Bir Eşek Öyküsü

 Hikâye bu ya bir İnek bir Beygir ve bir Eşek etrafa dağılıp insanların ne yaptıklarını öğrenmeğe ve üç yıl sonra bulundukları yerde buluşmağa karar verirler. Her biri başka yöne gider.
Aradan üç uzun yıl geçtikten sonra buluşma yerine önce İnek ve Beygir gelir. İkisinin de vaziyeti perişan bir hâldedir, hem zayıflamış ve dişleri dökülmüş hem de kamburları çıkmıştır, adeta çökmüştür.
Beygir merakla sorar: "Nedir bu hâlin İnek kardeş?"

İnek acıklı bir şekilde içini çekerek anlatır:
"Sorma sevgili Beygir kardeş. Bu insanlar çok merhametsiz. Beni durmadan birbirlerine sattılar. Alan sütümü sağdı. Bir başka inek daha bulup onu yanıma koyarak bizi çifte koştular aç bıraktılar. Canımı zor kurtardım be kardeş."
Beygir de acı acı başını sallayarak anlatır:
"Ah, sorma. Benim de ağzıma bir demir parçası geçirdiler ağzımı açamadım. Üzerime bindiler ses çıkaramadım. Biri indi öbürü bindi. Binmedikleri zamanlar da zincire vurdular. Belim çöküp de onları taşıyamaz bir hâle geldiğinde arkama kocaman bir araba bağladılar. Bu sefer birçoğunu yeniden taşımağa başladım. Ben onları taşıdıkça daha hızlı gitmem için kırbaçladılar. Canımı zor kurtardım İnek kardeş."

İnek ve Beygir böyle konuşurken uzaktan Eşek görünür. Hayli neşelidir. Islık çala çala ve taşlara tekme ata ata kısaca hoplaya zıplaya gelir. Mutludur üstelik de şişmanlamıştır. Tüyleri pırıl pırıl parlamakta ve gözlerinin içi gülmektedir. Üzerinde lâcivert takımlar vardır.

Bunu görünce İnek ile Beygir şaşırmış bir şekilde:
"Nedir bu hâlin? Neler oldu? Neden böyle zevkten dört köşesin?" diye sorarlar tabi.
Eşek keyifli bir şekilde anlatır:
"Sizden ayrıldıktan sonra uzakta bir memlekete vardım. Birisi yukarı çıkmış bağırıyor, bağırdıkça insanlar onu alkışlıyordu. Ben de yüksekçe bir yere çıkıp bağırdım. Benim bağırmamı bilirsiniz, yeri göğü inletirim. Sesimi duyan benim yanıma koştu, duyan duymayana haber verdi, etrafım insanla doldu. Onlar geldikçe ben daha çok bağırdım. Haktan hukuktan refahtan adaletten filan bahsettim."

"Eee, sonra ne oldu?"
"Ne olacak? Beni başkan seçtiler."
"Deme yahu. Yani sen imdı başkan mı oldun?"

"Evet. Bir şey yapmama bile gerek kalmadı. Ben bağırdıkça onlar 'Seninle gurur duyuyoruz' diye alkışladılar. Ben de yedim ve bağırdım, yedim ve bağırdım."
"Peki, senin eşek olduğunu anlamadılar mı?"
"Valla ne yalan söyleyeyim yarısı anladı ama diğer yarısına anlatamadı."

Antik Yunan döneminde (MÖ 620-560 yılları arasında) Ege'de yaşayan ünlü masalcı Ezop'un ikibinaltıyüz yıldır canlılığını yitirmeyen öyküsünü okudunuz.

Gerçek şahıslarla ilgisi yoktur.

Marmaray Yeni Saatlar

 Birkaç zamandan beridir Marmaray'da bazı değişiklikler gözlemliyordum, daha doğrusu bir yandan trenlerin hızlanması mı desem yoksa norminâl şeraitte yani alıştığımız tarifeye göre seferlerin bitmesi gereken saatta hâlâ turnikeden içeriye girenler falan derken bugün Marmaray'ın Resmi Web-Sitesi'ne girdiğimde ahanda aşağıdaki sefer listesini gördü ben.

Listeye bakınca bir şey dikkâtimi çekti ki Marmaray hızlanmış, çünkü norminâl şeraitte yüzyirmi dakika sürmesi gereken Gebze - Halkalı Ana İşletme sefer müddeti tam ONİKİ Dakika kadar kısalmış.

