Bu Blogda Ara

23 Ocak 2009

Yağmur vs. Güneş Dance

Havaya çıktı bugün bir güneş
Yok mu haytta bana bir eş
Keşke otobüsler olabilse beleş
Ben de olmazdım bir çilekeş


Kış yazdan borç almaya devam ediyor, ama dikkat etmeli, vade büyürse ödeme güçleşir bilirsiniz :-)
SAbah bir müşteriye giderrken oturdu bu kez, bu aralar ilhamlar beni bırakmıyor nedense, ama iyi ki de bırakmıyor.
Geçen akşamki kabuslu geceden sonra güzel bir hikaye çıkartmaya çalışıyorum, belki bir gün bu hikayeyi filme de çekerim bakarsınız, belli mi olur? Zaten hayattaki istediğim şeylerden biri de budur, kendi filmimi çekmek ...

Gülümse güneşe seni ısıtsın
Sabahliyin tüm perdelerin açılsın
Bulutların altından yağmur yağmasın
Yağarsa yollardaki ağaçlar ıslansın


Ben böyle düşünür ve yazarken gökten bir yağmur patladı ki, rahmet gökten boşanmak için dava açsa bu kadar yayagara kopartmaz :-)

Yağdı sağnak yağmur çaktı şimşek
Haram zaten bize biraz güneşlenmek
Karşımdaki insan bana biraz gülücek
Elbet bu yağmurlu saat da biticek


Ekomonimiz gidiyor gene bugün, çünkü altını fazla açmışlar, yürü be altınım be?
46.30 TL.

Girmiştir millete kazıktan bir kol
Elbiselerimiz geliyor bize artık bol
Tümden zarar ettik zaten eller sol
Oğlum sen hayat boyu ezilenlerden ol

21 Ocak 2009

Bastırnakh

Uyandım güneş ile sabahın kör sahati
Gözlerimden yaşlar her an düşücek sanki
Açıp da yıkansam kurtulucam belki
Kalkmaya istek yok içimde gel gör ki

Yatakta dört döndüm sabaha kadar dün gece, tam uyuyucam kabusun biri bitiyor ötekisi başlıyor, anlıycağnız yukardaki dörtlük bu kötü geçen gecenin meyvesi :-)
Dükkana gelince hemen içimdekileri kağda döktüm. Kimbilir bir gün belki ben de bir gazeteden bir köşe kaparım belli mi olur?
Ama zor, kendimi yazıya tam kapasite veremedikten sorna bu blog da bana yeter kanımca, hatta çoktur bile adam olanlar için :-)

Güneş bu sabah bir değişik parlıyor
Soğuk rüzgara inat ısıtmak istiyor
Mevsimi hatalı gece bitkiler üşüyor
Sıcaklığı sürekli üstünde hisstmek istiyor


Şu küresel ısınma çıktı çıkalı mevsimler de kafayı yemiş, ama kafanın pişiriliş şeklini malesef bilmiyorum.
Kızarmış mı, haşlanmış mı, buhulanmış mı, yoksa fırınlanmış falan mı?
Çünkü hepsinin tadı farklıdır, hem kafayı yerken yanında başka şeyler de lazımdır, peynir ekmek gibi :-) Yoksa yavan olarak kafayı yersen yediğinin tadını nasıl pişmiş olursa olsun alamazsın :-)

Keşke şöyle güneşli olsa mevsimin kalanı
Geceliyin boşaltsın rahmet yağmurlarını
Şemsiye sokucak bize devletin doğalgazı
Ey kış hiç bahar havası borç alınır mı


Kafayı yiyordu ya hava, geldi sıra Bastırnakh Yazına :-)
Bugün hakkaten yazdan borç alınmış gibi, hani nerdeyse deniz giricez :-)
Gazeteciye dedim ki bir mülakat esnasında "Şu yazıyı artıkım bir yaz, ben beklemekten bıktım artık, çabuk yaz ki geliversin hemen bir an önce şu beklenen yaz"
Bakalım yazıcak mı, yoksa önemsemeyip de kışıcak mı?

Gözün aydın sabah oldu güneş açtı
Ruhum pencereden gün doğumuna baktı
Sıcaklıktan mevsimin yaz olduğunu sandı
Ne iyi de olurdu özlemişti Ada'sını


Benim yazlarımın hafta sonları genel olarak Adada geçer, baştan beri Blogumu okuyanlar bilir, ama Ada Blogum ayrıdır. Tatillerde olanları burya karıştırmak istemem. Fakat kısaca özet geçerim :-)

Issız bir virane gibidir şimdi
Ne geleni var ne de gideni
Boştur bu mevsimde iskelesi
Yaza kadar gelmezler hiç birisi


Bugün bilmiyorum öyle acaip bir ilham gelmiştir ki bana, acaba sebebi dükkanda yanlız olmam mı?

