Bu Blogda Ara

Gönül etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Gönül etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Mart 2021

Aşk Mı? Yok Kalsın

Sevgililer Gününden beri kocaman bir ay geçti ama bazı şeyler nedense değişmedi. 
Aşkım diyorlar. Flört ettiklerine aşkım, eşlerine aşkım, kediye aşkım, köpeğe aşkım, oğluna aşkım, kızına aşkım.
Bilmiyorlar ki aşk geçici bir duygudur. Aşık maşuğuna kavuşunca aşk biter.
Çabuk biten yitip giden geçici aldatıcı bir histir aşk dedikleri.


 “Evlilikleri ayakta tutan aşk değildir”
Aşkla evliliğini devam ettirmeye çalışanlar asla başarılı olamazlar.
Evlilikleri diri tutan muhabbettir. Muhabbet ise içinde sevgiyi saygıyı anlayışı ve sabrı barındırır.
Muhabbet bazen susmaktır, bazen göğüs germektir. Muhabbet menfaatsiz sevmektir.
Kelimelerimizi kavramlarımızı harcadılar, yerine silik kelâmlar bıraktılar. Aşk dediler, Flört dediler, değerlerimizi değersizleştirdiler.


Bu yüzden kediye de yâre de aşkım diyecek kadar hissizleşti hislerimiz.
Şimdilerde genç nesil ilk günkü geçici duygunun devamını öğrenemedikleri için renkli ekranların arkasındaki yalan hayatları gerçek sandıkları için gerçek hayata uyum sağlayamıyorlar.


Bu yüzden anlayamıyorlar elli yıl süren evlilikleri.
Buruşsa da şişmanlasa da nasıl aynı muhabbetle sevilir yâr?
Anlayamıyorlar.

23 Nisan 2018

Evlilikte Zirve Yirmi Yıldan Sonra

Belki hiçbir zaman evlenmeyecek ben ama yine de sizlere bazı mevzuat-ı umumiyeler hakkında bir şeyler söylemek ister ben.
Evlilik aslında mukaddes bir nesne-i şeriftir ancak bendenizin bazı korkularım ve alışkanlıklarımdan dolayı çok ama çok da sıcak bakamadığım için o kadar da matah bir kurum olduğuna inanmıyorum, ki işbu mevzuat-ı umumiye hakkında daha önceleri de yazmıştım.
 Ama yine de bu konuyu bir tarafa bırakıp yazıma döneyim en iyisi.
Geçenlerde bazı çalışkan Amerikalı bilim adamları çeşitli yaşlardaki ikibinotuzdört adet evli çift üzerinde bir araştırma yapmışlar.
Neticesinde de pek tahmin edemedikleri bir sonuca ulaşmışlar.


İşbu netice-i şerife göre de yirmi yıldan daha uzun süre boyunca evli kalmayı başarabilenlerin henüz balayında olan çiftlerden bile daha mutlu oldukları ortaya çıkıvermiş.
Çünkü işbu yirmi yıllık dönem-i şerifte evlilik kurumu gerek maddi olarak gerekse mânevi olarak iniş çıkışlarla dolu olduğu, ama yirminci yıldan sonra istikrarı yakalayıp birbirlerine hiç olmadıkları kadar âşık oluyorlarmış.
İmdı işbu evre-i şerifleri şöyle bir anımsayalım.


Diyelim biriyle tanıştınız, ondan karşılıklı olarak hoşlaştınız ve nişanlandınız ve de evlendiniz.
İşbu süreç-i şerifte ailelerin birbirleriyle kaynaşması ve anlaşabilmeleri çok önemli.
Zaman gelecek hem damat hem de gelin için kaynanalar sorun olabilecek.
Ayrıca evlenince çevreniz sizden çocuk bekleyecek.


Bir şekilde gebelik ve annelik babalık zamanı çocukların büyümesi okula başlaması ve okulda karşılaşılan hayatlar.


