Bu Blogda Ara

Sinek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sinek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Mayıs 2021

Sineksavar

Köylerde kara sinekler için ilâç kullanmıyorlar. Şeffaf poşetlere normâl suyu koyup oturdukları alanda farklı yerlere asıyorlar.
Görünce şaşırdık ve "Sinekleri uzaklaştıran nedir?" diye sorduk.
Seksenaltı yaşındaki ninemiz anlatıyor: "Naylonun içindeki su sallanıp durdukça sinekler etrafında döner, kendilerini suyun yüzünde canavar gibi görürler ve korkudan uzaklaşırlar." Gülümsüyor: "Onların da canı var" diyor.


Doğayı yok etmek değil amacımız, her canlının yaşama hakkı vardır.
Zararlıları yok etmiyoruz, sadece uzaklaştırıyoruz.
Bilinçli üreticiler iyi ki var.
Köylülük bitmesin.
Toprak bitmesin. 

11 Mayıs 2021

Kırlangıçlar Geri Döndüler

Yaklaşık yirmi gram ağırlığındadırlar ancak uçuşta beşbin kilometreden fazla yol kat etmişlerdir.
Sahra Çölü'nü geçtiler. Akdeniz üzerinden uçtular, dinlenmek nedir bilmeden.
Fırtınalar ve rüzgârlarla savaştılar, kavurucu güneş umurlarında değil.
Olağanüstü bir şey yaptılar.
Ve şimdi evlerimizin çatılarının altında yaşayacaklar. Yavruları olacak.


Bir kırlangıç günde sekizyüzelli adet sinek ve sivrisinek yiyebilir.
Bir çifti günde yaklaşık binyediyüz adet sinek ve sivrisinek öldürebilir. Bundan daha etkili ve çevre dostu bir böcek ilâcı yoktur.
Onlara hoş geldiniz diyebilmeliyiz, en önemlisi onlara zarar vermeden.

22 Şubat 2021

Zeytin Ve İncir

Zeytin ile İncir ağacı bağlantısını eğer bilimsel olarak mercek altına alırsak zeytin ağacı ile incir ağacı doğaya ters çalışır. Bütün bitkiler gündüz oksijen verirken zeytin ve incir ağaçları karbondioksit salınımı yapar. Gece ise diğer ağaçlar karbondioksit verirken zeytin ve incir ağaçları ise oksijen vermeğe başlar.
İncir ağacı yapraklarını döker ama zeytin ağacı hiçbir zaman yapraklarını dökmez.
Zeytin ağacı devamlı bir oksijen salgılamaktadır ve salgıladığı oksijen İtalya ile Edremit Körfezi çevresinde kendisini daha belirgin şekilde gösterir. Zeytin ağacı geceleri oksijen verirken bir yandan da sabaha kadar atmosfere iyot saçan deniz ve Kaz dağlarından gelen temiz hava ile karışan bir hava bulunmaktadır.
Tan yeri ağarırken deniz kıyısından gözlendiğinde bu durum bir bulut ve sis hâlinde göze çarpar.


Zeytin ağacı ile İncir ağacı aynı dönemde meyve verir ki zeytin sineğinin üremeğe başladığı zamanlardır.
Zeytin sineğinin zeytin ağaçları ve zeytin meyvesine zarar vereceği dönemlerde iyice olgunlaşan incir ağaçlarının meyveleri bal dökmeye başlar.
İncirin balı zeytin sineğine zeytinden daha cazip gelir ve zeytin yerine incir meyvesini tercih eder.
Zeytinliklerdeki incir ağaçları tıpkı bir paratoner gibi zeytin sineklerini üzerine çeker.
İncir balını yiyen zeytin sinekleri bir süre sonra zehirlenerek ölür.


Mübadele öncesinde Ege kıyılarında yaşayan Rumların her zeytin tarlasına üçdört adet incir ağacı dikmiş olmasının sebebi de budur.
Oysa bizim özellikle yeni nesil zeytin üreticilerimizin bir çoğu bu gerçeği bilmedikleri için zeytin bahçelerindeki yüzlerce incir ağacını sinek topluyor diye kesmişler ve odun yapmışlardır.
Bunun sonucunda da bugün zeytin sineği başta olmak üzere zeytin zararlısı uçkunlar çoğalmıştır. 

