Bundan yıllar yıllar önceydi, bir sabah uyandık ki Kabataş iskelesine Martı adında bir proce düşünülmüştü. Maksadı kara ve deniz ulaşımını Eminönü'ye oranla biraz daha sakin olan Kabataş'a toplamak ve aktarmayı Kabataş'tan dağıtmak.
Birkaç zaman sonra Martı Procesinin inşaatı başlatıldı.
Derken gün geldi İstanbul Belediyesi'nin yönetimi tamamen yasal olarak el değiştirdi, yeni gelen Şehremini önceleri biraz inşaata Sipâli bulmakta zorlandığıyla yetinmemiş gibi proceyi de biraz değiştirdi.
Özgün procede Kabataş İskelesinden Üsküdar İskelesine kadar sadece yayaların kullanabileceği bir tünel düşünülmüştü. Mesafe ise yaklaşık olarak iki kilometre kadar yol olmakta. Ancak günümüzde inşaatı hâlâ devam eden yeni procede bu tünelin var olup olmadığı konusunda hiçbir mâlumatfuruşum mevcut değil.
Bugün siz sevgili okuyucularıma bir parentez açayım ve Mopura binmeden önce çektiğim Martı resm-i şerifini paylaşayım.
Yürüdükleri zaman kocaman ayaklarıyla paytak paytak yürüyen ama uçarken oldukça seri ve hızlı olan Martılar kendi ism-i şerifini taşıdıkları proce iskelede inşaatın bitmesini tartışmaktaydılar.
Arka plânda ise adı Sarayburnu vaporumuzdan devşirme olan Şehit Sami Akbulut vaporumuz Adaya sefer saatini beklemekte ve bizim Martılar da hangi ara uçmağa başlasak da birileri o Vapordan kendilerine Simit atmağa başlarsa diye iç geçiriyorlardı.
Gelgelelim bizim İstanbul Belediyesi bu bahsettiğim Martı procesini nihâyet tamamlamağa karar verdiği gibi bir adet maketini de Çağdaş Tramvay ve Füniküler hattının altgeçidine yerleştirdi, yani Martı Procesi bittiğinde böyle bir şey çıkacak ortaya.