Bu Blogda Ara

25 Eylül 2019

Kara Leylek

Ben memleketimin bir bakıma turizim elçilerinden biriyim sayenizde, çünkü ben sizlere bazı görmediğiniz dünyaları tanıtıyorum, siz de sağ olasınız okuyorsunuz.
İşbu yazımda sizleri imdı Burdur iline götürecek ben.
Burdur'a artık devletimin herhangi bir treni tren yolu mevcut olmasına rağmen belki gitmiyor, havalimanı da yok çünkü en yakın olanı Isparta ve Antalya'da, ama bu iki ilimiz Burdur'a komşu olduğu için fazla uzak sayılmaz.


Burdur ilinin Yeşilova ilçesinde bizim bir Salda adını verdiğimiz oldukça tuzlu ve dışarıya akışı olmayan bir gölümüz var. Görenleri kendisine hayran bırakıyor lâkin adam gibi bir tanıtımı pek yok.
Neyse biz bunu imdılık geçelim çünkü konu dağılmasın diyerekten Salda'ya yaklaşık olarak yirmibeş yıl kadar sonra Kara Leyleklerden geldi geçen gün.
Norminâl şeraitte Leylekler sıcak ülkelerde yaşarlar, Sonbahar geldi miydi toparlanarak kendilerince bir törenle uçuşa ve uzun mu uzun bir yolculuğa çıkarlar.
Kara Leylekler'e gelince: Kendileri Çeltik Kargası olarak bilinen, Leylekgiller ailesine mensup, büyük ince uzun yapılı ince boyunlu gagaları uzun ince ve koyu kırmızı bacaklı bir kuş türü.
Dünya üzerinde onbin ilâ onbeşbin çift nüfusu kaldığından bahsedilir, yani soyları tükenme tehlikesiyle karşı karşıya. İşte bu yüzden Burdur'a gelmeleri çevre halkı tarafından sevinçle karşılandı.

Sahiplerini Seviyormuş

Günümüze dek her önüne gelen kediler hakkında yazdı çizdi ama doğrusunu bir türlü bulamadı.
Herkes kediler hakkında bağımsızlığından tutun da nankörlüğüne kadar neler neler yazdı çizdiler?
Evet kedilerin bağımsız ve özgür ruhlu oldukları doğrudur, ama kendi özgür iradeleriyle bir insana bağlanırlarsa da onların bağını koparmak hiç de o kadar kolay değildir.


Geçenlerde sıradan bir gün boyunca çalışkan Amerikalı bilim adamları sırf boş durmamak için araştırma yapmışlar, sonucunda da kedilerin de en az köpekler kadar sahipleriyle duygusal bağlar kurabildiklerini ortaya çıkartmışlar.
İnşallah işbu araştırma bazı kedi hakkında konuşan insancıklara karşı bir kapak olur.

24 Eylül 2019

Elektronik Sigara Hücreleri Öldürüyor

Oldum olası Elektronik Sigara denilen ucubeden hiç ama hiç hoşlanmaz ben, çünkü ne de olsa bir Nargiliye veya Norminâl Sigara gibi değil kendisi.
Piyasaya ilk çıktığı zamanlar sözüm ona sigarayı bıraktıracak bir yan ilâç ürünü olarak pazarlandığını hatırlıyor ben. Ancak bizim Sağlık Bakanlığımız bu konunun böyle olmadığını açıkladı geçenlerde.
Hep iyi olduğunu düşündüğümüz ama dünyanın bütün kötülüklerinin başı olan koskocaman Amerika Birleşik Devletleri toprakları içerisinde esrar aromalı elektronik sigara içen beşyüzden fazla kişi gzemli bir akciğer hastalığı nedeniyle hastahaneye kaldırılmış ve bunlardan sekizi Hakk'ın rahmetine kavuşmuş.


Dünyanın diğer başka bir ucu olan Avustralya'da ise bazı bilim adamları tarafından yapılan bir araştırma aromalı elektronik sigaraların solunum yolundaki hücreleri öldürdüğünü ortaya çıkardı.
Aromaların ortaya çıkmasıyla elektronik sigaralara olan ilgi bayağı bir artmıştı.
Sigara sağlığa zararlıdır, elektronik sigara daha da zararlıdır.

Kâr Nerede?

Eski tarihlere gidiyoruz bu akşam, üstelik de memleketten oldukça uzaklara.
Bir gün memleketin birinde göçmen olarak geldiği adı bilinmeyen memlekette vatandaş olarak yaşayan orta yaşlı bir restorant sahibi bir adam varmış. Bu adam dükkânının muhasebesini kendisi kendi bildiği şekilde tutarmış.
Ödeyeceği hesapları kasanın sağına koyduğu bir sigara kutusunda, günlük gelirini kasada, ödediği bedellerin makbuzlarını da sağ taraftaki bir kutuya saklarmış. Ancak en küçük oğlu ticaret okulunu bitirip diplomlu bir muhasebeci olunca babasının kullandığı bu ilkel yönteme şaşırıp kalmış:


"Bu işi bu şekilde nasıl yürütebiliyorsun anlamıyor ben, kârının ne olduğunu nasıl hesaplıyorsun?"
Babası bunun üzerine demiş ki oğluna:
"Bak evlât, memleketten buraya geldiğimde tek servetim üzerimdeki pantolondu. Bugün ağabeyin doktor, sen muhasebeci, ablan da öğretmendir. Annenle benim güzel bir arabamız, hem şehirde hem de köyde birer evimiz var. İşimiz devam ediyor, borçlarımız da yok. İşte bütün bunları toplayıp sırtındaki paltoyu da çıkartınca kârımı bulursun."

