Bu Blogda Ara

Okul etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Okul etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Kasım 2024

Mafiş Nezâket

 Hayatta herkesin her şeyi bilmesine hiç gerek yok, sadece hâdlerini bilsinler yeter de artar.


İnsanlar belki özgürdürler ama işbu özgürlük başkalarının özgürlüğünün sınırlarını geçerse özgürlükten çıkıp hâd olur.


İşte hâd bilmek de budur.

28 Şubat 2023

Yeni Aşı Tantanası

 Geçen günlerde İnstegram'da dolaşırken gördüğüm lüzûm üzerine işbu yazımı yazmak ve mevzuat-ı katiliye hakkındaki düşüncelerimi nâkletmek istiyor ben, sonra isterse cellat gelsin boynumu kesip başımı gövdemden ayırsın.


İnsan vücûdu esas olarak kolay kolay hastalanmaz, hastalanırsa dâhi kendi kendıni tedâvi edebilecek yeteneğe sâhiptir.
İlkokulda bizlere nasıl nefes alacağımızı beyinlerimize kazıdılar, öğretmenlerimizin söylediklerine göre nefesi aldığımız ve verdiğimiz organların herhangi bir engele takılmaması gerektiğini öğrettiler.


Ayrıca bir elektrik süpürgesi düşünün ki borusunun ucuna bir bez paçavrası tıkarsanız süpürgenin motorunu yakarsınız.
İşte bizim burun ve ağız adı verilen organlarımız da aynı şekilde çalışırlar, üstelik motoru zorlanarak yanan bir elektrik süpürgesinin yenisini alabilirsiniz ama bir insanın yenisini alamazsınız, alsanız bile kaybettiğinizinki gibi olmaz.


Ben ilk günden beri söylüyorum ve bundan sonra da söylemeğe ve uygulamağa devam edeceğim, maske takmıyorum aşı olmuyorum, böylece küresel kapitâlist güçlerin oyununu bozuyorum.


Hadi size iki soru daha sorayım:
Hâlka maske adlı paçavrayı zorla taktıranları bir defacık bile olsa o maskeyle gördünüz mü?
Üstelik kendisi Tanrı'nın işini yaptığını iddia ediyor ama Tanrı'nın bundan haberi var mı?

07 Kasım 2022

Terbiye Yoksunlukları

Ben asla bir homofobik değilim, ama Dünya üzerindeki bağzı insanattan gerçekten nefret ediyorum.
Hani bazen kafamız dalgın olur ve derin düşüncelere dalarız ama bu benim dediğim bambaşka bir şey.
Burası oldukça merkezi bir mıntıka olan Yenikapu Marmaray İstasyonu çıkışı, bu gördükleriniz de engelli rampasının önünde yolu kapatacak şekilde durup müsade istendiğinde hiç tınmayan şahıslar.


Peki peki anladık siz Türk değilsiniz, zaten isteseniz de olamazsınız, çünkü Türk olmak gerçekten kolay değildir.
Memleketinizde belki böyle yolu kapatacak derecede durmanız belki sıradan davranışlar olabilir.
Ancak burası Türkiye Cümhûriyeti, misafirseniz misafirliğinizi bilin, akıllı olun ki insan gibi davranalım.

01 Nisan 2022

Ankara - Aziz Nesin

Bugün günlerden Bir Nisan İkibinyirmiiki ama bu yazdıklarım kesinlikle şaka falan değil.
Türkiye Cümhûriyeti'nde başkentimizin Ankara olduğunu bilmeyen hatrı sayılır oranda insanlar mevcut.
Eğitilim seviyemizin geldiği son noktalarda hayatımda bunu da görecektim ya ölseydim daha iyiydi.
Ben ölsem neyse de ya Atamız ne yapsın? Bu memleketi dünyanın en ileri memleketi yapmak için uğraşmasına yazık.
Siz imdı iyisi mi şu videoyu bir izleyiverin, sonra karar verin.


Vakt-i zamanında henüz yaşadığı dönemlerde rahmetli Aziz Nesin'in bizim hakkımızda doğruluğu artık su götürmeyeceğine inandığım bir tespiti bulunmaktaydı.
Günümüzün eğitilim düzeni içerisinde bu oran bile essahtan çok fazla aslında.
Mâlum-u âliniz uzun yıllardan beridir okullarımızın eğitim seviyesi ünüversüte sınavları için çok yetersiz kaldığı cihetle tüm öğrenciler hafta sonlarını dershanelerde geçirmekteydi.
Birkaç yıl önce bu dershaneler lise oldu, o konu ayrı.
Hepsini anlarım da Bindokuzyüzyirmidört yılındaki Anayasamızdan beridir Türkiye Cümhûriyeti'nin başkentinin Ankara olduğu üçüncü maddede diğer temel özelliklerimizle birlikte yazar ve anayasamızdaki ilk dört maddenin değiştirilmesinin teklif dâhi edilemeyeceği dördüncü maddede kesin hükme bağlanmıştır.


