Bu Blogda Ara

Sayfalar

11 Mayıs 2018

En Derin Çöplük

Sakın çıkma patika yollara dağlara kırlara, yenik düşüyor her şey zamana, biz büyüdük ve kirlendi dünya.
Bu yazdıklarım aslında "Telli Turna" şarkısına ait nakaratın düzyazı hâli. Ancak yıllar sonra essahtan hakikâte dönüştüğünü kıraat etmek kaderimizde varmış.
İnsanoğlu her ne kadar imanın şartlarından biri olmasına rağmen malesef göründüğü kadar temiz değil.


Çünkü efenime söyleyeyim dünyanın en derin nokta-i şerifi olan Mariana Çukuru'nun dibinde bir plâstik torbanın bulunabilmesini malesef biz insanlar sağladık.
İşbu mıntıka-i şerife en yakın torpak parçası ikiyüz kilometre uzakta, çukurun derinliği de onbinsekizyüzdoksansekiz metre.
Ve bir şaşırtıcı mâlumatfuruş daha arz edeyim ki plâstikler doğada en az bin yıl kadar yaşayabiliyor.

Annenin Bunalımı Çocuğa Geçiyor

Çocuklar genellikle anne ve babalarını tâklit ederler. Bizlerin hâlet-i ruhiyeleri ne vaziyette olursa olsun bir şekilde çocuklarımıza yansır.
Her ne kadar atalarımız bir haberi çocuklardan almamız gerektiğini söylemiş olsalar dâhi işbu mevzuat-ı umumiye ile alakası yok.
Bu sefer araştırmayı çalışkan İngiliz veya gecelerini gündüzlerine katan Amerikalı ya da bilim adamlarının ustası olan İsviçreli bilim adamları değil bizzat Türk bilim adamları yaptılar.
İmdı sizlere işbu araştırmanın netice-i şeriflerini arz edecek ben.


 Yaşları sekiz ilâ on arasında değişen beşbinsekizyüzkırkiki çocuk üzerinde kendilerinin de onayıyla yaptıkları araştırmaya göre bunların yüzde onikibuçuğunda dikkât eksikliği ve aşırı hareketlilik hastalığı görülmüş.
Yüzde altılık diğer bir bölümü kaygı bozukluğu, yüzde ikibuçuğu da davranış bozuklukları hastalığından muzdarip.
Bunalımda olan çocukların oranı da yüzde birbuçuk ve bu bunalımın ve de diğerlerinin en büyük nedeni olarak annelerin bunalımları olduğunu ortaya çıkardı.
Yani aslında milletçe delirdiğimizin resmidir bu.
Kendimiz bunalımdayız zaten, çocuklarımız ne yapsınlar?

Hayvanlar Âlemi

Bazen insanat âleminden çıkıp hayvanat âlemine dalmak gerek, en azından onların dostlukları daha bir samimi daha bir içten.
Bugün iki adet farklı yerlerden haber-i şerifimiz mevcut.


Önce pusula-i şerifimizi Tanzanya'ya çevirince bir leylek otlar arasında yiyecek bir şeyler ararken arkasından sinsice yaklaşan bir leopar tarafından aniden saldırıya uğradı.
Ancak leyleğimiz son anda havalanmayı başararak avcı leoparın patilerinden kurtulmayı başardı.

Sonra da pusulamız Budapeşte'ye dönüyor ve bir çiftlikte birbirlerine karşı Hababam Sınıfında İnek Şaban'ın deyimiyle "Fung-Ku" yapan iki adet tarla faresi kameramıza yakalanıyor.
Koskocaman çiftlikte neyi paylaşamamışlar bilinmez.