Bu Blogda Ara

Şaban etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Şaban etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

01 Haziran 2021

Kutsal Üç Aylar Geldi

Sabah sabah başlıyoruz yeni bir aya, aslında bu kadar zamandan beridir bunalımdayken azıcık olsun ferahlamayalım mı sizce de?
Başlıkta bahsettiğim Recep-i Şerif Şaban-ı Şerif Ramezân-ı Şerif ayları değil, Haziran Temmuz Ağustos aylarıdır. Çünkü ne de olsa ilk üç günü Ramezân Bayramı olan Şevvâl-i Şerif ayı da neredeyse bitiyor.


Kısacası sizin anlayacağınız lisandan yazarsam Yaz Mevsimi biraz önce fiilen avdet eyledi ama gerçek avdeti yirmi kocaman günden sonra meydana gelecek.
İlkokulda bile öğrendiğiniz bilgilere göre Yaz mevsimi girişi Yirmibir Haziran çıkışı da Yirmiiki Eylül günleridir.


Bizler bugünlük Haziran-ı Şerif Ayı'nın hayatlarımıza girişini idrak etmeğe çalışacağız.
Ne yazık ki zaman da çok hızlı geçtiği için yetişebilmek ne mümkün?
Önemli olan yaşanılan zamanın tadını çıkartmak deil midir?

27 Mart 2021

Şaban-ı Şerif Dolunay Mehtabı

Uzun zaman sonra Mehtap Dolunay yeniden kamerama yakalandı.
Ben kendımi her Dolunay zamanı diğer günlerden daha şık ve güvenli hissederim.
Yine de Mehtabı bu kadar yakınından çekmeği pek beceremem.
Bugün hariç. Buyurun size çektiğim resm-i şerifi göstereyim.


Aslında bizim Mehtap Dolunay benim aklıma eskiden şiir yazmağı getirirdi ama bu aralar nedense ilhâm perim ortalarda gözükmüyor, acaba bir cinle mi evlendi de gitti diye de merak etmiyor değilim hani?
Sonuçta kendisi mutlu olsun da ben yıllarca şiir yazmayayım ve üretken olmayayım sorun değil benim için, böyle de çok mutlu ben.

16 Şubat 2021

Bursa Karı

 Bu seferki kar yağışı sadece İstanbul ile sınırlı kalmadı, ta Bursa'ya bile yağdı ki Bursa'ya her yıl kar muhakkak yağar çünkü Bursa'nın çevresi bizim İstanbul kadar gelişmiş değildir, ne de olsa biraz olsun çevresinde bir parçacık yeşillik kalmıştır.


Mâlum bir memlekette bir yerlerde bir Yeşilvadi vardır, bu Yeşilvadi gerçekten iyidir, bizim Lütfü de ondan daha iyidir, bahsettiğim Yeşilvadi'nin yeşilliği ottur, yahu ben ne anlatacaktım derken odadan içeri güzel bir hanım girer ve bana bir kahve ikram eder.


İşbu şekilde temaşa edildiği üzere İrem Hanım'ın (Derici) hayali olarak bana ikram ettiği güzel kahvenin üzerine ben de başlarım Bursa'dan gelen kar manzaralarının resm-i şeriflerini paylaşmağa.
Hayali bile güzel.


Mâlum-u âliniz Uludağ'ın varlığından mıdır bilinmez Bursa'ya her kış çok güzel ve çok güçlü ve de tutan bir kar mutlaka yağar ve yağan bu kar mutlaka tutar.
Zaten Şehr-i Bursa'da tutmazsa Uludağ'da mutlaka tutması gerekmektedir, çünkü eğer Uludağ'da kar tutmazsa başta Beceren hotel olmak üzere hiçbir hotel iş yapamaz.


Uludağ'da ayı var mıdır bilmem ama bir ihtimâl bir zamanlar var olduğunu duymuştum birinden.
Ayı dedimse gerçek ayılardan bahsediyorum, ben bir insana Ayı deyip de Ayıya hakaret ederek Ayının günâhını alamam çünkü Ayının günâhını alabilecek param da yok ve Öbür Dünya'da hesap ödetmek için bulaşık yıkatmıyorlar.


Uludağ yolu olsun ya da Bursa içi yolu olsun veya hiçbiri olmasın Bursa'dan İstanbul'a geliş yolu olsun her kar yağdığı zaman birkaç araba muhakkak giderken ya da gelirken işbu pozu vermekten çekinmezler.
Benim bildiğim Karayolları Trafik Kanunu'na göre seyir hâlindeyken cep telefonu kullanmak serbest değildir, ama tabi aynasızlar ancak maske takılı mı değil miye bakarlar. Telefonla oynayarak araba kullanmağa çalışan ama bu esnada kendi hayatlarının yanı sıra başkalarının hayatlarını da tehlikeye atan tipitiplerle hiç ilgilenmezler.


