Bu Blogda Ara

Hava Durumu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hava Durumu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

05 Şubat 2025

Kar Geldi

 Son zamanlarda gerek gazeteler gerekse televizyonlar kar konusunda felâket tellâllıkları yapıyorlardı.
Bugün ise Kar sonunda Şehr-İstanbul'un ortalarında bulunan Aksaray semtine ilk damlalarını akıttı.


Tabi ki nuru çok sulu olduğu cihetle yeri tuttuğunu söyleyemeyiz, çünkü yer o kadar soğuk değil.

11 Ocak 2025

Yağmurun Yağmur Hâli

 Eski şarkılarda Şehr-İstanbul'un havasına güvenilemeyeceğine dair bir beyit mevcuttu.
Bugün bir kez daha Yağmur boşanma davası açtı, Bardakla olan evliliği her türlü sallantılar altında ve üstünde.


Resm-i şerifimizde de temaşa ettiğimiz üzere Çağdaş Tramvay bile Yağmur'un etkileşimi altında ilerleyebilmekte zorluk çekiyor.
İki saatçik önce gömlekle çıkmaktan kaçınmadığımız sokaklara imdı ve bundan sonraki Zemheri-i Şerif Ayı boyunca kazak palto ile çıkabileceğiz.
Tabi havamıza Rüzgâr eşlik etmezse Şemsiye de şart, çünkü Yağmur altında ıslanmak hastalık getirebilir.

21 Kasım 2024

Güzel Bir Yağmur Geliyor

 Hayat ister kâlbi akpak yüzü gülpembe olsun isterse de bahtı kara şansı kıtlama olsun bazı zamanlarda Yağmur yağdırması lâzımdır ki toprak sulansın ekinler susuz kalmasın sağlam ve gıdalı büyüsün.


Son birkaç günden beridir mevcut olan Lodos sağ olsun havayı güzelcenem ısıttı dersek yalan olur çünkü Kışın ortasında sıcak hava ancak Angola gibi Güney Afrika Cümhuriyeti gibi Avustralya gibi Brezilya gibi veya Arjantin gibi Güney Yarımküre'de bulunan devletlerde görülebilir ki oralarda henüz Yaz gelmesine bir ay var.
Ancak yine de hava bugün biraz ılık dâhi olsa Gökyüzünden güzel bir Yağmur yağıyor.


Bizler ise kapalı pencerelerimizin gerisinde Bardaktan bir kez daha boianırcasına yağan Yağmuru izleyebilmeğe çalışıyoruz.

26 Temmuz 2024

Yazın Yağmuru

Bazı zamanlar Güneş ve Yaz her ne kadar Biz Üç Muz olarak sıcakları çok seviyor da olsak bizlere fazla gelebiliyor.
Birkaç günden beridir ortalıklarda dolaşan bir Yağmur tantanası mevcuttu.
İşbu mevcut olan tantanadaki Yağmur en sonunda bugün birkaç haftadır evli olduğu Bardak'tan nafakasını çatır çutur tahsil ederek Şehr-İstanbul'un içinde üstlerimize boşandı.


Üç damlacık sudan korkacak değiliz, üstelik şeker değiliz ki eriyelim.
Kaldı ki şarkılarda da söylenir Yaz Yağmuru ile Kış Yağmuru bambaşka şeylerdir.
Yağmurun bu ilk boşanması değil, birkaç saata kalmaz Bardak'la yeniden evlenerek Bulut yapmağa devam edecektir, bir de utanmadan düğününe de çağırır bizleri.


Bakalım bizler kaçıncı milyon kere Yağmur ve Bardak düğününe çağırılacağız?
Daha doğrusu çağırılacak mıyız?
Yoksa bilmem kaçıncı milyon kere olduğu gibi aile arasında mı evlenecekler?

