama en fiyakalı olanı İkarus markalı olan bence.
Her biri kendi dönemlerinde kraldı, ben ne yazık ki Leyland'a yetişebildim.
Bakalım yolculuğumuz nerelere gidecek?


Ama tabi önce İett otobüsümüze binmeden abonman biletlerimizi almamız gerekiyor, çünkü İett otobüslerimizin tekerlekleri tıpkı devletimin trenleri gibi bedavaya dönmüyor.


İşte o tekerlekleri bedavaya dönmeyen otobüsümüz ahanda Tarlabaşı'ya getiriyor, ama henüz sadece bir sokak kadar geniş olan caddeye, şimdiki gibi bulvar değil henüz.
Bura bizim Beyoğlu'nun arka sokakları falan, resmen bir keşmekeş ve kargaşa her zaman vardı burada.


Taksim Topçu Kışlası, bir zamanlar top sahası olarak da vazife gören askeriyenin işbu binası Bindokuzyüzkırklı yıllarda yıkılarak yerine birkaç yıl önce yine gündeme gelen Gezi Parkı olarak tanzim edildi.


Taksim ve çevresini havadan gösteren işbu resm-i şerifte de görüleceği üzere Taksim Cümhûriyet Anıtı yapılmış ama henüz meydan tam olarak açılmamış.
Topçu Kışlası ise artık bir top sahası, kısaca Taksim Stadı olarak kayıtlara geçmiş.


Bura da Beyoğlu İtfaiye Grubu binası, bu yazımda son Beyoğlu resmi şimdilik bu olacak.


Az önce ahz-u kabz eylediğimiz abonman biletlerimizden birini kullandık ve bir otobüs bindik, bakalım bizlere ne gibi yerlere götürdü? Az sonra karşınıza neresi çıkacak dersiniz?


Kolej Durağı. Kısacası Boğaziçi Kıyısına indirdi ben sizleri, ama Özgün Tramvaylı zamanların da olduğu döneme ait bir resm-i şerifle.


Yaklaşık otuz belki de elli yıl sonrasında Özgün Tramvay sahneden çekiliyor ama yerine İkarus 280 üç kapılı mafsallı otobüs giriyor. Kazıklı yol ise henüz yapılmadan önceleri, henüz ortalık bâkir iken.


Arnavutköy'e kadar gelmişken biraz daha yakınlarına bakmadan olmaz, çünkü ne de olsa burada saklı bazı güzel anlar var.


Arnavutköy semti içinde görülmesi gereken güzel bir tarihi Tevfikiye Cami-i Şerifi vardır, hemen hemen Akıntı Burnu civarında bulunmaktadır.
Biz bir başka yazımızda Anavutköy semtini tanıtmak üzere tam önünden geçmekte olan Özgün Tramvaya biletimizi alıp biniyoruz ve bilin bakalım nerede iniyoruz?


Hani bazıları haaytlarımızdan giderken yolcunun yolunda gerektiğini söylerlerdi ya, bizi de Özgün Tramvayımız yolculuğumuzun en güzel taraflarına ev sahipliği yapmış bulunmakta.


Efenim bizler Özgün Tramvayımızdan Galata Köprüsünü geçerken bir parça yavaşlaması sayesinde atlayarak iniverdik ve ilk kalkan vapora doğru koşuverdik.
Yanımızdan da manda arabası geçiyordu, ama sürücüsü sağ olsun tam zamanında durdurup bize yol vermeği ihmâl etmedi.


Mâlum-u âliniz devletimin vaporları da denizde bedavaya yüzmezler, üstelik artıkım yakıtları da pahalı oldukları cihetle otobüs ve tramvaydan daha pahlı ücretlere sahiptirler.


Bizim yolumuz Kadıköy oldu yine bu gezimizde, ancak bu sefer size uzun uzun Cadde-i Bağdad'ı anlatmayacak ben, çünkü başka bir yazıma konu oldu biliyorsunuz. Arama boşluğundan arayın bulun, bu sefer size bağlantı bırakmayacak ben.


Hayat trene binince hele de Haydarpaşa Garından binince daha da güzeldir, ama tabi her zamanki gibi devletimin trenlerinin tekerlekleri bedavaya dönmeyeceği gerçeği de güzeldir.