10 Ekim 2019

İnekler Zebra Kılığına Girdiler

Dünya artıkım ilgi çekici bir hâl almaya başladı.
Sinekler zaten çok çabuk ürüyorlar, ama İneklere de aynen insanlar kadar musallat oluveriyorlar.
Gerçi çok çeşit sinek türü mevcuttur dünyada ama özellikle Sivrisinekler oldukça tehlikeli, buna mukâbil Karasinekler de başka türlü tehlikeli.
Ama yine de Dünyada boşuna bulunmuyorlar, bir haltıma yarıyorlar helbet.
Ancak Sinekleri de yanıltacak bir yöntem bulunmuş Japonya'da.


Efenim aslında çok ama çok çalışkan olan Japon bilim adamları İnekleri aynen pijama giymiş Eşek olan Zebralar gibi boyamışlar.
Bizim makyajlı İnekler de Sinekler tarafından en az yüzde elli nispetinde daha az ısırılmışlar veya rahatsız edilmişler.
Çünkü Sineklerin gözleri Zebraların renklerine karşı biraz bozukmuş. Japon bilim adamlarının çalışkanlıkları bu kez güzel bir şey keşfetmeye vesile olmuş.
Darısı arpası buğdayı mısırı insanları Sineklerden koruyacak bir düzene diyelim ve makyajlı İnekleri yeni görünümleriyle teşekkür edelim.

01 Ekim 2019

Karga Boku

Köy yerinde ikindi vaktiydi, sesler kesilmiş çıt bile çıkmıyordu. Herkes susmuş sessizlik konuşuyordu. Zaman ise sanki durmuştu.
Birden bir damlama sesi: "Şıp ... Şıp ..."
Alt mahâlledeki çeşmenin sesiydi bu, tamir edilmesi gereken bir musluğu vardı.


İkindinin artık alacakaranlığında yandaki boşluğa bir karga kondu, tedirgindi belki ama ürkek değildi:
"Gak!"
Biraz etrafı kolaçan etti, sağa sola baktı ki kimsecikler yok, hemen medeni ihtiyacını giderdi, sonra da kanatlanıp uçarak gitti.


Aynı yerde saatler geçip de gece olunca bir domuz geldi bu kez. Karganın biraz önce medeni ihtiyacını giderdiği yeri eşeledi.
Domuz eşeledikçe toprağın üzerindekiler alta iniverdiler.


Günler birbirini kovaladılar, kovalanan günler haftaları getirdi, haftaların götürdüğü günler de ayları.
Aradan aylar geçmişti, derken karganın sıçtığı yerde bir fidan yeşermeye başlamıştı.
Yavaş yavaş büyüdü, dal oldu, yaprak açtı, en sonunda kocaman bir incir ağacı olup çıktı.


Önce karıncalar sardı ağacı, sonra sinekler, sonra da börtü böcekler, en son da kuşlar.
Böcekler ağacın filizlerini ve meyvelerini yediler, kuşlar da böcekleri yediler.
Alakargalar da incirleri yediler, bu devran bir süre böyle devam etti.
Hayvanlar âlemi o ağacın çevresinde kendilerince bir dünya kurmuşlardı.
Karganın sıçmasıyla harcı karılan ve domuzun eşelemesiyle temeli atılan bir dünya.


O arsada yaşam böylece sürerken bir insan çıktı ortaya, meğersenem arsayı satın almış.
Önce duvarlarla çevirdi dört bir yanını, sonra da üzerini tel örgülerle sardı.
Böylece domuzlar gelemez oldular.
Sonra börtü böcekten şikâyet etti, etrafını zehire boğdu.
Karıncalar sinekler böcekler arılar birer birer rahmetli oldu.
Ardından da onları yiyen kuşlar gittiler.


Sadece bir ağaç kaldı ayakta, hayvan mezarlığında tek başına incir ağacı.
İnsanın gözü doymuyordu, o incir ağacını da kesti.
Oradaki güzel güzel devam eden hayatı bitirdi, kısaca bir çuval inciri bok etti.


İnsan denilen yaşam türünün bilimde verilen adı Homo Sapiens'tir.
Anlamı da "Düşündüğünün üstüne düşünebilen insan" demektir.
O zaman düşünelim.


Hadi herkes kendi kendine sorsun, bulduğu cevabı da aşağıya yazsın:
Çevreye ve Doğaya bir Karga Boku kadar katkım var mı?