22 Nisan 2023

Bayram Havası

Bugün bayramın ikinç günü, hava süper ötesi güzel ve Güneşli.
Kısacası oggi il Sole è Giallo, mai non caldo.
Bence tam yazdan borç alınmış bir gün diyeceğim ama zaten yaza giriyoruz birkaç hafta sonra.
Adana'da kar yağması veya Çeşme'de kar olması hiçbir sorun teşkil etmez.


Tabi bayramlarda İstanbul'da ve Ankara'da ve İzmir'de ve bilumum büyükşehirlerimizde belediye otobüslerinin beleş olduğunu biliyoruz.
Tabi bu beleşlikten faydalanan İstanbul'daki ve Ankara'daki ve İzmir'deki vatandaşlarımız hurra hüloğ diyerek taşıtlara hücûm etmişler.
Bizler de Üç Muz olarak gelişmeleri sizlere de sahadan bildireceğiz inşallah.


​Marmaray'da bile bugün aşırı bir kalabalık var, işe gidiş günlerimde bile ben bu kadar kalabalığı hiç görmedim.
Ha akşam çıkışta birkaç sefer böylesi bir kalabalık olduğu görüldü ama işe gidilip gelinen günler beleş değildi.


Gittiğimiz yerde ise her zamanki taşıt bolluğu dikkâtimizi çekmekte, benim anlamadığım millette sipâli yoksa bu kadar taşıtın ne iişi var yollarda?
Hani diyeceğim ki beleş suyla çalışan tomofil mi icat edildi?
(Gerçi bizim Türklerin aklına suyla çalışan otomobil yapmak da gelmemezlik etmez. Adını da essahtan "Tomofil" komalı, hiç olmazsa otomobilden bir farkı olur.)


En son olarak da boşta duran bir adet Hızlı Tren cabası.
Daha önceleri de Erenköy'de sefer saatini beklerken görüntülemiştim, bugün yeniden poz verince hiçbir zorlanma yaşamadan düğmeye bastım yeniden.


Bu kadar kalabalık Şehr-İstanbul için gerçekten fazla, çünkü daracık merdivenler artıkım insnları taşıyabilmeğe yetmiyor.
Bayram tantanası şimdilik böyle olmakta, bakalım yarınki bayram nasıl olacak?


Bir de büyük tesâdüf ki Hakimiyet-i Milliye ve Etfâl ya da günümüz Türkçesiyle de yazayım Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı idrak edebilmeğe çalışacağız.

20 Ekim 2022

Ekim'deki Soğuk Hava

Ekim içinde yaşanabilecek günlerin en önemlilerinden biri de yağmurun olmadığı ama havanın da sıçak olmadığı günlerdir. Bu yıl ahanda böyle tuhaf bir zaman dilimi yaşamaktayız bugünlerde, ara sıra güneş çıksa dâhi kendini bile ısıtabilmekten aciz olduğunu söyleyebilir ben.


Havanın bu kararsızlıkları yüzünden İstanbul'daki barajlarda su seviye sorunu başlamış bulunmakta, yani hiç anlamayacağımız bir zaman gelip de İski sizin de suyunuzu kesebilir.
Sadece İski değil olasılıkla Aski İzsu gibi adlarını pek bilmediğim su kurumları da aynen İski'nin davrandığı gibi de davranabilir.


Her ne kadar Bayazıd Kulesi'nin ışığı mavi renkte yanmaktaysa bile gündüz sahatlarında kısa bir aralık yağmur yağabilip geri kalan zaman zarfında kurak bir hava yaşatıyor bize nedense.

29 Kasım 2021

Yağmur Lodosu

Rüzgâr konuşmakta sürekli ses veriyor nedendir, sen gideli hayat benim çilem değildir. Ay doğuyor bulutlarla barışmış, benim gönlüm ufuklara sarılmamış.
Ufuk çizgileri çok uzaklara kaymış, yapraklar dökülmekte ve sıcaklık bir anda soğuk olmakta.
Bugün sizler için bağzı şeyhlerden paylaşmak istedi ben.
İstanbul'da bugün fırtına var, büyük bir ihtimâlle de vaporlar iptâl edildiler. Ne de olsa şimdiki nazemin vaporlarımız bu güçlü rüzgâra dayanamayacak kadar naifler.