Bu soru geçenlerde Kim Beşyüz Milyar İster yarışmasında soruldu ve yaşananların özetini sizlerle paylaştım.
Hadi yarışmacı kişi heyecanlanabilir, ama salondaki seyirciler de mi heyecanlandılar?
Eğer bu kadar basit ve vatandaşlığımızla ilgili bir sorunun cevabını bilmiyorsa herkes şapkasını önüne koyup düşünmeli ve gerekirse diplomunu yırtarak okula yeniden başlamalı, hem de birinci sınıftan itibaren.
Söz bitmiştir.

10 Ağustos 2021

Orman Koruma

 Bu kadar basit bir konuyu hâlâ çözemiyoruz.
Aile niye var, Okullar niye var, ve her şeyden önemlisi Milli Eğitim Bakanlığı niye var?
Dersler iyi güzel de çocuklarımıza vatanı ve doğayı korumağı küçük yaşta neden bir türlü öğretemiyoruz?


En önemli ve gözden kaçan büyük nokta ise toplumsal denetim veya kolluk kuvvetlerince uygulanan herhangi bir yaptırım neden yok?
Batı ülkelerinde sıkıysa çöpünü pisliğini ortada bırak. Hem devlet hem yurttaşlar canına okur.

27 Temmuz 2021

Günümüz Gençliğinin Vaziyeti

Bugün biraz günümüz gençliğinin içler acısı durumundan bahsedecek ben. Yıllar önce "Yeni nesil pek embesil nesil" diye bir şarkı vardı, çoğunuz hatırlamazsınız bile.
Marketten ekmek alamayan ama Dünya ile internetten konuşan çocuklar.
Tuvaletin nasıl temizleneceğini bilmeyen bir nesil.
Misafir geldiğinde hoşgeldiniz demeyi beceremeyen gençler.
Bilim sohbetlerine katılmayan ve kitap okumayan ama her şeyi bildiğini zanneden öğrenciler.


Bunları çoğaltabiliriz. Konunun çözümünü de ekleyeyim:
Öncelikle ilköğretim ve ortaöğretim okullarında adab-ı muaşeret dersleri derhal verilmelidir.
Gereksiz konular ve dersler varsa müfredattan çıkartılmalı, verilen bilgiler öğrencinin kabiliyetini geliştirici yönde olmalıdır.
Yazıktır, günahtır. Zaten kocaman birkaç nesil heba oldu, bari geri kalan nesil düzgün yetişsin.

02 Temmuz 2021

Eğitim Konusu

 Dünyanın en iyi eğitim sistemi seçilen Finlandiya'da dört ders Almanya'da beş ders görülüyor.
Bizde sekiz ilâ oniki ders olmasının amacı öğrencilerin dışarı çıkıp serseri olmamasıymış.
Çünkü öğrenciysen hiçbir sporla uğraşamaz ve hiçbir çalgı çalamazsın.
Çünkü derslerden kafamızı kaldıramalıyızdır. Herhangi biriyle arkadaşlık kurmamalıyız, eğer ki yakın arkadaşınız varsa "Tabi ki iyiliğimızı düşünüyorlar ders çalışmamıza engeldir" diyerek hemen arkadaşlığımızı bitirmeliyizdir.
Eğer siz arkadaşlığınızı bitirmezseniz ailenizle konuşup sosyal çevrenizi irdelemeye başlarlar çünkü başka işleri yoktur çünkü her şeye burunlarını sokmaktan zevk alırlar.


Bizim en aktif ve en güzel yaşlarımızı zehir etmeyi görev edinirler. İnsanların kendini geliştirmeye hakkı yoktur. Bu yüzden ülkede çok sayıda psikolojik sorun yaşayan öğrenci var. Başımızda durup ezberleyin diyen devlet adamları da cabası.
Saç ve giyinişin onların ilgi alanıdır. Görüşlerin hepsi nedense saçma çünkü her şeyi onlar biliyor. Asla hata yapmazlar ve yanılmazlar.

08 Kasım 2019

Kasım Günleri

Eski takvimde kocaman yıl sadece iki mevsimden ibaretti. Altı Mayıs ile Yedi Kasım arasındaki günler Hızır, Sekiz Kasım ile Beş Mayıs arasındaki günler Kasım Günleri olarak adlandırılırdı.
Mayıs Ayında nasıl Yaz geldi diye şenlikler yaptıysak bu sefer de Kış için hazırlıklarımızı tamamlamamız gerek.


