Bu Blogda Ara

23 Ocak 2015

Hafta Sonu Tatili İlişkiye İyi Gelir

Bu seferki araştırma haberi Hilton Hotellerinden, ama sevgili Paris Hilton ile ne kadar alakalı bilmiyor ben.


Efendim geçenlerde Hilton Hotelleri Türkiye Cumhuriyeti sınırları dâhilinde bin kişi üzerinde bir araştırma ve anket yapmış.
İşbu ankete göre çiftlerin yüzde kırkyedisi bir hafta sonu birlikte -aynı odada- tatil yapmanın ilişkilerine heyecan katacağına inanıyorlar. Ancak bu "O iş" için pek az çift harekete geçiyormuş.


Aynı araştırmaya göre yurdum insanı hafta sonlarını televizyon izleyerek ve ev işlerini yaparak geçiriyorlar.


Hafta sonları alışveriş merkezlerine gitmek ise çoklarına biraz tuzluya patlıyormuş.
Çünkü ankete katılanların veya üzerlerinde araştırılma yapılanların üçte ikisi hafta sonu alışveriş merkezlerindeki alışverişler sonrasında pişmanlık yaşıyorlarmış.

Erkeklerden Uzak Durun

Az sonra okuyacaklarınız her ne kadar bir erkek tarafından yazılıyor da olsa haberin kaynağındaki şahsın kendi fikir ve görüşü olduğu ve fikirlere sansür tarafımdan işlemediği için yayınlanmasında bir mahzur görülmemiştir.


Bugün Blog'uma konuk olan İskoçya'nın en yaşlı kadını sayın Jessie Gallan 2 Ocak günü 109 (yüzdokuz) yaşına bastı.
Bu kadar uzun yaşamasının sırrını soran başta Daily Mail'den basın mensuplarına verdiği beyanatta ise bol bol egzersiz ve idman yaptığını ve her saban sıcak bir kâse yulaf lâpâsı yediğini söyledi.
Ayrıca hayatı boyunca onüç yaşından beri çiftlik evi tarzında bir hotelin mutfağında çok çalışıp az tatil yaptığını da söyledi. E ne de olsa işleyen demir ışıldar.
Sohbetin en can alıcı bölümü ise biraz özel hayatla alakalı:


"Uzun yaşamın sırrı erkeklerden uzak durmak. İnanın çıkardıkları sorunlar üzerine uğraştığınıza bile değmiyorlar. Örneğin ben hiç evlenmedim."


Allah uzun ömürler versin diye dilemekten başka herhangi bir çare gelmiyor elimizden, sonuçta kendi fikri, yapacak bir şey yok.
Eğer bugüne kadar evliliği düşünmüyorsam boşuna değilmiş işte.

21 Ocak 2015

Sosyâl Medya Beyni Yoruyor

Bu sefer herhangi bir bilimsel araştırma var mı yok mu belli değil, çünkü haberde ne İsviçreli ne de İngiliz bilim adamı haberi değil.


Günümüzün olmazsa olmazı sosyâl media, elektronik mektuplar, adlarını burada uzun uzun sayamayacağım anlık mesajlaşma kanalları gibi onlarca uygulamaların yüklü olduğu cep telefonları sayesinde birçok şeyi aynı anda yapabil-eme-me mecburiyeti yüzünden beyinlerimiz yoruluyor.


Aslında sadece bizim beyinlerimiz değil, işbu uygulamaların mevcud olduğu aletler de aşırı ısınma yüzünden bir süre sonra devre dışı kalabiliyorlar.


Beyinlerimiz ise neyin ne olduğunu anlamaya ve algılamaya çabalarlen yorgunluktan tükeniveriyor.


Özellikle ellerinden Ayfonlarını düşürmeyenler bu bozulmalara daha fazla maruz kalıyorlar, bu sayede zaman içinde beyinlerinin yerlerine saman giriveriyor.
Üç saat önce söylediklerini bile unutuveriyorlar, çünkü beyin bir defa tembelliğe alışıveriyor.
Üstelik bir de bu hâllerini de kabûl edememeleri de cabası.


