Bu Blogda Ara

Yeşilvadi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Yeşilvadi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Şubat 2021

Bursa Karı İkinci Yazı

 Bir önceki Bursa konulu kar resimleri yazım yarım kalmıştı ya da resm-i şerifler zamanında gelmemişti, imdı sizler için kalan resm-i şerifleri paylaşacak ben.


Bursa'nın içinde küçük bir tur atan İpekböceği Çağdaş Tramvayını hepimiz biliriz, uzasa ve dallanarak budaklansa daha çok işe yarayacak ama Bursa'nın ufak tefek taşları ve daracık yolları Çekirge tarafına gitmesine pek müsaade etmiyor.
Müsade etmediği için de Heykel - Santral Garaj - Atatürk Stadı arasında tek yönlü gidiyor ve gerçek anlamda bir son durağı olmamasına rağmen sabah ilk seferine Santral Garaj'dan (Ki garaj taşınınca Kent Meydanı oldu) çıkıp akşam son seferinde kadar saat yönünün tersinde gidiyor ve son seferin son durağı yine Kent Meydanı olarak bitiriyor.
Heykel civarında görüntülenen Çağdaş Tramvayımz kar altında kalmış.


Bursa'nın ara mahâllelerinin birinde kar nispeten biraz daha usturuplu yağmış ya da mahâllenin vatandaşları çok çalışkan oldukları için kar biraz temizlenmiş.


Bursa'nın yüksek kesimlerinden ele geçirdiğimiz işbu resm-i şerifte görmekte olduğunuz Karsan Jest markalı minibüs bizim İstanbul'da biildiğimiz dolmuş usülü çalışan minibüs değil, Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin İett'si olan Burulaş bünyesinde çalışıyor, yani kısaca Belediye Minibüsü.


Kar aslında Ulucami'ye çok güzel bir giysi olmuş ve çok da yakışmış. Bütün heybetiyle bir Ulucami manzarası huzurlarınızda.


Bursa'dan Uludağ'a tırmanmanın en kısa yolu aslında Teleferik'tir, ama birkaç yıl önce vagonları değiştirilerek küçültüldü ve sayıları arttırıldı.
Bu yıl Teferrüç semtinde böyle bir manzara arz etti.


Hadi sizlere bir sürprüz yapayım ve eski teleferiğin de resm-i şerifini paylaşayım, hem de Uludağ'ı Bursa'nın dağı ve markası yapan Uludağ'ın üzerindeyken.
Eski Teleferik bilmeyenler için söyleyeyim Teferrüç'ten çıkar, Kadıyayla durağında diğer teleferiğe aktarma verir, yaklaşık yirmibeş dakika falan sürer.
Kadıyayla'da diğer teleferiği beklerken biraz oyalanabilirsiniz.
Değitirdiğiniz teleferik de sizi Sarıalan durağına çıkartır, zirve sayılmaz ama Hotellerin olduğu bölgeye biraz uzaktır. Buraya kadar olan ikinci teleferik yolculuğu da yirmi dakika falan sürer.
Eskiden teleferik eğer tam olarak dolmazsa saatli kalkardı, dolarsa da dolduğu anda kalkardı.
Şimdiki düzenini bilmiyorum.


Şimdiki resmimiz ise Şehreküstü semtindeki Osman Gazi heykeli, ki kendileri Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusudur.
Kar buraya da tam kartpostallık bir görünüm sunmuş bizlere.


Tabi eğer Osman Gazi'yi paylaştıysak Atatürk Heykeli'ni paylaşmadan asla olmaz.
Ne yazık ki resmi çeken şahıs heykelin önünü değil arkasından çekmiş, yoksa benim de yapacak bir şeyim yok, arkadan paylaşmak istemezdim.


Sanırım burası Muradiye Külliyesi olmalı, eğer yanılmaktaysam beni ikaz edin düzelteyim.
Ama neresi olursa olsun harika bir kar manzarası oluşmuş.


Burada ise Koza Han'ı görmektesiniz, sanırım iki farklı resm-i şerifi birleştirerek gece ve gündüz ayırımı yapıp güzellemişler.
Böyle güzel bir açıyı tutturabilmek de gerçekten maharet ister.


Günümüzde her ne kadar artık ism-i şerifi Kent Meydanı da olsa ve aynı ism-i şerife haiz bir alışveriş merkezi de olsa birçok Bursalı için Santral Garaj yani Otogar kar altında böyle bir görüntü vermiş.
Sanırım öndeki "Fışkiye"den fışkıran su bile bu soğukluğa dayanamayarak donmuş.


