Boğaziçi Kan İçinde

Her yıl Kurban Bayramı'nda kan gövdeyi mutlaka götürür.

Bu yıl kanlanmanın sırası Boğaziçi'ndeydi.

Yine her zamanki gibi kurbanlıkların kanları derelere verilince ve dereler de kanalizasyon sistemi de boğaza aktığı cihetle Beylerbeyi Sarayı önünde aşağıdaki manzara ortaya çıktı.

Benim için kurban bayramı bayram falan değildir, hele de böyle bir görüntüyü de gördükten sonra bayramlık düşüncelerim silinmiştir.

Böyle cehâlet içerisinde bayrammış, peh!
Arapların kurban bayramında soğuk hava depolarına sığmadığı için çöle gömdüğü kurbanlarla bütün Afrika doyardı.

Neyse, ben yine ellerinizi öpeyim, belki bayram harçlığım olur.

Kurban Bayramı

Yine geldik bayrama erişmeyi becerdik.

Ara sıra bazen düşünmüyor değilim ki ha bu bayramlar neden var?

En iyi arkadaşlarımızla birlikte olamayacaksak ve bayram kavuşmak demekse neden geliyor?

Bayramda televizyonde de hiç bir şey yok, varsa yoksa bayram geyikleri, düzeltiyor ben , çünkü koyunları demeliydim.

Bazen değişiklik iyidir, bakın İett bile bayramda tüm güzergâhlarında İstanbulkart ve Akbil'le 50% indirim yaptı, zaten ücretsiz modeldeki zarardan sonra yıllardır indirimle götürüyor, her şeker ve kurbanda. Bir sefer de resmi bayramlarda da yapsa ya?

Tabi konu kurban olunca çevirmeler de artar, zaten biriki güne kalmaz her taraf kan gölüne döner, aslında o kandan ben de içmek istiyorum ama sanırsam helâl değilmiş.

Bir de bayram alışverişi de var, ama herkes bugüne kadar her şeyi bitirdi, bizim gibi geç kalanlara da geriye kalan artıklara sadece göz atmak kalır.

Tabi bir de gece yatarken dilediğimiz dilekler de var, hepsinin gerçek olmasını Allah Baba'dan diler ben.

Dilerim ayrıca el öpenleriniz çok olsun, ama bir sakıncası var, bayram harçlıkları.

İnekler isyandalar, ama şöyle bir durum daha var, bu dünyada koyun olup sürü piskolojisine riayet edip başın belaya gireceğine inek gibi çalışıp adam olmak daha bir evladır.

Kurban Bayramına Gezi Ruhu karıştı, hani 31 Mayıs 2013 günü parkı nasıl savunduysak şimdi de koyunların haklarını öyle savunmak zorundayız.

Her şeye rağmen, sakin kalın, cinleriniz tepelerinize çıkmasın.

Dargınlarınızla barışın, akşamları fazlama geç kalmayın, erken yatın erken kalkın ve yatarken sütlerinizi içmeyi unutmayın.

Bayramınız Mübârek Olsun.

Dennis Basso Defile

Bazen böyle değişik şeyler de yazmak istiyor ben.

Her seferinde yağmuru veya güneşi yazmayacağım, biraz da reklâm koyalım buralara, şöyle mağaza tanıtımları falan filan feşmekân da olsun.

Bu sefer sizlere Dennis Basso'yu tanıtmaya çalışacak ben.

Kendisi hakkında Türkçe bir yazı henüz bulamadım, ama yazılanlara bakılırsa kendisi tasarımcıymış diyorlar.

Bu resminde Kristin Cavallari ile birlikte bir defile öncesi sahne arkasında poz vermiş.

Genel olarak bahar için bu elbise, ama bu kadar geniş bir etek sanırım sokakta giyilmez değil mi?

Siyah her zaman siyahtır ve yakışıklılıktır.

Çiçekler güneşe dönmeye dursun, biz o çiçeklerin resmini gece davet tarzı elbiselerimize uyarladık diyor.

