Bu Blogda Ara

20 Nisan 2007

Takıntılar

Hayatta takıntılarım çoktur, o yüzden bazı günler bazı konularda sizin de yorumlarınız gerekir. Çünkü Web-Blog'lar biraz da karşılıklı fikir alışverişi için yazılır.
Bugün küçük bir aksilik yaşadım, aslında hata biraz da benden kaynaklanıyor, ama bir soru var kafama takıldı, çıkmıyor.
Hani bir laf vardır, bir şeyin bütünlüğünü sağlayamazsan o şeyi kaldır at derler. Ama bilmezler ki bir anlık çıt bile bütünlüğü bozmaya yeter. Ben de bunu anlamam, neden çalışırken çevreden gürültü eksik olmaz? Bu konuda yardımcı olacaklar yorum ve cevaplarıyla yardım etsinler.

19 Nisan 2007

Monotonluk

Dün akşam Msn'de bir arkadaşımla yazışırken hayatın monotonluğundan bahsettik birbirimize.
Bana sordu neler yaptığımı, ben de az sonra okuyacaklarınızı anlattım:
Evet, hayatımız monotonluk içinde geçiyor, yani biraz konuyu açarsak, her Allahın günü aynı şeyleri yapıyoruz aslında.
Her gün aynı şekilde sabahın muayyen bir saatinde kalk, kahvaltını yap, yola çık, dolmuş bekle, -trene binemiyorum, tıka basa insan dolu oluyor, içeri girmeye o saatte imkan olanak yok-, işe git, sabah sabah aksiliklerle uğraş.
Bir zaman sonra öğle olsun, yemek derdine düş -nerdeyse her gün aynı şeyi yiyorum ya-, sonra da en faydalı ve uyanık olduğum saatlere geldik, ama bu saatleri de çoğunlukla sağa sola koşturmakla geçtiği için günün mortadella(*) olur, bir de bakmışsın saat olmuş akşam.
Bu sefer de paydos saati uzadıkça uzayıvermiş. -dükkanda yediğin fırçalar da yanına kar kalıyor-.
Akşam gelirken Devletin Treni(*)'nde genelde içim geçer uyuyakalırım. -Şu trenlere de bir çare bulsalar ya.- İstasyona gelince bakıyorsun tıklım tıklım dolu , içeri girecek yer yok -sabahki geliş yolunda olduğu gibi-. Mecburen bir sonraki trene kalınca -ki iki tren arası en az yarım saat- bu sefer de bekle ki kalksın. Elbette insanın içi geçer, yorgunsun çünkü.
----
Günün Şarkısı
----
Confide İn Me
----
I stand in the distance, I view from afar
Should I offer some assistance
Should it matter who you are
We all get hurt by love,
And we all have our cross to bear
But in the name of understanding, now
Our problems should be shared
Confide in me, confide in me
-
I can keep a secret and throw away the key
But sometimes to release it is to set our children free
We all get hurt by love,
And we all have our cross to bear
But in the name of understanding now
Our problems should be shared
Confide in me, confide in me
(Confide in me, confide in me)
-
Stick or twist, choice is yours
Hit or miss, what's mine is yours
Stick or twist, choice is yours
Hit or miss, what's mine is yours
-
We all get hurt by love,
And we all have our cross to bear
But in the name of understanding now
Our problems should be shared
Confide in me, confide in me
----
Kylie Minogue
1994

18 Nisan 2007

Merhaba

Hani gökten kayan bir yıldız olur ya -gerçi dünyadaki ışık bolluğundan artık göremiyoruz yıldızları- hayatımızdan geçen her gün kayan yıldız gibi gelip geçiyor.
İnsanlar anılarıyla ve yaptıklarıyla yaşarlar.


Ben de artık bundan sonra bu sayfalarda sizlerle yaşadıklarımı ve yaptıklarımı ve de yap(a)madıklarımı paylaşacağım. Günlüğümde daha çok kendi hayatımdan bazı kesitler olacak.
Unutmayın hayat çok kıymetlidir. Her saniyesinin tadını çıkartmaya bakın. Çünkü giden zaman gençlik ve yaşam bir daha geri gelmiyor.
Belki bu yazdıklarımı çok saçma bulacaksınız ama fikir fikirdir lâflar da başka lâfları açar. Onun için de yoruma açıktır yazdıklarım.
İnşallah sıkılmaz ve hoşça vakit geçirirsiniz.
Şimdilik hoşçakalın, ilk yazıyı fazla uzatmamalı.
Mâlum-u âliniz ilk yazım olduğu ve sizi de fazlama sıkmak istemediğim için yarın görüşürüz.