Biraz önce Şehir Hatları İşletmesi Genel Müdürlüğü Üsküdar hattı dışındaki seferlerin Lodos yüzünden yapılamadığını bildirdi bizlere.
Ayrıca bir de video yayınlamış, mâlum-u âliniz vapor işleri otobüs gibi değil. Denizin aslında şakası olmaz, bundan yıllar önce Karayköy'deki kocaman iskeleyi batırmağı başarmış bir Lodos fırtınasının benzeri mevcut bugün İstanbul'da.


İnşahhal bugün yağan yağmur barajlarımızı doldursun da en azından susuz kalmayalım, çünkü Yirmibeşmilyon vatandaşımıza ve Beşmilyon vatandaş olmayan ama İstanbul'da bulunan şahısa barajlardaki mevcut suyumuz uzun zaman yetemez.


Bu arada Boğaziçi Köprüsünde iki adet Metrobüs sağ olsunlar motorsikletlere kalkan olmuşlar.
Öfkeden dişlerimi sıkıyorum artık. Bu nedir kardeşim ya bu nedir? Hadi insanlar her şeye rağmen sipariş vermekten vazgeçmiyor, sizler "Hava koşullarından ötürü kuryelerimizi tehlikeye atamayız" deseniz ölür müydünüz? İki saat de sipariş çıkma işçinden kıymetli mi?
Bu iki Metrobüs olmasa ne olacaktı acaba? Ona rağmen zar zor gidiyorlar.
Gençlerimizi köle gibi çalıştırıyorsunuz, sizler için ölmüşler veya kalmışlar hiç önemli değil.
Yeter ki sipariş gitsin ve mangırlar gelsin. Nasılsa mecburiyetten gelip çalışacak çok genç var.
Firmalar belirli bir süre işlerini durdursaydı keşke bir insan yaşamından daha önemli değil.

05 Nisan 2021

Nisan Havası

 Geçen ay mâlum-u âliniz Mart-ı Şerifti, her yıl kapıdan baktırırdı ve kazma kürek yaktırırdı, birkaç gün önce gerimizde bıraktık.
Arkasından gelen ise Nisan-ı Şerif Ayı ki Nisan'ın da Mart'tan aşağı kalır yanı bulunmamakta çünkü hava durumu bakımından her ne kadar biraz sıcaklaşmağa başlasa dâhi yine de dengesi namevcut bir gelişim göstermekte.


Her gün değişen hava durumu bir haftanın içinde artıkım dört değil yedi değişik mevsimi yaşatabilecek derecededir.
Bir de Terazi Burcu için dengesiz olduğunu iddia ederler, oysa Nisan-ı Şerif Ayı benim de olmaktan gurur işittiğim Terazi Burcu'dan daha da fazla denge yoksunudur.
Ancak yine de havalar artıkım ısınmağa başlamakta olduğunu da belirtmeli ben.

21 Şubat 2021

İmranlı Soğuğu

 Dünya üzerinde aynı anda dört mevsimi birden yaşayabilen bir ülke varsa emin olun Türkiye Cümhûriyeti en önde gelen yerdir.
Bu seferki yazım Sivas ilinin İmranlı ilçesinden geliyor.


İmranlı ilçemiz Sivas il sınırını Erzincan il sınırına bağlayan yolun üzerinde şirin mi şirin bir ilçemiz, Erzincan tarafındaki komşusu ise Refahiye ilçesi olmakta ama işbu mevzuat-ı umumiye konumuzla fazlama alâkalı değil.


