Şimdiki nesil pek bilmezler, eskiden Ramézân ve Kurban Bayramlarında ulusal ve yerel basın tâtil yapar, bu yedi günlük toplam zaman zarfında sadece bayramlara özge olarak Bayram adlı gazete çıkardı.
Takdir buyurursunuz ki Bayram Gazetesi günümüzde mevcut olmadığı cihetle işbu yazımda sizlerle içeriğinden bahsedemeyeceğim, ancak Pinterest'ten gelme birkaç güzel resm-i şerif sizlere ahanda burada eşlik edeceğine dair müjdeyi arz etmek ister ben.
Burası Küçükyalı, soldaki gördüğünüz yol Bağdat Caddesi. Resimde sağa doğru yatmış gibi olan banliyö treni ise Haydarpaşa'dan gelip Gebze yönüne devam eden devletin tekerlekleri bedavaya dönmeyen elektrikli treni.
Bir zamanlar bayram geldiğinde en önemli toplanma yerlerinden biri Sultan Ahmet Meydanı ve bütün ihtişamıyla Aya Sofya Camii.
Bir zamanlar Eminönü'den Boğaziçi'nin çeşitli iskelelerine günlük vapor seferleri vardı, üstelik gündüz vakt-i şeriflerinde.
Gerek Şirket-i Hayriye'den kalanlar gerekse Denizcilik Bankası'nın ileride aldığı yeni vaporlar özellikle tâtil günleri tıklım tıklım dolu olurdu.
İşbu bahsettiğim Boğaziçi Vaporları 1980'li yılların ortalarına kadar işbu şekl-i şerifte işletildiler, sonra seferler iyice azaltıldı, vaporlar da emekli edildiler.
İmdı da Galata Kulesi'den güzel bir Topkapu Sarayı manzara-i nefâseti temaşa eylemekteyiz.
Hava o kadar güzelmiş ki arka plânda Kınalıada Burgazada ve Heybeliada da kareye girmiş, ancak Büyükada dışarıda kalmış.
Bu gördüğümüz ise bizim göz bebeğimiz olan İett'nin ikinci T'si olan Tünel.
Tabi günümüzdeki vagon değil, bu araç 1875'ten 1969'a kadar kullanıldı.
Üstelik Taht'el-Arz'ın içindeki raylar bile çiftti.
Tünel'in dışında da o zamanlar güzel bir cadde olan Cadde-i İstiklâl.
Ancak o zamanların bir numaralı ulaştırma aracı ve İett'nin ilk T'si olan tramvayların artıkım Tünel'e gitmediği dönemler, yoldaki raylardan Tünel yönü sökülmüş.
Sağdaki bina ise Ferhan Şensoy'un bile bir tiyatrosunda "İnokta Galatasaray" diye bahsettiği Galatasaray Lisesi. İzlemek için altı çizili metni tıklayınız.
İşbu muhabbet-i kösteği bir tarafa bırakalım ve bu güzel günde kedilerin aslında dünyanın kralı olduğuna dair işbu resm-i şerifi temaşa eyleyelim.
Şunu unutmayınız ki eğer bir kedi bir insana hırlıyorsa o insandan insanlığa bir faide gelmez.
Bir zamanlar Coca-Cola'yı özellikle bayramlarda içerdik, hâttâ o zamanlar bayramlık içecekti.
Ancak aradan geçen zaman zarfında aslında sağlığımıza olan zararları iyiden iyiye ortaya çıktı.
Aslına bakarsanız rakı da zararlıdır ama Coca-Cola kadar değil.
Bayramlarda en önemli eğlencelerimizden biri de gezmektir.
Günümüzde İstanbul'a adam gibi devletin treni gelmediği için istikâmetlerimiz Atatürk ve Sabiha Gökçen havalimanları.
