Aslına bakarsanız işbu yazı-ı şerifimi uzun zamandan beri yazmak isterdi ben, ama sanırım bugüne kısmetmiş.
Açık olarak yazıyor ben buradan ki bizler kahve pişirmenin bazı kurallarını bilmiyoruz.
Bugüne kadar sayısını hatırlamadığım kadar çok mekânda kahve içmişliğim vardır, ancak hiç telve miktarını söylemeden güzel kahve yapabilen mekân sayısının bir elin parmaklarını geçtiğini söylemem çok ama çok zor bir ihtimâl olduğunu itiraf eder ben.
Evet yukarıda da kıraat eylediğimiz üzere bu yazımdaki sıkıntı kahvelerdeki telvelerin fazlalıkları.
Aslında işbu mevzuat-ı umumiye dâhilinde kahveyi yapan şahısları doğrudan suçlamak istemem, çünkü otomatik kahve mâkineleri güzel kahvenin mertliğini bozdular.
Ancak yine de bir fincan kahveye bu kadar fazla çekilmiş kahveyi katmayı her kim icad ettiyse çok büyük hata yaptığını söylemem gerek.
Günümüzün otomatik kahve mâkineleri kahveyi karıştırmayı başaramıyorlar.
Kahveyi mâkinede yapanlar da bir kaşıkla kahveyi karıştırmayı akıl edemiyorlar.
Oysa cezvede yapılan kahvenin karıştırılması bile telvesi ne kadar çok olursa olsun daha güzel bir tad bırakır o kahveyi içenlerin damaklarında.
Ben her zaman söylerim, en güzel kahve cezvede hem de soğuk suyla kısık ateşle karıştırarak pişirilen kahvedir.
Üstelik bu tarif ettiğim şekilde pişen kahvenin tadı bile güzel olur.
Tüm kahve yapan mekânlara ve kahve pişiren görevlilere buradan önerim kahveyi önce bir güzel karıştırmadan mâkineye koymamalarıdır.
Siz ne düşünürsünüz bu konuda?
Cevaplarınızı lisân-ı münâsiple yorum olarak bana atmanızı isterim.