Bizler bu sefer de İstanbul'dan fazlama dışarı çıkamayacağız, şimdilik Maltepe'ye kadar biletlerimizi aldık bakalım Maltepe'ye mi gidiyoruz yoksa daha önce mi ineceğiz şimdilik bilmiyoruz.


Hazır mevsim Yaz ve tren de işlerken deniz girmek ve Ada izlemek niyetiyle Süreyya Pilâcı'nda bizler iniverdik devletimin elektrikli banliyö treninden.


Henüz deniz günümüzdeki kadar doldurulmamışken tren yolu denize tam parelel giderdi, trenle giderken denizi seyredebilirdik.
Her şey aslında buradaki trenin resminin çekilmesiyle sona erdirildi.

 
Önce girişteki bu güzel ayrıntı silindi sahneden, sonra da aşağıdaki güzel parlayan deniz.


Değişim belki kaçınılmaz ama çok fazla değişim de hafsalalara zarar verir, tıpkı bunaklıklar gibi.
Bir zamanlar bu mıntakada çok harika bir deniz banyosu mevcuttu, kumu altından daha sarı, denizin dibi gökten mavi.
Her ne kadar gerçek hayatta bana buradan deniz girmek nâsip olmadıysa bile en azından buranın nasıl bir yer olduğunu gördüm ya ölsem bile gam yemem.


Her ne kadar geçmiş geçmişte de kalsa bir gün sizlere bu muhteşem tesisin öyküsünü anlatacağım, ayrılmadan önce sizlerle ilânlarını paylaşayım iyisi mi?


Yollar hiçbir zaman yürümekle aşınmaz, deniz faslı bitince geri dönmek gerekir ki yeni maceralar bizleri beklesin.
Burası o zamanların İlçe-i Kartal'a bağlı olan ama günümüzde bağımsız bir ilçe olan Maltepe. Trene binerken biletimizin izin verdiği kadarıyla gelebileceğimiz bildiğimiz Maltepe.


Dönüş yolunda Çamlık civarı bir buharlı tren yakaladık, bir şekilde nasıl ki dünya kırk kulplu kazansa biz de bir kulbundan tuttuk bir istasyona kadar beleş yolculuk kazandık.


Beleş yolculuğumuz Bostancı'da sonlandırıldı, çünkü trenin görevlisi bizi görünce atladık hemen trenden. Doğrusu beleşin tadı da bambaşkaymış.


Günümüzde çok yanlış bir kararla tek yönlü olan ve hiçbir belediyecinin de ilgilenmediği ancak ulaşımın kolaylaşacağı iddia edilmesine rağmen daha da sıkışık hâl alan Cadde-i Bağdad bir zamanlar bağlık bahçelik ve yeşillik içinde sakin bir yol olduğunu ve yoldan geçen tek adam gibi taşıtın Özgün Tramvay olduğunu söylesem inanmazsınız.


Yine biletimizi aldık ve tekerlekleri bedavaya dönmeyen Özgün Tramvayımıza bindik, iki resim önceki Dolmuş'u şimdilik boş verdik, çünkü başkaca yazımızda Dolmuş da konumuz içinde olacak.


Yakın zamanda İstanbul Belediyesi'nin hâlkımızdan istediği procelerimden biri olarak yolladığım dilekçe, bu yıldan umutlu değilim ama inşallah belediye bu isteklerimizi kırmaz.
Bostancı - Karayköy hattına şöyle Suadiye Caddebostan ve Moda iskeleleri de eklense güzel olmaz mı sizce?


Daldan dala daldan dala aşığım dedik Kadıköy Rıhtımına biraz önce Leyland Levend Panter'le geldik. Geldiğimizde de körfezi biraz doldurulmuş bulduk.


Geri dönerken de Adadan gelen vaporumuzla dönmek nâsip oldu sanırım. Gerçi bu seferimizde adada değildik ama içindeki yolcuların neş'esinden Adaya gitmiş kadar olduk.
Kim bilir belki biz de bir gün adalarımızdan birine gidiveririz, sanalda bile olsa hayâli cihana değer.


