Sonunda başkaca herhangi bir bahar daha olmayan Sonbahar mevsimi hayatlarımıza avdet eyleyeli esasında birkaç gün olmuş, ama havaların serinlemesi bugünü bulmuş.
Güneş'in akşamları erken evine gittiği ve sabahları da işine geç geldiği artık her geçen gün daha iyi hisediliyor ve gözlemlenebiliyor.
Yapraklar derseniz yeni yeni Yeşil renklerini kaybetmeğe başladılar ama Sarı renge ulaşmaları çok uzun sürmeyecek.
Ancak işbu sararmış Yaprakların bizlere çok güzel manzaralar arz edeceğini şimdiden söyleyebiliriz çünkü Biz Üç Muz olarak işbu mevzuat-ı umumiiyede oldukça tecrübeliyiz.
Artıkım biraz önce içine girdiğimiz Ekim-i Şerif Ayı'nda eğer dışarı çıkmağa muvaffak olabilirsek çok güzel Sararmış Yaprakların arasından güzel manzara-i nefisat yakalayabiliriz.
Arzu ederiz ki öyle güzel resimlerden birkaç bir şeyler paylaşablelim ve sizlere de görsel şölen sunabilelim.
Hani bir zamanlar bir şarkı vardı yıllar geçebildiği kadar geçsin insanların ruhları hep genç kaldığından bahsederdi.
Eski sevdalar ve eski yaşanmışlıklar tabi ki geride kaldı, her ne kadar artıkım Biz Üç Muz olarak önümüzdeki eşleşmelere bakacaksak bile her yılın Ekim-i Şerif Ayı avdet eylediğinde birer yıl daha bitiyor ömürlerimizden.
Esasında her geçen saniyenin bile tekrarı bulunmamakta.
İşte sadece bu nedenden bile yaşamakta olduğumuz lahzanın kıymetini bilmek ve bazı geçici hırsları bir kenara bırakmak şart.
Üç ay sonra içinde bulunduğumuz İkibinyirmidört Yılı da sona erecek ve inşallah İkibinyirmibeş Yılı başlayacak, ama o dakikayı görüp yaşayabileceğimizin hiçbir garantisi yok, çünkü göktekilerin yanına çağırıldığımız zaman yere dönüşümüzün imkânı da yok.