Bu dönemde tıkırında olsa da olmasa da ekomonik sıkıntılar baş gösterecek.
Yeri gelecek işbu Mor Binlik bile yeterli olmayacağı vaziyet-i umumiyeler yaşanacak.


Bir zaman gelecek ve ayrılmayı bile düşünebilirsiniz.
Çünkü evlilik kurumunun belirli bazı yılları ayrılma tehlikesi taşıdığını daha önce de yazmıştım.


Eğer bu evreleri boşanmadan atlatabilirseniz ve yirmi yılı tamamlayabildiyseniz bundan sonrası hem çocuklar kendi hayatlarını kendileri çizmeye başladığı ve kaynana baskısı da artık sona erdiği için ve de en önemlisi artık birbirinizin huyunu suyunu ezberlediğinize göre artık sizlere kalmış.
Bu kadar lâf-ı güzâftan sonra Gök Tanrı Tengri'nin hepinize bir yastıkta kocayacağınız ve mutlulukla yaşayacağınız birer hayat bahşetmesini diler ben.

31 Ekim 2017

Evlilik Hafıza Dostu

Yazıma başlamadan önce şunu belirtmeliyim ki evliliğe hayat boyunca pek de sıcak baktığım söylenemez, eskiden evlilik konusunda yazdığım yazılarımı okuyanlar bileceklerdir.
Ancak İngiltere'de bulunan Loughborough Üniversitesi boş durmayıp bir araştırma yapmış, araştırmasında da evli çiftlerin bunama riskinin bekârlara göre yüzde altmış daha düşük olduğunu ortaya çıkartmış:


Araştıran uzmanlar çiftlerin birbirlerinin sağlıklarına gösterdikleri dikkâtlerin sayesinde hafızalarını koruduklarını belirtiyorlar.
Ben de diyorum ki evlenmek için karşılıklı sevgi olması gerekir, sadece evlenmiş olmak için evlenmek de sağlığa zararlı.

28 Mart 2014

Hayat Tek Başına Çok Güzel

İnsanın en iyi dostunun sadece kendisi olduğunu söylerler.
Fakat bunun gerçekliği sayısız kez kanıtlanmasına rağmen neden "Evlen" diye ısrar ederler?


Biz evlenince sadece cinsel arzularımızı gerçeğe dönüştürmek için kukla mı arıyoruz, yoksa hayatımızın sonuna kadar bizimle aynı yolda yürüyebilecek bir "Hayat Arkadaşı" mı?
Sorarım hepinize bu soruyu.


Sadece cinsel ihtiyaçlarımı karşılıyor diye hiç bir konuda anlaşamadığım biriyle ben neden koskocaman bir ömrümün kalanını feda edeyim?
Akıl var mantık var.


Hayat arkadaşı demek iyi günde olduğu kadar kötü günde de, sağlıkta olduğu kadar hastalıkta da, gerçi Angela Hanım'ın "Beş Yıllık Evlilik" fikrine ters düşüyor ama ölüm ayırana kadar yanında olana denir.
Bunun için de iyice ölçüp biçip tartmak gerekir.
Bu da böyle biline!

21 Mart 2013

Evlilik Zamanı

Ne zaman evleneceğimi aslında hiç kimseye sormak niyetinde değilim. Hatta size bir sır vereyim, aslında bana kalsa evlenme meraklısı hiç ama hiç değilim.
Çünkü bugüne kadar okuduğum bütün kaynaklar evliliğin aslında çok da matah bir şey olmadığını ve bekârlıkların sultanlık olduğunu anlatıyor.


Ama artık evlenmenin zenginleşmek yolunda bir adım olduğunu Amerika Birleşik Devletleri bir araştırmanın sonucunda ortaya çıkardı.
Aslında her yerde ve tüm zamanlarda olduğu gibi kadınlar ve erkeklerin hayata bakış açısıyla orantılı.


