Tuhaf varyete, aşır lokumu ye.
Pazar günüyle size böyle bir yazı yazacağımı hiç bilmezdi ben.
Takım elbiseden bahsetmiştim geçen yazılarımdan birinde, isterseniz görmemezlik etmeyin.
Belki bu yukarıdaki de takım elbise olabilir ama böyle güzel cinse ben bir şey demem.
Hâttâ çok da yakışmış derim.
İşte görüyorsunuz sarı ve lâcivertin birlikte olan asaletini, ama burada sarı malesef beyazların arasında kaybolmuş. Mankenimiz sarışın olmasa kazağının sarı olduğunu belki de benim tavuk karası gözlerim fark edemeyebilirdi.
Dar pantolonları bırakıp geniş paçalılara gelelim, ama sanırım buradaki mankenimizin boy kompıleksi olmalı, paçaların altından görünmüyor ama ayakkaplarının topukları o biçim yüksek.
Hani anlamıyor ben, bu kadar yüksek topukla nasıl yürüyebiliyorsunuz?
Yanlış anlamayın benim buradaki tel eleştirim ayakkaplarına, yoksa kazak da, pantolon da, mont da, çanta da süpper uyumlu, ama pantolon biraz kötü.
İşte geçen takım elbise gibi bir kombin var içeride, ama bu sefer uyumundan mıdır kesiminden midir bilmiyor ben ama üstteki pardesü ve çanta ile mükkemel olmuş.
Geldik bu yazımızın son resmine, bu kez buna tek bir kusur bile bulamıyor ben, ama yine topukların yüksekliğini ve yürüyebilme zorluğundan bahsedebilir ben.