Sen bir çiçek ben bir böcek, yağmasa da yağmur büyümez bu çiçek, gök gürlemezse nasıl çakacak şimşek?

Bir kürk için bu kadar övünme, o kürk var ya o kürk, bir zamanlar içinde yaşadığı asıl sahibini bile hayvanlıktan kurtaramadı.

İşte gizli desen böyle güzel bir desen olur.

Bu da sonbaharlık elbise, çünkü Pinterest'te öyle kaydetmişler.

Beyazı sadece gelinlik için düşünmüşler, ama bu gelinin duvağı nerede hani?

Beyaz giyip söz olacağına mavi giyer tanınır ve yolcu sanılıp kapının önünden geçerek alınmayı tercih eder ben.

Gerçekten bir dantelli, danteller de çiçekli, gri üzerine siyah çiçek, sanki Allah korusun ölü var.

Size mağazanın mı yoksa genel merkezin mi bilmiyorum ama İnternetten bulduğum kadarıyla erişim bilgilerini de yazayım da tam olsun bari:
Adres : Madison Caddesi No: 825
10065 Manhattan - New York
(Amerika Birleşik Devletleri)
Telefon : 0212 794 45 00
Web-Site : http://www.dennisbasso.com

Gün Bitimi

Artık gün biterken size çeşitli manzaralar göndermeye çok alıştı ben.

Bu sefer gerçi her ne kadar daha Dolunay'a erişemediysek dahi, birkaç resmi sizle paylaşmayı da istiyorum.

Her gününüz Mezzaluna gibi güzel ve tamam geçsin.

Bu günbatımı resmi değilmiş, aydoğumu resmiymiş, Pinterest'te öyle yazıyor.

Ama göz var nizam var, böyle de mehtap olur mu?

Kanyonlarda Dolunay'ın doğması da bir başka oluyormuş canım, sonuçta gece oralara da hüküm sürecek, dünyanın kanunu bu.

Garibim yakamozları nasıl da parlatmış da gözümüze sokmakta?

Şimdi işbu manzara-i nefaseti temaşa eyleyip de şairlik halet-i ruhiye dahilinde şiirler yazmaya başlamak veya işbu istidadımız namevcudsa en azından hayran olmamak elde mi ayakta mı?

Gönül Gezi İster

Biraz da Mehtaptan önce size karada dolaştırayım, malûm gidemiyorum, bayram yaklaşıyor ve götümü kıracak ben.

Bura İtalya'da bir plac yanında manastır, adı da San Fruttoso, Pinterest'te dediklerine göre günün resmiymiş. Benim için sıradan belki ama tam güncel değil.

Kınalıada'nın arkasına çok benziyor, yerleşim tarzı olarak, yoksa hiçbir yer birbirine pek benzemez.

Verona'da akşam etmek isterdi ben, ama kaderde varsa düzülmek, neye yarar üzülmek?

Şimdi de yolumuz Galya'ya düşüyor, bu kale onüçüncü yüzyıldan kalma Conwy Kalesi.

Belki bir gün yeniden deniz girecek ben ama sanırım birkaç yaz sonra, hem de bilinmeyen bir yerden.

Burası Bora Bora Adası, gitmem kısmetimde var mı acaba?

Burası da Prag, görmeyi her zaman istediğim bir yer, bir gün alacağım kameramı ve neresi olursa gideceğim, kısmetime ne çıkarsa artık?

Takım Elbise

Yine konumuz takımlar, ama bu sefer erkekleştirmek değil, kadın modası, ceket etek takım modellerinden tanıtacak ben size.

İlk olarak kahverengi bir deri takımla başlıyoruz, daha önce de tanıtmıştı ben size bunu ama yeni kombin yazıma konu olabilecek tarz olduğundan burada da olması gerektiğini düşündüm.

Kirli beyaz bir tarz takım bu da, tam iş kadınlarına özge bir şey bu.

