Dün adamımız ıssızdı, bugün gün değişti, dükkana geldik tabi :-(
Her şey güsel de şu "Hafta Başı Yorgunluğu" olmasa ...
Dünkü filmin etkisinden henüz çıkamamışım sabahleyin, fakat ikindi vakti gelen faturalar beni kendime getirdi :-(
Zaten biliyorsunuz ki "Ekomoni Tıkırında" :-X
İşler de ayna, geç karşısına al eline tarağı, damın üstüne de koy saksağanı, sorna da vur beline kazmayı.
Kazma kırılırsa sen geç onun yerine, çünkü bu kafayla günün gelmiştir, sapın ucundasındır artıkım :-)
Ama eğer ola ki sap kırılırsa sen o baltaya sap olursun :-) Fakat ne yazık ki hükmettiğin kazmadır, balta değil :-(
Eğer balta olsaydı faturadaki kazığın boyunu kısaltabilmek çok küçük bir ihtimal dahi olsa mümkün olabilirdi, fakat bilirsiniz ki kazmanın yeteneği ve işlevi kazık kesmeye muktedir değildir :-)
Kazmayı vurdukça kazıkların boyutları daha da uzar, çünkü kazığın giriceği delik kazmanın sayesinde daha da büyür, bu durumda da o büyüyen deliğin içine giren büyük kazık, küçük bir kazıkmış gibi gelir :-)
Artıkım bu kazık boyuyla idare etmeliyiz. Sonuçta ne olursa olsun kazığın boyutu aynı boyut, sadece girdiği deliğin boyutunun küçüklüğü veya büyüklüğü değişik duygular hissettiriyor :-)
Son bir yıl içersinde elimin altından çok şey geldi geçti, gerekli gereksiz bir çok şeyle muhatap oldum, fakat hiçbir zaman bu kadar büyük bir kazığı yediğimi hatırlamam :-X
Zaten elektiriğe, suya, doğalgaza ve telefona gelen zamlar bizi zaten baydı, bayanmadı :-( Hava bu kadar soğuk olmasa ilk iş olarak klima ve kombine zoneden vazgeçerdim :-)
Aslinda burdan birazcık çorbamız çıksın isterdim. Ama haftaya iyi başlamadık, oturmaktan imanım gevredi ustamla beraber :-( Kaç haftadır da böyleyiz, ama nereye kadar gidicez balakım?