Değişen ve değiştikçe daha da berbat vaziyetlere erişen Dünya üzerinde bu akşam dilime ve kâlemime dolayacağım konu Düdüklü Tencere tabir edilen ŞH-Su serisi Şehir Hatları teknelerimiz.
Bu ucubelere Vapor veya Vapur demek nedense içimden gelmiyor, çünkü Vapor diyebilmem için işbu mevzuat-ı umumiye hakkında kâleme almış olduğum diğer yazımı okumanızı tavsiye ederim.
Ne de olsa Tombul Teyze tabir ettiklerim bunlardan daha düzgün çıktılar.
Efenim bu akşamki Düdüklü Tenceremizin ism-i şerifi ŞH-Küçüksu olanı, bu serideki dört taşıtımız yine Kadir Topbaş zamanından kalma olup İkibinonbeş yılı Yalova tershânesi imâlatlı.
Filodaki listeye baktığımızda ŞH-Göksu ŞH-Durusu ve ŞH-Gümüşsu adında üç adet daha mevcut.
Kışın topu topu Beşyüzsekiz Yazın ise Yediyüz yolcu alabiliyorlar.
Bunların uzunlukları Kırkbir genişlikleri On derinlikleri İkibuçuk metre, sür'âtleri ise Onüç Deniz Mili yani Yirmidört Kilometre kadar.
Bu akşam böyle bir deniz gezisi gerçekleştirmeğe çalıştı ben ama ism-i şerifini aldığı Şirket-i Hayriye'nin 64 baca numaralı ve başında ŞH ibâresi bulunmayan Küçüksu vaporuna çok büyük ayıp edilmiş gibi hissediyor ben, çünkü Mopurlar bile emin olun bu teknelerden bin kat daha iyi.
Esasında sizlere bir şey söyleyeyim mi?
Dünya değişiyor olabilir, zaman gelişiyor olabilir, eskilerin eskilerde kalması da gerekebilir, ama o eski uzun bacalı vaporlarımızda bir asalet bir ruh vardı, demir tahta yığını olmalarına rağmen birer canlı varlık gibiydiler.
Her bir şeyin birer ömrü olduğunu da kabûl ediyorum, vakti zamanı gelince sonsuzluklar diyarına gitmeleri gerektiğini de.
Ancak yine de yeni yapılan ve yapılacak vaporlarımızın kendilerinden öncekilere biraz olsun benzemesi gerektiğini düşünüyorum, çünkü canlı varlıklar da kendilerinden önceki nesillere benziyorlardı.
Batı dünyasının Evrupalısı geçmişinde kullandığı nesnelerin birer örneğini gelecek nesillere saklar, müze kurar sergiler, sağlam olanları bir şekilde işler vaziyette tutar.
Bizim buradaki Doğu kafalısı da ne var ne yoksa gösteriş merakından boğulup gidecek haberi yok ya da bilmek işine gelmiyor.