Bu Blogda Ara

Belgesel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Belgesel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Mayıs 2021

Mari Nehri Kaplumbağası

Avustralya kadar değişik mahlûkat barındıran başka ada yoktur dünya üzerinde.
Eğer son zamanlarda özdeyişlerinden Bir Demet Tiyatro paylaştığım Eyvah Necdet veya Mükremin Ağabey'in taktığı lâkap olan Ay İnanmıyorum Necdet buradaki bahsettiğim konuyu bilseydi çok güzel ders alınacak bir sahne yazılabilirdi.
Hepiniz bilirsiniz ki Allah-u Te'âlâ'nın hikmeti ve kudretinin herhangi bir sınırı bulunmamaktadır, bizleri bile hiç yoktan var edebildiğine göre daha kim bilir bizim bilmediğimiz neleri yaratmıştır?


Bugünkü yazıma konuk ettiğim Mari Nehri Kaplumbağalarının en ilginç olan özelliği üreme organından nefes alması ve çılgın yeşil mohikan saç stiline sahip olması.
Queesland'da bulunan Mari Nehri'nde yaşıyorlar ve ortalama kırk santimetre uzunluğundalar.
Çenelerinin altında parmağa benzeyen deri gibi uzantıları var.
Üreme organı ile nefes alıp verebiliyorlar.
Dünyadaki en etkileyici canlılardan olan Mari Nehri Kaplumbağası nesli en çok tehlikede olan canlılardan biri.
Geçen günlerde Londra Zooloji Topluluğu tarafından korunmasız sürüngenler listesine alındı. Punk görünüşüne rağmen uysallığı onu popüler bir evcil hayvan yaptı.
Kaplumbağa dışkılığı sürüngenlerdeki sidik ve üreme yollarının açıldığı yer içinde solungaça benzer organlar sayesinde üç gün suyun altında kalabiliyor.

11 Mayıs 2021

Kırlangıçlar Geri Döndüler

Yaklaşık yirmi gram ağırlığındadırlar ancak uçuşta beşbin kilometreden fazla yol kat etmişlerdir.
Sahra Çölü'nü geçtiler. Akdeniz üzerinden uçtular, dinlenmek nedir bilmeden.
Fırtınalar ve rüzgârlarla savaştılar, kavurucu güneş umurlarında değil.
Olağanüstü bir şey yaptılar.
Ve şimdi evlerimizin çatılarının altında yaşayacaklar. Yavruları olacak.


Bir kırlangıç günde sekizyüzelli adet sinek ve sivrisinek yiyebilir.
Bir çifti günde yaklaşık binyediyüz adet sinek ve sivrisinek öldürebilir. Bundan daha etkili ve çevre dostu bir böcek ilâcı yoktur.
Onlara hoş geldiniz diyebilmeliyiz, en önemlisi onlara zarar vermeden.

10 Mayıs 2021

Karga Ve Eşi

Bazen düşünüyorum bir Karga gibi yaşamak bu kadar zor mu diye?
Siz hiç Kargaları düşündünüz mü?
Kargaların da kendilerine göre ruhani birer anlayışları vardır. Çok uzun olan ömürlerini tek bir eşle geçirirler.


Bu kadar zaman içerisinde onları baştan çıkartacak başka karga yok mudur?
Vardır elbette, tıpkı insanların karşılarına çıkan tek gecelik aşkların yaşattığı pişmanlıklar gibidir.
Kadın karga yatarken erkek karga yuvasına bakar. Kısaca hayatın müşterek olduğu kargaların evlilik hayatında daha belirgin ortaya çıkar.
Biz insanların hayvanlardan alacakları çok ders vardır, ileride ayrıntılarla irdeleyeceğiz işbu mevzuat-ı umumiyatı.

Arslan Kıral

Arslanın ormanlar kralı olmasında hiç şüphesiz bir kerâmet vardır.
Arslan neden kraldır? En kuvvetli olduğu için mi?
 Hayır, çünkü ormanda kendisinden kuvvetli bir sürü hayvan vardır, örneğin Fil Arslandan kuvvetlidir ama kuvvetini hem gereksiz yere hem de tonlarca su içmek için kullanır.
Kral olmak için de kuvvet tek başına yetmez, kuvveti kullanmağı bilmek gerekir.


