Bu Blogda Ara

Sahur etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sahur etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

02 Nisan 2022

Ramézân-ı Şerif Ayı

Bugün günümüzde kullandığımız cismani günlere ait Milâdi Takvim'e göre İkibinyirmiiki ama ruhani günlere ait olan Hicri Takvim'e göre Bindörtyüzkırküç Yılı'na ait olan Ramézân-ı Şerif Ayı'nın ilk günü, birkaç saat önce Onbir Ayın Sultanı'na giriş yaptık Allah-u Te'âlâ'ya çok şükür.
Dün yazmıştım 9:24 saatinde Ramézân-ı Şerif Ayı'nın Hilâl'i görüldüğünün tutanağını, mâlum-u âliniz Hilâl görülmeden Ramazan orucu başlatılmaz.


Her yıl olduğu gibi bu yıl da Ramézân-ı Şerif Ayı hayatlarımıza duhul ettiğinde memleketimin bütün Cami-i Şeriflerinde mahyalar asıldı tabi. Tek minâreli olanlar günümüz biliminin nimetlerinden faydalanarak ışıklı tabelâlar yaptırdılar, yıllardan beridir kullanmaktalar.
Ancak bu yıl son iki yıla nazaran bazı değişiklikler var, çünkü her şeyden önce son iki yılda uygulanan ve Ramazan'ın ruhunu körelten sokağa çıkma yasağı yok, Cami-i Şeriflerde gerek herkese günde beş sefer farz-ı ayn olan Vakit Nemazlarını gerek cemaatle birlikte kılınması gereken Cum'a Nemazı gerekse Ramézân-ı Şerif Ayı'na özel olan Terâvih Nemazlarını kılma yasağı yok.
Birçok şey eskisi gibi düzeldi ama hayatlarımızdan iki adet Ramézân-ı Şerif Ayı kendisinin Allah-u Te'âlâ'nın işini yaptığını iddia eden Bill Gates ad ve soyadlı bir adet zat-ı az muhterem tarafından çalındı.


Neyse biz Bill Gates'in sorununu Allah-u Te'âlâ ile hâlledebilmesini dileyelim ve kendi işimize bakalım, çünkü kendisi henüz yaşıyor. Mâlum-u âliniz gıybet etmek kul hakkına girer ve Allah-u Te'âlâ kul hakkına karışmaz ve alacaklı olan kul affetmedikçe affetmez, alacaklı olan kul bildiğiniz kâfir veya gâvur bile olsa.
Bizler biraz önce ilk Sahurumuzu ettik ve yaklaşık olarak onbeş saatlik Oruçumuza başladık.
Ancak bu öyle bir oruç ki bir küçük kırıntı yemek gibi bir hata yaparsanız veya kazara boğazınıza kaçtığında bozuluyor ama kul hakkı ve fakir fukara hakkı yerseniz bozulmuyor.
Kustuğunuz zaman bozuluyor ama İftar sofralarından kalkarken geride bıraktığınız bir lokma ekmeği israf ederken bozulmuyor.
Camideki hoca belki dalgınlıkla belki saat ayarının bozuk olması yüzünden Akşam ezanını birkaç dakika erken okuması ve ezan okunmağa başlayınca yemeğe başlanabileceğinin hükmü gereğince bozuluyor ama Muharrem, Safer, Rebi-ül Evvel, Rebi-ül Ahir, Cemazi-ül Evvel, Cemazi-ül Ahir, Recep, Şaban, Şevvâl, Zilkâde, Zilhicce adlı onbir kocaman ay boyunca aç olan insana derdi sorulmayınca bozulmuyor. Çünkü biliyorsunuz Hazret-i Muhammet "Komşusu açken tok uyuyan bizden değildir" buyurmuşlardır.


