Türkiye Cümhûriyeti'nde yaşamış olan, Türk vatandaşı olan, bu yazdıklarımı okuyabilme yeteneği ve öğrenimi olan, kısaca Tük olan herkes bugünün ne olduğu konusunda küçük veya büyük bir mâlumatfuruşa sâhiptir.
Efenim takvimler içinde bulunduğumuz Pazartesi gününün Nisan ayının yirmiüçüncü gününü göstermekte bugün.
Bindokuzyüzyirmi yılının Nisan ayının yirmiüçüncü gününde eğer bugün kendi vatanımızda hür olarak yaşayabiliyorsak kendilerine çok şey borçlu olduğumuz milletvekilleri Ankara'da dualarla açtıkları Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde toplandılar.
O gün ulusal kurtuluş mücadelemizde önemli bir kilometre taşıdır, bugün bakıyorum da üzerinden doksansekiz yıl geçmiş.
Cümhûriyet kurulduktan sonra ebedi başkomutanımz, başöğretmenimiz, ilk cumhurbaşkanımız, ilk başbakanımız, ilk meclis başkanımız olan Gazi Mustafa Kemâl Atatürk Yirmiüç Nisan'ın bayram olmasına karar vermiştir.
Beş yıl sonra da Atatürk Hâkimiyet-i Milliye Bayramı'nı yarınlarımızın teminatı olan çocuklarımıza armağan etmiştir.
Nihâyetinde de Bindokuzyüzyirmidokuz yılından beri Yirmiüç Nisan'lar "Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramı" olarak kutlanmaktadır.
Bütün cihân bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır o da milli egemenliktir. Yalnız bir makam vardır o da milletin kâlbi vicdânı ve mevcûdiyetidir.
Yirmiüç Nisan kutlu olsun, sevinin küçükler övünün büyükler, çok büyük bayram bu bayram herkese kutlu mutlu olsun.