Haber aldığımıza göre dün gece İmranlı ilçesinde hava soğukluğu Yirmiyedi Nokta Bir Derece kadar olmuş, yani sizlerin anlayacağı dilden söylersem sıfırın altında yirmiyedi derece olarak gerçekleşip Türkiye'nin en soğuk yerleşim yeri olarak kaydedildi.
İkinci en soğuk yer ise yine Sivas ilimizin köpekleriyle meşhur Kangal ilçesi olmuş ki soğukluk derecesi Yirmialtı Nokta Sekiz Derece yani rakamla yazarsak -26.8 ve yazıyla sıfırın altında yirmialtı nokta sekiz derece.


Bu soğukluk değerlerine göre Türkiye Cümhûriyeti'nin en uzun nehri olan ve İmranlı'dan doğup bütün Anadolu'da çok geniş bir kavis çizerek Karadeniz'e dökülen Kızılırmak da yer yer buz tutup dondu.
Burada bir parentez açayım ve hava sıcaklığının Bolu'da -26.4, Erzurum Yakutiye'de -25.3, Sivas Altınyayla ve Ardahan Göle'de -25 derece olarak kaydedildiğini de ekleyeyim.


Kardeşler Mahallesi'nde bulunan tarihi Eğri Köprü'nün çevresindeki ağaçların kırağı tutması ise güzel görüntü oluşturdu.
Aynı gece Sivas il merkezinde hava sıfırın altında Onsekiz derece olarak ölçüldüğünü de yazımın sonuna eklemeliyim.
Çünkü ne olursa olsun her ne kadar İstanbul'da yaşasam da ben de bir Sivaslıyım ve İstanbul'daki Sivaslıların sayısının Sivas'ta yaşayan Sivaslılardan daha fazla olduğunu hepimiz biliyoruz ama ben de bu sayıya katkıda bulunmaktan honör işitmekteyim.

18 Şubat 2021

Kar Sonrası Yağmur

Önümüzdeki birkaç gün boyunca güzel bir yağmurda ıslanacağız.
Tabi ki bu kadar çok yağan kardan sonra şöyle güzel bir yağmur şarttı.
Çünkü yerde biriken karları temizlemenin kürekle kazımak dışında başkaca bir yolu yoktu tabi ki.


Hem geçenlerde yağan ve tutan kar, hem de arkasından gelecek olan yağmurun toplam su miktarı barajlarımızın su seviyesini biraz olsun norminâl değerlere etiştirir inşallah da bizler bu yaz su sıkıntısı çekmeyiz ve sularımız da ikide bir kesilmez.

17 Şubat 2021

Bursa Karı İkinci Yazı

 Bir önceki Bursa konulu kar resimleri yazım yarım kalmıştı ya da resm-i şerifler zamanında gelmemişti, imdı sizler için kalan resm-i şerifleri paylaşacak ben.


Bursa'nın içinde küçük bir tur atan İpekböceği Çağdaş Tramvayını hepimiz biliriz, uzasa ve dallanarak budaklansa daha çok işe yarayacak ama Bursa'nın ufak tefek taşları ve daracık yolları Çekirge tarafına gitmesine pek müsaade etmiyor.
Müsade etmediği için de Heykel - Santral Garaj - Atatürk Stadı arasında tek yönlü gidiyor ve gerçek anlamda bir son durağı olmamasına rağmen sabah ilk seferine Santral Garaj'dan (Ki garaj taşınınca Kent Meydanı oldu) çıkıp akşam son seferinde kadar saat yönünün tersinde gidiyor ve son seferin son durağı yine Kent Meydanı olarak bitiriyor.
Heykel civarında görüntülenen Çağdaş Tramvayımz kar altında kalmış.


Bursa'nın ara mahâllelerinin birinde kar nispeten biraz daha usturuplu yağmış ya da mahâllenin vatandaşları çok çalışkan oldukları için kar biraz temizlenmiş.


Bursa'nın yüksek kesimlerinden ele geçirdiğimiz işbu resm-i şerifte görmekte olduğunuz Karsan Jest markalı minibüs bizim İstanbul'da biildiğimiz dolmuş usülü çalışan minibüs değil, Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin İett'si olan Burulaş bünyesinde çalışıyor, yani kısaca Belediye Minibüsü.


