Bir vapor yanaştı Samsun iskelesine yüz yıl önce bu sabah. Tek farkla o gün günlerden Pazartesi idi, bugün ise Pazar.
Vaporun içinden sarı saçlı mavi gözlü adam gibi adam indi, görevi her ne kadar oralardaki iç isyanı bastırmak da olsa bir yıla kalmadan kurtuluşumuzun mimarı olacaktı.
Bağımsızlığı karakter olarak belirleyen, üstelik doğum gününü bile Mayıs ayının Ondokuzunda olduğunu açıklayan, başkomutanımız Mustafa Kemâl.
(O dönemde soyadı kanunu olmadığı ve Atatürk soyadını henüz almadığı cihetle bu şekilde anmam gerekti.)
Bugün yüzlerce yıldır uyuyan bir milletin uyanma günü.
Bugün bağımsızlık ateşinin Samsun'da yakıldığı gün.
Bugün artık hantallaşmış ve bütün toprakları işgâl edilmiş Osmanlı İmparatorluğu'nun yerine genç Türkiye Cümhûryeti'nin ulusal birlik ve beraberliğe ve bağımsızlığa doğru yol almasının yüzüncü yıldönümü.
Bugün dört yıl süren ve sonunda Cumhuriyetin ilânıyla taçlanan bağımsızlık ve zafer yolunun ilk temelinin konulduğu gün.
Atatürk yıllar sonra Ondokuz Mayıs gününü Türk Gençliğine armağan etmiştir.
Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen Türk istiklâlini Türk cümhûriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Biz ezelden beridir hür yaşadık hür yaşarız, hangi çılgın bize zincir vuracakmış? Şaşarız.
Bağımsızlık bizim karakterimizdir.
Tarihe meraklı olan okuyucularımın eğer altı saat kadar zamanları varsa Trt Arşiv adlı Youtube kanalında yayına başlayan "Kurtuluş" adlı diziyi izleyebilirler.
Her ne kadar orada Samsun ile ilgili sahneler yoksa, daha doğrusu başlangıcı Sakarya Meydan Muharebesi ile başlıyorsa da orada bütün olanlar bugünle bağlantılıdır.
Ondokuz Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramımız hepimize kutlu ve mutlu olsun.