Bu Blogda Ara

05 Eylül 2024

Akşam Çayı Mutlulukları

Çay adlı sıcak içecek milletimizin genel ve ulusal içeceğidir.
Her dost meclisinde veya yabancısı olduğunuz herhangi bir hanede ilk önce muhakkak sur'ette Çay ikram edilir.
Çayla başlayan muhabbet ilerledikçe ikinci üçüncü bardağı da bulabilir, sonrasında başka içecekler de sıraya girebilir.
Ne olursa olsun Çaykur Rize Çayı veya Lipton Demlik Poşeti ya da Doğuş Çay olmadan arsla olmaz bizlerin meclisleri.


Kış yakın zaman zarfında gelecek, soğuk havalarda insanların canları duygusal sebeplerden üzüntüler değil Çay çekecek.
Hele bir de sevgili Ajda Pekkan ablamızın icadı ve Paşabahçe'ye ve de bizlere armağanı olan Ajda Bardak'ta gummilenilen Herhangi Çay'ın tadı daha bir başka olmak vardır.
Hemen belirteyim Ajda Bardak bizim bildiğimiz kılâsik boydaki ince belli Çay Bardaklarının bir boy büyüğüdür, her yerde bulunmaz özellikle aramak gerekir.
İnce belli bizim bildiğimiz Çay Bardağı ile Ajda’nın tasarladığı Çay Bardağı arasındaki tek fark bpyutudur, işlevi ise aynıdır.


Burası dünya üzerinde gördüğüm ve gittiğim en peçete fakiri mekân olan Şehr-İstanbul'un Bostancı semtindeki İstasyon Çay Bahçesi olmak var.
Her ne kadar mekânın sahipleri ve çalışanları benim gibi Sivaslı olsalar bile peçetenin eksiklikleri hemen öze çarpmadan geri duramıyor.
Sizin de eğer yolunuz buraya düşerse yanınızda peçeteniz olmadan gitmek gibi bir hata yapmayın sakın.

Eylül Hayatı

 Bütün zamanlar Biz Üç Muz olarak beğzı şeyhlerde kendimize hakim olabilmeği başaramıyoruz ama çevrelerimizi kontorol edebilmekten de geri kalamıyoruz.
Hayat ne yazık ki her zaman güzel şeylere hâmile kalamıyor, çünkü hayatın içine bir âletle girip de hayatın gönlünü becerebilmeği başaran birtakım güçler bizlere de bir türlü göz açtırmıyorlar.


Yoksa hiçbirimiz bu kadar çok yemeğe yüklenmeyiz ve kendimizi bu kadar şişmanlatmayız.
Şaka falan değil çevremizdeki birçok vatandaşımız hayatlarını fazla kilo sorunlarıyla karşı karşıya yaşıyorlar.
Hele ki artıkım Eylül-ü Şerif Ayı hayatlarımızın ortasına lök diye gelip izin bile almadan oturdu ki bize önce sararan yapraklar sonra serinleyen bir hava getirecek, dahası Güneşi erken bir saatta Homuna gönderecek ve her gün biriki dakika daha erkene gelecek.
Tabi sabahları işe gelmesi de biriki dakika kadar gecikmeğe de başlayacağını söylemeği unuttu ben.


Ne yapalım ki Sonbaharın sonunda başka Bahar yok, araya Yazdan çok daha uzun sürecek bir Kış girecek.
Dahası bazı millet Kar yağsın istiyor, ama Kar yağarsa soğuk olur ve Doğalgaz faturalarımız bu yıl çok daha fazla şişecek.
Faturaları zamanında ödeyemeyince de bir sürü icra davası ile karşı karşıya kalacağımızın resm-i şerifidir bu Kar yağmasını isteyenlerin duvasının tutması.

Hadi İşe Gidiyoruz

 Hepinizi biliyorum hafta ortaları böyle pestilleiniz çıkmış gibi olmak var.
Ancak haftalıklarınızı ceplerinizde görmek ve hissetmek istiyorsanız haftanın ikinci yarısında da tıpkı ilk yarısında olduğu gibi işlerinize gitmeniz gerekmekte.
Eğer ki işe gitmezseniz haftalıklarınızı alabilme şansınız ne yazık ki yok, tıpkı Çorum'da yayla olmadığı gibi.