Kar aslında Ulucami'ye çok güzel bir giysi olmuş ve çok da yakışmış. Bütün heybetiyle bir Ulucami manzarası huzurlarınızda.


Bursa'dan Uludağ'a tırmanmanın en kısa yolu aslında Teleferik'tir, ama birkaç yıl önce vagonları değiştirilerek küçültüldü ve sayıları arttırıldı.
Bu yıl Teferrüç semtinde böyle bir manzara arz etti.


Hadi sizlere bir sürprüz yapayım ve eski teleferiğin de resm-i şerifini paylaşayım, hem de Uludağ'ı Bursa'nın dağı ve markası yapan Uludağ'ın üzerindeyken.
Eski Teleferik bilmeyenler için söyleyeyim Teferrüç'ten çıkar, Kadıyayla durağında diğer teleferiğe aktarma verir, yaklaşık yirmibeş dakika falan sürer.
Kadıyayla'da diğer teleferiği beklerken biraz oyalanabilirsiniz.
Değitirdiğiniz teleferik de sizi Sarıalan durağına çıkartır, zirve sayılmaz ama Hotellerin olduğu bölgeye biraz uzaktır. Buraya kadar olan ikinci teleferik yolculuğu da yirmi dakika falan sürer.
Eskiden teleferik eğer tam olarak dolmazsa saatli kalkardı, dolarsa da dolduğu anda kalkardı.
Şimdiki düzenini bilmiyorum.


Şimdiki resmimiz ise Şehreküstü semtindeki Osman Gazi heykeli, ki kendileri Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusudur.
Kar buraya da tam kartpostallık bir görünüm sunmuş bizlere.


Tabi eğer Osman Gazi'yi paylaştıysak Atatürk Heykeli'ni paylaşmadan asla olmaz.
Ne yazık ki resmi çeken şahıs heykelin önünü değil arkasından çekmiş, yoksa benim de yapacak bir şeyim yok, arkadan paylaşmak istemezdim.


Sanırım burası Muradiye Külliyesi olmalı, eğer yanılmaktaysam beni ikaz edin düzelteyim.
Ama neresi olursa olsun harika bir kar manzarası oluşmuş.


Burada ise Koza Han'ı görmektesiniz, sanırım iki farklı resm-i şerifi birleştirerek gece ve gündüz ayırımı yapıp güzellemişler.
Böyle güzel bir açıyı tutturabilmek de gerçekten maharet ister.


Günümüzde her ne kadar artık ism-i şerifi Kent Meydanı da olsa ve aynı ism-i şerife haiz bir alışveriş merkezi de olsa birçok Bursalı için Santral Garaj yani Otogar kar altında böyle bir görüntü vermiş.
Sanırım öndeki "Fışkiye"den fışkıran su bile bu soğukluğa dayanamayarak donmuş.


Bursa'nın bu güzel semtinde örtülen beyaz örtü ve gerek otobüslerin gerekse taksilerin sarı sarı ortada dolaşmaları güzel bir renk cümbüşüne davet etmiş bizleri.


Bursa'nın tepelerinde aslında İstanbul'da da adaşı bulunan Tophane semt-i şerifinde yer alan saat kulesi ve altındaki topların beyaz örtü altındaki görünümleri.
Bundan sonraki resm-i şerifimiz gece çekilmiş. Buyurun:


Aslında sizlere bu güzel galeriyi olduğu gibi paylaşmak isterdim ama buna ne zamanım ne de yerim var, yine de tıpkı Koza Han gibi gündüz gece birleşmesini Tophane için de ekliyorum.


Bursa'nın ikinci kar yazısını Cümhûriyet Caddesi Tramvayıyla bitirmek istiyorum, çünkü ne de olsa tramvayla başladım yine tramvayla bitireyim en iyisi.

