Bu Blogda Ara

Ödeme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ödeme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

01 Eylül 2024

Cemre Paraya Düştü

 Çoğumuzca mâlumdur ki bizim Cemre adını verdiğimiz kadınsı bir kavram mevcuttur. Her yıl Sevgililer Gününden sonra eğer sevgilisi olduğunu sandığı ama kendisini arsla sevmeyen Berke'den güzel bir hedâye almışsa önce havaya sonra suya en son da toprağa düşer. Yok eğer hedâyesini beğenmemişse düşüş sıralaması değişebilir veya zamanı gecikebilir, daha da tuhafı gidişini ve hareket zamanını kafasına göre değiştirme becerisine sahiptir.


Ancak içinde bulunduğumuz İkibinyirmidört Yılı'nda bir ilk oldu, hepimizin sevgilisi Cemre gidiş zamanına yakın Sipâli'ye ya da herkesin anlayacağı lisân-ı münâsipten yazayım Paranın içine düşeceği tuttu.


Paranın içine düştükten sonra Cemre'nin sıcaklığına ve ateşine daha fazlama karşı koymağı başaramayan Para cayır cayır yanmağa ve elini süren herkesin elini yakmağa başladı.
İşbu ateşin iyiye işaret olduğunu düşünen ve Kışın ortasında doğal olarak Şehr-İstanbul'da lâpa lâpa kar yağmasını isteyen bazı okuyucularımız olabilir ama Kış kapumuza avdet eyleyip de işbu açın hâlinden anlamayan bağzı tok zümrenin sürekli istediği Kar yağmağa başladığı zamanlar Sonbahar döneminde Cemre'nin yakmağa başladığı Sipâliler yüzünden Kışın binalarımıza tahakkuk ettirilecek Doğalgaz Fatura Ücretlerine bütçelerimiz yetmediği zaman nasıl bir çözüm bulunabileceğini Biz Üç Muz olarak hiç bilemiyoruz ve daha da ilgi çekmesi için bilmek ve öğrenmek bile istemiyoruz.


İmdı aklımıza zurnanın zırt dediği soru lâk diye önümüze düştüğüne göre sorabilir ben, korkmayın cevabı da var:
Her yıl Yazın müjdecisi sayılan Cemre adlı dişi varlığımız Sipâli içine düştükten sonra neler yapıyor?


Ne yapacak? İsm-i şerifinin Berke olduğunu henüz öğrenebilmeğe muvaffak olmağı başarabildiğimiz ve Cemre'nin tek taraflı olarak bağımlı olduğu sefkilısıyla gezip tozuyor ve Para'nın içine düştüğü günün güzel anılarıyla avunarak gününü gün edip Kutsal Şarap'ı gummileniyor.

12 Ocak 2009

Faturalar

Dün adamımız ıssızdı, bugün gün değişti, dükkana geldik tabi :-( Her şey güsel de şu "Hafta Başı Yorgunluğu" olmasa ... Dünkü filmin etkisinden henüz çıkamamışım sabahleyin, fakat ikindi vakti gelen faturalar beni kendime getirdi :-( Zaten biliyorsunuz ki "Ekomoni Tıkırında" :-X İşler de ayna, geç karşısına al eline tarağı, damın üstüne de koy saksağanı, sorna da vur beline kazmayı. Kazma kırılırsa sen geç onun yerine, çünkü bu kafayla günün gelmiştir, sapın ucundasındır artıkım :-) Ama eğer ola ki sap kırılırsa sen o baltaya sap olursun :-) Fakat ne yazık ki hükmettiğin kazmadır, balta değil :-( Eğer balta olsaydı faturadaki kazığın boyunu kısaltabilmek çok küçük bir ihtimal dahi olsa mümkün olabilirdi, fakat bilirsiniz ki kazmanın yeteneği ve işlevi kazık kesmeye muktedir değildir :-) Kazmayı vurdukça kazıkların boyutları daha da uzar, çünkü kazığın giriceği delik kazmanın sayesinde daha da büyür, bu durumda da o büyüyen deliğin içine giren büyük kazık, küçük bir kazıkmış gibi gelir :-) Artıkım bu kazık boyuyla idare etmeliyiz. Sonuçta ne olursa olsun kazığın boyutu aynı boyut, sadece girdiği deliğin boyutunun küçüklüğü veya büyüklüğü değişik duygular hissettiriyor :-) Son bir yıl içersinde elimin altından çok şey geldi geçti, gerekli gereksiz bir çok şeyle muhatap oldum, fakat hiçbir zaman bu kadar büyük bir kazığı yediğimi hatırlamam :-X Zaten elektiriğe, suya, doğalgaza ve telefona gelen zamlar bizi zaten baydı, bayanmadı :-( Hava bu kadar soğuk olmasa ilk iş olarak klima ve kombine zoneden vazgeçerdim :-) Aslinda burdan birazcık çorbamız çıksın isterdim. Ama haftaya iyi başlamadık, oturmaktan imanım gevredi ustamla beraber :-( Kaç haftadır da böyleyiz, ama nereye kadar gidicez balakım?