Bir zamanlar bir reklâm vardı, konusu da kontrolsüz gücün güç olmadığını tezini savunuyordu.
Bu durumda Filler o kontrolsüz güce sahip olanları, Arslanlar da o gücü kontrol edenleri temsil ediyorlar demektir.

06 Mayıs 2021

Seyyah Arılar

Arılar bazen münâsip buldukları yerde hiçbir engel tanımadan konaklayabilirler.
Bu resimdeki gibi bir sahne gördüğünde korkmayın, itfaiyeyi ya da sivil savunmayı aramayın, hareket etmeyin, öldürmeyin.


Onlar sadece seyahat eden arılar ve sadece yirmidört saat duracaklar. Onları rahatsız etmezseniz size zarar vermezler. Onlara yardım etmek istiyorsanız hafif bir tabak ya da hafif şekerli su tabakası koyun. Nasıl besleneceklerini enerjilerini güçlendireceklerini ve yollarına devam edeceklerini göreceksiniz.
Gezgin sürüsünü hepimiz korumalıyız çünkü onlar bizim hayatta kalma sigortamız. Onlar ölürse biz de ölürüz. Arılar olmadan tek bir insan bile dünyada kalmaz.
Lütfen dikkâtli olun ve arıları öldürmeyin.

Sarhoş Arılar

Sarhoş arılar genellikle sıcak havalarda görülebilir.
 Sıcak havalarda çiçeklerin nektarı yüksek sıcaklığın etkisi altında fermente olmağa başlar.
Bu nedenle bu kadar asitlenmiş nektarı içmiş bir arı sarhoş olur ve davranışı sarhoş bir insandan neredeyse hiç farklı değildir.


Arı bir başka arıyls yan yana sohbet edebilir ve evinin nerede olduğunu bile hatırlamayabilir.
Ancak yine de bu hâliyle kovana ulaşırsa ayılıncaya kadar nöbetçi arı sarhoş arının içeriye girmesine izin vermez.

04 Mayıs 2021

Köpekler Hakkında

Hayvanlar âlemindeki yaşam ders almasını bilenler için çeşitli kıssalar içerir.
Örneğin köpekler, siz hiç köpekleri düşündünüz mü?


Bir köpeğin eğitimi yaklaşık olarak altı hafta sürer. Bu altı hafta içinde köpek oturmağı kalkmağı en önemlisi de işeyeceği yeri öğrenir.
Üstelik bir defa öğrendiğini bir daha unutmayacak kadar da akıl sahibidir.
Bu aklını da karşıdan karşıya geçerken yeşil ışığın yanmasını bekleyerek bile gösterebilir.

01 Şubat 2020

Belgesellerden Anılar

Bazı akşamlar gittiğim mekânda sabaha karşı izlediğim belgeseller bendenizi işbu mevzuat-ı umumiye hakkında bazı araştırmalara yöneltti.
Hepimizin mâlum-u âliniz Türkiye Cümhûriyeti sınırları dâhilinde karikâtürler inanılmaz nesne-i şerifler anlatırlar, ancak bunların dilinde yazılan yazıları herkes okuyabilme, okuduysa da anlayabilme yeteneğine sahip değildir.
Yine hepimizce mâlum olan ve bizim zamanımızda ilkokulda şimdiki zamane gençliğin ortaokul veya lisede hep birlikte öğrendiğimiz mâlumatfuruşa göre ormanlarda yaşayan hayvanlar her zaman birbirleriyle avlanırlar, ancak onların dünyası bizim dünyamızdan çok ama çok farklı olduğunu da öğrenmek gerek.
Bu arada hatırlatayım ki dünya üzerinde daha gerçek olup olmayacağı tartışma konusuyken bile bir robotun duygusal zekâyla donatılmasının ne gibi sonuçlara yol açabileceği konusunda film yapabilmeyi başarmış bir Yeşilçam'a sahibiz, hani bir Türk'e bir işin inkânının olmadığını söyle ve kenara çekilip olacakları izle gibi kocaman tankın karşısında aslanlar gibi durabilen ve o duruşuyla o tankı durdurabilen bir irademiz mevcuttur bizde.
Ben kafanızı bulandırmadan başlıyorum yeniden yazıma konu olan resimlere.


Ah şu kadınlar, aslan bile olsalar kadın her zaman kadındır.
Bir türküde bile biz erkeklerin günâhının siz kızlardan sorulacağı söylenir.
Buna rağmen erkeklerin kılıbık olduklarından bahsederler, oysa kadın erkeğe yaklaşma şansı vermezse biz erkeklerin yapacağı her hamle ters teper Tanrı korusun.


