Ben yıllardan beridir söylüyorum ki dünya kedilerin hatrına dönmeye devam ediyor.
Belki farkında değilsinizdir ama kediler dünyanın kraliçeleridir.
Aslına bakarsanız insanların kedileri yoktur, kedilerin insanları vardır.
Kediler yaradılış gereği özgür ruhludurlar, eğer bir insana sokulmuşlarsa kendileri istediği için sokulmuşlardır, bu yüzden ne yaşayacağını bilmeden gelirler, onun için insanın kediye iyi davranması cennetini tehlikeye atmaması için şarttır.
Çünkü kediler köpekler kuşlar ve bilumum hayvan ve bitkiler Allah-u Te'âlâ'nın sessiz kullarıdır.
Birbirleriyle konuşabilirler ses çıkartabilirler ama biz insanlar anlayamayız söylediklerini.
Üç gün önce yazmıştım aslında Sevgililer Günü adı altındaki yazıyı.
Ancak ben gerçek sevgiyi bir karşı cins insanda değil kedilerde buldum.
Bu yıl da benim kedilerle olan arkadaşlığımın ve koruyuculuğumun onbeşinci yılı.
Bugüne kadar sayısız kedi resmi çekmişimdir ama Süreyya Pilâcı istasyonunun turnikesinde bekleyen geçiş görevlisi kediyi şimdilik tek geçerim.
Diyorum işte kedidir kedi, üstelik Yeşilçam'da bile bu replik mevcuttur.
Veya başka zamanlarda Ayrılıkçeşme'de bulunan dilek ve şikâyet kutusunun görevlisi bile olsa kedi her yerde kedidir.
Ben de kedilerin sesleri olmaya çalışacağım, kedileri korumak bir vatandaşlık ve kulluk görevidir.
Tabi diğer hayvanları da, ama iki ayaklıları değil herhâlde.
Bugün Dünya Kediler Günü.
Hey sen değişik!
Kapının önüne bir kap su koy, yanına da biraz mama koy.
Aç kalacağız yoksa sizin gibiler yüzünden.
Miyav!