Bir dayire düşünün ki pencerelerinin iç tarafı Çorum Yaylası'na bakıyor, diğer dış tarafı da Çorum şehir merkezine.
İç tarafındaki pencerelerden ellerinizi yayladaki bahçeye uzatabilmeği başarabilirseniz Leblebi adlı Leb demeden anlamamız gereken nesne-i şerifi hiçbir zahmete katlanmağa mecbur olmadan dağarcıklarınıza ekleyebilirsiniz.


Bu arada yeri gelmişken ve konusu da açılmışken Biz Üç Muz olarak şunu da ilâve edelim ki Çorum gerçekten de dünyanın merkezidir.

01 Eylül 2024

Gofrik Dondurma Zamanı Mutlulukları

 Oldukça uzun zaman olmuş Kahve Dünyası'yı yazmayalı, hazır Eylül-ü Şerif Ayı işbu satırların yazarlarının yaşamakta olduğu Şehr-İstanbul'a avdet eylemiş ve Cemre'yi Sipâli'nin tam ortasına düşürmüşken biraz arşivin tozunu almamız gerekiyor.


Mâlum-u âliniz bizim özbeöz kendi markamız olan Kahve Dünyası her ay bir çeşit dondurmayı öne çıkartır, geçen ay Şeftâli ile oldukça güzel lezzoni yummilendik, bu ay sırada Gofriklisi var.
Hani geçtiğimiz birkaç yıl boyunca üretiminde sıkıntılar yaşanan ve arzın tâlebe yetişemediği için çoğunlukla elimizin Gofrikli Dondurma konusunda boş kaldığı günler vardı.
Ancak o zamanlar bir top Dondurmanın ücreti tabi ki Kırksekizmilyon Türk Lirası değildi, belki de günümüzdekinin yarısı kadardı, arşivlerde mevcut.


Bizlere göre "Ayın Dondurması"larının lezzoni tadları her ay yeni bir lezzet olduğundan ve ay da çabuk bittiğinden her zaman damaklarımızda kalmakta ve midelerimize inememekte.
Bakalım önümüzdeki ay hangisi olacak?

Cemre Paraya Düştü

 Çoğumuzca mâlumdur ki bizim Cemre adını verdiğimiz kadınsı bir kavram mevcuttur. Her yıl Sevgililer Gününden sonra eğer sevgilisi olduğunu sandığı ama kendisini arsla sevmeyen Berke'den güzel bir hedâye almışsa önce havaya sonra suya en son da toprağa düşer. Yok eğer hedâyesini beğenmemişse düşüş sıralaması değişebilir veya zamanı gecikebilir, daha da tuhafı gidişini ve hareket zamanını kafasına göre değiştirme becerisine sahiptir.


Ancak içinde bulunduğumuz İkibinyirmidört Yılı'nda bir ilk oldu, hepimizin sevgilisi Cemre gidiş zamanına yakın Sipâli'ye ya da herkesin anlayacağı lisân-ı münâsipten yazayım Paranın içine düşeceği tuttu.


Paranın içine düştükten sonra Cemre'nin sıcaklığına ve ateşine daha fazlama karşı koymağı başaramayan Para cayır cayır yanmağa ve elini süren herkesin elini yakmağa başladı.
İşbu ateşin iyiye işaret olduğunu düşünen ve Kışın ortasında doğal olarak Şehr-İstanbul'da lâpa lâpa kar yağmasını isteyen bazı okuyucularımız olabilir ama Kış kapumuza avdet eyleyip de işbu açın hâlinden anlamayan bağzı tok zümrenin sürekli istediği Kar yağmağa başladığı zamanlar Sonbahar döneminde Cemre'nin yakmağa başladığı Sipâliler yüzünden Kışın binalarımıza tahakkuk ettirilecek Doğalgaz Fatura Ücretlerine bütçelerimiz yetmediği zaman nasıl bir çözüm bulunabileceğini Biz Üç Muz olarak hiç bilemiyoruz ve daha da ilgi çekmesi için bilmek ve öğrenmek bile istemiyoruz.


İmdı aklımıza zurnanın zırt dediği soru lâk diye önümüze düştüğüne göre sorabilir ben, korkmayın cevabı da var:
Her yıl Yazın müjdecisi sayılan Cemre adlı dişi varlığımız Sipâli içine düştükten sonra neler yapıyor?


Ne yapacak? İsm-i şerifinin Berke olduğunu henüz öğrenebilmeğe muvaffak olmağı başarabildiğimiz ve Cemre'nin tek taraflı olarak bağımlı olduğu sefkilısıyla gezip tozuyor ve Para'nın içine düştüğü günün güzel anılarıyla avunarak gününü gün edip Kutsal Şarap'ı gummileniyor.