Bu Blogda Ara

26 Eylül 2019

Deprem Zamanı

Bazılarımız üzerinde yaşadığımız Dünya için canının olmadığını ve yuvarlak değil de düz olduğunu iddia eder dururlar. Oysa bizlere dünyanın yuvarlak olduğunu ilkokullarda öğrettiler ama günümüzdeki müfredatta sanırım işbu mâlumatfuruş ortaokul müfredatına kaydırıldı.
Ancak Dünyanın canlı olduğu hiçbir okulda öğretilmez, ne İlkokulda ne Ortaokulda ne Lisede ne de Ünüversütede. Çünkü Dünyanın canlı olduğunun bilinmesi bazı büyük çevrelerin işlerine gelmez.


Bugün biraz önce Türkiye'nin Marmara Denizi'nin Silivri açıklarında Rihter ölçeklerine göre Beş nokta Sekiz şiddetinde bir yer sarsıntısı yaşadık.
Ben kendim şahsen bir saniye bile korkmadım ama Facebok'tan yazanlara göre bayağı bir korkan varmış.


Sayın Cümhurbaşkanımız deprem için birçok toplanma alanlarımız olduğundan bahsetmiş ancak geçen zaman içerisinde o toplanma alanlarımızın çoğu alışveriş merkezi yapılmadı mı?


Tabi bazı kendini bilmeyen câhiller yine bir karalamalar paylaşmış.
Başka bir yazımda Sosyâl Media'dan bu tarz konuları işleyeceğiz.


Silivri ve Ereğli çevresi bu aralar hareketli, Bindokuzyüzdoksandokuz yılındaki merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesi olan depremle bağlantılı olduğunu düşünüyorum ve bütün bilim adamlarımız da bendenizle aynı düşüncede olmalılar.
Bu liste şiddete göre sıralanmış.


Bugünkü depremin merkez üssü aşağı yukarı işbu haritada görülen nokta, mevki olarak da Silivri ile Ereğli açıkları.
Kara tarafında fay hattı yani arazi kırıkları çok şükür ki yok.


Ben sizlere Dünyanın canlı olduğunu yazımın başında zaten söylemiştim, bu gördüğünüz arazi kırıkları ya da kamuoyunun bildiği şekilde fay hattı tıplı bizim vücudumuzun üzerindeki yaralara benzer, depremler veya eski dilde zelzeleler de bizlerin hareketlerine.
Olasılıkla bugün de iç bölümde bir gaz sıkışması yüzünden küçük bir sallantı yaşadık.
Eğer sabit kalabiliyoruz diye düşünmekteyseniz sevgililer size bir Web-Sitesi söyleyeceğim ki aşağıdaki resm-i şerife tıkladığınızda açılacak, oradaki depremlerin sayısını saymakla bitiremezsiniz.


Ayrıca adı geçen adrese Kândilli Rasathânesi Resmi Web-Sitesi sayfasından Son Depremler bağlantısını tıklayarak da erişebilirsiniz.


Gelelim İstanbul Vilâyetindeki en güvenli ve en riskli alanlara. Yukarıdaki haritada da görüldüğü üzere kırmızı renkli alanlar deprem esnasında en fazla riske sahip alanlar.


Kırmızı Bölge'nin Açılımı:
Adalar, Beylükdüzü, Avcılar, Bakırköy, Zeytinburnu, Fatih, Kadıköy, Maltepe, Kartal, Pendik, Tuzla, Gebze, Ataşehir, Ümraniye, Sancaktepe, Sultanbeyli, Üsküdar, Silivri, Ereğli, Sabiha Gökçen Havalimanı

Pembe Bölge'nin Açılımı:
Büyük Çekmece, Esenyurt, Küçük Çekmece, Başakşehir, Bağcılar, Esenler, Bayrampaşa, Gazi Osman Paşa, Şişla, Kâğıthâne, Eyüp, Beşiktaş, Beyoğlu, Üsküdar, Çekmeköy, Şile, Beykoz.

Turuncu Bölge'nin Açılımı:
Çatalca, Silivri, Eyüp, Arnavutköy, Sarıyer, Terkos, İstanbul Havalimanı.


Tabi bir de olası daha kuvvetli depremde toplanma merkezlerimiz de var, İstanbul'daki bütün boş araziler artık birer alışveriş merkezi ve gökdelen olduğu cihetle işbu toplanma merkezlerinin tamamı mezarlık.


Son olarak bu can sıkıcı konuyu acil durum telefonlarıyla kapatmak istiyorum ama yeni gelişmeleri de inşatanrı sizlere duyuracağım.