Akşamın olduğu yerde içimizi bir hüzün kaplar, geçmiş günlerin ağırlıkları kâlplerimizi derinden yaralar, her zaman aşkta boynuz yemeyeceğiz ya, kısmetimizde Elektrikli Boynuzlu Otobüs var.
Derken efenim bizler Homumuza Troleybüsle dönüyoruz, çünkü gideceğimiz semte daha çabuk ve daha temiz erişmek istiyoruz.


Eski püskü hayatlar her zaman var olacaklar, geçmiş güzel günlerin şereflerine birer bardak soğuk su içelim ve birer kâse dondurma yummilenelim, gözleriniz ıslak kalmasın kâlbinize keder dolmasın, bu nâneden almasanız da gülen yüzünüz solmasın.
Bir başka sanal gezimizde yazışmak üzere şen kalın esen kalın.

23 Haziran 2021

İkarus : İstanbul'da Bir Macar - İlk Nesil Volüm İki

 Bundan yaklaşık iki ay kadar önceki İkarus hakkında yazmış ve sizlere birkaç adet tanıtmıştım, sıra yeni resm-i şeriflerinden sonra yazımın ikinci bölümüne geldi.
İlk nesil İkaruslar İstanbul'a Bindokuzyüzyetmişdokuz yılında gelip işlemeğe başladığını ve Bindokuzyüzdoksanüç yılında son kalan birkaç adediyle birlikte seferden kaldırıldığını sanırım biliyorsunuzdur.
Eski İkarusların yerine de yenileri Bindokuzyüzdoksanbir yılından itibaren Bindokuzyüzdoksandört yılına kadar parti parti geldi, ikinci nesilleri ise İkibinonüç yılında seferden kaldırıldılar.
İkarus başlıklı yazımıza bu sefer Sultan Ahmet'te görülen üzerinde Akbank reklâmlı 1760 filo kodlu körüklüyle başlıyoruz, zamanın 63 numaralı Çeliktepe - Bayazıd hattında seferde:


