Bu Blogda Ara

28 Mayıs 2011

İstanbul'dan Çöp Manzaraları

Bir zamanlar, daha doğrusu biriki yıl öncesine kadar Eminönü İlçesi henüz mevcudken Çarşının Çöpleri muntazaman toplanırdı.
Fakat ne zaman ki Eminönü İlçesi Fatih İlçesinin sınırlarına dahil oldu, bizim çöpler her zaman yerlerde.
Artık sabah işe geliş saatlerinde çöp toplanıyor Fatih Belediyesi tarafından.
Aslinda bunu artıkım Belediye yapmıyor, vermiş bir firmaya, çöpler ondan sorulur olmuş :-((
Fakat bugün Vezirhan Caddesinde gezerken çöp kamyonu iş başındaydı:


Bu saatta böyle rezalet olur mu?


Bu iki resim de 28 Mayıs 2011 Günü Saatlerimiz 16:30'u gösterirken bizzat bendeniz tarafından çekilmiştir.

Gelgelelim yukarda gördüğünüz bu manzara-i rezilliye sadece Fatih Belediyesi ile sınırlı değil.
Sadece iki saatçik sonra Beyoğlu Belediyesi sorumluluk alanı olan Kabataş Ana Caddesi üzerinde ve iki ayrı yerde açık vaziyette çöp atılmış.


Kabataş - Dolmabahçe arası, saat 18:30 suları


Şimdi eğri oturup doğru konuşalım:
Çarşı çevresi ve Kabataş İskelesi ile Dolmabahçe Sarayı arası "Turistik Mıntıka" değil midir?
Biz, yani bu pislik şehirde oturanlar bize ziyarete gelenleri iyi ağırlıyor muyuz?
Eğer iyi ağırlıyorsak bu çöplerin burda işi ne?
Belediyelerimiz uyuyorlar mı?
Bunları gören bir turist bir daha bu memlekete gelir mi?
Hadi geldi diyelim, gelecek olanlara "Sakın İstabnul'a Gitmeyin!" demez mi?

Elinizi vicdanınıza koyun da öyle cevap verin bana.
Siz olsanız Avrupa'da böyle bir manzarayla karşılaşsanız ne düşünürdünüz?

Kahve Molası

Dükkana gelmişim, sabahın köründe ... Etraf sessiz ve sakin.
Sabah sabah ilk icraatım karnım aç vaziyette kahve içiyorum ...
Ne kadar mantıksız değil mi?
Düşünülecek olursa kahvaltı yok, sadece kahvemi doldurmuşum, içeceğim, mide derseniz bu kahveden dolayı bulanmakta ... Yoksa şeker yerine yanlışlıkla tuz mu attım içine?
Bir çok kişi gibi benim de kahvaltıyla aram pek yoktur.
Ama sıcak bir poğaçaya da asla 'Hayır' demem :-)) Ama birisi ısmarlayacak ki olsun.

26 Mayıs 2011

Hatırlamak

Hayat içinde birçok şeyi hatırlamak sanıldığı kadar kolay değildir.
Bazen öyle şeyler olur, başınızdan öyle olumsuz hadiseler geçer ki dün akşam yediğiniz yemeği dahi unutabilirsiniz.
-Genel olarak benim de öyle-
Hem sonra her şeyi her dakika hatırımdan gitmeyecek olursa beynim bir bomba gibi patlardı.
Ama bu el bombasının parçaları nerelere kadar ulaşıp oraları harabata çevirirdi, işte orası hakkında en ufak bir mâlumatfüruşa haiz değilim.


Bugün aklımda artık kalmaması gereken bir şey soruldu, ama aklıma gelmemesi zaten normal, asıl hatırlarsam tuhaf olacak bir şey.
-Üç ay önce bir kişiye yapılan bir klips-
İyi de ben bunu nasıl aklımda tutabilirim?
Müşteriyi bir daha yolda görürsem tanıyacağımı dâhi sanmıyorum.
Aldığımız toptancı yere de alenen soramam ya?
Sonra bana ne der?