Çünkü kadınlar bekârken daha fazla "Başarı Odaklı" olup evleniverince işlerinden soğuyuveriyorlar, bu yüzden de otuzlu yaşlarına kadar evlilik yapmaları pek önerilmiyor.


Buna karşılık erkekler genç yaşlarında evleneverince üzerlerinde birer baskı hissediveriyorlar ve işlerine daha fazla odaklanıverdikleri için daha çok çalışıverip bunun karşılığında daha fazla para kazanıveriyorlar.


Yani bu araştırmanın anafikri, özeti ve sonucu:
Kadınsan geç, erkeksen erken evlen!


Demek dünyanın günümüze kadar geliveren kuralları değişiveriyor. Eskiden tam tersini söylerlerdi.
Kadınlar erkenden evlendiriliverirler, erkekler ise biraz daha bekâr vaziyette bekletiliverirlerdi.


Aslında bu konuda yüzbinlerce sayfa yazı yazılabilir. Netekim evlilik kolay yürütülebilen bir müessese değildir.
Her türlü pişmanlığı barındırır içinde.
Ama ben derim ki siz siz olun, eşlerinizi sevmeden sakın ola ki evlenmeyin.
Benden bu kadar şimdilik =)))

25 Şubat 2013

Evlenmedi Diye "Kadın Artığı" Diyecekler

Evlilik sanki çok matah bir şey ... Erken evlenenler çok iyi bir şey yapmış gibi şimdi de Çin Halk Cumhuriyeti'nde kadınların iyi üniversiteleri çok yüksek notlarla bitirip sonraki hayatlarında kendi ayakları üzerlerinde durmaları ve evliliklerini ertelemeleri hükümeti korkutmuş.


Erkeklerin bu yüzden bekâr kalmalarının toplumsal tahribata neden olacağını düşünen Çinli milletvekilleri çareyi skandal bir karara imza atarak "Yirmiyedi yaşın üzerinde ve hâlâ bekâr" olan kadınlara "Sheng Nu" yani "Kadın Artığı" sıfatının yapıştırılmasını istediler.


Bakalım daha başka neler isteyecekler? Birbuçuk milyarlık nüfuslarını biraz daha çoğaltıp başka türlü toplumsal sıkıntı yaratmak istiyorlarsa başka. Çünkü hatırlatayım, veya yanılıyorsam beni düzeltin, Çin Halk Cumhuriyetinde birden fazla çocuk sahibi olan aileler devlete ayrıyeten vergi ödüyorlar.

19 Ağustos 2012

Rolleri Değişen Çift

Sonunda bu kadarına pes dedirten bir haber çıktı gündemin üst sıralarına. Sizden ricam okurken şaşırmayın ama tamam mı?
Kadın Erkek ilişkilerinde bambaşka bir nokta meydana geldi, Çinli bir karıkoca olacak size kocakarı.

Chen Li ve Jian Ling geçen yıl evlenmişler fakat bu yıl ikisi de cinsiyetlerinin emrettiği rolleri red edip kendi istedikleri role değiştirmeye karar vermişler. Bu kararı alırken çok zorlandıklarını söyleyen çiftimiz yine de en doğru kararı verdiklerini düşünüyor.

Chen kararını verirken "Liseye başlayana kadar hep ailemin sözünü dinledim. Daha sonraları kendi ayaklarımın üzerinde durmaya çalıştım. Fakat artık bir erkek olarak çok zorlanıyorum, korunmaya ihtiyacım var" diyor.
 Jiang ise "Kaynanamın baskısından bıktım. Gerek fiziksel gerekse ruhsal olarak Chen'den daha güçlü biriyim. Artık bunu kanıtlamam gerekiyor" diye fikrini beyan etmiş.

Yani görüyorsunuz, her yerde kaynana dırdırı var ve Çin'deki dırdır kadını erkek yaptırmaya karar verdirmiş. Sadece bize Özge bir şey değilmiş bu.