Bursa'nın bu güzel semtinde örtülen beyaz örtü ve gerek otobüslerin gerekse taksilerin sarı sarı ortada dolaşmaları güzel bir renk cümbüşüne davet etmiş bizleri.


Bursa'nın tepelerinde aslında İstanbul'da da adaşı bulunan Tophane semt-i şerifinde yer alan saat kulesi ve altındaki topların beyaz örtü altındaki görünümleri.
Bundan sonraki resm-i şerifimiz gece çekilmiş. Buyurun:


Aslında sizlere bu güzel galeriyi olduğu gibi paylaşmak isterdim ama buna ne zamanım ne de yerim var, yine de tıpkı Koza Han gibi gündüz gece birleşmesini Tophane için de ekliyorum.


Bursa'nın ikinci kar yazısını Cümhûriyet Caddesi Tramvayıyla bitirmek istiyorum, çünkü ne de olsa tramvayla başladım yine tramvayla bitireyim en iyisi.

16 Şubat 2021

Tekirdağ Karı

Bir önceki yazımda Bursa'dan kar bildirmişti ben, imdı sırada söz verdiğim üzere Tekirdağ var.
Tekirdağ da aynı Bursa gibi dağ eteklerine kurulmuş olduğu ve yine çevresinde Bursa gibi yeşillik kalmış olduğu için kar yağarsa bir şekilde tutar.
Ancak burası dağ başında değil sahilde olduğu için kar tutmakta biraz zorlanıverir çünkü sahil ve deniz havası kara karşı dağ havalarından daha etkili bir direnç gösterir.


Bu sefer Yeşilvadi tantanası yapmayacağım çünkü bir kez yaptım, İrem Hanım bana bu yazımda kahve getiremeyeceğini söyledi bir kere.
Görünümlere dilerseniz sahilden başlayalım.


Ben kendim şahsen görmedim ama burası Süleyman Paşa İlçesinin sahiliymiş, kaldırımları güzelcenem bir kara tutuvermiş, tıpkı İstanbul'a benzermiiş gibi.
Günlerden beridir İnokta Basın da kar konusunda sürekli yayın yaparak İnoktalığını gizlemeği başardı bu kez, ancak Basının İnokta olduğunu gerek tribünlerde gerekse başka yerlerde vazife gören herkes bilir.


Tekirdağ'da güzel bir parkta çok güzel bir kar tutmuş, tam böyle kartopu oynamalık.
Aslında ne kadar çoluk çocuk varsa toplanıp parka giderek güzel bir kartopu şenliği yapılabilir, tabi yirmi yaş altı vatandaşlarımızın sokağa çıkabilme saati olan 13:00 ilâ 16:00 saatleri arasında.
Çünkü aynasızlardan ceza yemek istemeyiz.


Mâlesef ben Tekirdağlı olmadığım için Tekirdağ'da hangi semtler olduğunu bilemeyeceğim, ama kar resimlerini buldukça paylaşıyorum.
Sizler de inşatanrı işbu kusuruma bakmayıverin artıkım.


Keşke bizim İstanbul'da da böyle bir kar yağsa diye düşündüğünüzü, düşünmediyseniz bile içinizden geçirdiğinizi işitir gibi ben.
Ama bu kadar kar İstanbul'da yağarsa zaten felç olan ortalık iyice felce bulaşır, iyisi mi az yağsın öz yağsın, ki zaten Gök Tanrı Tengri ne kadar yağdıracağını biz kullardan daha iyi bilir.


Burası da Tekirdağ'ın şehir içindeki bir caddesi, arka plânda bir Belediye veya Özel Hâlk Otobüsü geçiyor, ancak nereden gelip nereye gittiği hiç görünmüyor, ama eğer sizler biliyorsanız yorumlama kısmına yazabilirsiniz.


Tekirdağ'ın içlerinden başka bir cadde veya sokak, artık tanımlamalara ve kısıtlamalara hangisi uyuyorsa, çünkü geçenlerde yolların adlarının ne konacaklarına dair bir mâlumatfuruş ele geçirdi ben.
Tabi ki buranın hangi yol veya mevki ya da mahâlle olduğunu bilmiyor ben.


Biraz olsun Tekirdağ'dan dışarı çıkalım ve Anayola kadar uzanalım, eğer koskoca otoyol bile kar tutmuşsa ki ıssız bölgeler daha fazla kar tutar, gidip gelirken daha da dikkâtlı olmak icap eder.