Bizim karikâtürcülere göre aslında orman hâlkı dosttur arkadaştır, sadece belgeselciler geldiklerinde insanlara kendilerinin yırtıcı olduklarını göstermek için şakacıktan birbirlerine saldırırlar.


Bazen dost görünümlü insanlar bizleri sadece kandırmakta ve bizim açıklarımızı kollamakla meşgûller, zaten bir atasözü bizim düşmanlardan değil de dostlarımızdan korkmamız gerektiğini söyler.
Buna rağmen hiç dertleşmeyecek miyiz? Gerekirse dertleşmeyeceğiz, tüm sıkıntılarımızı içlerimize atacağız, patlarsak da bundan patlarız.


İkili ilişkilerde de genelde kendi kusurlarımızı ve fazlalıklarımızı görmez de karşımızdakinin eksikliğini görürüz, daha doğrusu yaşadıklarımız bize böyle algılatır hayatlarımızı.
Sorun ise sende değil bendeymiş, ben daha iyisine lâyıkmışım. Hangi kitaptan ezber bu?
Örneğin kirpinin üstündeki dikenlerden atlarda yoktur ya da başka hayvanlarda yoktur, bildiğim kadarıyla gülde vardır ama gülün dikenleri kirpinin derisine karşı daha güçlüdür.
Sarmaşıklardaki dikenler ise kirpinin dikenlerine hiçbir sur'ette mukavemet edemezler.


Avlanma faslı aslında doğar doğmaz hayata karşı mücadeleyle içgüdüsel olarak başlar, eceliyle Hakk'ın rahmetine kavuşuncaya veya bir başka acıkmış olan hayvana av olana kadar devam eder.
İnsan da oyun çağından çıkıp da okul çağına gelince mücadeleye başlar, ama insanın mücadelesini barış ve bilim ile de ilerletebilse bile bazıları kavga ve savaşı ve de adam öldürmeyi öğrenir.
Bu yolda devam etmekte ısrar eden şahıs ise günün birinde yakayı ele verir.


Dün akşam aslında güzel ve beni benden alan bir belgeselde Piton Yılanı çeşitli hayvanları mideye indiriyordu. Hele o tavuklar kümeslerine baskına gelen yılan karşısında hiçbir şey yapmadan gıt gıt gıdaklamaları resmen tavuk milletinin aptallığına sevk etti beni.
Demek bu belgesel bir karikâtürcümüz tarafından da izlenmiş ki av olan farenin aklına tam mideye indirilirken sıçının geldiğini söylemeyi akıl ettirmiş.
Çıkan sonucu da görmektesiniz.


Ya da başka bir açıdan bakalım biz işbu hayat-ı vahşiye.
Sizler hiç keçileri bilir misiniz sevgililer?
Keçiler aşırı derecede inatçı ve intikamcıdırlar, öyle ki miyav diyen bir aslan eğer keçi avlamışsa yerken iki katı dikkât etmesi gerek, çünkü arkadan bir büyüğü gelip aslanı avlayabilir.


Ancak bütün hayvan milleti keçiler kadar şanslı olamıyor ne yazık ki.
Örneğin aslanın biri bir ceylanı mideye indirirse ve o ceylanın yavrusu annesini aramaya çıkarsa aslında gerçekte başına gelecek olan belli ama karikâtürcülerin kitabında aslanın midesi bulanıveriyor.
Ne yazık ki dünya bizim bildiğimiz ve de hayal ettiğimiz tozpembe bir yer değil, ormanın ortasında bütün canlılar diğer canlılara karşı amansız bir savaş içinde.
Üstelik bu geçenlerde Sovyetler Birliği ile Amerika Birleşik Devletleri arasında yaşanan bir soğuk savaş da değil.
Günümüzde her ne kadar insanlar birbiriyle sıcak savaşa gimemişlerse de hayvanlara ve doğaya karşı açtıkları savaşta inanılmaz bir tahribatın sorumlusu olarak Yüce Divan'a hesap verecekler.



Bu amansız savaştan geriye ne mi kaldı?
Timsahın annesi çanta babası da ayakkabı olmuş, insanların hizmetine ve kullanımlarına sunulmuş.