16 Şubat 2021

Tekirdağ Karı

Bir önceki yazımda Bursa'dan kar bildirmişti ben, imdı sırada söz verdiğim üzere Tekirdağ var.
Tekirdağ da aynı Bursa gibi dağ eteklerine kurulmuş olduğu ve yine çevresinde Bursa gibi yeşillik kalmış olduğu için kar yağarsa bir şekilde tutar.
Ancak burası dağ başında değil sahilde olduğu için kar tutmakta biraz zorlanıverir çünkü sahil ve deniz havası kara karşı dağ havalarından daha etkili bir direnç gösterir.


Bu sefer Yeşilvadi tantanası yapmayacağım çünkü bir kez yaptım, İrem Hanım bana bu yazımda kahve getiremeyeceğini söyledi bir kere.
Görünümlere dilerseniz sahilden başlayalım.


Ben kendim şahsen görmedim ama burası Süleyman Paşa İlçesinin sahiliymiş, kaldırımları güzelcenem bir kara tutuvermiş, tıpkı İstanbul'a benzermiiş gibi.
Günlerden beridir İnokta Basın da kar konusunda sürekli yayın yaparak İnoktalığını gizlemeği başardı bu kez, ancak Basının İnokta olduğunu gerek tribünlerde gerekse başka yerlerde vazife gören herkes bilir.


Tekirdağ'da güzel bir parkta çok güzel bir kar tutmuş, tam böyle kartopu oynamalık.
Aslında ne kadar çoluk çocuk varsa toplanıp parka giderek güzel bir kartopu şenliği yapılabilir, tabi yirmi yaş altı vatandaşlarımızın sokağa çıkabilme saati olan 13:00 ilâ 16:00 saatleri arasında.
Çünkü aynasızlardan ceza yemek istemeyiz.


Mâlesef ben Tekirdağlı olmadığım için Tekirdağ'da hangi semtler olduğunu bilemeyeceğim, ama kar resimlerini buldukça paylaşıyorum.
Sizler de inşatanrı işbu kusuruma bakmayıverin artıkım.


Keşke bizim İstanbul'da da böyle bir kar yağsa diye düşündüğünüzü, düşünmediyseniz bile içinizden geçirdiğinizi işitir gibi ben.
Ama bu kadar kar İstanbul'da yağarsa zaten felç olan ortalık iyice felce bulaşır, iyisi mi az yağsın öz yağsın, ki zaten Gök Tanrı Tengri ne kadar yağdıracağını biz kullardan daha iyi bilir.


Burası da Tekirdağ'ın şehir içindeki bir caddesi, arka plânda bir Belediye veya Özel Hâlk Otobüsü geçiyor, ancak nereden gelip nereye gittiği hiç görünmüyor, ama eğer sizler biliyorsanız yorumlama kısmına yazabilirsiniz.


Tekirdağ'ın içlerinden başka bir cadde veya sokak, artık tanımlamalara ve kısıtlamalara hangisi uyuyorsa, çünkü geçenlerde yolların adlarının ne konacaklarına dair bir mâlumatfuruş ele geçirdi ben.
Tabi ki buranın hangi yol veya mevki ya da mahâlle olduğunu bilmiyor ben.


Biraz olsun Tekirdağ'dan dışarı çıkalım ve Anayola kadar uzanalım, eğer koskoca otoyol bile kar tutmuşsa ki ıssız bölgeler daha fazla kar tutar, gidip gelirken daha da dikkâtlı olmak icap eder.


Sanırım aynı yolun üzerinde bir kar küreme mâkinesi yoldaki karları temizleme vazifesini ifa ediyor ki sağ olsun Devlet Meteororloji İşleri Genel Müdürlüğü bu seferki karın daha uzun süre yağacağını haber vermiş bize, İnokta Basın da bu konuyu diline güzel dolamış ve felâket tellâllığına başlamış.


Biz iyisi mi işbu yazımızı biraz fazla resm-i şerif yükledik ama Malkara'da bitirelim ve tekrar Tekirdağ'a dönmeyelim, her ne kadar Tekirdağ'ımızın başkaca güzel ilçeleri de mevcut olsa bile bazı resimleri başka bir başlıkta biriktirelim.