İşbu hâlet-i ruhiyeden kurtulmanın bir yolu da sürekli beyni çalıştırıp telefonlara bir veda etmeli.

Diyeti Eşinizle Birlikte Yapın

Her zaman söylerim, eğer bir şey yapılmaktaysa ve bu iş zor bir şeyse yanınızda bir yardımcı olması sizin için daha hayırlıdır.
En azından yaparken zorlanır veya yapamayabileceğinize dair umutsuzluğa bile kapılsanız birlikte yaptığınız için birbirinize gaz vereceksiniz.


Bizim İngiliz bilim adamları yine gecelerini gündüzlerine katmışlar ve kötü alışkanlıklardan kurtulmak ve diyet yapmak isteyenlerin eşlerinin de aynı yönde çaba sarf etmeleri hâlinde daha fazla başarılı olacaklarını keşfetmişler.
Kişi eğer tek başına diet yapıyorsa eşinin yediklerini görerek bir süre sonra çabalamaktan vaz geçiyor.


Rekâbetin her zaman başarıyı getirdiğini fotboldaki teknik direktörler zaten ortaya çıkarttı, bir de İngiliz bilim adamları neden yine gecelerini gündüzlerine kattıklarını anlamadı ben.
Sanırım canları sıkılmış da kendilerine iş çıkartmakta ustalaşmışlar.

20 Ocak 2015

Kötü Anıları Siliyor

Bizim buralarda işbu mevzuat-ı umumiye malûm mudur herkesçe bilemem ama Amerikalı bilim adamları yine uyumamışlar ve tuvaalete bile gitmeden zerdeçalın korkuya dayalı kötü anıların ortadan kalkmasını sağladığını keşfetmişler.


Hâl-i hazırda iltihap giderici özelliği bulunduğu bilinen zerdeçal ile alakalı işbu keşif piskolojik sorunları olan hastaların tedavisi için yeni yöntemlerin geliştirilmesine yardımcı olacak.

Priz Arama Derdine Son

Sabah sabah hiç güleceğim yoktu =)))
Hadi İsviçrelilerden geçtim, Amerikalılardan da geçtim, bu sefer disiplinlikleriyle ünlü Alman bilim adamları gece dememişler gündüz dememişler çalışmışlar ve bir ayakkabı modeli geliştirmişler.
Ama bu ayakkapları öyle bildiğimiz ayakkaplarından değilmiş.


Bu ayakkaplarını giyenler yürürken telefonlarını şarz edebiliyorlar.
Sistem şöyle çalışıyor:
Ayakkaplarına yerleştirdikleri iki cihaz adım attıkça çıkan enerjiyi emecek ve kablosuz vericiye gönderecek.
Bu enerji sayesinde de telefon gibi elektronik aletleri şarz edebileceğiz.

18 Ocak 2015

Topuklu Stayl

Daha önceki yazılarımda bahsetmiş miydi bilmiyor ben ama yüksek topuklu ayakkaplarıyla yeni doğmuş zürafa yavruları gibi paytak paytak yürümekte zorlanan ve boy gompıleksi hâd safhaya erişmiş kadınlara biraz üzücü bir haber benden değil, Stanford Üniversitesi'nden geldi.


Amerikalı bilim adamları araştırmaktan geri kalmamış ve İngiliz meslektaşları gibi gecelerini gündüzlerine katmışlar, yüksek topuklu ayakkaplarını sürekli olarak giymenin kadınların eklemlerini tehlikeli bir şekilde zorlamasına sebep olduğunu ortaya çıkartıp bir de işbu mevzuat-ı umumiyeyi yazılı kâğıda dökmüşler.


İşbu zorlamanın diz eklemlerini erkenden yaşlandırıp kireçlenmeye yol açtığını eklemişler basın açıklamasının altına.


Zayıf olanlar belki biraz yırtabiliyorlarmış ama kilolu kadınlarda işbu bozulma nispeti çok ama çok daha fazlaymış.
Boşuna Twitter'de şöyle yazılar yazılmamış demek ki:
"Topulu giyince yeni doğmuş zürafa yavruları gibi paytak paytak yürümeğe çalışan kızlar, kızlarımız ..."