23 Eylül 2019

Sonbaharın Bazı Gerçekleri

Bugün bütün Kuzey Yarımküre olarak Sonbahar Mevsimini karşıladık ve Terazi Burcu'yla birlikte güzel bir giriş yaptık.
Hazır Sonbahar gelmişken ben de biraz bazı şeyleri toparlamak istedim, bazı şeylere burada başlıyorum.
Size işbu yazımda bazı Sonbahar sırlarını ifşa edecek ben. Hazırsanız başlıyoruz:



Bir : Gece Gündüz Eşit
Bugün bütün Dünya'da gece ve gündüzün süreleri eşitleniyor, yani oniki saat gündüz oniki saat gece yaşanacak.
Kuzey'de günler kısalmaya Güney'de uzamaya devam edecek, çünkü Güney Yarımküre'ye bugün İlkbahar Mevsimi avdet eyliyor.



İki : Saç Dökülmesi

Sonbaharda saçlarımız daha fazla dökülür, gerçi ben artık dazlak kafalı olduğum cihetle benim kafamda dökülecek saç kalmadığı için belki beni etkilemez ama saçı olanların saçlarının dökülme sebeplerinden biri saçların Yaz mevsiminde daha fazla uzaması yüzündendir.
Yazın tepede Güneş olduğu için vücudumuz kafa derisini ve beynimizi haşlanmaktan korumak için saçlarımızı daha sık çıkartıyor. Ancak Yaz bitip de Sonbahara geldiğimizde Telogen Fazı adlı dökülme evresine geçiyor.



Üç : Kâlp Krizi 
Bizim çalışkan Amerikalı bilim adamları Mıçigan Ünüversütesünde yaptıkları sıradan araştırmaların birinde Sonbahar Gündönümünden sonra insanların kâlp krizi rizikosunun bir saat daha fazla uyuyabilmesi ve bu sayede stresin de azalmaya başlaması sayesinde oldukça azaldığını ortaya çıkartmış ama sanırım kendileri Türkiye'de yaşamadığı için her Sonbaharda okulun ücretlerinin el yaktığını ve mevsim gereği yavaş yavaş yakılmaya başlanan Doğalgaz'ın faturasının yüksekliğini dikkâte almamışlar.



Dört : Güney Yarımküre

Yukarıda da belirttiğim üzere Güney Sonbaharı Mart ayının Yirmibirinci günü Koç Burcu'yla birlikte başlayarak Haziran ayının Yirmiikinci günü İkizler Burcu'ndan Güneşin çıkmasıyla bitiyor, yani biz Kuzey'dekiler o zamanlar İlkbaharı yaşıyoruz.



Beş : Sonbaharın Uğramadığı Yerler
Dünya üzerinde Sonbahar ve İlkbaharın uğramadıkları yerler de vardır, bu yerlerde Kış ile Yaz arasında ara geçiş mevsimleri yoktur.
Örnek olarak Ekvator çevresinde yaşayan insanlar bu geçiş mevsimlerini yaşayamıyorlar. Tabi ki Yengeç Dönencesinden daha Kuzeye veya Oğlak Dönencesinden daha Güneye gitmedikleri sürece.



Altı : Cinsel İlişkiler
Hem erkeklerde hem de kadınlarda havaların da serinlemesi sayesinde cinsel hormonlar iyice ortaya çıkıveriyor. Nasıl ki kediler Mart Ayında en doğurgan ve en tavlayan seviyelerine erişiyorlarsa insanların da eşref saati yavaş yavaş geldi demektir.



Yedi : Yaşam Süresi
Sonbahar aylarında dünyaya gelenlerin ortalama olarak yaşam süresi yılın geri kalan dönemlerinde doğanlara göre daha uzun oluyor.



Sekiz : Sonbahar'da Kazanamayanlar
Filmlerin adlarının içinde "Sonbahar" kelime-i şerifi geçen filmlerden hiçbiri Akademi Ödülü'nü kazanamamışken ve hâttâ namzet dâhi gösterilmemişken diğer mevsimlerin adlarından olanlardan kazanan filmler mevcut.



Dokuz : En Uzun Göç
Sonbahar geldiğinde göçmen kuşlar Kış mevsimini Yaz olarak geçirmek için uzun bir yolculuğa çıkarlar. Bu yolculukların en uzunu Kuzey Sumrularının uçtukları Onyedibinyediyüz Kilometrelik uçuştur ki günümüzde hiçbir uçağın menzili o kadar uzun değil.



On : Yapraklar Neden Kızarır?
Sonbaharda birçok ağacın yaprakları kızarır ve geri kalanları da morarır, diğerleri de sarı daha bir kahve rengini alırlar. Başlıca sebebi havaların soğuması yüzünden yaprakların saplarında bulunan şekerin bütün yaprağa dağılamaması.



Onbir : Hafızayı Güçlendiren Mevsim

Sonbahar mevsiminde Küçük Dağ Baştankarası Kuşları topladıkları tohumları yüzlerce farklı yere saklıyorlar. Sonuç olarak da beyinlerinin hafızayı içeren Hipokampus bölgesi yüzde otuz oranında genişliyor. 

İşte böyle sevgililer, bir yazımın daha sonuna geldi ben.

Bugün Swarm'daki fazladan gelen puan yazısını da sizle paylaşayım da tam olsun:
Early sunsets, colorful leaves, and pumpkin spice. İt must be the first day of Fall today.