Birkaç gün sonra yaşanacak olan Pastırma Yazı sonrasında hava artık soğumaya başlayacak.
Bu sıcak günlere Pastırma denmesinin sebebi Yaz sıcağında Pastırmanın kurumaması yüzündendir.

14 Ekim 2019

Tek Ayak Üzerinde Durun

Bir zamanlar okulda öğrenciyken hepimizin başından mutlaka tek ayak üzerinde durma cezası verilmiştir öğretmenlerimiz tarafından.
Hepimiz de böyle cezaya isyân etmişizdir değil mi?
Oysa yıllar sonra çalışkan İngiliz bilim adamları fizyoterapistler eşliğinde bir araştırma yapmışlar ve tek ayak üzerinde durmanın dizler ve bileklerdeki kas ve kemiklerin güçlenmeleri için vücut dengesini sağlamak amacıyla leylekler gibi tek ayak üzerinde durmamızı öğütlüyorlar.
Ancak işbu bilim adamlarının dediği tek ayak üzerinde durmak öğretmenlerimizin verdiği cezalar gibi uzun süreli değil sadece ikişer dakikalık fasılalarla ayaklarımızı değiştirerek yapmamız gerektiğini de söylemişler.


Sakın işbu mevzuat-ı cezaiye hakkında öğretmenlerin bir şey bildiklerini iddia etmeyin bana. Bilirler ama bildikleri kendi öğrencilik dönemlerinde öğrenebildikleri kadardır.
Çünkü saatler boyunca tek ayak üzerinde durmak ayakları öyle bir ağrıtır ki böyle cezaları sapıklara tecavüzcülere teröristlere vermek gerekir.
Dolayısıyla bu sefer istemesem bile İngiliz bilim adamlarının sözünü dikkâte almam lâzım. Neme lâzım?

26 Eylül 2019

Deprem Hakkında Olumsuz Paylaşımlar

Bugün deprem oldu olmasına, ancak bazı câhill kesim bazı konularda bilip bilmeden bir şeyler paylaşmış.


Alt tarafı Allah-u Te'âlâ tarafından şöyle basitçe bir sınava tabi tutulduk, nasıl olsa işbu canlı olan Dünya'dan kurtulamayacağımıza göre yine de Gök Tanrı Tengri bizleri korusun.


Tabi iki sallandık ya hemen bazı akıl fukaraları ellerine almışlar telefonlarını başlamışlar bankamatik memurluğuna başlayarak kendilerine verilen görevlerini ifa etmeye.
Ama burada tek bir doğru var ki aslında o da yanlış, Fatih Sultan Mehmet yani İstanbul'un fatihi, Fatih Sultan Muhammet değil.



Bendeniz bu tarz şahıslara ahanda bunu tavsiye ederim, Bir Kaşık Beyin.
Tabi bu arada telefon şirketleri haberleşme konusunda sınıfta kaldılar.


Bir açıklama mutlaka yapacaklardır, ancak işbu açıklama ne kadar tatminkâr olacaktır acaba dersiniz?


Aslında açıklama geldi:
Baz istasyonlarının abone adedi ile ilgili, eğer aynı anda milyonlarca abone kalkıp da sevdiklerini aramaya kalkarsa baz istasyonları çöküveriyor, çünkü istiap hâddi yeterli değil, dediklerine göre de hiçbir şekilde olamazmış.
Yine de ellerinden ve ayaklarından geldiği kadar iletişimi kesmemeye çalışmışlar.
Doğrusu bu başarı benim gözlerimi kamaştırdı ve yaşarttı.

Deprem Zamanı

Bazılarımız üzerinde yaşadığımız Dünya için canının olmadığını ve yuvarlak değil de düz olduğunu iddia eder dururlar. Oysa bizlere dünyanın yuvarlak olduğunu ilkokullarda öğrettiler ama günümüzdeki müfredatta sanırım işbu mâlumatfuruş ortaokul müfredatına kaydırıldı.
Ancak Dünyanın canlı olduğu hiçbir okulda öğretilmez, ne İlkokulda ne Ortaokulda ne Lisede ne de Ünüversütede. Çünkü Dünyanın canlı olduğunun bilinmesi bazı büyük çevrelerin işlerine gelmez.


Bugün biraz önce Türkiye'nin Marmara Denizi'nin Silivri açıklarında Rihter ölçeklerine göre Beş nokta Sekiz şiddetinde bir yer sarsıntısı yaşadık.
Ben kendim şahsen bir saniye bile korkmadım ama Facebok'tan yazanlara göre bayağı bir korkan varmış.


Sayın Cümhurbaşkanımız deprem için birçok toplanma alanlarımız olduğundan bahsetmiş ancak geçen zaman içerisinde o toplanma alanlarımızın çoğu alışveriş merkezi yapılmadı mı?