Sanırım aynı yolun üzerinde bir kar küreme mâkinesi yoldaki karları temizleme vazifesini ifa ediyor ki sağ olsun Devlet Meteororloji İşleri Genel Müdürlüğü bu seferki karın daha uzun süre yağacağını haber vermiş bize, İnokta Basın da bu konuyu diline güzel dolamış ve felâket tellâllığına başlamış.


Biz iyisi mi işbu yazımızı biraz fazla resm-i şerif yükledik ama Malkara'da bitirelim ve tekrar Tekirdağ'a dönmeyelim, her ne kadar Tekirdağ'ımızın başkaca güzel ilçeleri de mevcut olsa bile bazı resimleri başka bir başlıkta biriktirelim.


Yazıyı bitirmeden önce işbu resm-i şerifi de paylaşmak istedi ben.
Başka bir yazıda buluşmak üzere şen kalın esen kalın giyinin kalın.

Bursa Karı

 Bu seferki kar yağışı sadece İstanbul ile sınırlı kalmadı, ta Bursa'ya bile yağdı ki Bursa'ya her yıl kar muhakkak yağar çünkü Bursa'nın çevresi bizim İstanbul kadar gelişmiş değildir, ne de olsa biraz olsun çevresinde bir parçacık yeşillik kalmıştır.


Mâlum bir memlekette bir yerlerde bir Yeşilvadi vardır, bu Yeşilvadi gerçekten iyidir, bizim Lütfü de ondan daha iyidir, bahsettiğim Yeşilvadi'nin yeşilliği ottur, yahu ben ne anlatacaktım derken odadan içeri güzel bir hanım girer ve bana bir kahve ikram eder.


İşbu şekilde temaşa edildiği üzere İrem Hanım'ın (Derici) hayali olarak bana ikram ettiği güzel kahvenin üzerine ben de başlarım Bursa'dan gelen kar manzaralarının resm-i şeriflerini paylaşmağa.
Hayali bile güzel.


Mâlum-u âliniz Uludağ'ın varlığından mıdır bilinmez Bursa'ya her kış çok güzel ve çok güçlü ve de tutan bir kar mutlaka yağar ve yağan bu kar mutlaka tutar.
Zaten Şehr-i Bursa'da tutmazsa Uludağ'da mutlaka tutması gerekmektedir, çünkü eğer Uludağ'da kar tutmazsa başta Beceren hotel olmak üzere hiçbir hotel iş yapamaz.


Uludağ'da ayı var mıdır bilmem ama bir ihtimâl bir zamanlar var olduğunu duymuştum birinden.
Ayı dedimse gerçek ayılardan bahsediyorum, ben bir insana Ayı deyip de Ayıya hakaret ederek Ayının günâhını alamam çünkü Ayının günâhını alabilecek param da yok ve Öbür Dünya'da hesap ödetmek için bulaşık yıkatmıyorlar.


Uludağ yolu olsun ya da Bursa içi yolu olsun veya hiçbiri olmasın Bursa'dan İstanbul'a geliş yolu olsun her kar yağdığı zaman birkaç araba muhakkak giderken ya da gelirken işbu pozu vermekten çekinmezler.
Benim bildiğim Karayolları Trafik Kanunu'na göre seyir hâlindeyken cep telefonu kullanmak serbest değildir, ama tabi aynasızlar ancak maske takılı mı değil miye bakarlar. Telefonla oynayarak araba kullanmağa çalışan ama bu esnada kendi hayatlarının yanı sıra başkalarının hayatlarını da tehlikeye atan tipitiplerle hiç ilgilenmezler.


Ne yazık ki Bursa çevresindeki yollardan birinde minibüsün biri yolda kalmış ya da yürümekte zorlanıyor.
Kar yağdı mıydı kar lâstiklerini takmak ve zencir-i berefşan kullanmak da Karayolları Trafik Kanunu'nun içinde var olan maddelerdendir.


Bursa gibi dağın eteklerine kurulmuş şehirlerimizde böyle karlı yolların tıkandığı çok defa vukua avdet eylemiştir, İstanbul'dan neredeyse hiçbir farkı yoktur.
Ancak her ne kadar kar trafiği olumsuz yönde etkilese dâhi manzarasının güzelliğine doyum olmaz.


Teleferik biraz bizim Eyüp Sultan'dakine benzese bile Uludağ'a tırmanan yeni teleferik bu işte, artıkım arka arkaya tırmanıp iniyor.
Bursa'yı şimdilik bitirdik, sıradaki kar fotoğrafım Tekirdağ'dan olacak ama bu yazımda değil başka bir yazımda.