Ameliyat öncesinde bebek sahibi olmaya da karar verdiklerini söyleyen Chen ve Jiang hayatlarının kalan bölümünde de mutlu evliliklerinin devam edeceğini düşünüyor ..
Eh ne diyelim, darısı bizim buradaki sürekli çatırdayan evliliklerin başlarına.

18 Ağustos 2012

Evlilik Sözleşmesi

Biraz önce Facebok'ta dolanırken bir resim gördüm, aslında tam resim de sayılmaz ama adamın teki evlenirken eşiyle sözleşme yapmış, bunun resmini çekip Facebok'a koymuş.


Kahramanlara takılmayın, sadece şartlara bakın yeterli.
Hemen yanımızda Evlilik Daire Başkanlığı var, isterseniz ben de gideyim hemen birini bulup bu şartlarla birlikte evlenivereyim gitsin.
Sana geliyorum Allah Baba, beni konuk olarak kabul eder misin?

12 Aralık 2011

Evlilik

Biliyorum bu konuyu dilime çok doladım ama ne yapayım ki etrafta gördüklerim ve duyduklarım bana bunu yazdırtıyor.
Gerçekten komedi ve ilâhi bir komedya bu sahne.


Biraz önce resmi görünce bazı şeyler üşüştü kafama dank etti:
Ben düğünümde pasta değil Tavuk Döner kesmek istiyorum, sahneye çıkış şarkım da "Une Belle Histoire + Stand By Me + Don't Let This Moment End" olucak.
Bütün bu dediklerim olmazsa ben de nikâh masasında nikâh memuru o altın soruyu sorduğunda "Hayır" demezsem ne olayım?
Çünkü siz de biliyorsunuz veya öğreneceksiniz ki hayırda her zaman hayır vardır ve evette şer vardır.

01 Kasım 2009

Evlilik İçin Baskı

Bu sabah çok tuhaf duygularla açıyorum sahnemdeki perdemi, bakıyorum hava çok soğuk, yağmur sel gibi yağmış.
Norminâl şartlarda yaz programı yaparken bugüne Ada koymuşum, nedenini bilmiyorum ama listem hatalı herhâlde galiba sanırsam. Tabi ki istenen her şey gerçekleşmiyor, bakınız bir fırtına neleri değiştirdi? Adaya vaporu işlettirmedi.


Burada bir parantez de sevgili belediyemize açmam lâzım, Botsancı – Ada hattındaki vapor yerine motor koymasını, bunu bilahare yazıcam, şimdilik bu parantezimi kapatıyorum.
Başlığa bakıp da korkmayın, evlenen ben değilim.
Her şeyden önemlisi ekomoni bu kadar tıkırındayken evlenecek kadar akılsız değilim.
Aslında evliliklere karşı olmasam dâhi bu konuda çok acele karar verme taraftarı da değilim.
Tüm bunlara rağmen hayatımın sonuna kadar bekar kalacak da değilim.
Yeri gelmişken etrafımdaki bazı az muhterem çok fazlama şey veren zat-ı şahanatın benim için kız bulma çabalarını ve bulduğu kişiyle evlenmemi istiyenleri gördük ve duydukça içimden kahkahalarla katıla katıla gülmek istemiyor da değilim.


Çünkü eğer onların her dediği gibi olacaksa benim en az bir harem kurmam gerekir, hani Müslümanlık dört karıya kadar müsaade veriyor ya, hesap o hesap işte.
Yani kısaca hukuka ve yasaya karşı gelmek istemiyorum, anladınız onu siz.
Evleniceksem ben evlenicem, siz değil.
Sizinle evlenmiycem, sizin bulduklarınızla veya yakıştırdıklarınızla da değil.
Kendi gönlümün istediği ve doğru kişiyi bulduğumda evlenicem, bu da böyle biline.