Bu Blogda Ara

04 Nisan 2021

Korona Sayesinde Bilinçleniyoruz

 Madem kocaman şirket işleri bir yemek masasına ve bir dizüstü bilgisayara hâttâ bir cep telefonuna bile sığabiliyormuşsa neden dikmişiz onca plazayı?
Bir eşofman ve bir terlikle de geçebiliyorken hayat, gardıroplara ve giyinme odalarına ne gerek varmış?
İş toplantıları video konferansla, alışverişler sanal marketlerle, eğitim ise uzaktan yapılabiliyormuş da neden işe okula alışverişe yetişmek için onca trafik çilesini çekmişiz, niye tonla egzoz dumanını yutmuşuz?


Otomobilsiz de yaşanabilirken o kadar parayı neden garajlara kaldırımlara yığmış, yakıta vergiye bakıma onca masraf etmiş, trafik kazalarına savaşlardan daha çok kurban vermişiz?
Madem hayat bir göz odaya sığıyormuş da neden dünyayı talan etmişiz?
Madem "Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi"ymiş de neden hırslarımızın emrinde birbirimizin boğazına çökmüşüz?


Meğer sırtımızda atılacak ne çok safra taşırmışız da haberimiz yokmuş.
İçinden araba geçecek kadar büyük petrol borularına değil, bir makinenin hava pompaladığı küçücük plastik boruya muhtaçmışız oysa.
Meğer nefsimizin uğruna nefesimizden vazgeçermişiz.