Ne yazık ki Bursa çevresindeki yollardan birinde minibüsün biri yolda kalmış ya da yürümekte zorlanıyor.
Kar yağdı mıydı kar lâstiklerini takmak ve zencir-i berefşan kullanmak da Karayolları Trafik Kanunu'nun içinde var olan maddelerdendir.


Bursa gibi dağın eteklerine kurulmuş şehirlerimizde böyle karlı yolların tıkandığı çok defa vukua avdet eylemiştir, İstanbul'dan neredeyse hiçbir farkı yoktur.
Ancak her ne kadar kar trafiği olumsuz yönde etkilese dâhi manzarasının güzelliğine doyum olmaz.


Teleferik biraz bizim Eyüp Sultan'dakine benzese bile Uludağ'a tırmanan yeni teleferik bu işte, artıkım arka arkaya tırmanıp iniyor.
Bursa'yı şimdilik bitirdik, sıradaki kar fotoğrafım Tekirdağ'dan olacak ama bu yazımda değil başka bir yazımda.

01 Mart 2020

Mart Geldi

Kuzey Yarımküre'de hayat uyanmaya başlıyor, ayılar kış uykusundan uyanıyor, kapıdan baktıran ve kazma kürek yaktıran Mart Ayı biraz önce hayatımıza girdi.
Bir senesi hiç unutmam Mart geldiğinde hava bir gün günlük güneşlik ama aynı günün gecesi bir fırtına kopuyordu ve ertesi sabah Gök Tanrı Tengri sizi inandırsın yerlerde beş metre kar yağmıştı.
Büyüklerimiz boşu boşuna Mart Ayının kapıdan baktırarak kazma kürek yaktırdığını söylemediler.
Herkes gerçi Mart geldiğinde artık havaların ısınacağı konusunda hemfikir ama tepemizin damına bir Mart Karı yağdığını ne yaşadılar ne de gördüler.
Mart Karı konusu ayrı bir yazı konusu olacak bu yıl, hiç olmazsa o günleri anacağız.


Gelelim Mart Ayı Kocakarı Takvimimize

İki Mart : Soğukların kırılması
Üç Mart : Fırtına
Dört Mart : Fırtına
Altı Mart : Cemre'nin toprağa düşmesi
Altı Mart : Ağaçlara su yürümesi
Sekiz Mart : Kâlem Aşısı
Dokuz Mart : Bağ Budama Zamanı
On Mart : Husun Fırtınası
On Mart : Berd El-Acuz öncesi
Onbir Mart : Asmalara su yürümesi
Oniki Mart : Berd El-Acuz
Onaltı Mart : Kırlangıçların gelmesi
Onsekiz Mart : Berd El-Acuz sonu
Yirmibir Mart : İlkbahar Gün Dönümü
Yirmiüç Mart : Koz Kavuran Fırtınası
Yirmibeş Mart : Şaban-ı Şerif Ayı
Yirmialtı Mart : Çaylak Fırtınası
Yirmiyedi Mart : Böceklerin uyanması
Yirmisekiz Mart : Çaylakların gelmesi
Yirmidokuz Mart : Ağaçların yeşermesi
Otuz Mart : Fırtına

Yine her zamanki gibi kocakarı takvimimizin belirli günleri vardı işbu yazımda.

10 Ekim 2019

İnekler Zebra Kılığına Girdiler

Dünya artıkım ilgi çekici bir hâl almaya başladı.
Sinekler zaten çok çabuk ürüyorlar, ama İneklere de aynen insanlar kadar musallat oluveriyorlar.
Gerçi çok çeşit sinek türü mevcuttur dünyada ama özellikle Sivrisinekler oldukça tehlikeli, buna mukâbil Karasinekler de başka türlü tehlikeli.
Ama yine de Dünyada boşuna bulunmuyorlar, bir haltıma yarıyorlar helbet.
Ancak Sinekleri de yanıltacak bir yöntem bulunmuş Japonya'da.


Efenim aslında çok ama çok çalışkan olan Japon bilim adamları İnekleri aynen pijama giymiş Eşek olan Zebralar gibi boyamışlar.
Bizim makyajlı İnekler de Sinekler tarafından en az yüzde elli nispetinde daha az ısırılmışlar veya rahatsız edilmişler.
Çünkü Sineklerin gözleri Zebraların renklerine karşı biraz bozukmuş. Japon bilim adamlarının çalışkanlıkları bu kez güzel bir şey keşfetmeye vesile olmuş.
Darısı arpası buğdayı mısırı insanları Sineklerden koruyacak bir düzene diyelim ve makyajlı İnekleri yeni görünümleriyle teşekkür edelim.