Eskiden daha geç saatlara devam eden Ara İşletme artık Pendik - Ataköy olduktan sonra Ana İşletmeden daha erken bitiyor. Bu arada Pendik'ten kalkan son sekiz trenin son istasyonu Zeytinburnu olarak kaydedilmiş, yani 20:54'ten itibaren 21:09 - 21:24 - 21:39 - 21:54 - 22:09 - 22:24 - 22:39 saatlerinde kalkan Ara İşletme trenleri Zeytinburnu'dan sonra Ataköy'e devam etmiyor.

Marmaray'ın başlamasından beridir Ana İşletme'de sabah 6:00 saati civarı ara istasyonlardan da boş tren kalkardı, bu seferki tarifedeki ilk seferlerin saatleri huzurlarınızda, önce kilometre düzeneğine göre Gebze tarafından Halkalı yönüne ilk kalkan trenler:

Gebze : 6:05 - Tuzla : 6:03 - Pendik : 6:02 - Maltepe : 6:02 - Erenköy : 6:00 - Üsküdar : 5:59 - Yeni Mahâlle : 6:02

Bu da Halkalı tarafından Gebze yönüne ilk trenlerin saatları:

Halkalı : 5:58 - Ataköy : 6:02 - Yenikapı : 6:00 - Feneryolu : 6:02 - İdealtepe : 6:00 - Yunus : 6:02

Bu saatlerin yazılma sebebi bahsedilen istasyonlardan boş olarak kalkan trenlerin saatlarıdır, yani her biri ayrı trendir. Aynı şekilde artık Ara İşletmenin de boyu uzadığı için benzer bir düzen Ara İşletmede de uygulanmağa başlandı.

Önce Pendik'ten Ataköy'e giden ilk trenlerin saatları:

Pendik : 6:09 - Kartal : 6:00 - Küçükyalı : 6:00 - Söğütlüçeşme : 6:00 - Yenikapı : 5:59

Bu da Ataköy'den Pendik'e giden ilk trenlerin saatları:

Ataköy : 6:09 - Zeytinburnu : 6:01 - Üsküdar : 6:00 - Suadiye : 6:01 - Cevizli : 6:00

Günün son seferleri ise Gebze'den 22:50, Halkalı'dan 22:58 saatlerinde hareket ederek 24:37 saatinde Halkalı'ya, 24:45 saatinde de Gebze'ye varacak şekilde ayarlandı. Görüldüğü üzere tren hızlanmış.

Pendik'ten ise Ataköy'e son tren 20:39, Zeytinburnu'ya 22:39 saatinde kalkan Ara İşletme treni Ataköy'e 21:42 ve Zeytinburnu'ya 23:35 saatinde varmış olacak, Ataköy'den ise son Ara İşletme treni 21:54 saatinde kalkarak 22:57 saatinde Pendik'e varmış olacak.

Ancak merak etmeyin, günün son Ana İşletme yani Gebze - Halkalı - Gebze trenleri büyük bir tesâdüf eseri 23:17 saatinde hem Pendik'ten hem de Ataköy'den hareket ediyor.

Yani bu yıl Ana İşletme trenleri Ara İşletme trenlerinden daha geç saatlara kadar seferde.

Marmaray biniş ücretlerini geçenlerde de paylaştım ama buraya da eklemem gerektiğini düşündüm, ilk biniş olarak Halkalı - Yeşilyurt ve Gebze - İçmeler arasındaki istasyonlarda binişlerde İstanbulkartlarınızdan tam ise 8.91 indirimli ise 6.21 öğrenci ise 4.03 çekecek.

İlk biniş olarak Ataköy - Sirkeci ve Aydıntepe - Kartal arasındaki istasyonlarda binişlerde İstanbulkartlarınızdan tam ise 8.05 indirimli ise 5.75 öğrenci ise 3.85 çekecek.

İlk biniş olarak Üsküdar - Suadiye ve Başak - Küçükyalı arasındaki istasyonlarda İstanbulkartlarınızdan tam ise 6.90 indirimli ise 4.89 öğrenci ise 3.28 çekecek.

İlk biniş olarak sadece Bostancı istasyonundan binerken İstanbulkartlarınızdan tam ise 5.98 indirimli ise 4.20 öğrenci ise 2.88 çekecek.

Marmaray'da yedi istasyonda bir kıt'a atladığını artık biliyorsunuzdur, hangi istasyondan binerseniz binin ilk yedi istasyon için çıkışta iade turnikelerini okuttuğunuz zaman farkları düşünce İstanbulkartlarınız tam ise 4.03 indirimli ise 2.88 öğrenci ise 1.98 ödemiş olacaksınız.

