Geçen gün Bayram Gazetesi'nden bahsedince Twitter'i kurcaladığım zaman bazı belgeler buldu ben.
İşbu dört adet olan belgelerde günümüzde kullandığımız bazı âletlerin günümüzden yüzsekiz yıl önce hayal edilmeye başlandığına dair görüntüler ve çizimler yer almakta.
Gerçi işbu resm-i şeriflerde İkibin Yılını tasvir etmeye çalışılmış ama bunlardan bazıları daha önce oldu, bazıları şekl-i şerif değişik oldu, bazıları da henüz vukua avdet eylemedi.
İşbu ilk resm-i şerifimiz bir kadının hem kendisini en rahat ve özel hissettiği ama buna karşılık en savunmasız olduğu bir bölüm olan genellikle yüzünü boyadığı odasının köşesini tasvir etmiş.
Aslına bakarsanız bu sahne günümüzde biraz olsun gerçeğe erişti, ama kendi odasında değil bir berber dükkânında.
Gerçi bu sınıflandırmaya sadece kadınlar değil erkekler de girdiler, çünkü bası lüküs berber dükkânları bu hizmeti erkeklere de arz ediyorlar. Tabi ki bir mahâlle berberi gibi değil, oranın işçilikleri biraz daha fazla.
İkinci resm-i şerifimizde ise bir elektrikli süpürge baş rolde, ama hem süpürüyor hem de yerleri yıkıyor.
Ancak günümüzde uzun yıllardır kullandığımız mâkine çok daha kullanışlı, zira ben resimdekinin nasıl çalıştığını ve görevini nasıl yapabildiğini bir türlü anlayamadı.
Bu seferki resm-i şerifimiz haberleşme ile alakalı. O zamanlar telefon yoktu, telgraf daha yeni yeni gelişiyordu, dolayısıyla karşılıklı haberleşmeler ancak mektupla yapılırdı. Tabi bir mektubu postahaneye teslim ettikten sonra alıcısına ne zaman ulaşırdı bilinmezdi, çünkü ulaşımda ziyadesiyle sıkıntılar vardı.
O zamanın şartlarıyla günümüzün şartlarını kıyaslayamayız, günümüzde mektup bile haberleşmedeki önemini öyle ya da böyle kaybetti, telgraf ise tarihe karışmış gibi.
Bunların yerlerini elektronik mektuplar ve artık çoklarımızın gökünde olan akıllı cep telefonları aldılar. Hâlkımız artıkım bilgisayarı bile gereksiz buluyor ama bilgisayarın yapabildiği bazı şeyleri akıllı telefonlar henüz yapamıyorlar.
İşbu paylaştığım son resm-i şerifimizde de bir tiyatro salonu tasvir edilmiş, ama tam bir opera sahnesi.
O zamanın müzikli gösterilerinde çalgılar her zaman canlı olarak çalınırdı.
Günümüzde artık bu kadar çok çalgıcı bulunmuyor, çünkü bilgisayar ve daha önceden kaydedilmiş şarkılar sayesinde müzik perde arkasından geliyor.
Yani bu görüntü de gerçek oldu ama şekl-i şerifi başkaca bir şekilde.
İşin güzel ve dikkât çekici tarafı müzik bile bozuldu, ama konumuz bu değil.
İşbu yazımda sizlere bazı geçmiş düşüncelerden bahsetti ben.
Böyle alaka uyandıracak nesne-i şerifler bulunca yeniden böyle mevzuat-ı istikbâlden yazarım.