O zamanların 63 numaralı hattının öyle eksanterik bir güzergâhı vardı ki sanırım İstanbul'un belkemiği sayılabilecek hatlarındandı.
Her ne kadar bir önceki yazımda geçen Gültepe semtiyle yakın da olsalar 63 ve 64 numaraların yolu Barbaros Hayrettin Paşa Caddesi'nden değil Teşvikiye Caddesi üzerinden işlerlerdi.
Çeliktepe'den çıkar, Levend Dördüncü Kısım'a (Bazılarımızın dediği gibi Dördüncü Levent değil, çünkü Levend ile aynı dönemler kurulmağa başlanan Ataköy'deki kısımlara Dördüncü Ataköy demiyoruz, Ataköy Dördüncü Kısım diyoruz) gelir, Levend Birinci Kısım - Zincirlikuyu - Gayrettepe - Mecidiyeköy - Şişla - Osmanbey'e kadar gidiş geliş aynı yolu yani Büyükdere Caddesi'ni izleyen güzergâh 63 numaranınkisinde Halaskâr Gazi Caddesi yoluyla Harbiye'ye, Cümhûriyet Caddesi yoluyla Taksim'e, Tarlabaşı Caddesi yoluyla Tepebaşı'ya, Refik Saydam Caddesi yoluyla Şişhâne'ye, Yolcuzade İskender Caddesi yoluyla Azapkapu'ya, Atatürk Köprüsü yoluyla Unkapanı'ya, Atatürk Bulvarı yolundan Vefa - İstanbul Belediyesi - Aksaray'a, Ordu Caddesi yoluyla Lâléli ve Bayazıd'a ulaşır ancak Bayazıd'da son durak olmadığı için Yeniçeriler Caddesi yoluyla Çemberlitaş'a, Divanyolu Caddesi üzerinden Sultan Ahmet'e (Ki resimde de buraya kadar gelmiş) Alemdar Caddesi yoluyla Gülhâne Parkı önüne, Muradiye Caddesi yoluyla Sirkeci'ye, Ankara ve Reşadiye Caddeleri yoluyla Eminönü'ye, Galata Köprüsü yoluyla Karayköy'e, Karayköy Rıhtım Caddesi yoluyla Tophane'ye, Meclis-i Mebusan Caddesi yoluyla Salı Pazarı - Fındıklı - Kabataş - Dolmabahçe'ye, Dolmabahçe Caddesi yoluyla Akaretler'e gelir ama o zamanlar Spor günümüzde Süleyman Seba Caddesi yoluyla Maçka'ya tırmanır, Teşvikiye Caddesi yoluyla Teşvikiye ve Nişantaş'a, Rumeli Caddesi yoluyla Osmanbey'e gelir, Büyükdere Caddesi yoluyla da Mecidiyeköy - Levend yoluyla Çeliktepe'ye geri dönerdi.
Bu ringin tersi olan 64 numara ise Harbiye'den sonra Valikonağı Caddesi yoluyla Nişantaş'a, Emlâk ve Eytam ya da Abdi İpekçi Caddesi yoluyla Maçka'ya, Bayıldım Caddesi'ni inerek Dolmabahçe'ye, Meclis-i Mebusan Caddesi yoluyla Kabataş - Fındıklı - Salı Pazarı - Tophane'ye, Kemeraltı Caddesi yoluyla Karayköy'e, Galata Köprüsü yoluyla Eminönü'ye, Reşadiye ve Ankara Caddesi yoluyla Sirkeci'ye, Ebu Suud Caddesi yoluyla Gülhâne'ye, Alemdar Caddesi yoluyla Sultan Ahmet'e, Divanyolu üzerinden Çemberlitaş'a, Yeniçeriler Caddesi yoluyla Bayazıd'a, Ordu Caddesi yoluyla Lâléli ve Aksaray'a, Atatürk Bulvarı yoluyla İstanbul Belediyesi - Müze - Unkapanı'ya, Atatürk köprüsünü geçerek Azapkapu'ya, Yolcuzade İskender Caddesi'ni tırmanarak Şişhâne'ye, Meşrûtiyet Caddesi yoluyla Beyoğlu Belediyesi - Tepebaşı - Galatasaray'a, İstiklâl Caddesi yoluyla Taksim'e, Cümhûriyet Caddesi yoluyla Harbiye'ye gelir, yoluna geldiği yoldan devam ederdi.
Bindokuzyüzsekseniki Rehberinde 63 ve 64 numara olarak kaydedilmiş olan bu hatların numaraları Bindokuzyüzseksenaltı Rehberinde ÇE1 ve ÇE2 olarak değiştirildi.
Bindokuzyüzdoksan yılında İett otobüslerinin verimliliğinin arttırılması kapsamında iptâl edildi, yerine 64Ç numaralı Çeliktepe - Taksim hattı ihdas edildi, Bindokuzyüzdoksaniki yılında da Bayazıd ile Sirkeci arasındaki güzergâhına Çağdaş Tramvay yapılınca kısmen trafiğe kapatıldı, Beyoğlu Metrosu açıldıktan sonra da önce Pangaltı'ya sonra da Şişli'ye kısaltıldı.
Bir de bunlara ilâve olarak 63A vardı, Çeliktepe ile Eminönü arasında düz hat olarak işlerdi.
Güzergâhı da Zincirlikuyu'ya kadar aynı olmakla birlikte yanlış bir isimlendirmeyle Barbaros Bulvarı yolundan Darphâne - Balmumcu - Ertuğrul Sitesi - Yıldız Teknik Üniversitesi - Beşiktaş'a, Beşiktaş Caddesi yoluyla Akaretler'e, Dolmabahçe Caddesi yoluyla Dolmabahçe'ye biraz kestirmeden giden hat 64 numaranın gidiş 63 numaranın dönüş yoluyla Eminönü'ye kadar işlerdi.
Yine Bindokuzyüzdoksan yılında İett otobüslerinin verimliliğinin arttırılması kapsamında iptâl edilip 63Ç numarasıyla Beşiktaş'a kısaltıldı, iki yıl kadar sonra Eminönü'ye geri döndü, bir zaman sonra Ç türevi atılarak düz 63 oldu, Çağdaş Tramvay Kabataş'a geldiği zamanlar Kabataş'a kısaltıldı. Diğer taraftan Çeliktepe tarafı önce Yahya Kemâl Dereiçi'ye sonra da Kâğıthâne Garajına uzadı.


