Bu Blogda Ara

Ege etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ege etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Şubat 2021

Zeytin Ve İncir

Zeytin ile İncir ağacı bağlantısını eğer bilimsel olarak mercek altına alırsak zeytin ağacı ile incir ağacı doğaya ters çalışır. Bütün bitkiler gündüz oksijen verirken zeytin ve incir ağaçları karbondioksit salınımı yapar. Gece ise diğer ağaçlar karbondioksit verirken zeytin ve incir ağaçları ise oksijen vermeğe başlar.
İncir ağacı yapraklarını döker ama zeytin ağacı hiçbir zaman yapraklarını dökmez.
Zeytin ağacı devamlı bir oksijen salgılamaktadır ve salgıladığı oksijen İtalya ile Edremit Körfezi çevresinde kendisini daha belirgin şekilde gösterir. Zeytin ağacı geceleri oksijen verirken bir yandan da sabaha kadar atmosfere iyot saçan deniz ve Kaz dağlarından gelen temiz hava ile karışan bir hava bulunmaktadır.
Tan yeri ağarırken deniz kıyısından gözlendiğinde bu durum bir bulut ve sis hâlinde göze çarpar.


Zeytin ağacı ile İncir ağacı aynı dönemde meyve verir ki zeytin sineğinin üremeğe başladığı zamanlardır.
Zeytin sineğinin zeytin ağaçları ve zeytin meyvesine zarar vereceği dönemlerde iyice olgunlaşan incir ağaçlarının meyveleri bal dökmeye başlar.
İncirin balı zeytin sineğine zeytinden daha cazip gelir ve zeytin yerine incir meyvesini tercih eder.
Zeytinliklerdeki incir ağaçları tıpkı bir paratoner gibi zeytin sineklerini üzerine çeker.
İncir balını yiyen zeytin sinekleri bir süre sonra zehirlenerek ölür.


Mübadele öncesinde Ege kıyılarında yaşayan Rumların her zeytin tarlasına üçdört adet incir ağacı dikmiş olmasının sebebi de budur.
Oysa bizim özellikle yeni nesil zeytin üreticilerimizin bir çoğu bu gerçeği bilmedikleri için zeytin bahçelerindeki yüzlerce incir ağacını sinek topluyor diye kesmişler ve odun yapmışlardır.
Bunun sonucunda da bugün zeytin sineği başta olmak üzere zeytin zararlısı uçkunlar çoğalmıştır. 

01 Mayıs 2019

Kartpostallarda Gezinti - Volüm Onsekiz : İlçe-i Çeşme

Sizlerle ara sıra kartpostallarımızla birlikte olacağımı daha önceleri söylemişti ben.
Bu kez Çeşme'ye suyumuzu doldurmaya gidiyoruz. Gerçi Alaçatı'da düzenlenen Ot Festivâli çoktan geride kaldı ama Çeşme her zaman Çeşme'dir.


İlçe-i Çeşme'yi dolaşmaya Çeşme Kal'asından başlayalım, mâlum Otogar'ın kartpostalını bulamadık. Kaldı ki Çeşme Otogarı işbu resm-i şerifin çekildiği yerden görülebilmesinin imkânı namevcuttur.


Yine ilk kartpostalımızın çekildiği yerden ama bu sefer sahil tarafına bakıldığında kocaman bir alan görülmekte.


İlçe-i Çeşme'ye gelen otobüsler sanki bir zamanlar Kal'anın dibinde yolcularını indirirlermiş.


Açıya bakacak olursak sanırım bu resim de Çeşme Kal'asından çekilmiş, netekim diğer resimdeki alan burada görünmekte.


Çeşme'nin arkasında bulunan dağlardan çekilen işbu kartpostalda İlçe-i Çeşme olanca güzelliğiyle bizlere poz vermiş.


Başkaca bir kartpostalda İlçe-i Çeşme yine başrolde. Ne yazık ki ben Çeşmeli olmadığım ve İlçe-i Çeşme'de yaşamadığım cihetle sizlere çok fazla mâlumat veremeyeceğim, ama siz isterseniz bana neresi veya bir yanlışım varsa söylerseniz ben de yazımda gereken düzenlemeleri yapabilirim.


İlçe-i Çeşme bu kez körfezin diğer tarafından limanı poz veriyor, henüz o zamanlar yat limanı yokken.


İşbu resm-i şerifi yine İlçe-i Çeşme kartpostalları arasında buldum ama işbu beyaz binanın neresi olduğunu bulamadım.


Çeşme Kal'asından çekilmiş işbu kartpostal olasılıkla Çeşme Vapor İskelesini bizlere temaşa eyletmekte. Ancak bahsettiğim vapor bizim İstanbul'da veya İzmir'de bildiğimiz küçük Şehir Hattı Vaporu değil tabi.


Yavaş yavaş tepelerden kıyıya iniyoruz, günümüzde sıra sıra teknelerin bağlı olduğu rıhtımda o gün tek bir tekne varmış, o da kartpostala konu olmuş.


İyice kıyıya inip de denizin içine geldiğimizde birkaç adet küçük kayık bağlanmaya başladığını görmekteyiz.


Çeşme memleketimizin önemli bir yat limanıdır, işbu kartpostalda konu olarak Yat Limanı seçilmiş ve dört bir yandan bizlere poz vermiş.


Aynı zamanda İlçe-i Çeşme yelken gibi su sporları konularında da memleketimizin önde gelen mıntıkalarındandır.
Evet ben de İlçe-i Çeşme'de bulundum, ama buranın bu kadar güzel ve cennetten bir köşe olduğunu bilmezdim.


Bu da sizler için Bonus: İlçe-i Çeşme'nin gece görünümü, Çeşme Kal'asında tarafımdan çekilmiştir.
Sizlere de yolunuz İlçe-i Çeşme'ye düştüğünde biraz içini gezmenizi ve sadece denize girmemenizi tavsiye ederim.