Bu Blogda Ara

28 Eylül 2014

Gün Batımı

Demin yağmur dedik, ama her gün illa ki yağmur yağacak değil, herkes bilir bunu.
Biraz da güneş batımlarından bir şeyler bulunca bugünü bitirmeyi böyle istedi ben.


Sazlıklardan havalanan bir ördek gibi sesin, ürkek şaşkın ve kararsız, duyuyorum.
Soyunabilirsen korkularından yıldızlar kadar özgürsün işte.
Sanki uzun zamandır seni bekliyormuşum da sen bende eksik kalanı tamamlamaya geliyormuşsun gibi, ama gelme, sadece "Gel" de, sonunda bedel olarak cehenneme düşmem gerekse bile koşarım sana.


Yeşil ördek gibi daldım göllere, sen düşürdün beni dilden dillere, başımı alıp gidem gurbet ellere, ne sen beni unut ne de ben seni.


Batan güneşin hüznü kumsallara vururken genç kızlar bir aşkın masalına kendilerini koyvermek üzere hazırlanırlar.
Martıların sesleri karışırken dalgalara yıldızlar küme küme gökyüzünü bölüşürler.


Bir balık olsan ve benim ağıma takılsan senin için ben ağın içerisinde yem olur senin beni yemeni beklerdim.
Bakarsan uzaktayım, düşünürsen aklındayım, hissedersen kâlbindeyim, arıyorsan tenindeyim ve özlüyorsan hep seninleyim.


Ve sen bir gün batımı kadar güzelsin, biraz sonra dağların ardına saklanıp yanımdan kaybolacaksın ama bilmeyeceksin ki gün doğarken tekrar yanıma gelmenin gerektirdiğini.