Bu Blogda Ara

Sayfalar

19 Aralık 2017

Hasta Numarası İçin Şubat'ı Bekleyin

Biliyorsunuz artık Kış mevsimindeyiz. Sağlıklarımıza dikkât etmediğimiz takdirde başta nevazil olmak üzere hastalanmak an meselesi.
Hiç kimseye hastalık gelmesini tavsiye etmez ben ama bu çalışkan İngilizler yok mu yine boş durmamışlar ve hastalık bahanesiyle işten kaytarmak için en uygun zamanı bile gece dememişler gündüz dememişler çalışmışlar ve bulmuşlar.


İşbu araştırmaya göre bu fazladan tatil izni için en uygun zaman olarak Şubat ayının Pazartesi günleri olduğunu ortaya çıkartmışlar.
Buna göre patronunu sabah sekiz ilâ sekizbuçuk arasında izin için telefonla arayıp haber vermek günün diğer zamanlarından daha fazla izin almakta etkili oluyormuş.
Ancak sabah izin aldıktan sonra günün ilerleyen saatlerinde çalışanların yüzde sekseni pişmanlık duyuyormuş ve yüzde otuzdokuzu işlerini evlerinden yapmaya çalışıyorlarmış.
Hayat işte bazen haksızlıklara izin vermiyor demek ki.

Tuvalet Terliği Lüks Oldu

Hayat yaşandıkça daha neler neler çıkartacak karşımıza bilinmez?
Batı Dünyası bizim gelenek ve göreneklerimizi bizlerden ucuza alıp fahiş bir fiyata satmalarının örneğini anlatacak ben sizlere ahanda işbu yazımda.
Alt tarafı terlik diyeceksiniz sevgili okuyucularım şimdi, ama kazın ayağı öyle değil.
Lütfen alttaki resme bakınız.


Amerika menşeili Crocs alamet-i farikalı firma ile Fransız modahanesi Balenciaga birlikte bir terlik tasarlamışlar.
Ancak her zaman kıyılarımızda gördüğümüz deniz terliklerinin yüksek topuklu modellerini geliştirmişler.
Resimde de iki adet örneğini gördüğünüz işbu terlik-i şeriflerin gelecek yılki satış fiyatı ise en ucuzu binikiyüz lira olacakmış.
Görüyorsunuz değil mi sayın okuyucular? Mahmutpaşa'da yüz liraya bile envai çeşit-i şerifini bulabileceğimiz terlikler sırf yüksek topuklu diye fiyatı on katına çıktı.

Bana Mı Bakmıştınız?

Baştan belirteyim başlığa bakıp da konunun muhatabının bendeniz olduğunu sanmayın sakın. Bana bakacaksınız da ne olacak? Bendeniz alt veya üst tarafı sizlere üçbeş satır bir şeyler yazan sıradan bir vatandaşım.
Ben kendimden çok fazlama bahsetmeyi sevemedim bir türlü, sadece ilgi çekeceğini düşündüğüm bazı haberleri sizinle paylaşmaktayım.
İnternet sayesinde bu yazımda sizleri çok uzaklar olan Japonya'ya götüreceğim sizleri.
Kolay kolay çocuk doğurmayan sevimli pandalardan birinin ilk resmiyle karşınızda ben.


Altı ay kadar önce Japonya'da dünyaya gözlerini açan sevgili Şiang Şiang'ı ahanda işbu yazımda takdim eder ben. Kendisi birkaç gün önce yaşamakta olduğu hayvanat bahçesinde ilk kez görücüye çıkartıldı anne ve babası tarafından.
Tabi ziyaretçilerinin resim çekme isteklerini kıramayarak kameralara bol bol poz vermemezlik etmemiş.
Ben aramıza hoş gelmiş diyor ve yukarıdakinden kendisine uzun bir ömür bahşetmesini diliyorum.

18 Aralık 2017

İnat Et Uzun Yaşa

Gerçeklere bakarsak hamurumda inat var, oldukça inatçıyımdır ben.
İkili ilişkiler haricinde istediğim nesne-i şerif için elimden gelen mücadeleyi vermeden daha doğrusu zorlamadan kolay kolay pes etmez ben. Zaten on yıldan beridir yazdıklarım da bunun ispatı değil mi?
Ancak bu sefer inadın başkaca bir boyutundan bahsedecek ben sizlere.
Efenim çalışkan Amerikalı bilim adamları kendileri gibi çalışkan İtalyan bilim adamlarıyla ortaklaşa yaptıkları araştırmada uzun yaşayanların ortak özelliklerini açıklayacağım şekilde ortaya çıkartmışlar.


