Bu Blogda Ara

14 Şubat 2020

Sevgililer Günü

Ay inanmıyorum sevgili Gök Tanrım Tengri, yine ne yaptın ettin getirdin o uyuz olduğum bunalımlı günlerimi. Söylesene bana ey Tanrım ben sana ne yaptım ve ne günâh işledim?
Biliyorum merak ediyorsunuz ama söyleyeyim, İkibinyirmi yılında da tek başımayım. Üstelik bu yıl tek başıma olmaktan ziyadesiyle mutluyum.
Çünkü bana artık gına geldi çift olanların gözlerimize soktukları resimleri.
Tamam kardeşim anladık sevgiliniz var, nişanlısınız, evlisiniz, her akşam çiçek böcek pompa muhabbeti.
Ya biz ne yapalım yani ölelim mi?
Biraz medeniyet yahu.


Zaten bana markalardan ve ünlü mağazalardan gelen sevgililer günü bildirimleri iyice dellendiriyor, bir de insanlara he yok diyecek hâlimiz de yok.
Gerçekten sıradan olan böyle bir günü anlamlandırmak ne manaya geldiğini biri bana anlatsın. çünkü gerçekten bunu öğrenmeye ihtiyacım var.
Hayır yani bugün ben doğmadım, İstanbul bugün kurtulmadı, Zafer bugün kazanılmadı, Lozan bugün imzalanmadı, Cümhûriyet bugün ilân edilmedi, Çanakkâle'de bugün destan yazılmadı, Millet Meclisi bugün açılmadı, Atatürk Samsun'a bugün çıkmadı.
Alt tarafı sıradan olması gereken bir gün, dünya kutluyorsa kutluyor, bana ne yani?


Bugün alt tarafı sevgilimizle geçirilecek bir gün sonuçta, günün sonunda pompalama olması gerekebilecek türden alt tarafı bir yemek yummilenilecek.
Erkek milleti eve giderken Kadın milletine çiçek alacak, bu çiçeklerin en fazla satılanı da Gül olacak.
Tabi bir kadın bir gülle yetinir mi? Yetinmez, en azından bir çift ayakkabı olması da şart. Hadi ayakkabı olmadı, o zaman bir elbise, üstelik ikisi bir arada olursa şahane olur.


Tabi millet de sevgilisine nedense adıyla hitap etmez, bunlardan benim en uyuz olduğum ise "Aşkım" sözcüğüdür.
Yahu aşkın ömrü sadece üç yıl sürer, hâttâ çoğu zaman üç yılı bile bulmaz.
Üç yılcık sonra siyasetteki çoğalisyon gibi bir devre getirir: İlk başlarda Yan yana, zaman geçer Can cana, günü gelir Göt göte, üç yılın sonunda Git öte.


Buradaki günde iki kez doğruyu gösteren bozuk saatin 15:00 veya 3:00'ı saatte de bu tarz hitaplarla dolu.
Yahu sizin sevgilinizin hiç mi adı soyadı yok?
Bizim güzel ism-i şeriflerimize ne oldu?


Hadi ben size biraz iyilik yapayım da bazı basit ve fasit hediye önerilerinden bahsedeyim.
Şöyle üzerinde sevdiğiniz kişinin adının yazılı olduğu bir bardak.
Ama adı yazılacak, öyle günde iki kez doğruyu gösteren bozuk saatin üzerindeki sözcükler değil.


Şöyle güzel bir kâlpli koliye veya oyuncak ayı, ne de olsa kadınlar ayıları çok severler.
O kadar çok severler ki gerçek ayılara hakaret olabilecek kadar maço tipleri kendilerine sevgili olarak seçerler, gerçekten sevenleri ise terk ederler.
Çünkü günümüzde gerçekten sevmek çok geçmişlerde kaldı, sevgi tek başına karın doyurmuyor, üstelik sevgi tek başına pompayı işletmeye de yetmiyor.
Bu yüzden de Kadın milleti cebinde parası altında otomobili lüküs bir yerde evi sosyetik bir sahilde yazlığı olan ama iki lâfı bir araya getiremeyen Erkek milletine kendilerini ne kadar umursamasa bile kul köle olur, ama ahım şahım parası olmayan ve orta hâlli seven erkeği yerden yere vurur.
Bu arada kadının peşinden koştuğu erkek de başka kadınların peşinden koşmaya bakar, peşinden koşanı da görmez, görse de işine gelmez.
Kadın ise seven erkeği kullanılmış Selpak gibi bir çöp tenekesine fırlatır atar.
Üstelik fırlatıp atmakla da kalmaz, şöyle kallâvi bir tacizden dava da açar, her türlü haltı kendisi yediği hâlde mağduru o kadar güzel oynar ki dışarıdan bakan ilgisiz biri kadının hâline acır.
Acıdığı için de kadını haklı bulur, mahkeme de görenler de duyanlar da.


Oysa sevgi ve aşk dünyada özel duygulardır, hiçbir zaman irdelenmemesi gereken ve zorlanmaması gereken.
Bu yüzden tek güne sığdırılamaz, hani Üçyüzaltmışdört gün beni sevme ama bir gün beni sev.
Bir insan bir başkasını elbette sever, sevdikçe sayar ve gün gelir sağlam bir birlik olur, birlikten de kuvvet doğar, kuvvet de evliliği getirir.
Kısacası sevgililik gerçekten zor zanaat.


Sevgili Yıldız Ablamız (Tilbe) kısacık bir şarkıyla vaziyet-i umumiyeyi çok ama çok güzel özetlemiş.
Dinlemesi bedava, üstelik en sevdiğim şarkısı.