Tabi bazı kendini bilmeyen câhiller yine bir karalamalar paylaşmış.
Başka bir yazımda Sosyâl Media'dan bu tarz konuları işleyeceğiz.


Silivri ve Ereğli çevresi bu aralar hareketli, Bindokuzyüzdoksandokuz yılındaki merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesi olan depremle bağlantılı olduğunu düşünüyorum ve bütün bilim adamlarımız da bendenizle aynı düşüncede olmalılar.
Bu liste şiddete göre sıralanmış.


Bugünkü depremin merkez üssü aşağı yukarı işbu haritada görülen nokta, mevki olarak da Silivri ile Ereğli açıkları.
Kara tarafında fay hattı yani arazi kırıkları çok şükür ki yok.


Ben sizlere Dünyanın canlı olduğunu yazımın başında zaten söylemiştim, bu gördüğünüz arazi kırıkları ya da kamuoyunun bildiği şekilde fay hattı tıplı bizim vücudumuzun üzerindeki yaralara benzer, depremler veya eski dilde zelzeleler de bizlerin hareketlerine.
Olasılıkla bugün de iç bölümde bir gaz sıkışması yüzünden küçük bir sallantı yaşadık.
Eğer sabit kalabiliyoruz diye düşünmekteyseniz sevgililer size bir Web-Sitesi söyleyeceğim ki aşağıdaki resm-i şerife tıkladığınızda açılacak, oradaki depremlerin sayısını saymakla bitiremezsiniz.


Ayrıca adı geçen adrese Kândilli Rasathânesi Resmi Web-Sitesi sayfasından Son Depremler bağlantısını tıklayarak da erişebilirsiniz.


Gelelim İstanbul Vilâyetindeki en güvenli ve en riskli alanlara. Yukarıdaki haritada da görüldüğü üzere kırmızı renkli alanlar deprem esnasında en fazla riske sahip alanlar.


Kırmızı Bölge'nin Açılımı:
Adalar, Beylükdüzü, Avcılar, Bakırköy, Zeytinburnu, Fatih, Kadıköy, Maltepe, Kartal, Pendik, Tuzla, Gebze, Ataşehir, Ümraniye, Sancaktepe, Sultanbeyli, Üsküdar, Silivri, Ereğli, Sabiha Gökçen Havalimanı

Pembe Bölge'nin Açılımı:
Büyük Çekmece, Esenyurt, Küçük Çekmece, Başakşehir, Bağcılar, Esenler, Bayrampaşa, Gazi Osman Paşa, Şişla, Kâğıthâne, Eyüp, Beşiktaş, Beyoğlu, Üsküdar, Çekmeköy, Şile, Beykoz.

Turuncu Bölge'nin Açılımı:
Çatalca, Silivri, Eyüp, Arnavutköy, Sarıyer, Terkos, İstanbul Havalimanı.


Tabi bir de olası daha kuvvetli depremde toplanma merkezlerimiz de var, İstanbul'daki bütün boş araziler artık birer alışveriş merkezi ve gökdelen olduğu cihetle işbu toplanma merkezlerinin tamamı mezarlık.


Son olarak bu can sıkıcı konuyu acil durum telefonlarıyla kapatmak istiyorum ama yeni gelişmeleri de inşatanrı sizlere duyuracağım.

10 Haziran 2019

Swarm'da Billdirimler

Aslında kaç zamandan beridir yazmam gereken bir mevzu bu, ancak imdı mümkünâtı bulundu.
Hayat sadece Swarm'da yaşanmıyor, asıl olarak sokakta yaşanıyor.


Okulda yaşanıyor, otobüste yaşanıyor, metroda yaşanıyor, trende yaşanıyor, minibüste yaşanıyor, dolmuşta yaşanıyor, vaporda yaşanıyor.
İşte bunun için hayatınızı sanal ortamlarda değil gerçek ortamlarda yaşamaya bakmanız gerekmektedir.

10 Şubat 2014

Öğrenci Tanımı. Öğrenci Nedir?

Öğrenci onaltı yıl uzunluğunda, sekizyüzotuziki hafta çapında, yüzyetmiş ay genişliğinde, "İyi akşamlar" ile yatıp "İyi dersler" ile kalkan, disiplin ile uslanan, tost ile beslenen, önlük ile süslenen, eski model altı ders beş teneffüs gücünde, öğretmenin ileri itmesi müdürün geri tepmesi ile çalışan, hem cetvel hem de elle tek tek ve seri olarak dayak yiyebilen, gömlek ile kravat arasında sıkıştırılmış, çanta ile bağlanmış, "Bir gün okul bitecek" diye avutulmuş Allah'ın aciz bir kuludur.