İşbu özellik-i şerifler berveçh-i atideki şekilde sıralanmış.
Koydukları hedefler hakkında inatçı olan yani ne olursa olsun veya çevreden hangi tepki gelirse gelsin hedeflerini gerçekleştirmeye odaklanan, bardağın dolu tarafından bakan yani olumsuzlukların içinden bile olumlu birer taraf bulan, çok çalışma etiğine sahip kişiler karamsar kişilere oranla daha uzun yaşamaktalar.
Ancak yukarıdaki tarafından ömür ne zaman sonlandırılacağı bilinemeyeceği için çok fazlama kasmamayı belirtmeyi unutmuşlar, onu da müsadenizle bendeniz eklemek istedim.

Kız Kardeşi Olanlar Daha Mutlu

Ben bu konuda aslında pek de şanslı değilim çünkü kız kardeşten vaz geçtim bir erkek kardeşim bile yok, tek çocuk ben.
Ancak çalışkan İngiliz bilim adamları İrlandalı bilim adamlarıyla ortaklaşa yaptıkları araştırmalarda kız kardeşi olanlar daha iyimser kibar ve mutlu olduklarını ortaya çıkartmış.


Çünkü kız kardeşler insanların iletişim yeteneklerini geliştiriyorlarmış.
Boşuna dememişler yuvayı dişi kuş yapar diye, ancak atalarımızın işbu söz-ü şerifinin anlamı başka.

Kâlbe Dost

Her yıl Eylül veya Ekim gelince seyyar kestahaneciler piyasaya çıkarlar.
Özellikle sobalı günlerimizin olmazsa olmazlarından biri olan kestahanelerin aslında sağlıklarımıza sayısız sayıda faydası olduğu ortaya çıktı.


Nereli olduğu bilinmeye bazı bilim adamları çalışkanlıklarını bize göstererek yaptıkları araştırmalarda kestahanelerin muhteviyatlında folik asit ve yüksek oranda liflerin yanı sıra B ve C vitamininin de bulunduğunu ortaya çıkartmışlar.
Ayrıca aynı uzmanlar kâlp sağlığını koruyup kötü huylu kolesterolle savaşırken takviye kuvvetleri olarak bayağı işe yaradığını belirtmeden geçememişler.

Günümüzde doğalgaz sayesinde artık sobayla ısınan ev pek kalmadığı için çare seyyar kestahane satıcılarından kestahane alma zamanı gelmiştir.

Okullarda Telefon Yasağı Ders Notlarını Yükseltiyor

Geçen hafta sizlerle Fransa'daki okullarda gelecek yıldan itibaren uygulanmaya başlanacak olan cep telefonlarına konulan yasaktan bahsetmişti ben.
Bu sefer işin iç yüzünü araştırdım ve Fransa'da konulan bu yeni yasağın Türkiye'de geçen yıl uygulanmaya konulduğunu buldum. Demek ki bazen biz de Avrupalılara ders verebiliyoruz.
Ancak teoride zehir gibi olan biz uygulamaya gelince çoğunlukla çuvallıyoruz.
Çünkü efenim sınıf zaten yasağın olması gereken yer ama buna kantin spor salonu kütüphâne gibi okulun içinde bulunan her oda bu yasak kapsamında. Ancak bahçeler hakkında herhangi bir veriye ulaşamadı ben.
Her ne kadar yasal bir düzenlememiz de mevcutsa dâhi henüz işbu mevzuat-ı umumiyeyi kökünden çözümleyebilmiş değiliz. Çünkü öğretmenlerimiz her ne kadar sınıfa hâkim olmaya çabalasalar bile ders sırasında arkadaşlarını ve öğretmenlerini telefona kaydedip internete yükleyen öğrencilerle gerçekten başları dertte olduğunu söylememe gerek yok sanırım.
Ancak bu yasağın aslında ne kadar yerinde bir karar olduğunu çalışkan İngiliz bilim adamları yaptıkları araştırmada sınıflarda cep telefonlarının kullanılmasını yasaklayan liselerde eğitim gören öğrencilerin sınav notlarının yüzde altıbuçuk oranında daha yüksek olduğunu kanıtlamışlar.


Şimdi gelelim diğer bazı ülkelere. Önce çalışkan İngiltere'den başlayalım.
Okullarda telefonun yasaklanmasına dair hükûmetin veya kraliçenin herhangi bir düzenlemesi ya da yönetmeliği yok, bu konuda okullar kendi kurallarını kendileri koyuyor.
Ergenlik dönemindeki gençlerin yüzde doksanının cep telefonu bulunuyor. Ancak İngiltere'deki mevcut okulların üçte biri telefon kullanımını yasaklamış.
İngiltere'den sonra Amerika'ya geçiyoruz. Amerika'da da kararlar İngiltere'de olduğu gibi okullara ait, ancak akıllı telefonları yasaklayan okul sayısı şimdilik çok az bir oranda.
Avrupa'da telefonlarla ilgili hassasiyetin en çok olduğu ülke ise İsveç. Komşusu olan Norveç'in Telenor'un araştırmasına göre erken ergenlik döneminde olan öğrencilerin yüzde kırkı sınıflarındayken hiçbir şekilde telefonlarını kullanamıyor.
Bu konudan muzdarip olup da telefonları okula sokmayanlar sadece Avrupayla sınırlı değil. Örnek olarak söylemek gerekirse Uganda'da bu yasak ikibinonüçte Malezya'da da ikibinondörtte gelmiş.
Ayrıca birçok ülke de işbu mevzuat-ı umumiye hakkında ciddi ciddi ne yapabileceklerini düşünmekteler.


