Bu Blogda Ara

26 Eylül 2012

Cennet Köşe

Bu dünyada bu kadar pisliğin arasında güzel ve nefaset yerler de var.
Biraz önce bu resim Twitter'ime geldi, sizle de paylaşmadan duramadım.


Ama ben de bu yerin nerede olduğunun bilinmemesi gerektiğini düşünüyorum, bu kadar sıçtık içine batırdık, bari bir kaç temiz güzel köşesi kalsın dünyanın ...

25 Eylül 2012

İftar Vakti

Şofar üflendi, oruç açıldı.
Allah Baba herkesin tövbesini, duasını ve orucunu kabul etsin.


Amin!
Bu yılki Yom Kipur bitti, Rabbim gelecek senenin Kippur'una erişmeyi nasip etsin.

Yom Kippur

Şimdi ne alâka demeyin ... Bu dünyada eğer hepimiz aynı havayı soluyorsak birbirlerimizin bayramlarını kutlamamız farz-ı ayn kılınması gerekir. Yanılıyorsam bana söyleyin.
Bayramlar ve kutlu günler bir toplumun ortak değerleridir diye öğretildi bize. Fakat bugüne kadar neredeyse hiç bir zaman kendi bayramlarımızın dışındaki bayramları genelde görmemezlikten geldik.
Ama artık bundan sonra herkesin kendine ait bayramlarında bu sayfada bir kutlama göreceksiniz, resmen günah çıkartıyorum, siz de bana biraz yardımcı olamaz mısınız?


Efenim tüm Musevi arkadaşlarımın ve cemaatinin Yom Kippur'u mübarek olsun, Rabbim gelmiş ve gelecekteki tüm günahlarımızı affetsin. Amin!

"Yom Kipur" yani kefaret günü, Moşe Rabenu (Hz. Musa) tarafından, Tanrı’nın yönergeleri doğrultusunda halkına tebliğ eden bir gündür.
Gün boyunca yakaran ve pişmanlık belirten halkı, Tanrı tarafından affedilecek ve "Altın buzağı" günahı unutturmaya çalışılacaktır.

YOM KİPUR’UN ÖZELLİĞİ
Yom Kipur İbrani takvimi içinde yer alan en kutsal gündür. Genellikle "Şabatların Şabatı" diye anılır. Roş Aşana ile birlikte "Yüce Kutsal Günler" (Yamim Noraim) kapsamına girer. Tüm yıl boyunca belki bir kez bile sinagoga gitmeyen insanlar dahi o gün ibadet için sinagoga gidip dindaşlarına katılır. Pişmanlık hissedip, Tanrı’ya yakarırlar.

BİR GÜNLÜK MELEK
"Melek" nedir? Melekler ruhları Tanrı’ya hizmet etmeye odaklanmış tamamıyla ruhsal varlıklardır.
Kipur gününde, her Yahudi adeta bir melek gibi olur. Praglı Maharal’ın açıkladığı gibi :
"Kipur günü için Tanrı’nın koymuş olduğu kurallar, kişinin mümkün olduğu kadar fiziksel dünyayla olan ilişkilerinden sıyrılıp bir melek gibi olmasını sağlayacak şekilde tasarlanmıştır."
Kipur gününün büyük bir kısmını sinagogda ayakta, meleklerin durduğu gibi geçirir, onlar gibi beyaz giyinir ve yiyip içmeyiz.