Sekizinci istasyondan ondördüncü istasyona kadar olan kısım için hangi istasyondan binerseniz binin çıkışta iade turnikelerini okuttuğunuz zaman farkları düşünce İstanbulkartlarınız tam ise 5.18 indirimli ise 3.57 öğrenci ise 2.42 ödemiş olacaksınız.

Onbeşinci istasyondan yirmibirinci istasyona kadar olan kısım için hangi istasyondan binerseniz binin çıkışta iade turnikelerini okuttuğunuz zaman farkları düşünce İstanbulkartlarınız tam ise 5.98 indirimli ise 4.20 öğrenci ise 2.88 ödemiş olacaksınız.

Yirmiikinci istasyondan yirmisekizinci istasyona kadar olan kısım için hangi istasyondan binerseniz binin çıkışta iade turnikelerini okuttuğunuz zaman farkları düşünce İstanbulkartlarınız tam ise 6.90 indirimli ise 4.89 öğrenci ise 3.28 ödemiş olacaksınız.

Yirmidokuzuncu istasyondan otuzbeşinci istasyona kadar olan kısım için hangi istasyondan binerseniz binin çıkışta iade turnikelerini okuttuğunuz zaman farkları düşünce İstanbulkartlarınız tam ise 8.05 indirimli ise 5.75 öğrenci ise 3.85 ödemiş olacaksınız.

Otuzaltıncı istasyondan kırkikinci istasyona kadar olan son kısım için hangi istasyondan binerseniz binin çıkışta iade turnikelerini okuttuğunuz zaman farkları düşünce ki iade vermez İstanbulkartlarınız tam ise 8.91 indirimli ise 6.21 öğrenci ise 4.03 ödemiş olacaksınız.

Marmaray yeni hâliyle hayırlı uğurlu ve bereketli olsun.

Dokunulmaz Duygular

Bazı duygular dokunulmazdır. Hayatımızı bunlar ayakta tutarlar.

Samimi olmanın provasını yapamayız örneğin. Güveni bir yerlerden sipariş edemeyiz.

Ne on dakikalığına âşık olacağım diyebilirsiniz, ne de yanlışlıkla dürüst olabilirsiniz.

Kısaca neyseniz osunuz.

Kızılderililerden Mektup Var

Beyaz kardeşlerimiz bizi uygarlaştırmak için gelmeden önce hiç hapishanemiz yoktu, bu yüzden aramızdan serseri de çıkmazdı. Çünkü hapishane yoksa serseri de yoktur.

Kapılarımızın kilidi de olmazdı bu yüzden hırsızlar da bulunmazdı.

Eğer aramızdan herhangi birimiz at çadır ya da battaniye edinemeyecek kadar yoksul ise bütün ihtiyaçları kendisine hediye edilirdi.

Özel mülkiyete çok büyük önem verecek kadar uygarlaşmamıştık, sizin para dediğiniz nesne-i şerifin ne olduğunu bile bilmiyorduk. Bu yüzden bir insanın değeri serveti ile ölçülmezdi.

Yazılı hiçbir yasamız olmaması dolayısı ile avukatlarımız ve siyasetçilerimiz de yoktu. Bu yüzden birbirimizi aldatmak ve kazıklamak durumunda da kalmazdık.

Demek ki Beyaz Adam gelmeden önce çok berbat durumdaymışız.

Bilmem ki Beyaz Adamın uygar bir toplum için son derece gerekli olduğunu söylediği bu temel şeyler olmadan binlerce yıl hayatta kalmayı nasıl başarabildik?

Şef John Fire Lame Deer

Kitap Ve Kız

 Bir baba kızına kitap okuma alışkanlığı kazandırabilmek için ödül vermek istemiş:

"Kızım, eğer sana verdiğim şu kitabı bitirirsen Elli Lira vereceğim." demiş.

Bu teklif çocuğun çok hoşuna gitmiş ama bizimkinin kitap okumayla da pek arası yokmuş. O nedenle de "En iyisi ben bu kitabın özetini internetten araştırıp bulayım, iyice bir ezberleyeyim, babam okudun mu diye sorunca da o özeti anlatırım." diye düşünmüş.

Ve çocuk gitmiş babasının okuması için verdiği kitabın özetini bulmuş.