Dinin temel direği olan Abdest alınırken boğaza kazara bile olsa bir damlacık su kaçınca bozuluyor ama Ramézân-ı Şerif Ayı geldiğinde iğneden ipliğe şekerden ekmeğe zeytinden peynire her bir şeye iki misli zam yapıp ücreti arttırılarak satıldığında ve fakir fukaranın Ramézân-ı Şerif coşkusunu kısıtlayınca yani günümüz hayatında olmazsa olmazımız olan Para haksız olarak yenilince bozulmuyor.
Ben tabi ki gerçekten imanlı olup da hakkıyla davranarak ve yaşayarak ibadet edenlere demiyorum bunları, ama gösteriş yaparak ve kul hakkı yiyerek kendisini âlim gösteren zavallılara diyorum, zaten Atalarmız "Yarası olan gocunur" buyurmuşlardır, ben lâfımı ortaya kodum, isterim ki ettiğim lâf havada asılı kalsın ama günümüz yaşamlarına şöyle bir bakınca pek havada kalacağına da inanmıyorum.


Her neyse ben daha fazla şimşekleri üzerime çekmeden ve fışkısını çıkartmadan yazımı bitireyim de çekileyim.
Allah-u Te'âlâ'dan herkesin Ramézân-ı Şerif Ayı'nı ve geelceklerini hayırla yazmasını niyaz eylerim.
Şunu da unutmayın: Asıl bayram Ramézân-ı Şerif Ayı'nın kendisidir, insanlar Ramazan'ın içinde gizli olan nimetlerin boyutunu bilselerdi geri kalan Muharrem, Safer, Rebi-ül Evvel, Rebi-ül Ahir, Cemazi-ül Evvel, Cemazi-ül Ahir, Recep, Şaban, Şevvâl, Zilkâde, Zilhicce Aylarının da Ramazan gibi olmasını isterlerdi.
Yani anlayacağınız Ramazan'a boşuna "Onbir Ayın Sultanı" denilmiyor.

12 Nisan 2021

Ramézân-ı Şerif Ayı

Asıl bayram bir zamanlar daha doğrusu bizler özgürken Ramézân-ı Şerif Ayı'nın kendisiydi. Önce gökyüzünde Hilâl gözetlenir, çıktığı görüldüğünde kadıya koşulup Hilâl'in görüldüğü haber verilir, kadının verdiği ilâmla o gece sahura kalkılır ertesi günden itibaren Şevvâl-i Şerif Hilâline kadar otuz gün oruç tutulurdu.


Bir zamanlar İftar'dan Sahur'a kadar gerek Direklerarası gerekse mahâlli olarak çeşitli eğlencelikler düzenlenir, Sahur'a kadar hâlkın içinin geçerek uyuklamaması veya uyanabilmesi sağlanırdı.
Sahur'a kaldırmak için sokaklarda çeşitli maniler okuyan davulcular dolaşırlardı.
Davulumun ipi kaytan, Sırtımda var yepyeni mintan, Sen yatağında uyu sallan, Bak geldi gidiyor Ramazan.


İftar vakti yaklaştıkça evdeki en genç nüfus fırına pide almağa yollanırdı, tabi çocuklar Ramézân-ı Şerif Ayı'nın hikmetini bildiklerinden ekmek aldıkları günlerdeki gibi pideyi de kopartmazlardı.
İftar vakti geldi miydi akşam ezanıyla aynı anda top patlatılır ve mahâllenin cami-i şerifinin mahyaları da aynı anda yanardı.


Ancak tüm bunlara rağmen geleceklerimizin teminâtı olan çocuklar için Ramézân-ı Şerif Ayı'nın en güzel ve en akılda kalan olayı Karagöz ile Hacivat'ın başrolde olduğu gölge tiyatrosudur.


Bu anlattıklarımın çok büyük bir kısmı ne yazık ki geçmişteki sosyâl mesafesiz ve hep bir arada olduğumuz özgür günlerimizde kaldılar.
Bu yıl da tıpkı geçen yıl olduğu gibi ve önümüzdeki yıllarda da olacağı gibi Ramézân-ı Şerif Ayı'nın iftarlarını da sahurlarımız gibi yalnız başlarımıza geçirmek zorundayız.
Aslına bakarsanız esaret altında olduğumuz için oruç tutmasak bile olur çünkü esaret altındayken oruç tutmak farz değildir.


Hepimizin Ramézân-ı Şerif Ayı'mız Kutlu Olsun.
Sağlıklı günler mutlu yarınlar diler ben.