İkinci olarak bir adet üzerinde rahmetli Pamukbank reklâmı olan Bindokuzyüzelli filo kodlu solomuz 35C hattında Taksim'den Koca Mustafa Paşa'ya giderken Bozdoğan Kemeri altında kameramıza yakalanmış.
Her ne kadar 35C numaranın o günlerdeki güzergâhına göz atacak olursak Taksim'den çıkar, Tarlabaşı Caddesi yolundan Ömer Hayyam'a, Refik Saydam Caddesi yoluyla Tepebaşı ve Şişhâne'ye, Yolcuzade İskender Caddesi yoluyla Hâliç Tershânesi ve Azapkapu'ya, Atatürk Köprüsü'nü geçip Unkapanı'ya, Atatürk Bulvarı yoluyla Müze'ye Bozdoğan Kemeri altından geçerek Haşim İşcan geçidi altında İstanbul Belediyesi'ne, ve Aksaray'a, Millet Caddesi yoluyla Yusufpaşa'ya ve Haseki Hastahanesi civarından sola dönerek Haseki Hastahanesi ve Cerrah Paşa'ya, sonra da Kocamustafapaşa Caddesi yoluyla Esekapı ve Koca Mustafa Paşa son durağa gelirdi.
Dönüşünde ise Şişhâne sonrası Meşrutiyet Caddesi yoluyla Altıncı Daire-i Belediyye - Tepebaşı - Galatasaray'a ve İstiklâl Caddesi yoluyla Taksim'e gelirdi.
Bindokuzyüzseksensekiz sonrası Tarlabaşı Bulvarı açılınca güzergâhı Tarlabaşı Bulvarı'na alındı, İkibinonbeş gibi Taksim'deki son durağı bazı başka hatlarla birlikte Harbiye'ye uzatıldı.
İett'nin ihdas ettiği günden beri güzergâhı üzerinde fazlama bir oynamadığı hat günümüzde Özel Hâlk Otobüsleri ve İstanbul Otobüs Anonim Şirketi'ye devredilmiş durumda, yani özelleştirildiği için körüklü otobüsü hak etmesine rağmen sadece solo çalışmakta.


Bu yazımızın üçüncü resm-i şerifinde 1655 filo kodlu Şekerbank reklâmlı körüklümüz Sirkeci'de bulunan İstanbul Garı önünde iki adet Man SL-200 arasında poz vermiş ama resmi çeken şahıs otobüsün önünden değil de arkasından çektiği için hattını okuyabilmek mümkün bile değil ama sanırım ringlerden biri olma ihtimâli yüksek çünkü Manlar geldikten sonra İkaruslar Levend Garajı hatlarına verilmeğe başlanmıştı ve Levend Garajı bol miktarda ring hattı içermekteydi.