Resm-i şerifimizde Atatürk Havalimanı temaşa edilebiliyor, ancak o günlerden günümüze geçen zaman zarfında orası öyle çok büyüdü ki bu manzara da tarihin tozlu sergenlerinde yerini aldı.
Tarihin tozlu sergenleri geçmişte kaldığı cihetle biz günümüze dönelim.
Kısaca son sözüm: "Eid Moubârék".
Burası Küçükyalı, soldaki gördüğünüz yol Bağdat Caddesi. Resimde sağa doğru yatmış gibi olan banliyö treni ise Haydarpaşa'dan gelip Gebze yönüne devam eden devletin tekerlekleri bedavaya dönmeyen elektrikli treni.
Bir zamanlar bayram geldiğinde en önemli toplanma yerlerinden biri Sultan Ahmet Meydanı ve bütün ihtişamıyla Aya Sofya Camii.
Bir zamanlar Eminönü'den Boğaziçi'nin çeşitli iskelelerine günlük vapor seferleri vardı, üstelik gündüz vakt-i şeriflerinde.
Gerek Şirket-i Hayriye'den kalanlar gerekse Denizcilik Bankası'nın ileride aldığı yeni vaporlar özellikle tâtil günleri tıklım tıklım dolu olurdu.
İşbu bahsettiğim Boğaziçi Vaporları 1980'li yılların ortalarına kadar işbu şekl-i şerifte işletildiler, sonra seferler iyice azaltıldı, vaporlar da emekli edildiler.
İmdı da Galata Kulesi'den güzel bir Topkapu Sarayı manzara-i nefâseti temaşa eylemekteyiz.
Hava o kadar güzelmiş ki arka plânda Kınalıada Burgazada ve Heybeliada da kareye girmiş, ancak Büyükada dışarıda kalmış.
Bu gördüğümüz ise bizim göz bebeğimiz olan İett'nin ikinci T'si olan Tünel.
Tabi günümüzdeki vagon değil, bu araç 1875'ten 1969'a kadar kullanıldı.
Üstelik Taht'el-Arz'ın içindeki raylar bile çiftti.
Tünel'in dışında da o zamanlar güzel bir cadde olan Cadde-i İstiklâl.
Ancak o zamanların bir numaralı ulaştırma aracı ve İett'nin ilk T'si olan tramvayların artıkım Tünel'e gitmediği dönemler, yoldaki raylardan Tünel yönü sökülmüş.
Sağdaki bina ise Ferhan Şensoy'un bile bir tiyatrosunda "İnokta Galatasaray" diye bahsettiği Galatasaray Lisesi. İzlemek için altı çizili metni tıklayınız.
İşbu muhabbet-i kösteği bir tarafa bırakalım ve bu güzel günde kedilerin aslında dünyanın kralı olduğuna dair işbu resm-i şerifi temaşa eyleyelim.
Şunu unutmayınız ki eğer bir kedi bir insana hırlıyorsa o insandan insanlığa bir faide gelmez.
Bir zamanlar Coca-Cola'yı özellikle bayramlarda içerdik, hâttâ o zamanlar bayramlık içecekti.
Ancak aradan geçen zaman zarfında aslında sağlığımıza olan zararları iyiden iyiye ortaya çıktı.
Aslına bakarsanız rakı da zararlıdır ama Coca-Cola kadar değil.
Bayramlarda en önemli eğlencelerimizden biri de gezmektir.
Günümüzde İstanbul'a adam gibi devletin treni gelmediği için istikâmetlerimiz Atatürk ve Sabiha Gökçen havalimanları.
Resm-i şerifimizde Atatürk Havalimanı temaşa edilebiliyor, ancak o günlerden günümüze geçen zaman zarfında orası öyle çok büyüdü ki bu manzara da tarihin tozlu sergenlerinde yerini aldı.
Tarihin tozlu sergenleri geçmişte kaldığı cihetle biz günümüze dönelim.
Kısaca son sözüm: "Eid Moubârék".