Yine gri bir takımla karşınızdayız, saç bandı sayesinde sıradanlığından dışarı çıkmayı ve dikkât çekmeyi becermiş.

Terzi: Donna Karan

Burada da işyerinden mola almış bir kadın görmektesiniz, gömlek harika, ceket ve etek de keza.

Son olarak da ekose desenli bir takım tanıtayım size, doğal bir duru güzellik.

Tabi siyahsız olur mu bir takım tanıtımı? Tabi ki olmaz.

Turuncu Cazibesi

Bu sefer size turuncu eteklerden bahsedeceğim, günümüzün moda terimi bu.

Zaten artıkım etek giyen kadın kalmadı gibi bir şey, modacılar turuncu üzerinden modelleri çizmişler, siz istediğiniz renkte hayal edebilirsiniz.

Beyaz bluz ve mavi boyunluk ile kombinlenmiş.

Beyazla bütünleşen başka bir model.

Bej ceketle kombinli.

Enine çubuklu bluzla kombinlenmiş. Normâlde enine çizgiler şişman da gösterse burada harika fıstık gibi olmuş.

Çiçekli çanta, enine çubuklu bluz, şapka ve gözlükle başka bir fıstık mankenimiz başrolde.

Aslında bunu derilerin arasına koymalıydım belki ama hem dekolte hem de beyaz kombin değiştirmiş yerini.

Bu dünyada birbirlerine yakışan renk çiftlerinden biri de turuncu ve bej olacak sanırım.

İşte tam bir takım olmuş. Tasarlayanın eline aklına sağlık.

Bu da plise model.

Burada da beyazla kombinlenmiş, ama kemer de beyaz.

Gri ile kombinlemek biraz absürd olmuş sanırım, beğenenler bana yazabilirler.

Biraz askeri tarza veya resmiyete geliyoruz sanırım, lâcivert ceketle güzel bir kombin.

Bu resmi de kolyesi ve ayakkapları için aldım, örneği zaten var.

Yine kolye, çanta ve ayakkapları için, beyaz ve turuncunun uyumunu tekrar tekrar anlatarak sizi neden yorayım söyleyin?

Burada da siyah lengerli fötür şapka, çanta ve palto için, sonbaharda giyilebilecek güzel bir kombin.

Deminki beyaz kemerlinin altına koysaydım belki daha anlatıcı olurdu ama bu da bluz ve kemerin siyah versiyonu.

Mavi gömlekle başka bir tarz olmuş.

Sonbaharın başka güzel bir kombini daha, kahverengiyle değişik bir tarz.

Turuncu etek giyiyorsanız ve bluzunuz da çiçekli ise çiçeklerin renkleri turuncuyla karışık olmalı.

Yine güzel bir tasarımla daha karşı karşıyayız. Tasarımın güzelliğini atkı kurtarıyor yalnız.

Siyah deri ceketle güzelliğe güzellik katmış.

Bu da armalı model, nasıl güzel mi?

Kazak biraz daha belirgin yeşil olsaydı bu manken kızımızın Ülker'de basketbol oynadığını düşünebilirdik, ama iyi ki değil.

Beyaz yakışıyor ama kirli beyaz daha da çok yakışmıyor mu?

Siyahın değişik bir versiyonu bu da.

Resmiyete hoş geldiniz, siyah deri bluz ve cix bir kemer.

Günün şıklarından, sarı kazak ve kırmızı nal desenli ile kombinlenmiş.

Bu da turuncu desenli eteğimiz, güzel bir kot gömlekle kombinlemişler.

Köy hayatına hayat vermeye çalışmış.

Burada da Polka Dot'un başka bir zerafeti var.

Burada da bej gömlek ve bej ayakkaplarıyla güzel bir kombin.

Geldik en güzeline.

Sarı lâcivert atkı ve yine sarı lâcivert ceketle mükkemmel ötesi bir kombin olmuş.