Bu akşam yine gökte Dolunay var.
Dolunay var ama sen yanımda yoksan ne yazar?
Damarıma basacağına zilime bassaydın kapım sana her zaman açıktı.
Elim birine değsin, ısıtayım üşüdüyse.
Boşa gitmesin son sıcaklığım.
Henüz yolumuz kesişmemiş olabilir, başka yollarda geziniyor da olabiliriz.
Belki de karşıma hiç çıkmayacaksın ve "BİZ" diye bir şey olmayacak.
Belki de yüzünü ezberleyecek ben.
Düşünüyorum da bazen, sarılmamız gereken bu kadar çok konular varken sen neden hâlâ yoksun yanımda?
Gökyüzü herkese mavi ama herkes bizim gibi bakamıyor gökyüzüne işte.
Belki de mutluluk senden başka sıkıntımın olmaması.
Bilmediğim bir yolda bugüne kadar hiç dinlemediğim bir şarkı olup karşıma çıkar mısın?
İşte gün daha yeni batmış, ama gökte Mehtap hemen arkasından belirmiş.
Bir hayal olup sana karışsam, belki de bir ömrü benle paylaşırsın.
Ama gitmen gerektiğini hissettiğinde sakın kalma, yine de bazı şeylerin değerlerini kaybetmeden bilmelisin.
Sana hoşça kal diyemem, benimle kal da nasıl kalırsan kal.
Çünkü artık hiçbir şey hissetmemeye başladım, bana bundan daha kötü bir şeyler söyle.
Belki bir kitabın aynı sayfasında beraber ama birlikte değilken ağlamışızdır.
Kendinizi aptal hissetmek pahasına da olsa bazen, sizi mutlu edecek şeyi mutlaka yapın.