Gelişim çağında olan bu ergenlik döneminde çocukların akıllı telefon denilen aletlerle fazla haşır neşir olmalarının hayal güçlerini ve el becerilerini menfi yönde etkilediğini söylemeye ahanda bu yazımda söylemeye gerek bile duymuyor ben.
Her ne kadar çocukların okulları evlerinden uzakta olsa ve ailelerinin çocuklarıyla iletişim kurmak için telefonlarını yanlarından ayırmamalarını istiyorlarsa bile telefonlarını sadece önemli durumlarda ve gerektiği zaman kullanmasını çocuklarına öğretmek de anne ve babalara düşen önemli bir sorumluluk.

17 Aralık 2017

Sigara Yasağı Kalktı Koalisyon Kuruldu

Geçenlerde benim yazılarımı okuyanlar hatırlayacaklardır Avusturya hakkında 2018 yılının Mayıs ayında uygulanması düşünülen sigara yasağının kaldırılmasından söz etmişti ben.
Geçen 15 Ekim günü yapılan milletvekili genel seçiminde her ne kadar Hâlk Partisi seçimden zaferle çıksa dâhi iktidarlık için çoğunluğu elde edememişti. Partinin genel başkanı Sebastian Kurz hükûmeti kurabilmek için seçimden ikinci çıkan Özgürlük Partisiyle görüşüyordu.


Bu zaman zarfında kapalı kapılar ardında sürekli birbirleriyle birlikte olan iki parti genel başkanı anlaşmışlar, dün de sigara yasağının kaldırılmasını müteakip Heinz Christian Strache hükûmet ortaklığına dâhil olmayı kabûl etti.
Ne diyelim şimdi, Avusturya'ya hayırlı uğurlu ve bereketli olsun.

Moda Devi Kürkü Bıraktı

Aslına bakarsanız Michael Kors'un ürünlerinde gerçek kürk kullandığını bilmezdi ben.
Uluslararası hayvanları koruma örgütü de işbu mevzuat-ı hayvaniye hakkında yoğun şekilde şikâyet etmekteydi.
Yine de günümüze kadar yaptıkları yanlıştan döndüler.


İşbu şikâyet-i şeriflerden bunalan şirketin sahibi Michael Kors nihayet herkes tarafından beklenen açıklamayı "Gerçek deri ve kürk kullanmayı bırakıyoruz" diyerek basına yaptı.
Sonuçta hayvanseverler kazandılar.

Yanlış Alarm

Ben her zaman söylerim ki işbu çalışkan İngilizler çalışkanlıklarının yanı sıra çoğunlukla ne yaptıklarını bilmez hâldeler.
Her zaman çalışkanlıklarıyla övdüğüm İngilizler acaba işbu vaziyet-i rezilliye hakkında acaba ne düşüneceklerini essahtan merak ediyor ben?


Kadının biri Merseyide'de pantolon veya etek giymeden sokağa çıkmış, üstelik işbu vaziyette resmini de Facebok'a koymuş.
Ancak resmi gören bazıları hemen polise haber vermiş. Polis de hemen kadının peşine düşmüş.
Yakaladıklarında da altında kısa şort olduğunu görmüşler.
Buyurun buradan yakın.

Selfiye Hastalık Oldu

Kameralı telefonlar çıktı çıkalı selfiye çekmek resmen moda oldu, hele de akıllı telefonlar çıkınca işbu selfiyeleri sosyâl medyada paylaşmak daha büyük bir moda. Üstelik işbu moda-i şerif kolay kolay bitecek gibi değil.
İşbu vaziyet-i umumiyenin boyutları anlamsız yerlere erişmesini müteakip çalışkan Amerikalı bilim adamlarından bazılarının kurduğu ruh ve akıl hastalıkları üzerine görevli olan dernek çağımızın yeni vebası olan Selfitis'i hastalık olarak tanımladı.
Selfitis'i üç evreye paylaştıran dernek eğer belirtilerin kişilerde oluşması hâlinde ruh doktoruna gidilmesi gerektiğini söyledi.


Şimdi hastalığın aşamalarına geçelim.
Sınırda Olanlar
Günde en az üç adet kendi resmini çekip hepsini sosyâl medyada paylaşmayanlar.
Akut
Sınırdakilerin aksine bu resimlerin hepsini paylaşanlar.
Kronikler
Selfiye çekmek için sürekli kontrolsüz istek duyan ve sürekli her an resmini çeken, günde en az altı adedini paylaşanlar.
İşbu netice-i şeriflerden sonra siz bu evre-i şeriflerden hangisindesiniz?