İki sayfalık bu özeti çok iyi bir şekilde öğrenmiş, hâttâ ezberlemiş. Tabi babası anlamasın diye bir hafta da beklemiş.

Bir hafta sonra "Babacığım ben kitabı okudum, artık ödülümü verir misin?" diye sormuş.

Babası kızından kitapta geçen konuyu anlatmasını istemiş.

Genç kız güzel bir şekilde konuyu anlatmış.

Ardından tekrar ödülünü istemiş babasından.

Ama babası hiç beklemediği bir tepki vermiş ve kızına "Sen bu kitabı okumamışsın, beni kandırıyorsun. Çünkü eğer okusaydın kitabın içine koyduğum Elli Lira'yı bulurdun." demiş.

Marmaray Ara İşletme

 En sonunda baştan beri olması gereken hadise vukua avdet eyledi, yukarıdan bir irade buyuruldu, Marmaray'ın ara işletmesi Pendik - Ataköy oldu.

Geçen yılki bir yazımda belirttiğim Maltepe - Zeytinburnu Ara İşletmesi Zeytinburnu tarafından üç istasyon Maltepe tarafından altı istasyon uzatılarak ve Maltepe - Zeytinburnu seferleri iptâl edilerek Pendik - Ataköy seferleri başlatıldı.

Marmaray'ın Resmi Web-Sitesi'nde de belirtildiği gibi Ataköy - Pendik arasında sekiz dakikada bir, Halkalı - Gebze arasında da onbeş dakikada bir Devletimin Elektrikli Marmaray Banliyö Treni işleyecek.

İşte bu resm-i şerifimde de Pendik istasyonunda seferini sonlandıran Ara İşletme treni Ataköy'e dönmek için ortadaki kör hatta girip hareket saatini beklerken kamerama yakalandı.

Bu arada Ankara'ya giden Hızlı Tren de cabası.

Tabi bu arada Marmaray'da başka güzel şeyler de oluyor, istasyonlardaki reklâm gösteren ekranlarda artık istasyona gelecek trenlerin kaç dakika sonra geleceklerine dair bilgilendirmeler mevcut olmağa başlandı.

Marmaray benim özbeöz bebeğim gibi, zamdan sonra nasıl da canlanarak kendine gelmeğe başladığı açıkça belli olmakta.

Gerçi işbu haber-i şerifi Facebok'ta paylaşınca aldığım bir tepkiyi sizlerle paylaşmazsam olmaz:

Gebze - Halkalı ana işletme seferlerini Pendik - Ataköy arasında Ekspres olarak çalıştırmak, duracak yerleri de Söğütlüçeşme Üsküdar Sirkeci ve Yenikapı olarak sözgelimi uygulamak.

Aynı şekilde ben de demişim ki:

Ana işletme treninin ara işletme bölgesinde ekspres olarak çalışması o kadar da uygun değildir. Çünkü ara işletmedeki tren bütün istasyonlarda duracağı için ana işletmedeki ekspres gelen tren öndeki trene uymak zorundadır, bu sefer de istasyon aralarında beklemek zorunda kalır ve en sinir olunan şey (Özellikle benim) istasyon aralarında beklemektir.

Benim aylardan beri Pendik - Ataköy diye bastırmamın sebebi başta Pendik Kartal Bekırköy gibi çok yoğun istasyonların ve bu istasyonlarda paket olan trenlerin kalabalıklarının seyreltilmesi, bu arada aktarma istasyonları olan Zeytinburnu ve Maltepe istasyonlarında ara işletme treninin boşaltılarak fazladan bir sekiz dakika boyunca ana işletme treninin beklenmesi.

Tabi bir de Marmaray trenleri üzerinde kendini sanatçı zanneden bazı teröristlerin çizdiği saçma sapan grafitiler için de bir çözüm bulsak tam süper olacak.

Sonuç olarak geçen seferki cümlemin aynısını ahanda buraya ekliyorum:

Sonuç olarak yeni biçimli Ara İşletmemiz İstanbul'a Türkiye'ye ve Dünya'ya ve tabi ki Hâlkımıza hayırlı uğurlu ve bereketli olmasını dilerim.

Burka

Ey Türk Kadını!

Böyle giyinmek istiyorsan devam et benden yana hiçbir sıkıntı yok.

Nasıl olsa bu din ve erkeklerden yana ezilecek olan sensin.

Ama yok ben böyle giyinmek istemem dersen seni o burkadan ve çarşaftan kurtaran Atatürk'e ve Cümhûriyete sahip çık o zaman.