Bu Blogda Ara

Rotschild etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Rotschild etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Temmuz 2021

Kenevir

 Bir dönümlük kenevir yirmibeş dönümlük orman kadar oksijen üretir. Yine bir dönümlük kenevirden dört dönüm ağaca eş kâğıt üretilebilir. Kenevir tam sekiz kez kâğıda dönüştürülebilirken ağaç sadece üç kez kâğıda dönüştürebilir.
Kenevir sadece dört ayda yetişir ama bir ağaç ise en az yirmi yılda ancak verimli olur.
Kenevir gerçek bir radyasyon temizleyicidir. Dünyanın her yerinde yetiştirilebilir ve çok az suya ihtiyaç duyar. Ayrıca kendisini böceklerden koruyabildiği için tarım ilâcına da ihtiyaç duymaz.
Kenevir ile yapılan tekstil ürünleri yaygınlaşırsa tarım ilâcı sektörü tamamen ortadan kalkabilir.
İlk kot pantolon kenevirden yapılmıştır hatta Kanvas" kelime-i şerifi kenevir ürünlerine verilen isimdir.
Kenevir ayrıca ip halat çanta ayakkabı şapka yapımı için de ideal bir bitkidir.
Kenevir kanser tedavisinde kemoterapi ve radyasyon etkisini azaltma, romatizma kâlp sara astım mide uykusuzluk omurga rahatsızlıkları ve ruhsal çöküntüler gibi en az ikiyüzelli hastalıkta kullanılmaktadır.
Kenevir tohumunun protein değeri çok yüksektir ve içindeki iki yağ asidi de doğada başka hiçbir yerde bulunmamaktadır. Üstelik kenevirin üretimi soyadan bile daha ucuzdur.
Kenevirle beslenen hayvanlar hormon takviyesine ihtiyaç duymazlar.
Pilâstik ürünlerin tamamı kenevirden üretilebilir ve kenevir pilâstiğinin doğaya dönüşmesi oldukça kolaydır.
Bir arabanın gövdesi kenevirden yapılırsa dayanıklılığı çelikten tam on kat fazla olur.
Binaların yalıtımı için de kullanılabilir çünkü dayanıklı ucuz ve esnektir.
Kenevirle yapılan sabunlar ve kozmetik ürünler suyu kirletmez, yani tamamen doğa dostudur.


Amerika’da onsekizinci yüzyılda üretimi zorunluydu ve üretmeyen çiftçiler hapse atılıyordu. Ancak durum şimdi tam tersi. Neden?
Çünkü zamanın kodamanı W. R. Hearst 1900'lü yıllarda Amerika'da gazete ve dergilerin yani medyanın ya da kısaca inokta basının sahibiydi. Ormanları vardı ve kâğıt üretiyordu. Eğer kenevirden kâğıt yapılırsa milyonlarını kaybedebilirdi.
Rockefeller denilen küresel güç dünyanın en zengin adamıydı. Petrol şirketi vardı. Bio yakıt olan kenevir yağı da elbette onun en büyük düşmanıydı.
Mellon denilen bir küreselci Dupont şirketinin ana hissedarıydı ve petrol ürünlerinden pilâstik üretmek için patente sahipti. Kenevir endüstrisi onun pazarını da tehdit ediyordu.
Dupont ise biliyorsunuz kadınların bir numaralı giysilerinden naylon külotlu çorabın mucididir.
Sonra ise Mellon oştamerika başkanı Hoover'in hazine bakanı oldu. Bu bahsettiğimiz büyük ama şereften yoksun isimler yaptıkları toplantılarda kenevirin bir düşman olduğuna karar verdiler.


Ve onu ortadan kaldırdılar. Medya aracılığıyla marihuana sözcüğüyle birlikte keneviri insanların beynine zehirli bir uyuşturucu olarak kazıdılar.
Kenevir ilâçları piyasadan çekildi, bunun yerini bugün kullanılan kimyasal ilâçlar aldı.
Kâğıt üretimi için ormanlar katledildi. Tarım ilâçları ile zehirlenme ve kanser arttı.
Derken dünyamızı pilâstik çöplerle ve zararlı atıklarla donattık.
Şimdilerde aynı küresel güçler korona morona korkusu sayesinde aşı adı altında bilmediğimiz bir sıvıyı insanlara uygulamaktalar.

16 Nisan 2021

Yüzyirmi Yıllık Ampul

 Bundan çok ama çok uzun yıllar önce, ta Bindokuzyüzbir yılında bizden çok ama çok uzak bir memleket olan Kaliforniya'da bir ampul bağlandı.
Tesâdüfi midir yoksa bilerek mi yapıldığı bilinmez ama takılan ampul tam yüzyirmi yıl sonra bile bugün hâlâ yanıyor.
Ürünlerin nasıl kasıtlı olarak modern teknolojide kalıcı olmayacak şekilde yapıldığının güçlü kanıtı olarak gösteriliyor.


Nicola Tesla'yı inceleyin derim. Elektrik kabloları konusundaki çözümü, elektriğin ücretsiz olarak nasıl evlere ulaştirilabileceğinin alternatifleri. Bir de Wilhelm Rich'ın organit üzerine çalışmaları. Hepsi sıradışı hayatlar. Tabi ikisinin de evraklarına kimin el koyduğunu da incelerseniz günümüzde de korona morona denilen sahte hastalığın altından çıkan Rotschild'i bulabilirsiniz.
Resm-i şerifte görünen ampul tam yüzyirmi yıldan beri hiç söndürülmeden yanmaktadır ve Guinness Rekorlar Kitabı'nda yayınlanmıştır.
Sözün özü olarak eski dönemdeki cihazlar şimdikilere beşbin basarlar, çünkü o zamanlar dünya üzerinde "Ahlâk" adı verilen bir olgu vardı.