Yaprak kımıldamaz bazen bizim işte
İhtiyaç değildir her gün her gece
Dikenli bir yoldan geçiyoruz bu günlerde
Fakat ışık yanmıyor ilerdeki tünelde

Bilmiyorum acaba sonu ne olucak
Esnafların hepsi fakir mi kalıcak
Sabrın taşı da olsa en sonunda çatlıyacak
Yoksa birimize piyango mu çıkıcak


Bu satırları kağıda yazmakta olduğum dakkalarda elektrikler kesik, ama sizler bu dakkalarda yazıcaklarımı tasarladığımı, bunları akşama kadar bir düzene sokmam gerektiğini, sadece işimin olmadığı dakkaları kovalamam da ayrı bir konu, çünkü yzarlık asıl mesleğim değildir biliyorsunuz, en azından diğer yazılarımda vardır, akşam da bilgisayar karşısında yazıyı size aktarmadan önce ve bunu yazarken son kez bir kere daha gözden geçirdiğimi ve tüm bu süzgeç programı sornası ilk yazdığım şekilden bir kaç sözcük eklenebildiğini veya çıkarılabildiğini sanırım tahmin edersiniz :-)

Ben elektriğin varlığını sevdim
Soğuk havalarda ısınsın içim
Çay istemem ben sevgilimi özledim
Kollarında beni sarmasını istedim


Aslinda yazımın bugün buralara kadar gelebiliceğini yazarken tahmin edememiştim, fakat nasıl oldu ben de bilmiyorum.

Ağlama kalbim yar gelmez
Gelse dahi artık fark etmez
Bu durumlara şansım hiç gülmez
Hayat da bu şekilde geçmez

Kabus

Akşamliyin yazımı yazdım, sornadan televizyon izliyorum, içim geçivermiş ....
Bir anda kendimi meşhur bir popstarın buraya geliceğini patronudan haber almışım, onunla mülakat yapmam lazımmış ...
Ne alaka? Rüya işte :-)

Bu rüyadan iyi bir hikaye çıkar, ama bunu zamanı geldiğinde çıkartıcam ortaya, şimdilik aramızda kalsın lütfen, anladınız siz onu canlarım :-)

Fakat şu kadarını söyliyeyim şimdilik, sonu mutlu son olucak ...
Belki de dizi olucak kadar uzun bir olayla, sonunu bir bağlasam ...

20 Ocak 2009

Rekor

Bugün güneş fazla mı parlak bilmiyorum, ama sanırım güneş gözlüğümü almamakla hata mı yaptım onu da hiç bilmiyorum, çünkü gözüme güneş giriyor :-(
Fakat bu güneşe rağmen havanın soğukluğunu da hesabın içine dahil etmek lazım :-)

Ekomoni tıkırında ama hakkaten tıkırında, altını açan fiyat 44.20, akşama da 46.00 oldu, Dolar da size 1.67.50 falanlar oldu da.

Uç bakalım, sen de bu durumda dükkanda otur da iş bekle :-X
Fakat beklediğin olur da gelirse bir haber uçur bana telle :-)
Bulursan o teli de bağla ikisini birbirlerine :-)

Rekorlar alt alta dizilsin, hepsini toplasan bu günkü rekorlar kadar etmezler :-))
Çünkü eminim bu kadar merak edilen Yüz Metre Dünya Rekoru bile tarih boyunca bu kadar sık sık kırılmamıştır :-)

Yüz Metre Dünya Rekoru Hüseyin Bolt'a aittir, Pekindeki Olimpiyatlarda 9:75 ile koşulmuştur.
Ertesi günü de İkiyüz Metre Dünya Rekorunu da yine Hüseyin Bolt eline geçirmiştir.

Bugün size iyi bir haberim de var, iş geldi yaşasın ?!? Adam olana çok bile zaten :-))

Aslinda düşünüyorum abaca dükkanda mı yatsam, yol parasından tasarruf, ama burası geceleri buz gibi soğuk :-(
Lakin ekomoni bu kadar tıkırında giderse ve inşallah bir kayaya bindirip geçirmezse yakında bu hadise de vuku bulur da yazılarım gecikirse şaşırmayın sakın :-))))

19 Ocak 2009

Yeni Hafta Yeni Umut Yeni Heyecan

Bugün oturmaya başladığımızın üçüncü haftasının Paztesisi, hani adam gibi iş yapmıyalı iki kocaman hafta oluvermiş :-(
Geçen hafta hani iki tane araç vardı, bu sefer kopan kanca yapıştırılmış, 1.63.00 Yapmışlar ve yükselmeye de devam ediyor, hasımız da tarihinin en yüksek seviyesine erişti, oldu sana 43.50 :-)
Hani eskilerde bir çıpa vardı, her gün kademeli kıdemli yükseltirdi, ama şimdi bir çıkıyor bir de iniyor, aynı hava gibi :-( Dün neydi bugün ne?

Ama yükseliş treni ikindi vakti fiyatı yukarı çekmeye devam ediyor:
1.64.50, 2.13.00, 43.85
Sen bu fiyatlarda otur da iş bekle, hey babam hey?

Herkes genelde ana yı sorar, fakat bende aykırılık da var, ben babayı sorarım, ama ancak baba belli değilse eğer ana o zaman sorulur benim kanımca :-)
Fikrime göre ince bir Gül buldum, onu Orkideyle veya Krizantemle değiştirebilir miyim bilmiyorum :-)
Çünkü en sevdiğim çiçek Krizantemdir, fakat bunda birinin etkisi olup olmadığını asla ve asla söylemem, bu konuda ağzımdan yada Blogumdan veya Web-Sitemden tek bir kelime duyamaz veya okuyamazsınız :-X

Bugün Çarşı veya çevresinde kuvve-i elektiriyye namevcud :-(
Hele ki Çuhacı Handa iki gün kadar bir süre gelmiyicek-miş diye duydum, ama inşallah aslı yoktur fotokopisi vardır :-)

Allah Rahmet Eylesin, Bugün Hrant Dinkin İkinci Senesi