Yazıyı bitirmeden önce işbu resm-i şerifi de paylaşmak istedi ben.
Başka bir yazıda buluşmak üzere şen kalın esen kalın giyinin kalın.

Bursa Karı

 Bu seferki kar yağışı sadece İstanbul ile sınırlı kalmadı, ta Bursa'ya bile yağdı ki Bursa'ya her yıl kar muhakkak yağar çünkü Bursa'nın çevresi bizim İstanbul kadar gelişmiş değildir, ne de olsa biraz olsun çevresinde bir parçacık yeşillik kalmıştır.


Mâlum bir memlekette bir yerlerde bir Yeşilvadi vardır, bu Yeşilvadi gerçekten iyidir, bizim Lütfü de ondan daha iyidir, bahsettiğim Yeşilvadi'nin yeşilliği ottur, yahu ben ne anlatacaktım derken odadan içeri güzel bir hanım girer ve bana bir kahve ikram eder.


İşbu şekilde temaşa edildiği üzere İrem Hanım'ın (Derici) hayali olarak bana ikram ettiği güzel kahvenin üzerine ben de başlarım Bursa'dan gelen kar manzaralarının resm-i şeriflerini paylaşmağa.
Hayali bile güzel.


Mâlum-u âliniz Uludağ'ın varlığından mıdır bilinmez Bursa'ya her kış çok güzel ve çok güçlü ve de tutan bir kar mutlaka yağar ve yağan bu kar mutlaka tutar.
Zaten Şehr-i Bursa'da tutmazsa Uludağ'da mutlaka tutması gerekmektedir, çünkü eğer Uludağ'da kar tutmazsa başta Beceren hotel olmak üzere hiçbir hotel iş yapamaz.


Uludağ'da ayı var mıdır bilmem ama bir ihtimâl bir zamanlar var olduğunu duymuştum birinden.
Ayı dedimse gerçek ayılardan bahsediyorum, ben bir insana Ayı deyip de Ayıya hakaret ederek Ayının günâhını alamam çünkü Ayının günâhını alabilecek param da yok ve Öbür Dünya'da hesap ödetmek için bulaşık yıkatmıyorlar.


Uludağ yolu olsun ya da Bursa içi yolu olsun veya hiçbiri olmasın Bursa'dan İstanbul'a geliş yolu olsun her kar yağdığı zaman birkaç araba muhakkak giderken ya da gelirken işbu pozu vermekten çekinmezler.
Benim bildiğim Karayolları Trafik Kanunu'na göre seyir hâlindeyken cep telefonu kullanmak serbest değildir, ama tabi aynasızlar ancak maske takılı mı değil miye bakarlar. Telefonla oynayarak araba kullanmağa çalışan ama bu esnada kendi hayatlarının yanı sıra başkalarının hayatlarını da tehlikeye atan tipitiplerle hiç ilgilenmezler.


Ne yazık ki Bursa çevresindeki yollardan birinde minibüsün biri yolda kalmış ya da yürümekte zorlanıyor.
Kar yağdı mıydı kar lâstiklerini takmak ve zencir-i berefşan kullanmak da Karayolları Trafik Kanunu'nun içinde var olan maddelerdendir.


Bursa gibi dağın eteklerine kurulmuş şehirlerimizde böyle karlı yolların tıkandığı çok defa vukua avdet eylemiştir, İstanbul'dan neredeyse hiçbir farkı yoktur.
Ancak her ne kadar kar trafiği olumsuz yönde etkilese dâhi manzarasının güzelliğine doyum olmaz.


Teleferik biraz bizim Eyüp Sultan'dakine benzese bile Uludağ'a tırmanan yeni teleferik bu işte, artıkım arka arkaya tırmanıp iniyor.
Bursa'yı şimdilik bitirdik, sıradaki kar fotoğrafım Tekirdağ'dan olacak ama bu yazımda değil başka bir yazımda.