23 Mart 2021

Sağlıklı Olmanın Öğüdü

Son bir yıldan beridir bu Rotschild denilen bir pisliğin ortaya çıkarttığı korona morona bakara makara adındaki bir virüsle savaşmaktayız, her ne oluyorsa oluyor ve çaresi su ve sabun olan ve tüm dünyadaki ağırlığı sadece ve sadece bir gram kadar ağırlığı olan virüs bir türlü temizlenemiyor.
Öncelikle bu virüsten korunmak için maske adlı bir sektör oluşturdular, herkese de parayla sattılar. Maske takmayınca da yüksek yüksek cezaları yazdılar.
Maske sayesinde biriki yıl sonra karbondioksit soludukları için hasta olacak milyonlarca insan şimdiden hazır, gelsin cukka paralar.
Mâlum-u âliniz dünyayı yöneten o onüç aile yasanın böyle işlemesini istiyor, işin tuhafı Allah-u Te'âlâ da onlara istediklerini veriyor.
Bir zaman sonra aşı diye bir şey çıkartacaklar ve insanları aşılayacaklar, aşılananların bir kısmı da aşının yol açtığı yan etkiler sayesinde öbür dünyaya yolculuğa çıkmak zorunda kalacaklar.
Ama bir zaman daha sonra bu aşının da hiçbir faydasının olmadığı da ortaya çıkacak, zaten aşağıdaki gelişmeleri şöyle bir tartarsanız ne demek istediğimi anlarsınız.
Sizler için bazı belgeler derledim bu yazımda onlardan bahsedeceğim.


Bir zamanlar sigara içmek sağlık demekti çünkü sigara üreten firmalarla ilaç üreten firmaların patronları aynıydı. Sonra zararları kanıtlanınca ve milyonlar bu illet yüzünden süründükten ve öldükten sonra son günlerin kampanyaları başladı.
Uyuşturucu olarak bildiğimiz Eroin ilk çıktığında ilaçtı ve eczahanelerde satılıyordu.
Margarini de sağlık olarak bilirdik. Yıllarca reklâmlarda yer aldı.
Sonra bir gün öğrendik ki kötüledikleri ve tu kaka ettikleri terayağı sağlık margarin hastalıkmış.
Süte sağlık kaynağı dediler Pastörize ettiler, sütün sağlık olmasının sebebi olan faydalı mikropları öldürdükten sonra çocuklarımıza içirdiler. Bir gün diyecekler bunlar da zararlıymış.
Tuz yemeyin diyorlar, Tuz tansiyonu artırır diyorlar. İnsanlar minerâlsiz kalınca kendilerini hâlsiz hissedince ilâç satıyorlar çünkü. Yakın zamanda tuzun tansiyonla alakası yokmuş diyecekler.
Kâlorisiz yiyecek reklamı yapıyorlar. Şekeri çıkarınca sağlıklı oluyormuş.
Şekeri çıkarıp ne koyuyorlar peki? Kanserojen etkisi kanıtlanmış şekerden onlarca yüzlerce kat tatlı olan pankreası daha çok yoran muhtemelen şeker hastalığına yol açan endüstriyel tatlandırıcıları koyuyorlar. Kâlorisiz ama kanser eden yiyecekler.
Zamanında kadınlara menapoz geciksin diye hormon replasman ilâçlarını sattılar. Milyonlarca kadın kullandı bunu. Sonra "Pardon bu kanser yapıyormuş" deyip işin içinden çıktılar.
Talidomid verdiler gebelerin içi bulanmasın diye ama bebekler kolsuz bacaksız doğunca yine pişkince sırıttılar.
Bilim yavaş yavaş gelişiyormuş. Bu uğurda yapılan gayretler de kutsalmış. Cennetleri dünya olduğu için ceplerini doldurdukları paralar da ödülleri oluyor. Ölen ve sakat kalan milyonlarca vatandaş da bilim gazileri ve şehitleri.


Unutmayın ki biri size bilim diyorsa oradan kaçacaksınız. Bakmayın onların kafalarının karışık olduğuna, bal gibi biliyorlar neyin doğru neyin yanlış olduğunu.
Ama size biraz daha zehir satıp bir de güzelcenem ilâçlamak, cehenneme gidene kadar biraz daha ilâhlık taslamak dertleri.
Bizim bildiğimiz "İlim" bilim diye uyduruk bir tanrıya dönüştükten sonra oldu ne olduysa hiçbir şeye yaratmayan ve insanlara hiçbir yararı dokunmayan bir şeyi ilâh edindi insanlar.
Bilim insanı olunca da bu koca çarkları olan sömürü sisteminin sözcüsü oldular.
Siz siz olun ne sağlıkta ne dinde ne eğitimde ne de gıdada hangi sektör olursa olsun aklınızı kâpitâlizmin sözcülerinden olan Rotschild ibnesine kiraya vermeyin. Karşılığı dünyada da ahirette de perişanlık olur vesselam.