BEŞ KISITLAMA
Kipur günü şu beş fiziksel aktiviteden kendimizi uzaklaştırırız :
1) Yemek ve içmek
2) Yıkanmak
3) Deriye krem veya losyon sürmek
4) Eşler arası ilişkide bulunmak
5) Deri ayakkabı giymek

TEŞUVA VE AF
Moşe’nin, altın buzağı olayından sonra Tanrı’ya halkı affetmesi için yalvarmalarının sonucunda Kipur günü af gerçekleşir ve Moşe Sinay’dan ikinci On Emir tabletleriyle iner.
Bu günden sonra, her Kipur gününün Yahudilerin gerek şahsi gerekse halk olarak yaptıkları hataları temizleme gücü vardır.
Kipur günü Tanrı’ya karşı işlenmiş günahların affı olduğu için, bu af insanlara karşı yapılan hataları kapsamaz. Bu yüzden, Kipur gününden önce geçmiş yılda incittiğimiz kişilerden özür dilemek gerekir.
Not : Bu son metnim aslında tüm insanlığa bir dileğimdi, çünkü benim kurallarımın arasında ayırımcılık diye bir şey yoktur, benim gözümde herkesin soyu Hazret-i Adem'e dayandığı için mutlaka bir akrabalık vardır diye düşünür. Bunu da özellikle belirtmek istedim.

Özlem

Bu yazımda fazla bir şey yazamam, çünkü paylaşacağım resim size aslında anlatmak istediğimi sadece altı sözcükte ziyadesiyle anlatıyor olmalı herhalde galiba sanırsam.


Siz söyleyin bana, özlemek suç mu?

24 Eylül 2012

Güle Güle Kahvesi

Şimdi biraz önce gidenlerden bahsettim, canım kahve çekti benim.
Malum ki gönül mezarlığındaki ölüler gerçek hayatta canlı bile olsalar asla bir daha eskisi gibi arkadaşım olamazlar.
Cismi ölüler ise eğer kalbimde yer etmişlerse ve eğer sağken ayrıldığımızda bizi ölüm ayırdıysa onlar benim için hâlâ kalbimde canlıdırlar.


Fakat yine de bu dünya insanların mutlaka birbirlerine işi düştüğü bir dünya, giderken neden bir Allaha ısmarlanmaz kalanlar anlamam.
Hem madem "Sevgililer Günü"nü kutluyoruz, neden sanki "Ayrılık Günü" yok?


Ben bugün sabah kahvemi sadece ayrılanlar için içiyorum, sizleri de davet ederim, sanal bile olsa kokusu burnuma kadar geliyor şimdiden ...
Afiyet Olsun Bana =)))

Gidenler

Normal şartlarda bu saatte yazı yazmam, genelde uyuduğum bir saattir.
Fakat son zamanlarda sürekli sabahlamalarım ve kendi içimdeki gelgitler yetmiyormuş gibi bir de üstelik yazmakta olduğum ve bilgisayara aktarılması gereken bir yazım aradan geçen iki kocaman haftaya rağmen bitmeyince ister istemez sabahlamak zorunda kalıyorsun.


Bu sefer ben size neden sabahladığımdan bahsetmeyeceğim.
Facebok'ta bugüne kadar arkadaşım sandıklarım bazı zat-ı şahaneler son günlerde birer ikişer eksilmeye başladılar nedense.
Ama isteyerek, ama istemeyerek, ama hata olarak.
Bilirsiniz ki hatasızlık Allah'a mahsus.


Ama benim listemden ve benim arkadaşlığımdan rahatsız olup gidenler sakın ola unutmasınlar ki sebepsiz yere haber vermeden gidenler, pişman olduklarında hiç bir şey yokmuş gibi geçerli bir mazeretleri olmadan asla geri dönemezler.
Atalarımız ne demiş?
Gidenlere yol vermekten bahsetmiş, ben de onların yollarına güller serpmeye karar verdim biraz önce. Elimden geldiği kadar da yapacağım bunu. Daha da olmazsa birer kova su bile dökerim arkalarından.


İşte, şimdi benim arkadaşlığımdan sıkılıp gidenlere bir veda vakti geldi çattı.
Güle güle sevgili arkadaşlarım, bana bunca zaman yaptığınız arkadaşlıklar için sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
İyi ki hayatıma girdiniz, ama artık gönlümün ve kalbimin mezarlığındasınız.


Sizleri asla ama asla unutmayacağım.
İnşallah yıllar sonra başka şartlar altında yeniden karşılaşırız.
Dünya küçük, dostluk büyük.