Sirkeci'den sonra sırada yine Eminönü var, bu sefer sanırım garaja giden 1729 filo kodlu İkarusumuz 35A numaralı hat tabelâsını çıkartmamış ve esas güzergâhının dışına çıkmış, çünkü 35 numaralar resmin gerisinde görülen göbekten sola döner, Ankara Caddesi yoluyla Sirkeci, Ebu Suud Caddesi yoluyla Gülhâne, Alemdar Caddesi yoluyla Sultan Ahmet, Divan Yolu üzerinden Çemberlitaş ve Bayazıd, Ordu Caddesi yoluyla Lâleli ve Aksaray'a inen otobüsler Millet Caddesi yoluyla Yusufpaşa'ya uğradıktan sonra düz 35 numara Haseki Sultan Hastahanesi arkasından Cerrahpaşa'ya tırmanır Hekimoğlu Ali Paşa Caddesi üzerinden Koca Mustafa Paşa'ya gelirlerdi.
35A olanı ise Millet Caddesi yoluyla Fındıkzade'ye gelir, Kızılelma Caddesi yolundan ve Cerrah Paşa Hastahanesinin arkasından doğrudan Koca Mustafa Paşa'ya gelirdi.
Günümüzde 35A numara yine var ama güzergâhı düz 35 gibi oldu ve son kısmı Bayazıd'a kadar işliyor çünkü 1992 yılında Çağdaş Tramvay başladığından beridir Bayazıd ile Eminönü arasındaki yollar İett otobüslerinin geçişlerine kapatıldılar.
Geri kalan 35C'yi ise yukarıda anlattı ben zaten.
Solda görülen 1927 filo kodlu solo ise muhtemelen 28 ama bir ihtimâl 30A hattında çünkü sağ tarafında Fatih yazıyor.
Resm-i şerifin çekildiği yıllarda 28 numara Beşiktaş ile Fatih arasında günümüzdeki güzergâhtan çalışırdı, yani Beşiktaş'tan çıkar Dolmabahçe Caddesi yoluyla Kabataş'a, Meclis-i Mebusan Caddesi yoluyla Fındıklı Salı Pazarı ve Tophane'ye, Kemeraltı Caddesi yoluyla Karayköy'e, Galata Köprüsü yoluyla Eminönü'ye, Ragıp Gümüşpala Caddesi yoluyla Hal ve Unkapanı'ya, Atatürk Bulvarı yoluyla yakın zamanda adı Vefa olarak değişen Müze'ye ve Bozdoğan Kemeri'ne gelir, Haşim İşcan Geçidine girmeden sağa döner, Fevzi Paşa Caddesi yoluyla İtfaiye ve Fatih duraklarında dururdu.
Sonraki yıllarda bu saydığım yolun devamı olarak Yavuz Selim - Atik Ali - Karagümrük - Acı Çeşme ve Edirnekapı'da son durak yapan hattımız birkaç yıl önce Sur Dışı Yolundan Ulubatlı ve Topkapı'ya getirilip Millet Caddesi yoluyla Sur içine Pazartekke ve Şehremeni'ye kadar sokuldu, Topkapı Caddesi yoluyla Topkapı Son Durağına getirildi.
Bir de 28T hattı var ki aslında düz 28 ve 28T birleştirilse çok daha başarılı bir işletme olacak.


Yine kalkıp Sultan Ahmet'e gidiyoruz ve 2198 filo kodlu İkarus 260 otobüsümüz zamanın B hattında Basınköy'den gelip Eminönü'ye giderken bir misafirimizin kameralarına yakalanmış.
O zamanlar böyle hârfli düz hatlar da vardı, 1986 Rehberinde bu hârfler rakamlarla yer değiştirince B hârfine 79 numarada sıra geldi.
O zamanın 79 numarası Basınköy'den çıkar, Cennet Mahâllesi'ye gelir ama dizi olan Cennet Mahâllesi değil, sonra Londra Asfaltı'na çıkar, Beşyol - Safraköy - Çobançeşme - Kuleli - Şirinevler - İncirli - Ömür - Kocatepe - Tınaztepe - Cevizlibağ'a kadar gelip Millet Caddesi yoluyla Karayolları - Pazartekke - Şehremeni - Çapa - Fındıkzade - Haseki - Aksaray'a, Ordu Caddesi yoluyla Lâleli - Bayazıd - Kapalıçarşı'ya, Divanyolu'dan Çemberlitaş ve Sultan Ahmet'e gelir ve bir misafirimiz tarafından görüntülenir, Alemdar Caddesi yolyla Gülhâne Parkı'na, Muradiye Caddesi yoluyla Sirkeci'ye ve son olarak da Ankara Caddesi yoluyla Eminönü Sahil'deki son durağa gelirdi, dönüşte ise Sirkeci'den sonra Ebu Suud Caddesi yerine Ankara Caddesi'ni tırmanarak önce Cağaloğlu'ya, sonra da Bab-ı Ali Caddesi yoluyla doğrudan Çemberlitaş'a gelirdi.
Bindokuzyüzdoksan yılında 79 numaranın Topkapı ile Eminönü arasındaki kısmı iptâl edildi, 1991 Rehberi yayınlandıktan sonra hatta çalışan iki araçlardan biri çift biletli Ekspres olarak Eminönü'ye gönderildi, diğeri de 1992'de Aksaray'a işletildi, 1992'de Çağdaş Tramvay inşaatı dönemi Bayazıd'a kısaltılarak hatta tek otobüs tahsis edildi, bir süre sonra da Basınköy hattı kapatıldı, günümüzde Basınköy'e İett otobüsü işlemiyor.